Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Eyüp İMİR
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

TARİHİN TEKRARI

Türkiye tarihte bugün F-35 savaş uçakları nedeniyle ABD ile karşılaştığı sorunun büyük ölçüde benzerini 1914’te İngiltere ile yaşadı. Amerika’nın bugün Türkiye’yi F-35 programından çıkarması olayının benzerini dönemin en büyük Emperyalist Devleti İngilizler Osmanlı İmparatorluğu’na uyguladılar.
1908 yılında ittihat ve Terakki (Birleşme ve Yükselme) iktidara gelişinin ardından Sultan Abdülhamit döneminde tamamen etkisiz hale gelen Deniz Kuvvetleri’nin yeniden canlandırılması için 1909 yılında Donanma Cemiyeti kurularak halkın da desteği ile yeni gemiler alınması gündeme geldi. İlk etapta İngiltere’ye 2 Dretnot (dönemin en güçlü savaş gemileri) sipariş verildi.
Gençler boyunlarına astıkları kumbaralarla Galata Köprüsü, Sultanahmet Meydanı gibi şehrin önemli geçiş noktalarında halktan Donanma Cemiyeti için para topladılar. Önce İngiltere’ye Reşadiye dretnotu sipariş edildi. Ardından da İngilizlerin Brezilya için yaptıkları ancak yüksek maliyeti nedeniyle satılmayan “Rio de Janeiro” dretnotuna talip olundu. Dretnota Sultan Osman adı verilerek gerekli onarımlara başlandı. Türkiye’den her iki gemiyi almak üzere bin kişilik mürettebat, Balkan savaşındaki Hamidiye Kahramanı Rauf Orbay başkanlığında İngiltere’ye gitti. Bu arada Avrupa için savaş çanları çalmaya başlamıştı. 29 Haziran 1914’te Avusturya Veliaht Prensi Franz Ferdinand Saraybosna’da bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesinin ardından Avusturya Sırbistan’a savaş ilan etti. Ardından İngiltere Almanya’ya savaş açtığını bildirdi.
Bizim gemilere gelince, gemiler için gerekli kömürün de parası ödendikten sonra 2 Ağustos 1914 günü gemilerin Osmanlı İmparatorluğu’na teslim töreni için tüm hazırlıklar yapıldı. Ancak bayrak çekme töreninden 2 saat önce İngilizlerin gemilere el koydukları öğrenildi. Tüm protestolara rağmen dönemin donanma Bakanı Churcill kararı uygulamaya koydu. Sultan Osman Agincourt, Reşadiye Erin adıyla İngiliz donanmasına katıldılar. (Bu iki geminin intikamı Çanakkale Savaşında 2 İngiliz gemisinin boğazın sularına gömülmesiyle alınmıştır.)
1.Dünya savaşında İngiliz donanmasında görev alan gemiler bilinçli olarak kalitesiz malzeme kullanıldığı için 1923 yılında hurdaya çıkardılar. İngiltere ödenen 6 milyon pound Türkiye’ye geri verilmedi.
Osmanlı imparatorluğu 10 Ağustos günü İngiliz donanmasından kaçarak Çanakkale Boğazından Marmara’ya giren Alman Goeben zırhlısı ile Breslau kruvazörünün 16 Ağustos günü satın aldığını açıkladı. Goeben-Yavuz, Breslau Midilli adıyla donanmaya katıldılar.
Midilli 1. Dünya Savaşı sırasında gemilerin komutanı Paschwitz’in hatalı kararı sonucu Gökçeada’da konuşlanan İngiliz gemilerine karşı Yavuz’la birlikte çıktığı harekatta 20 Ocak 1918 günü Çanakkale boğazı açıklarında mayına çarparak batar. Olayda geminin 475 mürettebatından 303’ü şehit olur. Yavuz ise mayına çarpmasına rağmen İstanbul’a gelmeyi başarır ve uzun yıllar hizmetten sonra 1973 yılında hurdaya çıkarılır.
Günümüze gelince 2002 yılında Bülent Ecevit’in başbakanlığındaki hükümetin 11 milyar dolar taahhüt ederek katıldığı F-35 savaş uçakları projesinde yer alan 8 Türk firması bugüne kadar 700 milyon dolarlık üretim gerçekleştirmiştir. Program bitiminde Türkiye’ye 116’sı F-35 A, 4’ü F-35 B olmak üzere 120 uçağın verilmesi gerekiyor. ABD’nin önderliğindeki bu projeye Türkiye ile birlikte Kanada, İngiltere, Avusturya, Norveç, Danimarka, İtalya ve Hollanda katıldı. Daha sonra İsrail, Japonya, Güney Kore, Belçika bu programa girdiler. Türkiye’nin bugüne kadar 1 milyar 600 milyon dolar ödediği F-35 projesinde acaba 1914’te İngiltere ile yaşadıklarımızı mı göreceğiz?
Amerika’nın 6. Filosunun 1969 yılında İstanbul limanını ziyaretinde “Tam Bağımsız Türkiye” özdeyişiyle protesto ederek Amerikan denizcileri Kabataş’ta denize döken 68 kuşağının ülkemiz çıkarları doğrultusunda öngörüsünün ne kadar doğru olduğunu bir kere daha yaşarken hepsini yürekten kutluyoruz.
Günümüzde 6. Filoyu sevinçle karşılayanlarla 6. Filoya karşı olanlar herkes tarafından bilinmektedirler.
Tarihten ders alınsaydı tarih tekrarlanmadı.

 

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER