“Toplum aydın kadınlarla yükselir” – Kocatepe Gazetesi
Dinini doğru öğrenen insanın yoldan çıkmayacağını, ayrımcılıktan uzak gerçek inanana saygı duyduklarını aktaran Belçika Erenler Kültür Derneği Başkanı Halil Şahbaz, toplumun aydın kadınlar sayesinde yükseleceğini söyledi Belçika Erenler Kültür Derneği Başkanı Halil Şahbaz, MEDYAP çerçevesinde Türk gazeteci heyetin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şahbaz, dernek çalışmaları hakkında bilgi verirken kadınlar ve gençlerin eğitiminin öncelikleri olduğundan [&hellip]
Dinini doğru öğrenen insanın yoldan çıkmayacağını, ayrımcılıktan uzak gerçek inanana saygı duyduklarını aktaran Belçika Erenler Kültür Derneği Başkanı Halil Şahbaz, toplumun aydın kadınlar sayesinde yükseleceğini söyledi
Belçika Erenler Kültür Derneği Başkanı Halil Şahbaz, MEDYAP çerçevesinde Türk gazeteci heyetin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şahbaz, dernek çalışmaları hakkında bilgi verirken kadınlar ve gençlerin eğitiminin öncelikleri olduğundan söz etti.
ÖLÇÜ GÜZEL AHLAK
Erenler Derneği’nin Manevi Başkanı olarak görev yaptığını ifade eden Halil Şahbaz, basının toplumun haber almasında son derece önemli bir görevi üstlendiğini söyledi. Belçika’da yaklaşık 16 bin Alevi’nin bulunduğunu kaydeden Halil Şahbaz; “Alevilerin içerisinde Alevi olduğunu söylemeye korkanlarda var. Hala gerçekten çok sayıda korkan insanımız var. Saldırıdan, işyerinde baskı görmekten korkuyorlar. O nedenle insanlar kendilerini çok saklıyorlar. Bu aslında çok kötü birşey. İnsan özgürce inandığını söyleyebilmeli. Kendi dünyamızda yaşayan insanlarız. Tüm insanların ortak bir payda da birleşmelerini istiyoruz. Tüm dernekler burada birleşebilir. Sağcısı, solcusu hepsi ile bizim ilişkilerimiz vardır. Hiçbir zaman ayrım gözetmeyiz. Bizim ölçümüz; Sağcı, solcu, Yahudi, Hristiyan, Ermeni olmak değil. Bizim ölçümüz, edep, erkan, ahlaktır. İrtibat kurmayı bildiğiniz sürece dışlanma diye bir olay olmaz. İnsanlarla bağlarınızı güçlendirirseniz hiçbir zaman dışlanma diye birşey olmaz. Ama kişi burada sadece Türkler arasında kalırsa, bunlar yabancı gibi düz bir algıya sahip olursa dışlanmışlık olabilir. Herkesle, hangi grup olursa olsun görüşürüz. Hatta Ateislerle bile otururuz. Söylediğim gibi bizim ölçümüz edep, erkan, ahlakı güzel olan herkes bizim başımızın tacıdır.” dedi.
TOPLUMU KADIN AYDINLATIR
Halil Şahbaz, Brüksel’de tüm siyasi parti temsilcileri ile görüştüklerini partiler içerisinde de iyi ve kötü tarafların olabildiğini bu durumun Türkiye içinde geçerli olduğunu söyledi. İyi ve kötü yönlerin icraatlar aracılığıyla belli olduğunu belirten Şahbaz; “Hiç kimse ile kavgamız olmaz. En önemsediğmiz faaliyet kadınlarımızın aydınlanmasına yöneliktir. Kadınlarımızın aydınlanması en çok üzerinde durduğum olaydır. Kadın ana temeldir. Kadın yaradandır. Beni yaratadın görmedim. Allah denir eyvallah derim. Ama yaradanın isteği ile beni dünyaya getiren anamı gördüm onu bilirim. En çok önem vereceğimiz kadınlarımızdır. Kadınlarımız aydınlanısa gelecek aydınlanır. Çocuklar, kocalar, akrabalar, komşular hepsi kadın sayesinde aydınlığa kavuşur. Ama kadın karanlıkta ise toplum yobaz ve ahlaksız bir toplumdur. Müslüman denilen yerlerde kadınlara yapılan işkencelere bir bakın. Ama kadınlar aydınlansalar bunlar olmaz.” diye konuştu.
İNANAN İNSANA SAYGI DUYULUR
Dernek Başkanı Halil Şahbaz, 1993 yılında kurulan derneğin çocuklar, gençler ve kadınların aydınlanma yolunda eğitimlerinin öncelikli faaliyetleri olduğunu vurguladı. Gençlere sahip çıkma noktasında yaşanan sıkıntıların yeterli ve bilinçli eğitimlerle sağlanması gerekitğine temas eden Şahbaz; “Yaklaşık 8 Alevi Derneği var. Birlik ve beraberlik olması gerekiyor. Ayrımcılığa karşıyız. Her türlü inanca ve tercihe saygı duymamız gerekir. Ama benim inancıma saygı duyulmuyorsa o zaman biraz saygının dozu azalıyor. Saygı da karşılıklı olması gerekiyor. Ben 5 yıl İslam Konseyi’nde kaldım. Aleviler adına orada seçime katıldık ve kazandık. Orada seçimden birincilikle çıktık. Çok camii gezdim. Eksiklerinin olup olmadığını sordum. Hoşgeldin diyen de oldu, niye geldin diyende. Bende onlara çay içmeye hal hatır sormaya geldiğimiz söyledim. Eksik varsa tamamlayalım dedik. Çünkü biz inananlara saygı duyuyorum. Allah’ı camiide arıyor çıkarda kullanmıyorsan ben sana saygı duyarım arkadaş. Ama çıkarda kullanılıyorsa elimden geliyorsa frenlerim.” şekilnde konuştu.
ESAS OLAN KARDEŞÇE YAŞAMAK
Alevi derneği olarak ne Türkiye’den ne de Belçika’dan destek almadıklarını, bu yönde bir talepte şimdiye kadar bulunmadıklarını anlatan Halil Şahbaz, Brüksel Türk Büyükelçisi Mehmet Hakan Olcay ile samimi görüştiklerini kaydetti. Şimdilik herhangi bir yardım ya da desteğe gereksinim duymadıklarını kendilerine yetebildiklerinden söz eden Şahbaz şunları söyledi: “Önümüzdeki yıldan itibaren destek alıp gençlerimiz ve özellikle kadınlarımızı aydınlatmamız gerekiyor. Tabi bu da ekonomiye bağlı. Bu ekonomik destek Türkiye Cumhuriyetinden de olabilir Belçika’dan da olabilir. Dinini gerçekten öğrenen hiçbir insan yoldan çıkarılamaz. Son din Hz. Peygamber Hz. Muhammed’in (SAV) dini İslamiyettir. Muhammed ve Kuran sevgisi daha iyi olmalı. Çannakkale’de Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi hep birlikte savaştık. Hepimiz bu Türkiye’yi kurduk kardeşçe yaşayacağız. Din ve ırk savaşlarına karşıyım. Çünkü insan ailesini, dinini, ırkını kendisi seçmiyor. Seçilmeyen şeylerin kavgası yapılmaz.”
“Türkler’in yaralarına
merhem olmaya çalışıyoruz”
Belçika genelinde Türklerin ihtiyaç ve eksiklerinin giderilmesi için
uğraştıklarını kaydeden Belçika Türk Federasyonu Başkanı Ömer Zararsız, Türkler’in yaralarına merhem olmaya çalıştıklarını belirtti
Belçika Türk Federasyonu Başkanı Ömer Zararsız, MEDYAP katılımcıları ziyareti sırasında fedarasyon olarak yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
TÜM TEŞKİLATLAR AKTİF
Belçika’da bulunan Türk basının kendi ekseninde haber değeri konularda üzerine düşeni yaptığını söyleyen Federasyon Başkanı Ömer Zararsız, Türkiye’den proje kapsamında geldikleri Brüksel’de kendilerini ziyaret eden gazeteci heyete teşekkür etti. Ömer Zararsız, 1979 yılında Türk İslam Federasyonu olarak başlayan faaliyetlerin 1987 yılında ki ayrılmalardan sonra Türk Federasyonu adı altında Belçika’daki sivil toplum kuruluşlarında 14 çatı içerisinde yerini aldığını kaydetti. Belçika’nın 6 büyük bölgesinde 10 tane aktiif açık teşkilatları bulunduğunu belirten Zararsız; “Altı bölge de Türkiye tabiri ile oba dediğimiz temsilciliklerimiz var. Kadın ve gençlik kollarımız aktif teşiklatlarımızdandır. Tabela olarak varlık göstermiyoruz. Adımız fedarasyon ama Türk kahvehanelerini dernek statüsüne koymuşlar. Belçika devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nden maddi olarak ne alınabilir çalışmasına girildiği görülmektedir. Oysa biz Türk Fedarasyonu olduğundan Türklerin eksik ve ihtiyaçlarının karşılanmasında yaralarına merhem olma amacını güdüyoruz.” dedi.
