'Taşpınar Apartmanı'nda yapı ve can güvenliği yok'
Yaklaşık 6 yıllık bir bina olduğu belirtilen Taşpınar Apartmanı sakinleri binada yapı ve can güvenliği olmadığı gerekçesiyle yetkililerden yardım talep etti. Apartman sakinleri adına konuşan Ubeydullah Çelik, 'Afyon’un göbeğinde çok güzel bir mahallede inşaat cinayeti yaşanıyor. Lütfen yetkililer yardım etsin' dedi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvurduk. Uzman bir ekip geldi. Araştırma yaptı. Projede birçok [&hellip]
Yaklaşık 6 yıllık bir bina olduğu belirtilen Taşpınar Apartmanı sakinleri binada yapı ve can güvenliği olmadığı gerekçesiyle yetkililerden yardım talep etti. Apartman sakinleri adına konuşan Ubeydullah Çelik, “Afyon’un göbeğinde çok güzel bir mahallede inşaat cinayeti yaşanıyor. Lütfen yetkililer yardım etsin” dedi
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvurduk. Uzman bir ekip geldi. Araştırma yaptı. Projede birçok hususun yerine getirilmediğini tespit ederek bizimle paylaştılar.” dedi.
“BİNANIN ARKASI BOŞ VE YALITIMSIZ”
İzolasyonsuz bina temeline su gittiğini, bitişik nizam görünen cephede konutlarda küf ve nemlenmelerin oluştuğunu anlatan Çelik, “Konut içerisinde de ciddi nemlenme ve küflenmeler var. Bu durum binanın bodrumunda da var. Zaten durumu bunlarla anlamış olduk. Tüm bu sorunları 2022 yılında baş gösterdi. Sıkıntılar daireyi kullanırken ortaya çıktı. Bizler hakkımızı aramaya çalıştık. Biz bunu ilk başta daireleri aldığımızda fark edemedik. Binaönden bitişik nizam ama arkası boştur. O boş bırakılan cephede müteahhit orayı çıplak, sıvasız, tuğla duvar olarak bırakmış. Sonradan öğrendiğimize göre müteahhit komşularla, tartışma yaşamış. İnşaat sırasında molozlarını komşuların bahçesine yığıp, bahçe duvarını yıkmış. Molozla alakalı tartıştıklarında öğrendiğimize göre ‘Ben sizi ömür boyu bu cephede taş duvara baktıracağım.’ tehdidinde bulunmuş. İddiaya göre bu sözlerle bu cepheyi yapmamış. Zaten görüldüğü üzere tuğla çıplak duvar, sıva yok, beton yok, izolasyon ve boya yok. Dolayısıyla odalarımızda nem ve küflenme oluyor.” diye konuştu.
“YAPI DENETİM FİRMASI
KONUNUN ÜSTÜNÜ ÖRTÜYOR”
İlgili yapı denetim firması ile görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını dile getiren Çelik, “Yapı Denetim firmasıda bu konunun üstünü örtüyor. Yapı Denetim firmasının yetkilisiyle konuştuğumuzda, ‘Ben şantiye şefi değilim. Bütün yapıları takip edemem. Şeriatın kestiği parmak acımaz.’ dedi. Hakkımızı aramaya çalıştık. Belediyeye gittik. Belediye bizi tüketici mahkemesine yönlendirdi. Aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne de başvurabilirsiniz denildi. Orayada başvurduk. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden altı kişilik uzman bir ekip geldi. Projede çok ciddi aykırılıkların bulunduğunu ve bunun bir inşaat cinayeti olduğunu söylediler. Mesela ön tarafta bizim bina girişi yani bahçe girişinde normalde merdivenle yaya girişi olarak göründüğünü ama projede otomobil rampası olarak gösterildiğini öğrendik. Bahçede burası otopark olarak gösterilmiş. Hâlbuki burası bahçedir. Müteahhit firma belediyeye otopark parası ödememek için projede buraları otopark veya rampa olarak göstermiş. Temelde binanın izolasyonunda altı santimlik izolasyon köpüğü kullanması gerekirken üç santimlik kullanılmış.”
“BİZ DAVAYI BAŞINDAN KAYBETTİK”
“Arsa sahipleriyle, binanın denetimini yapan yapı denetim firmasının akrabalık ilişkisi yani al gülüm ver gülüm ilişkisi var. Arsa sahipleri de sorgulamamışlar ve onların yaşlılıklarından faydalanmışlar.” diyen Çelik şöyle konuştu: “Ben işin belediyeye bakan kısmına anlam veremiyorum. Belediye bu böyle bir yapıya nasıl ruhsat verebilir? Belediye görevlilerinin normalde işini yapması gerekir. En basitinden ben kırtasiyeciyim bir fotokopi çekerken bile aslının aynısı olması gerektiğine dikkat ediyorum. Çünkü benim işim budur. Başımızı sokacak bir yuva almaya çalıştık. Ama Allah göstermesin başımıza yıkılması çok muhtemel. Allah göstermesin bir deprem olsa zaten binanın temeline su gidiyor. Bu binanın yıkılma riski var. Bizler bundan çok tedirginiz. Bizim en temel çekincemiz budur. Bizler ısınamıyor üşüyoruz. İki yaşındaki oğlumu oturma odasında uyutamıyorum. AFJET yani jeotermal enerji ile ısınıyoruz. Normalde dairenin çok sıcak olması lazımdır. Bir deprem süreci yaşadık. Eşim korkudan üç gece uyku uyuyamadı. Çünkü binanın temeline su gittiğini biliyor.Biz bu konuda yetkililerden yardım bekliyoruz. Mahkemeye de başvurup kendimizi ifade etmeye çalıştık. Ama hukuki bir nüanstan dolayı haklı çıkmadık. Dava kapandı. Onüans‘Siz arsa da sahibi değilsiniz. Müteahhite karşı arsa sahibi dava edebilir.’ denildi. Ama bu apartmanda arsa sahibi değil bizler oturuyoruz. Arsa sahibi iki kişi biri vefat etti diğeride binanın yapı denetimini yapan firma ile akrabalık ilişkisi var. O nedenle davamıza taraf olmadı. Biz davayı işin başında kaybettik. Binanın yapım aşamasında komşu emekli bir okul müdürü aksaklıklarla ilgili Belediye’ye iki kere dilekçe yazıyor. 2016 yılının Aralık ayında ve 2017 yılının Mart ayında başvuruda bulunuyor. Ama maalesef belediye tarafından bir işlem yapılmamış.”