Ne bir fantezi, ne bir ödül, ne de bir ceza tecavüz. Savunulur, hoşgörülür hiçbir tarafı yok.
Kanıksanmışlardan ilk akla gelenler orada, o saatte niye orada olunduğu, ne giydiği akla, hayale gelecek çok sayıda örnek var. Kadınlar, çocuklar, akli dengesi yerinde olmayan insanlar ve maddeye kadar yönelen tecavüzler.
Açıkhava tımarhanesi olan dünyada akıl sır erdirmekte güçlük çekilen iğrençlikler. Üretmek bu zincire yeni bir halkalar eklemek güç değil.
Erkek olmak demek “muhteşem erkekliği” ile elde ettiği (gücü!) illete, pisliğe dönüştürerek kullanma hakkını kişiye vermediği zihinlere yerleşmeli önce. Erkek çocuklarını cinsiyet ayırımı yapmadan yetiştirme esası annelerin, babaların öncelikleri arasında olmalı.
“Erkektir yapar” anlayışı tecavüzden başkaca zorbalıklara kadar ucu çok açık psikopatlar üreten bir toplumu oluşturuyor. Farkında mıyız? HAYIR!
Mühim olan kadın ya da erkek olmak değil adam olmaktır. Necip Fazıl Kısakürek’in de dediği gibi “Adam olmak cinsiyet değil şahsiyet meselesidir.” Kız ya da erkek çocuğuna önce insan ve uzantısında adam olabilme becerisini, ahlakını kazandırmak zorundayız.
Can ve namus azizdir. Ne el ne de dil uzatılır. Böyle de olmak zorundadır. Ayağımızın taşa takıldığında bile öfkemizi söverek haykıran bir toplum fertleri olarak işimiz zor yolumuz uzun. Üstelik bu durum sadece erkek cinsiyetindeki kişileri de kapsamıyor. Kadını ve erkeği ile alt beyinlere kazınan alışkanlıklar sonucu illetli toplumu oluşturanların çabasını göz ardı etmemek lazım.
İnsan ve adam olma başlangıcında inanıp da teslim olanın Müslüman olma kaygısı sonucu Allah’tan korkan kuldan utanan bir yaşam felsefesi ile düşünme ve akletme becerilerini hayata koyabilenin hayatında tecavüz vakası olabilir mi? Hasılı kelam; Tecavüzcülükle kurbanı suçlamak eşdeğerdir. Ha tecavüzü bizzat yapmışsınız ha mağduru, kurbanı çeşitli gerekçeler öne sürerek suçlamışsınız. Irz, namus düşmanından zerre farkınız olamaz.
ALINTI
“Cinsel saldırı suçu güzelim ülkemde kadınların azmettirdiği gibi bir kanıksama yaratsa da aslında sadece suçu normalleþtirme ve kurbanı suçlama çalışmasıdır. Medeniyet ile alakası olmayan ve her ne olursa olsun tecavüzü haklı bir sebep gösteren bir zihniyetin varlığı bile rahatsız ediciyken, bu þekilde destek görmesini anlam veremiyorum. Tecavüz en iğrenç ve ağır suçtur, sadece insana deðil herþeye tecavüz edilen (dindar!) ülkemdeki tüm duygular tek bir eylem ile ifade edilmektedir. Ataerkil yetiþen ve uzuvları olduğu için herþeye hakkı olduðuna inandırılarak büyütülen hu canavarların düşünce tipi tektir. Hiç birşey tecavüzü haklı çıkaramaz ya da suçu hafifletmez. Sevgilin de olsa seks iþçisi de olsa istem dışı yapılan zorlama taciz ve tecavüzdür. Yıllardır zihinsel tecavüze uğradığı için canavarlaşmış insanlar ve onları bu hale getirenler umarım tecavüz edilerek öldürülürsünüz.”
SANA NE GECE BİLMEM KAÇTA DIŞARIDA NE ARADIĞINDAN!
Sen ahlak polisi misin? Sen sapık bir tecavüzcü müsün? Denk gelse sen de mi ağzından salyalar akarak sıraya gireceksin. Sefil yaratık. Irz düşmanı. Sapık. Bu ülkede isteyen istediği saatte sokağa çıkar. Ama en iyisi sen SAPIK, en iyisi sen hiç insan içine çıkma. Hiçbir saatte çıkma. Git kendini eve hapset ki, tecavüzcünün tarafında yer alarak topluma dayatmaya çalıştığın çarpık zihinsel yapınla kimseyi zehirleme. Her kim genç bir insanın başına gelen bu saldırıda onu sorgulamaya kalkıyorsa, biline ki tecavüzcünün safındadır. İnsanım diyenin safı bellidir. NOKTA.” Metin Feyzioğlu.