Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Toplu sözleşme süreci yakın takipte

Bu haberin fotoğrafı yok

Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Memur-Sen Basın İl Temsilcisi Mustafa Arslan 17 Ağustos Cumartesi günü sendikada düzenlediği basın toplantısında hükümetin memura verdiği zam teklifini eleştirdi. Toplantıda Memur-Sen’e bağlı iş kollarındaki sendika temsilcileri de hazır bulundu.
“ALIN TERİMİZ DEĞERSİZLEŞTİRİLDİ”
5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin 1 Ağustos günü gerçekleştirilen ilk oturumla başladığını dile getiren Mustafa Arslan, 16 Ağustos Cuma günü itibariyle Kamu İşveren Heyetinin, masaya ilk teklifini sunduğunu hatırlattı. Kamu İşverenince, görüşmelerin 16. gününde, sendika olarak kendilerinin ilettiği tekliften 22 gün sonra masaya teklif sunduğunu belirten Arslan, “Kamu İşverenin toplu sözleşme masasına sunduğu ve kamuoyuna duyurduğu teklif; gecikmeyi unutturacak kadar vahim bir içeriğe ve eksikliklere sahip. Kamu İşvereninin teklifi; ‘teklif gecikti’ siteminin ve tepkisinin ötesinde ‘teklif geçiştirildi’, ‘masa önemsizleştirildi’ ve ‘alın terimiz değersizleştirildi’ tespitlerini ifade etmeyi ve buna dayalı tepkileri hayata geçirmeyi hem gerekli hem de haklı hale getirmiştir. Hükümet; bu teklifin, yeni, büyük ve güçlü Türkiye hedeflerini ve gerçeklerini yok sayanlara can suyu vermek, kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeme kararından da açıkça vazgeçmek olduğunu görmelidir. Daha da önemlisi hükümet, kalkınmayı önemsediğine, adaleti öncelediğine dair ispatı ve icraatı, toplu sözleşme masasına sunduğu yeni teklifle hem teyit hem de tescil etmelidir.” dedi.
“TEKLİFİMİZ MAKUL VE MAKBULDÜR”
Mustafa Arslan, Memur-Sen Konfederasyonunun ve yetkili sendikalarının toplu sözleşme teklifleri; teşkilatın, üyelerin ve kamu görevlilerince duruma uygun, çözüme matuf, içeriği makbul, maliyeti ve mahiyeti makul teklifler olarak kabul gördüğünü söyledi. Bu kabule rağmen, Kamu İşvereninin 24 Temmuz’da sanki kendisine hiç teklif sunulmamış, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına, demokratik ve sendikal haklarına, özlük hakları ve çalışma şartlarına dair tekliflerinden bihaber kalmış bir profil çizdiğinden yakınan Arslan, “Bu durum ne kabul edilir ne de anlaşılır bir tutumdur. Hükümetin masaya sunduğu 2020 ve 2021 yıllarında maaş ve ücretlere yansıtılacak artışlara ilişkin teklifini hatırlayalım; 2020 için yüzde 3,5 + yüzde 3 ve 2021 için yüzde 3 + yüzde 2,5’tur. Bu oranlar; hükümetin açıkladığı ekonomik hedeflerle uyumlu değil. Bu oranlar, Hükümet tarafından deklare edilen enflasyon tahminleri ve beklentilerine uygun değil.” diye konuştu.
