• Haberler
  • Genel
  • Toptaş, Başbakan Erdoğan'a MİT Müsteşarı Hakan Fidanı sordu

Toptaş, Başbakan Erdoğan'a MİT Müsteşarı Hakan Fidanı sordu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına bir soru önergesi verdi CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 7 Haziran 2012 tarihinde katıldığı bir televizyon programında, özel yetkili savcılığın KCK soruşturmasında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ifadeye çağırmasıyla ilgili sözlerini hatırlattı.Toptaş, Başbakan Erdoğan'ın te-levizyon programında [&hellip]

Toptaş, Başbakan Erdoğan’a MİT Müsteşarı Hakan Fidanı sordu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına bir soru önergesi verdi

CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Haziran 2012 tarihinde katıldığı bir televizyon programında, özel yetkili savcılığın KCK soruşturmasında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağırmasıyla ilgili sözlerini hatırlattı.
Toptaş, Başbakan Erdoğan’ın te-levizyon programında “MİT Müsteşarı’nın Başbakanlığa bağlı olmasına rağmen şüpheli sıfatı ile çağrılması ile başlayan süreçtir. Yargı, yasayı kenara koyup yürütme alanına girdi. Müsteşarı dinleyip şüpheli sıfatı ile çağırdığınız zaman her şey alt üst olur. Onlar hayatlarını ortaya koyuyorlar. Terör ile mücadele neler yapabiliriz mücadelesini veriyor. İlk defa Emre Bey’le bu süreci başlattım. İyice çizmeyi aşan bir durum oldu. Ona talimatı veren benim, alacaksanız beni alın. Talimat verilen alınmaz, alacaksan beni al. Terörle mücadelede bunu kullanmak zorundayım. Yargı bu insanlara yardımcı olması gerekirken böyle davranırsa ne olacak, çalışacak adam bulamazsın. Bu madde haddinden fazla yetki doğuruyor, devlet içinde devlet anlayışını doğuruyor. Cumhurbaşkanı dâhil herkesi buraya çağırırım anlayışı doğuruyor” dediğini belirterek, şu soruları yöneltti:
“MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması konusunda çok büyük tepki göstererek Yargıyı suçladınız. Yargı’nın eylemini Devlet içinde Devlet anlayışı ile değerlendirdiniz. Burada söz konusu olan Hakan Fidana verilen talimattır. ‘Ona talimatı veren benim, alacaksanız beni alın. Talimat verilen alınmaz, alacaksan beni al’ derken kendinizde ifadeye çağrılmayı gerektirecek yasa dışı talimatın ne olduğunu kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz?
Yargı bu insanlara yardımcı olması gerekirken (MİT Müsteşarını kastediliyor) böyle davranırsa ne olacak diyorsunuz. Yargı’nın iktidarın yardımcı gücü olarak iktidarın talimatlarını uygulayanlara ayrıcalık tanıyan bir anlayışta olmasını istiyorsunuz. Sizin ileri Demokrasi ve Demokratik Hukuk devleti anlayışınız böylemidir?
Türkiye’de Özel yetkili Savcıların ve Mahkemelerin iktidarın muhaliflerine karşı bir sopa gibi kullandığı ve Darbe dönemlerini aratmayan uygulamaları karşısında sessiz kaldınız. Buna karşın MİT Müsteşarı ifadeye çağrılınca bağırıp çağırmanız ve hatta bir gecede kişiye özel yasal düzenleme yaparak onu ifade vermeye gitmekten kurtarmanız çifte standart değil midir?
Oslo görüşmelerinde MİT-PKK arasında mutabakat metni imzalanmış mıdır? İmzalanmışsa bu metni, Demokratik bir Hukuk Devleti anlayışının gereği olarak TBMM Genel Kurulunun bilgisine sunacak mısınız? Yoksa bizler Milletvekilleri olarak ülkemizin birlik bütünlüğünü ilgilendiren, yıllarca Türkiye’yi kan ve gözyaşına boğan Terör olayları ile ilgili bilgi ve belgeleri öğrenmek için Sosyal Medyaya düşen haber ve dedikoduları izlemek zorunda mı kalacağız?
Oslo’da imzalanan metinin, PKK-MİT arasında arabuluculuk yapan Hakem Devlet temsilcileri tarafından taraflar adına imza altına alınıp Hakem Devlet’inin arşivine alındığı doğru mudur? Bu hakem Devlet’inin İngiltere olduğu doğrumudur?
Oslo da imza altına alınan belgede “PKK ile barış anlaşması sağlanırsa Güneydoğu’da görev yapan güvenlik görevlileri savaş suçlusu olarak yargılanacak” ifadesi yer aldığı iddiaları doğru mudur? Kandil, İmralı ve Avrupa arasında dolaştırıldığı iddia edilen bu belgeyi düzenleyenlerin Vatana ihanet içinde olduklarını düşünüyor musunuz?
Oslo da imza altına alınan belgede “PKK ile barış sağlanırsa Güneydoğu’da görev yapan güvenlik görevlileri savaş suçlusu olarak yargılanacak” ifadesinin yer alması tarafınızın bilgisi dâhilinde midir?
Oslo görüşmelerinde MİT heyetinin: “KCK operasyonlarını kendilerinin yapmadığını polisin yaptığını’’ ifade edip Polis teşkilatını PKK’ya şikâyet ettiği iddiaları bulunmaktadır. PKK’nın polise saldırısı ve birçok polisin hedef alınıp, öldürülmesinde, MİT’in KCK operasyonlarını Polis’in yaptığını söylemesinin etkisi var mıdır, araştırılmış mıdır?
MİT’nın terörle mücadele operasyonlarında istihbarat paylaşımı katkısı binde kaçtır? MİT’e güvenlik birimleriyle istihbarat paylaşmayın emrini verdiniz mi?” (Kocatepe)

Bakmadan Geçme