MİLLİ KİMLİK MANEVİYAT AYNI EKSENDE
Belçika Türk Federasyonu Başkanı Ömer Zararsız, Türkçe, Fransızca, Flamanca olmak üzere dil dersleri verdiklerini aktardı. Makedonya, Kosova, Bulgaristan gibi diğer ülkelerden gelen vatandaşlara kendi bünyelerinde dil eğitimi ve yardımcı kurslar açtıklarını aktaran Zararsız; “Biz sadece Türklük adına bir hizmet değil yaşanılan bölgeye katkı sağlanması yönünde de çalışmalarımız mevcuttur. Yaklaşık 1200 delegeli bir federasyonuz. İki yılda bir kurultay gerçekleşir. Gönül bağımız olan MHP’nin Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli bizzat katılır. Türk Federasyonu olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Milli kimlik ve manevi hassasiyetler yani dini konuları aynı eksende yürütebilen tek kuruluşuz. Belçika Türkleri’nin asimile edilmesine engel tek olan tek kurumuz. Hiçbir zaman Türk devletinin vizyonunu düşürecek nitelikte hareket etmedik.” diye konuştu.
Belçika İHH faaliyetlerini anlattı
“Duygusal olma harekete geç” sloganıyla yardıma ihtiyacı olan insanlara hizmet etmeyi amaçlayan
İHH’nin Belçika teşkilatı çalışma ve faaliyetlerini öz ve doyurucu bir sunumla tanıttı
Uluslararası İnsani Yardım Teşkilatı (İHH) Belçika Temsilciliği tarafından düzenlenen toplantıda yürütülen faaliyetler hakkında bilgiler verildi.
YARDIMLAR YERİNE GÖTÜRÜLÜYOR
İHH Belçika Genel Sekreteri Selahattin Koç, işçi çocuğu olarak 7 yaşında geldiği Belçika’da gerçek ihtiyaç sahibi insanlara karşı duyarlılık göstermekle yola çıktıklarını söyledi. Evsiz insanların yemek ve çeşitli ihtiyaçlarının karşılandığından söz eden Koç; “Bizim en önemli özelliğimiz acil durumlarda müdahaledir. İnsanlarımıza yardım göndermek yerine İHH teşkilatları olarak yardımları bizzat ulaştıracağız. Yardımları bizzat ulaştırarak, yardım götürülen yerlerdeki insanların durumu yaşanmaktadır.” dedi.
YETİME İKİ TÜRLÜ DESTEK
İHH Belçika Başkanı Ali Koç, çok çeşitli ihtiyaç türleri olduğundan söz etti. Bol suyu olmasına rağmen arıtılmış su bulunmadığı için içme suyu sıkıntısı çeken coğrafyalardan yetim projesine kadar geniş yelpaze de hizmet verdiklerini aktaran Koç şöyle konuştu: “Bizim yetimhanelerimiz ya kiralık ya da gittiğimiz yerin hükümetinden arsa istiyerek kuruyoruz. Çalışmalarımızı gönüllülerimizin özverisi ile yürütüyoruz. Yetim projemiz kapsamında yetimin çevresinden bir kuruş almıyoruz. Evladını yetimhaneye vermeyen annesi sağ olan yetimler için 30 euoro, anne, babası olmayıpta yetimhanede baktığımız yetimlerimiz için 60 euroluk projelerimiz bulunuyor. Yardımlar götürdüğümüz yerlede ulaşım ve emniyet ciddi problem.” Toplantı yapılan çalışmalar ve faaliyetleri içeresen sinevizyon gösterimi ile sona erdi. Toplantıya MEDYAP katılımcılarının yanı sıra bazı Brüksel siyasetçileri de katıldılar.
La Vertu İslam okulu yüksek kapasitede
La Verti İslam Okulu Sorumlusu M. Zeki Bayraktar, Belçika’da açılan üçüncü İslam okulu olmalarına rağmen kapasitesi en yüksek okul olma özelliğine sahip olduklarını söyledi
La Vertu İslam İlkokulunu gezen MEDYAP katılımcıları Okul Sorumlusu Mehmet Zeki Bayraktar tarafından okul hakkında bilgilendirildi.
Aslen Trabzon’lu olduğunu 40 yıldır Brüksel’de ikamet ettiğini anlatan Okul Sorumlusu Mehmet Zeki Bayraktar, La Vertu İslam İlkokulu’nun verdiği hizmetleri okulu gezdirerek açıkladı. Belçika’da devlet okullarının devlet tarafından süspanse edilip idare edildiğini kaydeden Bayraktar; “Belediye okullarını devlet süspanse ediyor ama işletmesini Belediye yapıyor. Özel okullar ikiye ayrılıyor. Dini okullar Katolik Okulları ve İslam İlkokulu. Biz İslam İlkokuluyuz. İkinci okul türü laik okullar. Okulumuz Belçika’da İslami kategori de açılan üçüncü, Türkler olarak ilktir. İki tane daha var ama kapasite olarak her ikisinin de üzerinde bir okul olma özelliğimiz var. Yaklaşık 40 dersliği var. Kapasite 700-800 civarında. Şu anda ana sınıflarımızı ve ilkokul birinci sınıf var. Bu yıl eğitime 160 öğrenci ile başladık. Kendi öğrencilerimizi Müslüman değerler ölçüsünde yetiştiriyoruz.” dedi.
Haberler: Burcu AYDIN
Fotoğraflar: Onur BAYRAM