Tedbir alınmaz ise taşkınlar afete dönüşür

Basın toplantısındaki konuşmasında başta iklim değişikliği olmak üzere yağış rejimindeki düzensizliklerin, şiddetli buharlaşma ve buna bağlı olarak yaşanan kuraklığın ve çölleşmenin kum ve toz fırtınalarının temel saikleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Veysel Eroğlu “Dünya’da atmosfere salınan toz miktarı yılda takriben 2 milyar ton civarındadır. Sahra ve Arap Yarımadasındaki çöller, Dünyadaki toplam kum ve toz emisyonlarının yüzde 70’ini oluşturmaktadır” dedi.
Türkiye’nin, hem yurt içinde hem de yurt dışında kum ve toz taşınımı ile mücadele konusunda önemli çalışmalar yürüttüğünü belirten Eroğlu, “Komşularımızla ve diğer ülkelerle her zaman işbirliğine açık bir ülkeyiz. Bu çerçevede birçok uluslararası çalıştay, eğitim kursu, toplantı ve projeye destek verdik. Ayrıca Türkiye, Afrika kaynaklı bu tozu yerinde durdurabilmek için Pan Afrika Büyük Yeşil Duvar Girişimine milyonlarca dolarlık yatırım ve destek sağlamakta, Afrika’da ağaçlandırma faaliyetleri yapmakta, su kuyuları açmakta, barajlar inşa etmektedir” diye konuştu.
TEDBİR ALINMAZ İSE
TAŞKINLAR AFETE DÖNÜŞÜR
Basın toplantısında taşkınlar ile alakalı bilgiler de veren Prof. Dr. Veysel Eroğlu “Taşkın, tabii bir hadisedir. Ancak, tedbir alınmaz ise taşkınlar afete dönüşür. Dünya’da iklim değişikliği sebebiyle yağış rejimi değişmektedir. Bu yüzden anlık kuvvetli yağışlar daha şiddetli ve daha sık görülmektedir. Nitekim Dünya’nın pek çok yerinde sel baskınlarına maruz kalınmaktadır” dedi.
METEOROLOJİK
UYARILAR YAPILIYOR
Türkiye’de taşkınlarla mücadele anlamında yapılan yatırımları ve çalışmaları anlatan Prof. Dr. Eroğlu “Can ve mal kayıpları ile oluşabilecek zararları en aza indirmek gayesiyle meteorolojik uyarılar hazırlanmakta, vatandaşlarımıza ve ilgililere iletilmektedir. Ayrıca bu uyarılar 5 bin kişiye SMS ile iletiliyor. Son 14 yılda inşa ettiğimiz 4.031 adet taşkın koruma tesisi ile 4,5 milyon dekar alan taşkınlardan korunmuştur. Hedefimiz 2023 yılına kadar 1.257 dere ıslahı daha yaparak taşkınları asgariye indirmektir” ifadelerini kullandı.
DSİ’DEN UYGUNLUK
GÖRÜŞÜ ALINMALI
İlgili mahalli idarelerin, köprü ve menfez gibi sanat yapıları yapmadan önce DSİ’den uygunluk görüşü alması gerektiğini belirten Prof. Dr. Eroğlu “Yerleşim yerlerinde yapılaşma ile dere kesitleri daraltılmamalı, dere yataklarının üzerlerine bina yapılmamalı, dere yatağına tekniğine aykırı ve izinsiz menfez veya köprü yapılmamalı, dere yatağının üstünün kapatılarak otopark, konut vb. yapılar yapılmamalı yani bu gibi işlemlerle derenin kapasitesi azaltılmamalıdır” diye konuştu.