Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

TEŞKİLATI KİM BELİRLER?

Siyasi partilerdeki kongreler teşkilat liderleri tarafından “düğün” olarak nitelense de her kongrenin ardından geride kırık kalpler, tartışmalar, partisine, hatta davasına küsen figürler kalır. Zaman zaman bu küsmeler darılmalar yeni partilerin doğmasına ya da siyasette büyük hedefleri olanların siyasetten tamamen çekilmelerine de neden olabilir.

Son olarak AK Parti Afyonkarahisar İl Teşkilatı’nın kongresi gerçekleştirildi geçtiğimiz günlerde. Pandemi şartları altında yapılan kongrenin ardından AK Parti İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay’ın ekibi AK Parti İl yönetimini devraldı. Hayırlı olsun…

Kongre sonrasında internette, sosyal medyada, ya da başka ortamlarda AK Parti’nin yönetiminde yer alan isimlere yönelik bazı çıkışlar, eleştiriler, hatta saldırılar oldu. AK Parti’nin yeni yönetimine yönelik bu değerlendirmeleri, gündemi takip eden, yıllarını siyasete vermiş, tecrübeli bir büyüğümüzle konuşurken ortaya bir tablo çıktı. Tek bir parti için değil, partilerin çoğu için geçerli olan bu tabloyu gelin size özetleyeyim. Yanlışımız varsa itirazları da kabul edeceğimizi peşinen belirtelim:

PARTİ Mİ, YOKSA PARTİLİLER Mİ TEŞKİLATI SEÇER?

Aslında,

Hangi partide olursa olsun il-ilçe ya da başka birimlerin yönetimleri, başkanları oluşturulurken; O ilin milletvekili, varsa Bakanı, Belediye Başkanı veya İl Genel Meclisi Başkanı gibi siyasiler bu işe müdahil olurlar.

Aslında, bir işe ne kadar karışan fazla olursa, o kadar sıkıntısı ve problem çok olur. “Eşeğin kuyruğunu kalabalıkta, el önünde kesme! Kimi uzun oldu, kimi oldu der” misali… Bir taraftan genel merkez “Şöyle yapın!” der, öte taraftan Koordinatör milletvekili ise “Yok böyle yapın!”

Vekiller, Belediye Başkanı, İl genel Meclisi Başkanı, hatta diğer belediye başkanları “Bu olmaz çıkar onu. Şunu yaz!” der. Öbürü gelir “O şunun adamı, sakın yazma!” diye karşı çıkar. Hatta O partinin ilçe başkanlarının bile kendi adamlarını listelere sokmak için çok uğraştığı bir gerçektir.

Böyle liste hazırlanmaz! Böyle teşkilat oluşturulmaz!

Çünkü O uğraşan şahsiyetlerin mutlaka bir hesabı vardır! Bunların yegane amaç ve gayesi; adamlarını listeye/yönetime sokup, kendi konumunu parti içinde güçlendirerek! Bir üst lige çıkışı kolalaştırmaktır!

Sanki “sel önünden kütük kapma” yarışı gibi. Böylesi durumlar, bazen çekişmelere bazen de kavgalara bile sebep olabiliyor!

Hadi onun bunun adamı teşkilata girip koltuklarında paşa paşa otursalar bari. Ama öyle olamaz. Onları oraya getirenler yine onları asla rahat bırakmazlar!

Bu durum teşkilatta ayrışmalara bölünmelere hatta partiden kopmalara bile sebep olabilir.

Aralarındaki hiç bitmeyen husumetler; yönetim içinde de gruplar arasında amansız bir mücadeleye dönüşebilir.

Artık bu soğukluk, kırgınlıklar nedeniyle taraflar parti için yapacakları çalışmalarda birlik olamazlar. El ele gönül gönüle verip, beraberce asla çalışamazlar.

Partinin menfaat ve çıkarından ziyade, parti içindeki kendi adamlarının, kendi taraflarının durumunu güçlendirmek için büyük çaba sarf ederler!

Bu durumda parti unutulur. İkinci, belki de üçüncü öncelik sırasına konulabilir!

Tabi ki bu açıktan açığa böyle olmaz. Sorsan bu kişilere; Parti bizim her şeyimiz. Sonuna kadar parti için varız, derler. Sırf parti için uğraştıklarını, her şeyi parti için yaptıklarını söylerler.

Ama işin aslı öyle değildir; Yani bir şekilde hayat-memat, fayda-çıkar meselesi gibi bir şey…

Peki, partiyi bu duruma kimler düşürüyor? Ya da teşkilat içinde şahısları birbirine düşüren, bölen ve partiye zarar verenler kim?!!

Tabi ki, teşkilatın oluşumuna burnunu sokan çıkarcı, bencil insanlar.

Bir de Genel Merkez’den gelenlerin hataları çok büyük! Belki de sorunların, problemlerin, sıkıntıların ve bölünmelerin baş sorumlusu partinin görevlendirdiği o şahıslar da denilebilir!

Bu görevlileri karşılayanlar, karnını doyuranlar, onlara parti hakkında bilgi verenler, günlerce birlik olanlar ve kendilerine biat edenlerin isimlerini ellerine tutuşturanlar hep bilinen şahsiyetler değil mi!?

Bu ağır topların verdiği, önerdiği listeleri genel merkeze götürüp, sunan da yine malum isimler!

O zaman, illerdeki teşkilat sıkıntılarının baş müsebbibi Genel Merkez’in adamları!

Oysa, bu özel görevliler etraflarını saran ağır baskılardan, kıskaçtan kurtulup; Eski il- ilçe başkanlarını, başkan yardımcılarını, milletvekili aday adaylarını, yönetime katılmış asil üyeleri, dernek, oda başkanlarını ve konsey başkanını bulup onların da görüş ve önerileri alıp ona göre bir değerlendirme yapsalar. Daha iyi ve daha sağlıklı bir sonuca ulaşabilirler!

***

İlimizdeki partilerin durumu üç aşağı beş yukarı bundan ibaret!

Teşkilatların bundan sonraki gidişatında; Çok farklı bir şey beklemek de hiç doğru olmaz. İlimizin hiç değişmeyen makûs kaderi; İç çekişmeler, dedi-kodular ve köşe kapmacalar hiç bitmeyecek, demektir!..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti