'Tek çaremiz üretim ve ihracat'

Afyonkarahisar Sanayiciler ve İşadamları Derneği’nin (AFSİAD) aylık istişare toplantısı önceki akşam Akrones Termal Otel’de gerçekleştirildi. Toplantı akabinde derneğe yeni katılan üyelere plaket verilerek rozetleri takıldı.
“MEŞRU HÜKÜMETİN YANINDA OLDUK”
AFSİAD üyelerine hitap eden Başkan Hüseyin Şehitoğlu sözlerine 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra genel katılımlı toplantıların OHAL nedeniyle yapılamadığını belirterek başladı. AFSİAD’ın kurumsal temsili anlamında hiçbir aksaklık ve kesinti yaşanmadan tüm vecibeleri yerine getirme gayretinden söz eden Şehitoğlu, “Türkiye’nin içinden geçtiği bu zorlu günlerde ilimizde en önde gelen sivil toplum kuruluşları içerisinde olduk. Bununla ilgili olarak o dönemde Başbakanımız olmak üzere, İçişleri Bakanlığı nezdinde Valiliğimiz ve Dernekler Müdürlüğümüz tarafından da gayretlerimiz, her türlü katkılarımız teşekkür mesajları, takdirle karşılanmıştır. Bu üyelerimizin vatanına, milletine, devletine bağlılığından kaynaklı bir gücün etkisidir. Her ne siyasi fikirde olursak olalım meşru hükümetin yanında olduğumuzu ve seçimlerle demokratik hakların milletin iradesinde kayıtsız şartsız kalmasının yanında olmaya devam edeceğimizi her üyemiz duruşuyla bir kez daha göstermiştir. Bu sıkıntılı dönemde birlik ve beraberlik içerisinde olgunlukla hareket etmenizden dolayı tüm üyelerimize bu vesileyle ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” dedi.
“KONTROLLÜ İTHALATLA CARİ
AÇIK KONTROL EDİLİR”
Hüseyin Şehitoğlu, 15 aylık süreçte ülke ekonomisinin belirsizliğe doğru sürüklenirken gözle görülür bir toparlanma yaşandığını vurguladı. Döviz kurunun birden bire çok yüksek seviyelerde seyretmesinden kaynaklı birçok olumsuz durumun halen yaşandığına dikkat çeken Şehitoğlu, “Ekonomi durma noktasına geldiği gibi nakit sermaye akışı da durma noktasındadır. Bugünlerde açıklanan Kasım ayı enflasyon oranı da bizi destekler mahiyettedir. Kasım ayında TÜFE 1,44-ÜFE 2,53 oranında düşme göstererek yıllık enflasyon yüzde 21,62’ye geriledi.  Dövizdeki olumsuz hareketlilik enflasyonu tetikledi. Yüksek faiz dönemi oluşmuştur. Bu olumsuzluklar ekonomimize derin bir yara vermiştir. Tabi bu durum bir anda düzeltilemeyecektir. Kasım ayında ithalat 16,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Buna göre ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 96,3 olurken, bu oranda geçen Ekim ayının ardından en yüksek ikinci değerine ulaşıldı. Demek oluyor ki, ülkemizin ekonomi anlamda yükselişi ancak ve ancak üretim ve ihracat ile gerçekleşecektir. Bizler de yıllardır hep üretime dayalı ihracata dayalı bir ekonomik program istedik. İthalat kontrol altına alınırsa cari açık ta kontrol altına alınacaktır. İthalatı kontrol etmek sadece devletin değil; esasında toplumun tüketim anlayışının değişip, toplumsal seferberlik bilinciyle gerçekleşebilir. Bu konu bizim önceliğimiz olmalıdır.” diye konuştu.
“AFSİAD’DAN ON ÖNEMLİ ÖNERİ”
Her platformda yıllardır üretmeden tüketmemeyi, lüks tüketim savurganlığından uzak durma zorunluluğunu söylediklerinin altını çizen Şehitoğlu, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile hızlı adımlarla istikrarlı yönetim anlayışı ile yapısal reformların çok ivedi hayata geçirilmesi sağlanmalıdır ki biz sanayici ve işadamları bu olumsuz dönemi daha hızlı atlatabilelim. İdarecilerimize on maddeden oluşan çözüm önerimiz olacak. Enflasyona etki etmeyecek şekilde iç piyasa canlandırılıp, tedbirlerle büyümeye katkı sağlanmalıdır. Yüksek kurla ard arda gelen üretici fiyat artış zamları acilen geri çekilmeli veya geciktirilmelidir. Durumu kötü niyetle fırsata çevirenler saptanıp en ağır ticari yaptırımla cezalandırılmalıdır. Yerli, yabancı yatırımcılara güvenle yatırım yapabilecekleri mesajları verilmeli, merkezi bürokrasi engelleri tamamen kaldırılmalıdır. 2023 hedefleri vizyonu ve Orta Vadeli Program yeniden gözden geçirilmelidir. Teşvik Sistemi tamamen yeniden düzenlenmeli, AR-GE ve inovasyonu benimseyen firmalarla, endüstriyel ürünleri üreten firmalara özel destek verilmelidir. Yeniden sanayileşme tartışılmalı ve ithalatı ikame edecek ve ihracatı arttıracak dev tesisler kurulmalıdır. İhracatta teknolojik ürünlerin yoğunluğu arttırılmalıdır. Kalkınma Planı’ndaki Öncelikli Dönüşüm Programları ve Eylem Planları hızla hayata geçirilmelidir. Bölgesel kalkınma ajanslarında özel sektör ağırlığı arttırılmalıdır. Mesleki eğitime önem verilmeli, mesleki okullar teknoloji ve girişimcilik bazlı yeniden düzenlenmelidir.” şeklinde konuştu.
“TÜRK İNSANI İŞİ VE AŞI İÇİN SAVAŞIYOR”
Türkiye’nin rekabet edilebilir şartlarda maliyetlendirme yapabilmesi halinde dünya pazarlarındaki daralmaya rağmen dış satımını büyütebileceğini belirten Şehitoğlu şöyle konuştu:
“Bu son dönemdeki üretici fiyatlarının artış zamlarının geri çekilmesiyle sağlanabilir. Türk ihracatçısı ve ihracata dönük üretim yapılan müteşebbisi, krizlere bağışıklı hale geldi. Bizim için bunu avantaja dönüştürmenin yolu hükümetin alacağı kararlara bağlı olduğunu hatırlatmak isterim. Dünyada savaş olabilir. Türkiye’nin de kendi savaşı var. Türk insanı işi ve aşı için savaşıyor. Bu savaşın şu anda tek sağlam cephesi ise ihracat ve ihracata dönük üretimdir. Türkiye, tüm sıkıntılarını üretim ve ihracat ile aşabilir. Artık, Türkiye’nin ikinci bir alternatifi kalmadığını görmekteyiz.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi