'Tahmini satış fiyatıyla yerli otoyu ülkenin yüzde 70'i alamaz'

İYİ Parti İl Başkanı Mehmet İnkaya, söz verilen üretim tarihi olan 2023’te yerli otomobili görmek istediklerini belirtirken eleştirilerini sıraladı. İnkaya, “Yemeden içmeden, elektrik, su, doğalgaz dahi kullanmadan bir asgari ücretli 119 ayda yerli otomobile sahip olabilecektir. Tahmin edilen satış fiyatıyla ülkenin yüzde 70’i bu otomobili alamaz” dedi

İYİ Parti İl Başkanı Mehmet İnkaya, 2019 yılının son basın toplantısını dün öğlen partide düzenledi. Toplantıda partililerde hazır bulundu.
“PARTİ ÜYELERİ DELEGE ADAYI OLABİLECEK”
İYİ Parti’nin 25 Ekim 2017 tarihinde kurulduğunu dile getiren İl Başkanı Mehmet İnkaya, 2018 yılı Şubat ve Mart aylarında ilçe kongrelerini Mart ayı içerisinde de il kongresini yaptıklarını kaydetti. Parti tüzüğü gereği iki yılda bir, ilçe ve il teşkilatlarını seçeceklerini söyleyen İnkaya, “Demokratik bir seçimle İYİ Partimizi daha da güçlendireceğiz. Mahallelerde ilçe delege seçimlerimizi yapacağız. Parti üyelerimiz delege adayı olabilecekler.” dedi.
“YENİ SİSTEMDE İTTİFAKLAR ZORUNLU”
Mehmet İnkaya, Partili Cumhurbaşkanlığı Seçim Sisteminde, siyasi partilerin kendi görüş, düşünce ve fikirlerini yaşatabilmeleri, seçim sisteminde ki baraj değerlendirmesini aşabilmeleri için başka partilerle ittifaklar kurma zorunluluğu doğduğunu belirtti. Bu sistemde bir iktidar olan partilerle muhalefette kalan partiler olduğuna değinen İnkaya, “Muhalefet partilerinin anayasal hakları olarak iktidarın iş, işlem, eylemlerini izleyip, inceleyip, araştırıp yanlış işlere yanlış deme hakları vardır.” ifadelerini yer verdi.
“YERLİ OTO 2023’TE BEKLENİYOR”
Mehmet İnkaya, 2019 yılının son hafta gündeminde; Türk Malı otomobil yapımı, Kanal İstanbul’un açılması, Suriye’den Türkiye’ye 80 bin kişi oldukları tahmin edilen yeni Suriyeli mültecilerin gelmesi konularının yer aldığını kaydetti. Libya’ya asker gönderilmesi konusunun da sıcak gündem olduğunu söyleyen İnkaya, “Türk Malı Otomobil yapımı için emek harcayan herkese teşekkür ederiz. Ancak, hepimizin gördüğü gibi, bu konuda hiçbir hazırlığımız yoktur. Ne motorunun ne olduğu bellidir. Ne kaportasının ne olduğu bellidir, ne fabrikası vardır, ne yapacak şirket vardır. ‘Türk Milleti zekidir, Türk Milleti çalışkandır’ diyen Atatürk’ün de dediği gibi biz bunu başarırız. Ancak satın almamızda kolay olmayacak. Bir öğretmen hiçbir şey yemeden içmeden, elektrik, su, doğalgaz, dahi kullanmadan bu otomobile 70 ayda, asgari ücretli aynı şartlarda 119 ayda sahip olabilecektir. Tahmin edilen satış fiyatıyla ülkenin yüzde 70’i bu otomobili alamaz.” diye konuştu.
“ELEKTRİKLİ TRAKTÖRÜN AKIBETİ NE OLDU?’
“Daha neler, neler. Ama olsun, varsın olsun. Çoğumuz hala yırtık lastik ayakkabı giymeye alışığız.” diyen İnkaya, “Yalnız söz verilen tarihte yani 2023’te otomobilimizi isteriz. Biz satın alamasak da zengin tanıdıklarımızda görmek isteriz. Tabi üzülerek belirtelim ki, yerli otomobil yapımının arkasındaki 5 babayiğitten birisi olan Karsan Yönetim Kurulu Başkanı tanıtım töreninden çok önce bu projeden çekilmiş. 26 Mart 2018 tarihinde tanıtımı yapılan elektrikli bir traktör yapıyorduk? Akıbetini bilen var mı? Temennimiz bu araçların yapılmasıdır.” şeklinde konuştu.
‘KANAL İSTANBUL’LA İLGİLİ KAYGILAR VAR’
Kanal İstanbul Projesinin de önemli bir gündem maddesi olduğunu belirten İnkaya şunları söyledi: “Kazı esnasında 2,7 milyar metreküp toprak çıkacağı ölçülüyor. Bu toprakla denize iki tane ada yapılabileceği varsayılıyor. Kanalın uzunluğunun 43 kilometre olacağı kesin. Bu konuda işle ilgili uzmanların kaygıları vardır. Şehrin içme su kaynakları kaybolabilir. Ormanlar kazı esnasında zarar görebilir. Kanal çalışmaları depremi tetikleyebilir. Karadeniz’le kanal arasında oluşacak zemin farkından ötürü toprak kayması, akması olabilir. Siyasi görüş sahipleri ve uzmanlara göre; Boğazlarla ilgili Montrö Antlaşmasında kazandığımız haklarımız zarar görebilir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti uluslararası antlaşmalara uyan devlettir.”
“AKŞENER’DE DİLEKÇE VERDİ”
Kanal İstanbul Projesi ile ilgili olarak akıl yürüterek bazı sonuçlara vardıklarını belirten İnkaya şunları söyledi: “İstanbul Boğazı gemilerin geçişi için çok uygun derinlikte ve 30 kilometre uzunluğundadır. Kanal İstanbul 43 kilometre uzunluğunda ve İstanbul Boğazı kadar derin değildir. Siz hangisini tercih edersiniz? Kısacası ne amaçla açıldığı muamma bir kanaldır. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener de Kanal İstanbul’un açılmaması için bir İstanbullu olarak dilekçesini bizzat verdi.”
“TEMEL GÖRÜŞ LİBYA İÇİŞLERİNE KARIŞILMAMASI”
Suriye’den Türkiye’ye doğru yola çıktığı söylenen 80 bin kişi olduğu tahmin edilen Suriyeli mülteci sorununa işaret eden İnkaya sözlerini şöyle sürdürdü:
“AKP hükümeti bu konuda hiçbir şey söylememektedir. Bu suskunluklarını AKP ye oy verenlerin yorumuna bırakıyoruz. Libya’ya asker gönderme konusunda İYİ Parti’yi ziyaret ederek görüş soran Dış İşleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’na bu konunun parti içinde tekrar değerlendirilerek fikrimizi bildireceğimizi Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Bursa Milletvekili A. Kamil Erozan aracılığıyla belirttik. Ancak temel görüşümüz Libya Devletinin iç işlerine karışılmaması idi. Geçen 2019 yılında yaşadığımız acı olayların yaşanmaması, diliyorum.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi