Termal’in başkenti Niğde kadar olamıyor

12 Nisan 2011 Salı 03:00:00
  Her fırsatta bastıra bastıra termal turiz-min başkenti diye vurguladığımız Afyonkarahisar, tanıtım konusunda hala çok başarısız. Turizmde Afyonkarahisar kadar iddialı olmayan Niğde, Niğde Belediyesi’nin katkılarıyla Türkiye’nin 10 şehrinde aynı anda tanıtılıyor. Niğde tanıtılıyor da Ege’nin yıldızı olmayı hedefleyen Termal Turizm’in başkenti niye uyuyor.
Kültür ve Turizm Bakanı’nın gelecek yıl özellikle Türkiye’nin Avrupa’daki tanıtımlarında Niğde’de bulunan Meryem Ana’nın dünyada bir benzeri olmayan gülen freskinin resmini kullanacağını açıklamasının kısa bir süre ardından Niğde Belediyesi inanılmaz bir tanıtım atağına kalktı. Hatta Afyonkarahisar’ın bile bir çok yerinde Niğde tanıtım reklamlarını görmek mümkün. Bu konuda Bakan Günay’ın bu konuda bir tavsiyesi mi oldu yoksa Niğde Belediyesi iyi bir zamanlama mı yaptı bilmiyorum ama iç turizme yönelik müthiş bir atak yaptı.
Niğde’nin reklamları oldukça ilgi çekiciydi. Çevremde bir çok kişi ‘neden ki Niğde’nin bu kadar tanıtımı yapılıyor’ diye kendi aralarında konuşuyor. Bu konuşma bir merakı da beraberinde getiriyor. Üstelik bu bilbord reklamları basının da oldukça ilgisini çekti. Niğde hem reklam yaptığı şehirlerde hem de ulusal basında haber oldu. Örneğin ben kampanyaya kadar Selçuklu Devleti’nin tek kadın valisinin türbesinin Niğde’de olduğunu bilmiyordum. Yine Alaaddin Camii’nin tarihi, muhteşem işlemeleriyle taç kapısını ve taç kapısında yılda iki ay görülen bir aşkın 700 yılı aşkın süredir devam eden siluetinin öyküsünü bu reklam kampanyası sonrasında öğrendim. Öğrendikçe daha çok ilgi ve dikkatimi çeken Niğde’ye ilk fırsatta da gitme kararı aldım.
Afyonkarahisar’ımız ise turizmde çok daha iddialı. Yatırımlar bakımından belki sahil bölgelerinden sonra yatırımın en hızla arttığı turizm şehri Afyonkarahisar. Ama ilimizin hala turizm tanıtımı konusunda büyük bir eksikliği var. Aslında tanıtımın turizmin en önemli ayağı olduğunu düşünürsek, Afyonkarahisar’ı bu konuda aksak olarak niteleyebiliriz. Özellikle Niğde Belediyesi gibi bütçesi sınırlı bir kurumun yaptığı müthiş tanıtım düşünüldüğünde, Afyonkarahisar Valiliği, Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası, Termal Turistik Otelciler Birliği düşünüldüğünde tüm Türkiye’de çok daha kapsamlı ve etkili bir tanıtım yapılabileceği inancındayım.
Oruçoğlu Termal Hotel, geçtiğimiz aylarda Berlin Turizm Fuarı’na katılmıştı. Londra’da 15-16 Nisan tarihlerinde Medikal Turizm Fuar’ına da katılacak Oruçoğlu Termal, Afyonkarahisar adına çok şey yapıyor. Stant kiralayarak otelinin tanıtımını yapan Oruçoğlu Hotel, sadece otelin değil Afyonkarahisar’ın ve termal potansiyelinin de tanıtımını yapıyor. Bilinirlik ve tanıtım açısından hep bu tür fuarların çok önemli olduğuna inandım. Bu nedenle otellerimiz bu tür fuarlara katılsa da katılmasa da, ben bir sivil toplum kuruluşu, kamu kuruluşu ya da birlik çatısı altında tüm fuarlarda yer almamız gerektiğine inanıyorum. Hem tur ope-ratörleri hem de o ülkelerde destinasyonların şekillenmesinde etkili olanlarda bir Afyonkarahisar bilinirliği açısından şehrimizin Valilik, Belediye, Turizm İl Müdürlüğü ile otel ve diğer turizm tesislerinin hazırladığı her türlü tanıtım materyali bu ortak stantta yer alabilir.
Vali İrfan Balkanlıoğlu’nun her fırsatta ilimizin tanıtımın önemine vurgu yapıyor. Eğer Afyonkarahisar geleceğini turizmde görüyorsa tanıtımı çok ciddiye almalı. İyi ve etkili tanıtımın ne sadece otelcilere ve Turizm il Müdürlüğü’ne ne de sadece gazetecilere bırakılacak kadar önemli bir iş. Tanıtım için profesyonel bir ekip oluşturulmalı. Hatta belki de Türkiye’nin önde gelen reklam veya PR (İletişim Danışmanlığı) şirketleriyle çalışma planlanabilir. Ancak her kurumun ayrı ayrı reklam ve tanıtım faaliyetleri hem gücümüzün etkisini azaltıyor hem de düzenli ve etkili bir tanıtımı engelliyor.
Türk turizminin başkenti Antalya bile ilk tanıtım yapmaya başladığı yıllarda iç turist bile çekemiyormuş. Çekemiyormuş diyorum çünkü 1980’li yılların başındaki bu tanıtım faaliyetleri Konyaaltı sahilinin düzenlenme çalışmalarından önce başlamış. Ancak sahil düzenlemesinin ilk 3 yılı sahil boş kalmış. O dönemde sahilde ufak evi andıran yapılar varmış. Rivayet o dur ki bu evciklere bile ilgi gösteren yokmuş. Dönemin Valisi Alman bir gazeteciye, “Biz bu evleri Almanlar’a ücretsiz kiralıyoruz” diye açıklama yaptıktan sonra önce Alman turist akını başlamış, sonra da Antalya ünlü olmuş. Bir dönem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tüm gazetelerin orta sayfalarına aynı anda reklam vermişti. Şimdi de Niğde Belediyesi bir çok şehirde aynı anda bilbordlara aynı anda çıktı. Afyonkarahisar’da benzer çalışmalara acilen başlamalıdır. Benim ilk önerim inanılmaz başarılı olarak bir süre uzatılması planlanan İstanbul Shopping Fest’e (Alışveriş Fuarı ) katılan alışveriş merkezlerinde, Fast Food, giriş, sinemaların önü ve hatta tuvaletlerdeki panolara ilan vermek. Tuvalete reklam verilir mi demeyin çünkü ABD’de yapılan bir araştırma alışveriş merkezlerinde en dikkat çekici reklamların pisuarların önünde duran reklamlar olduğunu kanıtladı. Alışveriş festivalinin bitmesine süre uzatılmazsa 14 gün var. Festival biterse reklam maliyetleri düşerse tüm büyükşehirlerdeki Alışveriş Merkezlerine ben-zer ilanlar verilebilir. Hatta Belediye Halk Oyunları ekipleri bu merkezlerde gösteri yapabilir.
Reklam yapacaksak şimdi radikal kararlar almalıyız. Yatırımlar hızla devam ederken, havaalanının inşaatının başlaması ve bitmesinin iki yıl süreceği açıklanmışken tanıtım çalışmaları ve planlamaları için tam zamanıdır. İlerleyen süreçte havaalanı ve tesisler açıldığında sinek avlamayacaksak personeli istihdam etmeyi düşünmüyorsak çalışmaya şimdiden başlamalıyız.