Termal zenginlik sosyal projelere dönüşmeli

AFJET A.Ş Genel Müdürü Yusuf Ulutürk, AFJET yönetim kurulu üyeleriyle birlikte çıktıkları dış gezi izlenimlerinin hizmeti çağın gereklerine göre güncellemek amaçlı olduğunu söyledi. Afyonkarahisar’a termali yansıtacak sosyal projeler kazandırmayı amaçladıklarını belirten Ulutürk, Afyonkarahisar’daki termal suyun içerdiği mineraller ve sağlık açısından çok daha değerli olduğunu kaydetti

AFJET A.Ş’nin jeotermalin konut ısıtmasını tamamladığını, otelleri belli bir noktaya getirdiğini, Gazlıgöl’ü belli bir disiplin altına aldığını belirten Yusuf Ulütürk, bundan sonra jeotermalin nasıl farklı alanlarda kullanılabileceğinin ele alınacağını kaydetti.
VOLKAN PATLAMASI FIRSATA DÖNÜŞMÜŞ
Beş gün süren İzlanda gezisinin son derece yararlı olduğunu ve İzlanda’nın jeotermal anlamda farklı bir coğrafya olduğunu belirten Ulutürk; “Mesleki açıdan değerlendirmem gerekirse İzlanda termal açıdan volkanizmanın çok yoğun olarak hissedildiği en genç volkanların bulunduğu bir ada ülkesi. Ülkenin kuzeyinde buzullar var. Kuzey kutbuna doğru gidiyor. Hayat daha çok uç taraflarda güneyde var. Ada da yoğun derecede 400-600 derece su var. Aktif olan buzullar eriyor, eridikten sonra yeraltına süzülüyor. Bu süzülme sonucu sular magmaya yakın olduğu için hemen ısınıp tekrar yeryüzüne çıkıyor. Termal tedavi yapmak istenilen suların içerisinde önemli mineraller vardır. Ama İzlanda’daki termal su bu kadar kıymetli değil. Bizdeki termal su mineral zenginliği ve sağlıkta tedavi amaçlı kullanımda çok yararlı. Bizdeki gibi 50-100 yıllık yaşlı sular değil. Bu ülkede volkan patlaması fırsata dönüştürülmüş. Turist gelmesi sağlanmış.” dedi.
AFYONLU YATIRIMCILAR DA İNCELEDİ
Yusuf Ulutürk, İzlanda’da bazalt olarak adlandırılan jeolojik bir arazi yapısında santralda oluşan bir kaçak sonucu bazaltlara dolan sıcak suyun gökyüzü yansıması ile mavi bir görsele dönüştüğünü söyledi. Mavi renkli su görünümden dolayı Blue Logon ismi verilen alanın ortaya çıktığını kaydeden Ulutürk; “Su çökeldiğinde silika adı verilen beyazımsı bir renkte malzeme ortaya çıkıyor. Bu madde krem olarak kullanılıyor. Kar ortamında doğal bir yüzme sahası ortaya çıkıyor. Bu da iyi bir turizm malzemesi olarak kullanılmış. Çeşitli yerlerden insanlar turist olarak gelip ziyaret ediyor. Bunların en iyi özelliği elektrik üretimine uygun kuyularının olması. Her kuyudan 10 megabayt gücünde elektrik üretiyorlar. Yaklaşık olarak ülkenin yüzde 75’nin hidroelektrik santrali yoğun su rezervini kullanıyor. Bir ada ülkesi olduğu için İzlanda’da bu elektriği tüketecek bir sanayileri yok. Yurt dışından gelen iki tesisleri var üretilen elektriği onlar tüketiyor. Çok büyük termal turizm tesisleri yok. Blue Logon isimli yerde de konaklayacak otel, tesis yok. Bizde olduğu gibi termal tesisler, beş yıldızlı lüks otelleri yok. Yatırımcılarımız teşvik ve uygun imkan olursa orada termal otel yapmak niyetindeler. AFJET ortaklarıyla birlikte yatırımcılarımızda bizimle geldi. Ali Acar, Dr. Şükrü Yücel de bizimle geldi. İşi çıktığı için işadamı Şuayip Demirel gelemedi. Tamer Alpata, Muammer Türker gibi isimler de vardı. İşadamlarımız orada otel konsepti ve iş imkanının nasıl olabileceğini inceleyerek görüşmeler yaptılar.” diye konuştu.