“TEKLİFİN EKSİK VE HATALARI GİDERİLMELİ”
Mustafa Arslan verilen teklifin, faiz oranlarındaki düşmeyi, kurda ki aşağı yönlü hareketi, elektrik, doğalgaz ve diğer bazı temel ürünlerin fiyatlarındaki yukarıya yükselişi doğrulamayıp yok saydığını kaydetti. Arslan, “5. Dönem Toplu Sözleşme masasına 16 Ağustos tarihi itibariyle sunulan Kamu İşvereni teklifi; ‘Kamu görevlilerine büyümeden pay vermeme haksızlığı’ sona ermesi gerekirken aksine ‘Kamu görevlilerine bütçeden pay vermeme hastalığı’ eklenme çabası olarak da görülebilir. Siyasi irade, toplu pazarlık masasına, kamu görevlilerini refaha kavuşturma değil cefayla buluşturma teklifi sunduğu görmeli, teklifin eksiklerini ve hatalarını da bir an önce gidermelidir. Emek kesimi için toplu pazarlık masasının anlamı; evdeki bulguru kaybetme kaygısı olmaksızın Dimyata pirince gitmektir. Kamu İşvereni, hem Dimyata pirince gitmemize engel olmak hem de evdeki bulgurun değerini azaltmak gayretindedir. Buna seyirci olmamız da kayıtsız kalmamız da beklenmesin.” şeklinde konuştu.
“TEKLİFİN ÖZÜ NORMAL KABUL EDİLMESİ”
5. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde Kamu İşvereninden gelen ilk teklifin anlamının; 2020 için yıllık toplamda yüzde 6.60, 2021 için yıllık toplamda yüzde 5.57 oranın da zam yapılması olduğunu söyleyen Arslan, “İki yıllık toplamda ise yüzde 12,54 oranında maaş ve ücretlere artış yansıtılmasını teklif etmektir. Bu durumda kamu görevlilerine ve onların yetkili temsilcisi konumunda konfederasyona ve sendikalara şu denilmektedir; ‘2020’de maaş ve ücretlerinize enflasyon beklentisinden daha düşük oranda zam yapılmasını kabul edin. Şekere, elektriğe, doğalgaza tek seferde yüzde 15 zam yapıldı fakat maaş ve ücretlerinize dört seferde yüzde 12’nin biraz üzerinde zam yapılmasını normal kabul edin. Yetmez, gecikme zammı aylık yüzde 2,5, yıllık yüzde 30 iken maaş zammınızın yıllık yüzde 6’lar ve iki yıllık toplamda yüzde 12’ler seviyesinde olmasına aldırış etmeyin’ deniyor.” ifadelerini kullandı.
“MASADA HAKLAR DA PAZARLIK KONUSU”
Mustafa Arslan, Merkez Bankasının 2020 ve 2021 için enflasyon hedefinin yüzde 5, aynı yıllara ait enflasyon tahminleri ise yüzde 9,5 ve yüzde 5,9 iken aynı yıllara ait beklenti anketlerinin sonucu ise sırasıyla yüzde 13,9 ve yüzde 11,5 olarak kayıt altına alındığını belirtti. Arslan şöyle konuştu :
“Bu rakamların yanına da son 10 yıllık süreçte enflasyon hedef ve tahminleri ile gerçekleşen enflasyon arasında zaman zaman 2 kata kadar farklılıklar oluştuğu bilgisini de paylaşmak gerekiyor. Bir başka ifadeyle, kamu tarafı bazı harçlara ve ücretlere gelecek yıl yaklaşık yüzde 27 oranında zam yapılacaktır. Bütün bu veriler üzerinden şunu söylemek gerekir ki; ‘Memuru enflasyona ezdirmeyiz’ vaadi Hükümet tarafından öncelikle teklif bandında korunması gerekir. Bir başka anlatımla; Hükümetin ilk teklifinin 2020 ve 2021 için sırasıyla Merkez Bankasının beklenti anketindeki yüzde 13,9 ve yüzde 9,5 oranları dikkate alınarak şekillendirilmesi ve masaya getirilmesi gerekirdi. Diğer taraftan, toplu pazarlık masası sadece maaş ve ücret zamlarıyla sınırlı bir pazarlık masası değil. Masada, haklar, sosyal hak ve yardımlar, özlük hakları ve çalışma şartları da pazarlığın kapsamında değerlendiriliyor” ifadelerine yer verdi.
“BİR ÇOK BAŞLIK DİKKATE ALINMADI”
Mustafa Arslan, hükümetin masaya sunduğu ilk teklifte ek göstergeden, kademe derece sınırlamasının kaldırılmasına, tekliflerinde yer alan taban aylığa seyyanen zamma kadar pek çok talep olduğuna değindi. Arslan şu ifadeleri kullandı:
“Teklifimizde, refah payına sözleşmeli personelin kadroya geçmesinden, kılık-kıyafet yasağının kaldırılmasına, gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasından dayanışma aidatı ve toplu sözleşme ikramiyesi gibi taleplerimiz var. Yerel yönetim seçimleri sonrası iş güvencesine ve sendikal haklara yönelik saldırılardan, keyfi ve eziyet edici geçici görevlendirmeye, genel toplu sözleşme kapsamındaki birçok konu başlığı hiçbir şekilde dikkate alınmamıştır. Bunlarla ilgili teklif içeriğine yer verilmemiştir. Benzer şekilde hizmet kollarındaki yetkili sendikalar tarafından sunulan teklif metinleri üzerinden bir değerlendirme yapılarak hizmet kollarına yönelik bir teklif içeriği de oluşturulmamıştır.”
“TEKLİF YENİ TÜRKİYE
GÜVENİNE YASLANMALI”
Mustafa Arslan, kamu görevlilerinin standardını yükseltecek, dertlerini küçültüp bitirecek teklif beklerken karşılarına çıkan teklifin ‘vaat ettiği standart düşük, ürettiği skandal büyük’ nitelikte olduğundan yakındı. Arslan şunları söyledi:
“Biz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin ilk toplu sözleşmesinin, imzaya çağıran bir içerikle yürütülmesini beklerken, nizaya ve sahaya çağıran bir teklifle karşılaştık. Bu teklifin tamamlanmaya, ilavelerle zenginleştirilmeye ihtiyacı var. İşveren ve emek kesimini birbirinden uzaklaştıracak bu teklifi bir kenara koyup uzlaşmayı sağlayacak yeni bir teklif için yeterli zaman, bu teklifin maliyetini karşılayacak bütçede imkân var olduğuna inanıyoruz. Biz, eski Türkiye’nin vehimlerinden beslenen değil, yeni Türkiye’nin güvenine yaslanan bir teklif istiyoruz. Türkiye’nin gücüne bizim kadar inanılırsa, Türkiye’nin büyüklüğüne bizim kadar itibar edilirse, Türkiye’nin yeni paradigmal çerçevesi bizim gibi anlaşılırsa; anlaşmamızda, adil paylaşmamızda, birlikte ve huzur içerisinde yaşamamızda çok daha kolay karşılanacaktır.”
“TÜRKİYE’YE İNANIP
GÜCÜNE İTİBAR EDİYORUZ”
“Biz, örgütlü gücümüzü yetersiz tekliflere tepki vermekten kaçınmayız” diyen Arslan sözlerine şöyle devam etti:
“Fakat biz örgütlü gücümüzü için değil hak ettiğimizi bize teslim edecek teklifleri takdir etmek için kullanmak istiyoruz. Yeni bir teklif ve yeni bir eşik bekliyoruz. Türkiye’ye inanıyor ve Türkiye’nin gücüne itibar ediyoruz. Memur-Sen Afyonkarahisar İl temsilciliği olarak ilimizdeki Memur-Sen teşkilatlarıyla birlikte toplu sözleşme sürecini yakından takip etmeye, bizleri memnun edecek her konuda destek, üzecek ve gerecek her konuda tepki vermeye hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Diğer taraftan ilimizdeki parti yöneticilerinin, Belediye Başkanlarının özellikle iktidar partisine mensup milletvekillerinin toplu sözleşme noktasında sorumluluk almalarını Hükümet kanadına yönelik baskı ve beklenti iradesi oluşturmak noktasında bizlerle birlikte hareket etmeleri çağrısında bulunuyoruz. Emeğin hakkının verilmesi noktasındaki niyet ve gayretlerimizde bereket, irade ve çalışmalarımızda örgütlü güçten neşet eden kudret temenni ediyoruz.” >> Ali Fuat Güçlüer’in Haberi

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti