• Haberler
  • Siyaset
  • 'Test ve aşı güvenilir değil, millet bahçelerine ayrılan pay tarıma ayrılmalı'

'Test ve aşı güvenilir değil, millet bahçelerine ayrılan pay tarıma ayrılmalı'

SP Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan, koronavirüs test ve aşısının güvenilir olmadığını tekrarladı. Arslan, millet bahçelerine ayrılan bütçenin tarıma aktarılıp, üretimin desteklenmesi gerektiğini belirtti   Saadet Partisi (SP) Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan dün partide düzenlediği basın toplantısında ağırlıklı olarak koronavirüs salgını ve aşı tartışmalarını değerlendirdi. Arslan, elektrik dağıtım şirketlerinin giderlerinin fatura yansıtılma kararından geri [&hellip]

SP Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan, koronavirüs test ve aşısının güvenilir olmadığını tekrarladı. Arslan, millet bahçelerine ayrılan bütçenin tarıma aktarılıp, üretimin desteklenmesi gerektiğini belirtti

Saadet Partisi (SP) Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan dün partide düzenlediği basın toplantısında ağırlıklı olarak koronavirüs salgını ve aşı tartışmalarını değerlendirdi. Arslan, elektrik dağıtım şirketlerinin giderlerinin fatura yansıtılma kararından geri dönüldüğü için yetkililere teşekkür etti.
“HATADAN DÖNÜŞ GÜZEL, ELEŞTİRİLER OBJEKTİF DEĞERLENDİRİLMELİ”
Orhan Arslan, geçen hafta düzenlediği basın toplantısında elektrik dağıtım şirketlerinin seyahat, ağırlama, reklam, oda aidatı gibi pek çok masrafın, Resim Gazet’de tebliği ile faturalara yansıtılmasının yanlış olacağını açıkladıklarını hatırlattı. Arslan, “Bu kararın yanlış olduğunu dile getirerek karşı çıkmıştık. EPDK Başkanı yaptığı açıklama ile dile getirdiğimiz bu hükmün kaldırıldığını bildirmiştir. Kendisine bir hatadan dönüldüğü için teşekkür ediyoruz. Buradan ortaya şu sonuç ta çıkmaktadır; her eleştiri zararlı değildir. Bu noktada sizlerden istirhamımız yaptığımız açıklamaları objektif olarak sonuna kadar okumanız ve bu okuma sonunda değerlendirme yapmanızdır.” dedi.
“TEST SONUÇLARI GÜVENİLİR DEĞİL”
Yaptıkları hiçbir eleştiriyi kişi veya kurumları yıpratmak için yapmadıklarının altını çizen Arslan, “Esasen biz yaptığımız hiçbir eleştiriyi kişiyi ve ya kurumları yıpratmak için değil, bir yanlışın düzeltilmesi, bir eksiğin giderilmesi için yapıyoruz. İyinin, güzelin, faydalının ve doğrunun yapılması, kötünün, yanlışın ve zararlının yapılmaması amacıyla eleştiri yapıyoruz. İçinde bulunduğumuz süreç ile ilgili eleştirilerimizin sebebi de budur. Zararlı olanı engellemektir. Test kitlerinden çıkan sonuçların doğruluğunun güvenilir olmadığını daha önce de dile getirerek Portekiz Mahkemesinin testler yüzde 97 oranında hatalı sonuç veriyor dediğini ifade etmiştik. Testi icat eden kişinin bu test ile virüs tespit edilemeyeceğini, Avusturya Meclisinde bir Milletvekilinin kola ile yaptığı test sonucunun pozitif çıktığını ve bir ünlünün 4 defa test yaptırdığını ikisinin sonucunun pozitif, ikisinin negatif çıktığını dile getirmiştik. Geldiğimiz noktada Dünya Sağlık Örgütü 14 Aralık 2020 yayınlanan bir açıklamada COVID-19’u teşhis etmek için kullanılan PCR testi birçok yanlış pozitif sonuç vermektedir demiştir. Yetkililerin bu konuda acil bir açıklama yapmalarını ve sürecin yönetiminin gözden geçirilmesini talep ediyoruz.” diye konuştu.
“AKO KABUL EDİLEBİLİR Mİ?”
Yetkililerin insanları bir an önce aşılama telaşına düştüğünü belirten Arslan, “İçeriği bilinmeyen, koruyuculuğu bilinmeyen en önemlisi yan etkisi bilinmeyen bir aşıyı bir an önce vurma telaşı nedendir? 18 Aralık 2020 tarih ve 31338 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğe göre ruhsatlandırmaya esas etkililik, güvenlilik ve kalite ile ilgili kapsamlı verilerin henüz sağlanamadığı aşılar için bu veriler sağlanıncaya kadar Kurum tarafından AKO verilebileceği bildirilmiştir. Allah aşkına bu kabul edilebilir mi? Etkinliğine bakılmayacak, güvenilirliğine bakılmayacak ve kalitesine bakılmayacak. Tarihten bir örnek vermek istiyorum; Contergan adlı ilaç hamilelerde uyku problemlerini ve sabahları duydukları kimi rahatsızlıkları gidermek için üretildi. Reçetesiz satılan Contergan prospektüsünde ‘Hamile kadınlar, anne ve çocuklar tarafından güvenle kullanılabileceği’ yazıyordu. Oysa yeterli testler yapılmamış hatta kimi denemelerde toksit durumlar fark edilmişti.” şeklinde konuştu.
“BU VAKALAR ORTADA İKEN BÖYLE BİR YÖNETMELİK NASIL ÇIKARTILIR?”
“Bu vakalar ortada iken böyle bir yönetmelik nasıl çıkartılır? Bu yönetmeliğin halk sağlına mı yoksa küresel ilaç şirketlerine mi faydası var?” diyen Arslan şunları söyledi: “ Yapılacak aşının zararı olursa kimden nasıl hesap sorulacak? Sonra bu kadar acele etmenin sebebi ne? Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan katıldığı bir televizyon programında şu cümleyi sarf etmiştir; ‘Böyle durumlarda aşıyı acilen bulmanız lazım, gecikirseniz pandemi biter zaten.’ Burada söylenen ‘pandemi biter zaten’ ifadesi neyi anlatmaktadır? Kanaatimize göre pompalanan korku ve paniğin etkisi gün geçtikçe azalmaktadır. İnsanımızın virüsün bulaşıcılığı ve öldürücülüğü konusundaki şüpheleri her geçen gün artmaktadır. Bir an önce aşı yapılmaz ise virüse karşı sorgulamalar artacak ve vatandaşımız yapılan dayatmalara karşı çıkacaktır. İngiltere Sağlık Bakanı koronavirüsün mutasyon geçirdiğini ve aşılanan kişinin daha sonra enfeksiyon kapması ya da başkasına bulaştırması ihtimalini ortadan kaldırmadığını belirtiyor. Burada aklımıza iki soru geliyor. Birincisi mutasyona uğramadan önceki haline göre yapılan aşı, mutasyona uğrayan virüste etkili olabilir mi? İkincisi ise enfeksiyon kapmasına ve bulaştırmasına etkili değilse neden aşı yapılıyor?”
“LİYAKATLE ÇÖZÜLEMEYECEK SORUN YOK”
İktidarın sorunları görmediğini, görecek ehil insanları da görevlendirmediğini iddia eden Arslan şunları kaydetti: “Ehliyet ve liyakata önem vermiyor. Bir örnekle açıklamamızı bitirelim; Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü için araştırma görevlisi ilanı açılıyor. Yazılı yapılan sınava 6 aday katılıyor. ALES puanı yüksek olan adaylar 30-50 arası puanlar alıyor. ALES puanı en düşük olan aday sınavdan 80 puan alıyor ve asil olarak sınavı kazanıyor. Nasıl oluyor? Çünkü onun tez danışmanı AK Partili. Her zaman söylediğimiz gibi ülkemizin çözülemeyecek bir sorunu yoktur. Ehil ve dürüst insanlara görev verildiği zaman ülkemiz çok kısa sürede kalkınma sağlayacaktır.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme