Toç Bir-Sen 20 yaşında
Toç Bir-Sen 37 Nolu Afyonkarahisar Şube Başkanı Nevzat Karakoçan, sendikasının 20. kuruluş yıldönümünde sendika olarak 'Güçlü Memur, Güçlü Türkiye' idealiyle ter dökmeyi, hak, hakikat ve adalet için mücadele vermeyi, emek mücadelesinde öncülük etmeyi sürdüreceklerini belirtti   Tarım-Orman Çalışanları Birliği Sendikası (Toç Bir-Sen) 37 Nolu Şube Başkanı Nevzat Karakoçan, sendikasının 20. kuruluş yıldönümü nedeniyle bir açıklama [&hellip]
Toç Bir-Sen 37 Nolu Afyonkarahisar Şube Başkanı Nevzat Karakoçan, sendikasının 20. kuruluş yıldönümünde sendika olarak “Güçlü Memur,
Güçlü Türkiye” idealiyle ter dökmeyi, hak, hakikat ve adalet için mücadele vermeyi, emek mücadelesinde öncülük etmeyi sürdüreceklerini belirtti
Tarım-Orman Çalışanları Birliği Sendikası (Toç Bir-Sen) 37 Nolu Şube Başkanı Nevzat Karakoçan, sendikasının 20. kuruluş yıldönümü nedeniyle bir açıklama yaptı.
“MÜCADELEDE 20 YIL GERİDE KALDI”
Şube Başkanı Nevzat Karakoçan, Toç Bir-Sen’in 23 Mayıs 2001 yılında kurulan ve Tarım-Ormancılık hizmet kolunda 45 bini aşkın üyesiyle yetkili sendika olduğunu belirtti. Karakoçan, “Toç Bir-Sen olarak örgütlü mücadelemizde başarılarla, ilklerle, kazanımlarla dolu 20 yılımızı geride bırakmanın haklı gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Toç Bir-Sen olarak ‘Emek ve özgürlük mücadelesi’ ile ‘İnsan ve insan onuru’nu temel edinerek sendikacılığı ‘Kavga zemininden rekabet zeminine’ çevirdik. Bugün, hak, emek, ekmek, alın teri, medeniyet, istikbal ve istiklal yoluna adanmış bir dava ve bu davada omuz omuza verilerek büyütülen soylu mücadelenin 20. yılıdır. Toç Bir-Sen olarak örgütlü mücadelemizde başarılarla, ilklerle, kazanımlarla dolu 20 yılımızı geride bırakmanın haklı gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. 2001 yılının baharında, 23 Mayıs’ta, 24 dava adamının attığı tohumla başlayan mücadelemiz mazlum sinelerde büyük bir umut filizlendirdi. Erdemi kuşanan dava erlerinin bin bir emek ve azmiyle büyüdü ve şimdi 45 bini aşkın üyesiyle koca bir çınara, Toç Bir-Sen’e dönüştü. En zor zamanlarda, dayatmalara, baskılara, zulümlere ve kısıtlamalara rağmen; ‘İnsan onuru da emeği de kutsaldır. Hak aramak için mücadele etmek, harekete geçmek gerekir.’ diyerek sendikal hareketimizi ve davamızı yasal zemine taşıdık.” dedi.
“YÜZLERCE KAZANIMA İMZA ATILDI”
“Emek ve özgürlük mücadelesi ile ‘insan ve insan onuru’nu temel edinerek çıktığımız bu yolda Toç Bir-Sen olarak; davamızın, sevdamızın ne denli kutsal ve değerli olduğunun farkındaydık.” diyen Karakoçan şunları kaydetti: “Bize inanan ve güvenen dava arkadaşlarımızla omuz omuza verdik, yolumuzu hakikat, yükümüzü dava, gayemizi emek ve ekmek edindik. Zorluklara, engellere, imkânsızlıklara rağmen yılmadan, yorulmadan mücadele ettik. Onurlu duruşumuzla yürüttüğümüz emek mücadelemizi örgütlü gücümüzle daha da büyüttük. Tarım-Orman çalışanlarımızın sosyal ve özlük haklarını her platformda savunduk, hak ve menfaatlerinin korunmasını, geliştirilmesini, alınterlerinin karşılık bulmasını, kazanımlarının artırılmasını sağladık. Kamu çalışanlarımızın teveccühüyle yetkili olduğumuz 2008 yılından bugüne değin 14 yılda kamu çalışanlarımız adına yüzlerce kazanıma imzamızı attık, onlarca kronik sorunu çözüme kavuşturduk. Kurulduğumuz günden bu yana şefkat, sevgi ve yüksek ahlaki değerlerle mayalanmış olan kadim medeniyetimizin yaşatılmasının, ülkemizin önündeki antidemokratik uygulamaların son bularak sivilleşmesinin ve özgürleşmesinin, milletimizin asla prangaya vurulamayacak olan iradesinin sesi olmak için mücadele verdik. Hak için hakikati haykırdık, insanlık onurunu korumak için ter akıttık.”
“ZALİME VE ZULME KARŞI DURULDU”
Nevzat Karakoçan, insanı ötekileştiren, milli iradeyi yok sayan, kendinden olmayanı küçümseyen, emeği değersizleştiren, medeniyet ve insani değerlere, ahlaki hassasiyetlere savaş açan, kendi gibi düşünmeyenlere hak tanınmasını kabul etmeyen parazit dolu zihinlere haddini bildirdiklerini belirtti. Karakoçan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece bir emek hareketi değil merhamet ve adalet hareketi olarak; sel, deprem, yangın, salgın gibi tüm doğal afetlerde, felaketlerde, maddi ve insani yardımlarımızla, kampanyalarımızla Aziz Milletimize dayanışma ve infak ruhuyla omuz olduk, umut olduk. Yedi düvele diz çöktüren, dünyaya adalet dağıtan, Anadolu topraklarına İslam mührünü vuran şanlı ecdadımızın miras bıraktığı o münevver ruh ve inançla daima mağdurların, mazlumların yanında yer aldık. Gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimize gölgesinde yer veren koca bir çınar, katil, aç gözlü, işgalci medeniyetlerin, emperyalizmin, despotizmin ve vahşetin karşısında insanlığın sesi, vicdanı olduk. Çünkü Misyonu, vizyonu, mücadelesi, duruşu ve hedefleriyle sendikacılığı ‘kavga zemininden rekabet zeminine’ çeviren, cesur yüreklerin, davaya inanmış, ömrünü adamış yiğitlerin alın terleri ve emekleriyle Türkiye’nin örgütlü gücü, istikrarın ve güvenin adresi olan Toç Bir-Sen, Hakk’ı üstün tutan, zalime ve zulme karşı durandır. Toç Bir-Sen; Adalettir, emektir, alınteridir. Toç Bir-Sen; Kararlılıktır, azimdir, mücadeledir. Toç Bir-Sen; Umuttur, güvendir, istikrardır. Toç Bir-Sen; Birlikten doğan güçtür. Dün ve bugün olduğu gibi bundan sonra da Toç Bir-Sen olarak; ‘Güçlü Memur, Güçlü Türkiye’ idealiyle ter dökmeye, hak, hakikat ve adalet için mücadele vermeye, emek mücadelesinde öncülük etmeye, kamu çalışanlarımız, ülkemiz, milletimiz ve mazlum coğrafyaların sesi olmaya devam edeceğiz.” >> Ş. Cüneyt BURSALIOĞLU’nun Haberi