- Haberler
- Faydalı Bilgiler
- Terekeme mezhebi nedir?
Terekeme mezhebi nedir?
Terekeme ne demek? Terekemeler kimlerdir, özellikleri nelerdir? Karapapaklar kimdir? gibi sorular sosyal medyada sıkça araştırılırken, Karapapaklar ile ilgili bilgileri sizler için derledik.
Terekeme, aynı zamanda Karapapaklar olarak da bilinmekte. Karapapaklar, Türkiye, Azerbaycan ve İran’da yaşamakta olan bir Türk topluluğu. Oğuz karakterli Türkler olduğu bilinirken, Türkiye’de bulunan Terekemeler genellikle İslam dinine mensup olarak biliniyor. Terekeme kelimesi Arapça’da Türkmenler sözcüğünün karşılığı olarak ifade ediliyor.
Terekemeler Kimlerdir?
Terekemeler, Gürcistan ve Türkiye’ye yerleşmiş olan bir toplum olarak bilinmektedir. Kaynaklarda yer alan bilgilere göre ise Terekemeler öz Türkçe konuşmaktadır. Siyah bir kalpak giydikleri için Kafkasya da bulunan halk tarafından Karapapak ismini aldıkları söylenebilir.
KARAPAPAKLAR
Karapapak, Karapapah, Borçalı ve Terâkime/Terekeme gibi çeşitli isimlerle anılan bu topluluk başlarına siyah kuzu derisinden serpuş giydikleri için bu adı almışlardır. Karapapaklar, Şah İsmâil’in babası Şeyh Haydar’ın müridlerine giydirdiği, on iki imamın adı yazılı on iki dilimli “taç” adlı kızıl kavukları reddederek Sünnîlik’lerini belirtmek üzere ısrarla “kara papak” giymişlerdir. Özbekistan’ın Karakalpak Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamakta olan Karakalpaklar’la akrabadırlar. Bu iki grubun Kuman/Kıpçak ve Bulgar/Hazar Türkleri’nin bakiyeleri olduğu ve Karapapaklar’ın Hazar kağanlarına kız veren en itibarlı Kıpçak boylarından birini teşkil ettiği ileri sürülmektedir (Kırzıoğlu, Osmanlılar’ın Kafkas-Elleri’ni Fethi: 1451-1590, s. 467). Karapapaklar, muhtemelen asıl vatanları olan Orta Asya’dan göç ederek Kafkasya’nın Daryal ve Derbend boğazlarından geçip Gürcistan’a gelmişler ve daha sonraki yıllarda bölgeye yayılmışlardır. Kafkasya bölgesinin Osmanlı Devleti tarafından fethi sırasında çoğu zaman Türkler’in yanında yer almışlardır.
Karapapaklar, 1828 Türkmençay Antlaşması’ndan sonra yurtlarını terkederek Türkiye ve İran’a göçmüşlerdir. Azerbaycan genel valisi Abbas Mirza zamanında İran’a göç ettirilen 800 Karapapak ailesine Sulduz bölgesi timar olarak verilmiştir. Bu bölgeye gelen Karapapak şubeleri şunlardı: Tarkavün, Saral, Araplı, Can-Ahmedli, Çaharlı ve Ulaçlı. Esas şube hanların mensup olduğu Tarkavün’dür. Karapapaklar’ı Sulduz’a getirerek burada aşireti kuran Mehdi Han Borçalı da Tarkavün boyundandır. 1908-1912 yıllarında Türk hâkimiyetine geçen bölge I. Dünya Savaşı sırasında bazan Türk, bazan da Rus idaresine geçmiş, 1919’da Ruslar’ın çekilmesinin ardından eskisi gibi İran’a kalmıştır. Sayıları bugün yaklaşık 50.000 civarında olduğu tahmin edilen İran Karapapakları Anadolu’dakilerden farklı olarak hâlâ aşiret hayatı sürmektedir. Konuştukları lehçe Âzerî Türkçesi’nin bir ağzıdır. Sultan Alparslan döneminde (1064) İslâm dinini kabul eden Karapapaklar’dan İran’da yaşayanların çoğunluğu Şiî, Türkiye’dekiler Sünnî’dir.
Azerbaycan’daki Karapapaklar daha ziyade Aras nehri civarına yerleşmişlerdir. 1926 Sovyet nüfus sayımında ayrı grup olarak (6316 kişi) kaydedilmelerine rağmen sonraları Âzerîler’le birlikte zikredilmişlerdir. Sayıları İran’da 30.000, Türkiye’de 50.000 civarında tahmin edilmekteydi. Günümüzde Karapapaklar’ın nüfusu hakkında kesin bir rakam vermek zordur. Çünkü her üç ülkede yapılan nüfus sayımlarında ayrı birer halk olarak belirtilmemektedir.
Osmanlı Devleti zamanında Kars’a yerleştirilen Karapapaklar, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Gazi Ahmed Muhtar Paşa’nın kumandası altında büyük yararlıklar göstermişlerdir. Gazi Ahmed Muhtar Paşa Sergüzeşt-i Hayâtım adlı eserinde onların bu savaştaki kahramanlıklarından övgüyle söz eder. Özellikle reisleri Mihr Ali Bey’in kahramanlıkları saz şairleri tarafından destanlaştırılmıştır. Ancak Kars’ın Ruslar tarafından işgali üzerine I. Dünya Savaşı sırasında Karapapaklar yeniden göç etmişler ve Sivas, Tokat, Amasya gibi vilâyetlere yayılmışlardır. Günümüzde bu şehirlerin dışında Kars, Ağrı, Muş ve Erzurum’da yaşamakta olan Karapapaklar aşiret özelliklerini kaybederek yerli halkla kaynaşmışlardır. Ziraat, halıcılık, hayvancılık gibi işlerle uğraşmakta ve göçebelikten kalma bazı inançlar bugün de varlığını korumaktadır.
1883 yılında Ruslar tarafından yapılan nüfus sayımına göre Kars bölgesinde 21.652 Karapapak yaşıyordu ve bunların 11.721’i Sünnî, 9931’i de Şiî idi. 1897’deki Rus sayımına göre ise bu sayı 29.879’a, 1910’da 39.000’e çıkmıştı. Bunlar Kars kazasında altmış üç, Ardahan’da yirmi dokuz ve Kağızman’da yedi köyde yaşıyorlardı. 1926’da Rusya’da yaşayanların sayısı 6316’ya düştü. 1979 nüfus sayımına göre eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’ne bağlı Gürcistan ve Ermenistan’da 5000 civarında Karapapak bulunuyordu. Ancak bunlar bölgedeki Ahıska/Mesket, Meshi, Türkmen ve Hemşin gibi diğer Türk gruplarıyla birlikte II. Dünya Savaşı sırasında Orta Asya ve Sibirya’ya sürüldü. Karapapaklar’ın savaştan sonraki âkıbetleriyle ilgili bilgi yoktur. Ermenistan’da yaşayanlar Karabağ savaşının ardından muhtemelen Azerbaycan’a göç etmişlerdir.
Terekemeler dil, lehçe, mutfak ve müzik kültürü gibi konularda Azerbaycan Türklerine çok yakındır. Sadece ağız farklılıkları vardır. Buna rağmen Türkiye’deki her iki kesim de birbirlerini genellikle farklı nitelendirmektedirler. Borçalı’da Karapapah’lık adı öne çıkmaktadır. Gerçek şu ki, Türk toplulukları arasında yaşam biçiminden ve coğrafi şartlardan kaynaklanan bazı farklılıklar vardır. Đran’da da çok sayıda Karapapah Türkü’nün olduğu bilinmektedir. Karapapahlar Đran’da Sulduz bölgesinde yaşamaktadır. Türkiye’ye göçmeden evvel, Borçalı ve Kazak Karapapahları olarak adlandırılımıştır. Terekemeler, atılgan, hırslı, olaylar karşısında son derece duygusal ve saf bir karaktere sahip insanlardır. Dürüst ve
merttirler. Sosyal ilişkileri güçlü olan bir toplumdur. Mirza Bala da “Karapapahlar, fıtraten zeki, çalışkan ve iyi binicidirler; kadınları hür, aile
teşkilâtları mazbut ve sağlamdır” demektedir. Terekemeler, başlarına buyruk yaşamışlardır. Ahde vefaya önem verirler. Kararlı ve dirayetlidirler, devletine milletine sadakatle bağlıdırlar, gelenek ve adetlerine sıkıca bağlıdırlar, Karapapahların dilleri yaşadıkları, coğrafyadaki dil baskısı olmasına rağmen Türk dilinin ana yapısını bozmadan günümüze taşımışlardır, zulme direnir, haksızlığa başkaldırırlar. Onların karakterlerini yansıtan, “Düz ol, Allah düziylendir (sen dürüst ol, Allah dürüstün yanındadır)”, “Sen yahşı ol, balıh da bilmese halık bilir” sözleri çok yaygındır. Karapapahlar genellikle Hanefi mezhebine mensuptur. Azerbaycan ve Gürcistan’ın bir kısmında ve Đran’da Sulduz’daki Karapapahlar Şii Caferî’dir.