İZLANDA’YA
İLK TEMAS
AFJET Genel Müdürü Yusuf Ulutürk, İzlanda Cumhurbaşkanı ve Ekonomi Bakanı ile temaslarda bulunulduğunu aktardı. İzlanda’da karşılıklı olarak Türkiye’nin neler yapabileceğinin görüşüldüğünü belirten Ulutürk, ilk defa Türkiye’den bir heyetin İzlanda’ya gittiğini belirtti. Vali İrfan Balkanlıoğlu’nun cenaze töreni nedeniyle iki gün sonra inceleme gezisinin Danimarka bölümüne katılabildiğini söyleyen Ulutürk; “Sonuç olarak İzlanda jeotermal anlamda yoğun bir ülke. Ama termal turizmde bizden ileri değiller. Termal değeri olan bir suları yok. Yüksek derecede su sıcaklıkları olduğundan elektrik üretebiliyorlar. Biz özellikle eletrik santrallerini gezip kendi sahamızda nasıl elektrik üretebileceğimiz yönünde inceleme yaptık. Yeni teknolojiler nedir? Nasıl bir teknoloji almamız lazım. Bununla ilgili görüşmeler yapıldı. Bunu yaparken kendi şehrimizde nasıl durumu fırsata çevirebileceğimizi inceledik. Orada gayzer denilen bir alan var. Orada doğal termal su çıkışları var. Belli bir noktada gaz yoğun sıkıştığında 10 dakikada bir gaz patlaması meydana geliyor. Orada su püskürtmesi yaşanıyor. Bu görsellikte insanların hoşuna gidiyor. Bundan dolayı buraya yoğun bir turist akını oluyor.” şeklinde konuştu.
SOSYAL PROJELEREDE KATKI VERİLECEK
Afyonkarahisar’a termal turizm için gelen konukların konaklama gün sayılarının nasıl uzatılabileceği yönünde çalışmalar yürütüldüğünden söz eden Yusuf Ulutürk, turistler için termal sahada jeotermal park düşüncesinin gündeme geldiğini belirtti. Jeotermal park içinde farklı konseptlerin olmasını arzu ettiklerini kaydeden Ulutürk şöyle konuştu: “1996-1997 yıllarında Cirit kayalıkları için böyle bir projenin gündeme gelmişti. O zamanki şartlarda bu uygun olmadığından vazgeçilmişti. Projesi hala durur. Biz bir traverten şekli vererek püskürtme işini 10-15 dakika yapabiliriz. Buralara kafeler, yürüyüş, bisiklet yolları yapabiliriz. Ağaçlandırarak şekillendirebiliriz. Farklı olarak ışık gösterisi yapabiliriz. Sadece elektrik üretimi ile değil, sosyal projelerde kazandığımızı vatandaşa iletmek zorundayız. Bu da bir amme hizmeti olacak. Otellerin gelişimine katkı sunmak ve gelen turist sayısını artırmakta şirketimizin görevleri arasındadır. Yönetim kurulu olarak kafamızda böylesi fikirler var. Termal zenginliğimize farklı bir değer katacağız. Hizmeti çağın gereklerine göre güncelleyerek gerekenleri yapacağız. Afyon’un ortak tanıtımının yapılacağı bir birliktelik oluşması gerekiyor. Özellikle yurt dışında bunu iyi tanıtmak gerekiyor.”
Haber: Burcu Aydın