'Tercihlerde öncelik yetenek ve ilgi alanlarına yönelik olmalı'

Göktuğ Aile Danışman Merkezi Aile Danışmanı ve Kişisel Gelişim Uzmanı Müjgan Gölcük Yağcı, tercih dönemlerinin öğrencilerin en stresli olduğu dönemlerden bir tanesi olduğunu ifade ederek, “Öğrenciler öncelikle ilgi, beceri ve yeteneklerine uygun alanı belirleyip tercihlerini bu yönde yapmalılar” dedi

Göktuğ Aile Danışman Merkezi Aile Danışmanı ve Kişisel Gelişim Uzmanı Müjgan Gölcük Yağcı, tercih döneminde dikkat edilmesi gereken noktalarla ilgili değerlendirmede bulunarak, öğrenciler ve velilere tavsiyelerde bulundu.
“ÖĞRENCİNİN BECERİLERİNE VE İSTEKLERİNE ÖNCELİK VERİLMELİ”
Lise eğitiminin bir öğrenci için çok önemli olduğunu ifade eden Müjgan Gölcük Yağcı, “İyi bir lise iyi bir üniversite demektir. İyi bir üniversitede iyi bir meslek hayatı demektir. Ama hiçbir şey öğrenciden daha önemli değildir. Velilerin çocuklarının gitmek istediği liseye, yapmak istediği mesleğe göre yönlendirmesi çok önemli. Veliler, çocuklarının yeteneklerini, becerilerini ve isteklerini asla göz ardı etmemeliler. Herhangi bir Anadolu Lisesine gitmek istemeyen bir çocuğu o liseye zorlamak, çocuğa bir yük olur. Burada özellikle aileler çocukların isteklerini, yeteneklerini ve kendi kapasiteleri ölçüsünde başarılı olabilecekleri alanlara yönlendirmeleri gerekli. İyi bir spor okuluna gidip kendisini spor alanında geliştirmek isteyen öğrenci, bir Anadolu lisesine gönderilirse 4 yıl boyunca, belki de bir ömür boyunca pişmanlık olur. Onun için çocukların ilgi ve yeteneklerine göre ve en önemlisi de çocukların isteklerine göre gelecekteki mesleğin kariyerine göre yön çizip tercihlerini bu yönde yapmaları gerekir.” diye konuştu.
“NİTELİKSİZ BİR OKUL YOKTUR”
Lise eğitimi veren kurumların nitelikli ve niteliksiz olarak ayrılmasını yanlış bulduğunu belirten Yağcı, “Niteliksiz bir okul yoktur. Çünkü oradaki öğretmenlerimizde öğrencilerimizde çok güzel yerlere gelen çok güzel başarılar elde eden bireylerdir. Öğrencilerimiz niteliksiz bir okula yerleştiklerinde Ben başarısız bir okula gittim. Benden hiçbir şey olmaz gibi düşüncelere kapılmayıp, bu okuldaki, küçük denizde ki en büyük balık ben olacağım. En başarılı öğrenci ben olacağım diyerek çalışmaları gerekir. Çünkü, siz ne kadar kaliteli, başarılı olursanız olun, hepiniz aynı sepetin içinde görünürsünüz ama en çok kızaran elma zaten en çok tercih edilir ve görülür. Onun için çocuklar kendi farkındalıklarını, kendi kariyerlerini, kendi hızlarını; kendi başarılarına göre ayarlamalılar.” dedi.
“AİLELER ÇOCUKLARI DERS ÇALIŞMAYA TEŞVİK ETMELİLER”
Ortaokul eğitiminden lise eğitimine geçen öğrencilerin ebeveynlerinin çocuklarına, ‘sen geçen yıl çok çalıştın bu yıl dinlen’ gibi tavırlarda bulunmaması gerektiğini dile getiren Yağcı, “Çünkü 9. Sınıf temel atma dönemidir. Özellikle lise bir ve lise ikinci sınıfta temel derslerin eğitimi verilir. Bu dersler TYT’de çıkan dersler. Burada temeli sağlam atan çocuklar üniversite sınavında başarılı olan çocuklar olur. Ailelerin çocukları sıkmadan bir plan dâhilinde ders çalışmaya teşvik etmeleri lazım. Bunu onları sıkmadan bunaltmadan yapmalılar. Çünkü öğrenciler ergenlik döneminde; biz artık büyüdük, ders çalışmanın ne gereği var. Modundan çıkartıp, artık biz daha kısa sürede anlıyoruz. Artık biz büyüdüğümüz için bir şeyleri çok çabuk halledebiliyoruz. Deyip büyüdüğü konusunda onların başarılarını da destekleyerek motive etmeleri gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRENCİLERİN, TERCİH YAPMADAN ÖNCE GİTMEK İSTEDİĞİ ALANI BELİRLEMELERİ GEREKİYOR”
Üniversite tercihlerini yaparken mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerektiğini belirten Yağcı,“Tercih dönemleri öğrencilerin en stresli olduğu dönemlerden bir tanesidir. Yanlış tercih ile yerleşeceği bölüme yerleşemiyor veya istemediği bölüme yerleşiyor. Onun için, öğrenciler tercihlerini mutlaka uzmanların gözetiminde rehber öğretmenlerle yapmalılar. İyi bir üniversite demek, iyi bir meslek hayatı demektir. Ama artık o kadar çok şehrimizde üniversite var ki, iyi bir üniversite iyi bir öğrenci demek aslında. Yani iyi bir öğrenci iyi bir üniversiteyi oluşturur. Üniversite eğitiminde her şey öğrencinin kendisinde bitiyor. Bu nedenle öğrencilerin, tercih yapmadan önce özellikle gitmek istediği alanı belirlemeleri gerekiyor. Üniversite ismi veya şehir ismi ikinci veya üçüncü planda yer almalı. Çünkü üniversite öğrenci endeksli bir yer. Benim öğrencilere tavsiyem ailelerinin yanında okumaları gerekiyorsa maddi manevi olarak ailelerinin yanında okuyabilirler. Ama ayaklarının üzerinde durup, hayatı öğrenmek ve hayata bakış açılarını bir birey olarak kendileri geliştirmek istiyorlarsa mutlaka farklı bir şehirde üniversite okumalarını tavsiye ederim.” dedi. >> Dilek ÇETİNKAYA’nın Özel Haberi