Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

TUĞTEKİN’İ NASIL BİLİRSİNİZ? – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 8 Temmuz 2016 Cuma 10:26:52
 

Hani şu TRT’de yayınlanan ve son dönemin sevilen dizilerinden Ertuğrul’da, önce “hain” olarak anlatılan, sonra kısmen iyi bir karaktere bürünen Dodurga beyi Tuğtekin’i tanır mısınız?
Tuğtekin’in hikayesi bugünlerde tarihimizi dizilerden öğrenen, öğrendiğini sanan neslimizin durumunu ortaya koyar niteliktedir. Dizilerin “hain evladı” olan Tuğtekin’in gerçek hayatta, gerçek tarihte yazılan hikayesine şöyle bir göz atalım isterseniz. Tarihi bir ismi dizilerden tanımak ile kitaplardan tanımanın arasındaki farkı görmek açısından…
Devlet’in, hanedanın mülkü sayıldığı Büyük Selçuklular Devleti’nde illerin yönetimini başkent Konya’dan gönderilen ve hanedana mensup olan valiler (melikler) sağlardı.
Dönemi itibarıyla çoğu stratejik önemdeki koca vilayetlerin, eyaletlerin emanet edildiği yaşı küçük melikler de bilgili, tecrübeli, onlara hem askeri, hem ilmi eğitim verebilecek, yol gösterebilecek komutanlara emanet edilirdi. Osmanlı’da ismi “lâla” olan bu akıl hocalarının ismi Selçukla’da “Ata” ya da “Atabey” idi. Devletin perde arkasındaki asli yöneticileri olan bu komutanlar, zaman içinde kendi devletçikleri olan atabeylikleri oluşturdu.
Bu atabeyliklerden biri de, Haçlılarla işbirliği yapan Muhiddin Bektaş’ın tahttan indirilmesi ile son bulan Suriye Selçuklu Sultanlığı’nda, Alp Arslan’ın oğlu Şam Meliki 1. Tutuş’un emrindeki Tuğtekin liderliğinde kurulan Böriler Şam Atabeyliği idi.
***
1.Tutuş’un ölümünden sonra oğulları Dukak ve Rıdvan arasındaki hakimiyet mücadelesinde Dukak’tan taraf olan Tuğtekin, Rıdvan’a bağlı emirlerin komutasındaki Antakya’nın kuşatması da dahil, dönemindeki hemen her Haçlı saldırısında yardımına, desteğine başvurulan önemli bir askerdi.
Dukak’ın ölümünden sonra yerine çocuk yaştaki oğlu 2. Tutuş geçince, Tuğtekin, Şam Atabeyi sıfatıyla naip oldu.
Haçlı hücumlarını kırdığı zaferleri kadar yenilgileri de bulunan Tuğtekin’i vazgeçilmez kılan özelliği yenilgilerinde bile sergilediği üstün dirençle düşmana/Haçlılar’a “daha fazla ilerleyemeyecekleri”ni hissettirip geri çekilmeye zorlayabilmesiydi!
Doğu Akdeniz’de sahip olduğu ne varsa kendisine devredip Filistin’den ayrılma sözü veren Haçlı Celile Kontu’nun rüşvet kıvamındaki cömert tekliflerine kanmayıp onu idam ettirmesi, Haçlı Kudüs Krallığı’nın kuşatmasını yararak devrin önemli limanlarından Sur’u ele geçirmelerini engellemesi, İlgazi Bey’e verdiği destekle Halep’in düşmesini önlemesi Tuğtekin’i tarihe geçiren hadiselerin ilk akla gelenleri…
Böriler Şam Atabeyliği’nin veziri Mazdagani ile gizli bir işbirliği içindeki “Haşhaşiler” eyaleti Kudüs Krallığı’na neden veremediklerini aktarırken, “Çünkü Tuğtekin hayattaydı” demişlerdi.
Yaşlıydı, hastaydı ama nefes alıyor olmasının bile caydırıcılığı vardı!
***
Haçlı Seferleri’nin önüne çektiği setler dolayısıyla dahil edildiği Fransız destanlarında “Dodequin” olarak anılan Tuğtekin için El-Kamil fi El-Tarih’de denir ki;
“Tuğtekin’in ölümü ile Frenklere karşı durabilme yeteneği olan son Müslüman yönetici de tarihten kaybolmuştur… Frenkler Suriye’nin tamamını ellerine geçirip istila etmeye kudretli idiler ama (Tuğtekin’in orada bulunması) Tanrı’nın Müslümanları koruyup acıdığına bir nişane olmuştu…”
İşte böyle. Bir neslin aklına Dodurga Boyu’nun hain veliahtı olarak işlenen “Tuğtekin” ismi, aslında nasıl bir tarihi kişilik… Tarih dizilerden, filmlerden öğrenilemeyecek kadar önemlidir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER