Tahliye olan da, tutuklanan da, ceza alan da var

Fethullahçı Terör Örgütü /Paralel Devlet Yapılanması soruşturması doğrultusunda 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' isnadıyla açılan davalarda dün toplam 16 duruşma yapıldı. Sanıklardan Ömer Soykasap, Şükrü Taktak ve Sefa Alacaoğlu tutuksuz yargılanırken, duruşma sonrası Şükrü Taktak tutuklandı   DURUŞMA 15 MAYIS'TA GÖRÜLECEK2. Ağır Ceza Mahkemesinde dün sabah ilk olarak Ömer Soykasap'ın duruşması görüldü. Soykasap'ın duruşmasında etkin [&hellip]

Fethullahçı Terör Örgütü /Paralel Devlet Yapılanması soruşturması doğrultusunda “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” isnadıyla açılan davalarda dün toplam 16 duruşma yapıldı. Sanıklardan Ömer Soykasap, Şükrü Taktak ve Sefa Alacaoğlu tutuksuz yargılanırken, duruşma sonrası Şükrü Taktak tutuklandı

DURUŞMA 15 MAYIS’TA GÖRÜLECEK
2. Ağır Ceza Mahkemesinde dün sabah ilk olarak Ömer Soykasap’ın duruşması görüldü. Soykasap’ın duruşmasında etkin pişmanlıktan yararlanan örgütün AKÜ Sorumlusu Serkan Erol, Bursa Kestel’den tele konferans yöntemiyle dinlendi. Serkan Erol, Ömer Soykasap’ı şahsen tanımadığını, herhangi bir mekânda karşılaşmadıklarını ancak ismini duyduğunu ifade etti. Çırağan Konakları’nın Site Görevlisi de Soykasap’ın duruşmasında tanıklık yaptı. Sitenin 64 daire, 8 bloktan oluştuğunu belirten Kandemir, 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe kalkışmasında İzmir’de düğünde olduğunu belirterek sorulan soru üzerine 15 Temmuz gecesi görevli olduğu sitenin çöpüne imha amaçlı atıkların atıldığını görmediğini belirtti. Yeni tanıkların dinleneceği duruşma 15 Mayıs Pazartesi günü görülecek.
ŞÜKRÜ TAKTAK TUTUKLANDI
Tutuksuz yargılan eski Öğretim Üyesi Şükrü Taktak, dünkü celse sonrası tutuklanarak cezaevine gönderildi. Örgütün finans kurumu olarak bilinen Bank Asya’da hesabı bulunması, çocuklarını Osman Bey Koleji’nde okutma nedenlerini anlatan Taktak, iki oğlunun burslu olarak kolejde eğitim aldığını, çok başarılı oldukları için okuldan alamadığını söyledi. Mahkeme Başkanının ‘O dönemde Bank Asya ile ilgili olarak Türkiye’de yer yerinden oynadı. Olup biteni nasıl bilmezsin’ sorusuna Taktak, Bank Asya ile ilişkisinin maddi menfaat ilişkisi olduğunu, terör örgütüne destek olmadığı cevabını verdi. Taktak; “İkini bir araç alımı için 2014 yılının Ocak ayında Eminevim Sistemine girdim. Ben maddi menfaat nedeniyle kar payı yüksek dört banka ile çalıştım. Şubat ayına kadar banka ile ilgili durumu bilmiyordum. Örgüt toplantılarına katıldığım iddiaları var. Algı operasyonunun kurbanıyız. Yalana varan beyanatlar var. Örgüt toplantılarına katılmadım” dedi.
“BİZ DE BİR YILDIR
GİTMİYORUZ DEDİ”
Şükrü Taktak hakkında da tanıklık yapan Serkan Erol, Şükrü Taktak’ın ismini duyduğunu, ancak sohbet toplantılarına hangi sıklıkta geldiğini bilmediğini söyledi. Erol, örgütün AKÜ Grup Sorumlularından biri olan Osman Ünal’dan birkaç kez para aldığını dile getirdi. Taktak’ın duruşmasında tanık olarak dinlenilen Yusuf Kayalı, örgüt toplantılarına 2013 yılı Kasım ayı itibariyle katılmadığını söyledi. Şükrü Taktak’ın Bölüm Başkanı olduğunu belirten Kayalı; “Şükrü Taktak’ı Osman Bey Koleji ve Cihan’da düzenlenen mangal partileri ve Kütahya’da düzenlenen kitap okuma toplantılarında görmedim. Dediğim gibi biz arkadaşım Şükrü Ülker ile toplantıya katılmayı bıraktık. Bana kendisi 15 Temmuz’da görevden alınca ‘Siz ayrıldıktan bir yıl sonra biz de toplantılara gitmedik’ demişti. Onların grubunda; Sinan Ulu, Bekir Çengelci, Oğuzhan Alagöz yer alıyordu” diye konuştu. Tanık olarak dinlenilen Tayfun Uygunoğlu da Şükrü Taktak’la iki sefer Ali Ergün’ün evinde karşılaştıklarını ifade etti.
“ANLATILANLAR ÇOK MU KOMİK?”
Akademisyen İbrahim Güneş de Şükrü Taktak’ın duruşmasında tanık olarak dinlendi. Taktak’ın yüksek lisans döneminde tez danışmanı olduğunu belirten Güneş şöyle konuştu: “Ben Araştırma Görevlilerine yönelik olan grubun toplantılarına gitmiştim. Toplantıya gitmeye ara verince Şükrü Taktak ‘Niye gitmiyorsun’ diye sıkıştırıyordu. Bir şekilde gidip gitmediğimiz öğreniliyor, takip ediliyordu. Tez dönemimdi zamanım yoktu. Yeni evlenmiş olmama rağmen bu nedenle balayına bile gidememiştim. Eşim de laboratuarda görevli. Eşimi mesai saati dışında keyfi çalıştırdılar. Toplantılara gidip gitmediğim takip ediliyordu. Toplantılara gidilmemesi halinde tezin süresi uzuyordu. Örgütün toplantılarına katılım için her yolu açıyordu. Şükrü Taktak, yaklaşık bir yıl süre ile ABD’ye gitti. Ama bu sürede açtığı projeyi dondurmadı. Böylece bizim çalıştığımız proje için gelen paranın yüzde 50’ni kendisi aldı” şeklinde konuştu. Mahkeme Başkanının “Üniversite’de örgütten olanlara ve örgüt toplantılarına gidenlere kadro verildiği iddiaları bu anlatımla doğrulanıyor” sözleri üzerine sanık Şükrü Taktak gülünce Mahkeme Başkanı; “Anlatılanlar çok mu komik gülüyorsun” diye sordu. Tanıklık eden İsmail Yabanova da üç ya da dört kez örgüt toplantılarına katıldığını, Kur’an-ı Kerim içerikli kitapların okunduğunu söyledi. Taktak’ın yargılaması tutuklu olarak devam edecek.
“AİLECEK HAİNLERİN
MAĞDURUYUZ”
Tutuksuz yargılanan sanıklardan Sefa Alacaoğlu’nun duruşması 15 Mayıs Pazartesi günü görülecek. Alacaoğlu dünkü duruşmasında; ifadelerini samimiyetle verdiğini, devletine ve milletine bağlı olduğunu belirtti. Alacaoğlu; “Ailecek bu hainlerin mağduruyuz. Ben bunların terör örgütü olduğunu bilmiyordum. Berat etmeyi talep ediyorum” dedi. Tutuklu olarak yargılanan sanıklardan Özgür Barış Kocadağ’ın talep ettiği tespitlerin yapılması için duruşması 29 Mayıs tarihinde görülecek.
DİLBER’E 8 YIL ÜÇ AY CEZA
Tutuklu yargılanan sanıklardan 56 yaşındaki Cemil Dilber, 8 yıl üç ay ceza verildi. Dilber mahkemedeki savunmasında; “Ben 56 yaşındayım. Cumhuriyetimize ve bayrağımıza hep saygılı oldum. Hiçbir eylem içerisinde bulunmadım. Ama zorla terör örgütü üyesi olmam isteniyor. Ben hiçbir zaman terör örgütü üyesi olmadım. Berat etmeyi, aksi halde tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum. Eşim ve kızımın psikolojileri bozuldu. Bakacak kimseleri yok. Bende de stent takılı” ifadeleri kullandı. Sanık avukatı, Dilber’in amcaoğlu Mehmet Dilber tarafından hakkında şikâyette bulunulduğunu bu şahsın AK Parti’ye yamanarak işe girmek amacıyla benzeri şikâyetlerde bulunduğunu söyledi.
“ZARARLI DİYE
SİGARA DAHİ
SATMADIM”
Tutuklu sanıklardan Tolga Kılıç, şahsına isnat edilen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu reddetti. Kendi halinde bir esnaf olduğunu belirten Kılıç; “Ben kendi halimde bir esnafım. İnsanlara zararı dokunur diye sigara dahi satmam. Tüm suçlamaları reddediyorum. Ben suç işlemedim. Devletim ve milletim aleyhinde faaliyette bulunmadım” dedi. Kılıç’ın duruşması 29 Mayıs’ta görülecek.
“TWİTTIRIM VAR, NASIL KULLANILIR BİLMEM”
74 yaşında tutuklu yargılanan sanık Tefik Kayalar, silahlı terör örgütüne üye olma suçlamalarını reddetti. Mahkeme Başkanının 74 yaşında bir kişi olarak sahip olduğu twitter hesabına yönelik paylaşımlarını hatırlatması üzerine şunları söyledi: “Twitter hesabını alalı bir yıl oldu. Ama nasıl kullanılır bilmem” Mahkeme Başkanı, Kayalar’a twitter hesabı üzerinde yaptığı paylaşımları sordu. Kayalar’ın 7 Şubat 2015 tarihinde Fuat Avni’nin ‘Hatalara karşı Ali Babacan Yezid’in uyarısıyla her şeye sessiz kalıyor’ paylaşım örneğini veren Mahkeme Başkanına cevabı, “Suç olduğunu bilmiyordum” oldu. Kayalar’ın duruşması 29 Mayıs Pazartesi günü görülecek.
YURT İŞİ KARLI
Sanık Mehmet Sadık Alpay, yurt işletmeciliği üzerine Bolvadin ilçesinde beş ortakla şirket kurduklarını söyledi. Alpay, kesinlikle silahlı terör örgütü üyesi olmadığını, eğitime katkı amacıyla kardeşi ile yaptıkları piyasa araştırması sonucu beş ortaklı Erkek Öğrenci Yurdu açmaya karar verdiklerini kaydetti. İşlerin iyi gittiğini, karın yüksek olduğunu belirten Alpay, iki yıl sonra Kız Öğrenci Yurdu açmaya karar verdiklerini ifade etti.  Mahkeme Başkanının, “Çok karlı bir işten söz ettiniz. Kar amacı güttüğünüzü ifade ettiniz. Şirket ortaklarını dinledik. Şirkete hiç para vermediklerini, hiç pay almadıklarını söylediler. Ortaklık kâğıt üzerinde denildi” ifadeleri üzerine Alpay, hisse devri sırasında ortakların pay aldıkları yönünde bilgisi bulunduğunu aktardı.
Daha önce market işlettiğini söyleyen Mehmet Sadık Alpay, İlçe İmamı olarak bilinen Umut Elmas’ın kredi kartını kullandıklarını, piyasa borçlarını ödeyebilmek için bina satışı yapıldığını belirtti. Alpay, örgüt içine girmediğini hiçbir zaman himmet, kurban, burs isimleriyle para vermediğini sözlerine ekledi. Alpay’a 10 yıl üç ay hapis cezası verildi.
“BURASI MAHKEME
 MEYDAN DEĞİL!”
Tutuklu sanıklardan Fatih Kent, mahkeme salonuna girdiğinde yakınları tarafından gösterilen ilgiye el sallayıp “Ben utanılacak bir şey yapmadım” diye bağırarak karşılık verdi. Sanık yakını ve sanığın bu tutumu üzerine Mahkeme Başkanı uyarıda bulundu. Mahkeme Başkanı; “Burası mahkeme, meydan değil. Şimdi de bu moda oldu. El sallamalar, sevgi gösterileri” sözleriyle uyarıda bulundu. Sanık Fatih Kent, yakınlarının Manisa’dan geldiğini ve heyecana kapıldıklarını söyledi. Gökkuşağı A.Ş’de sigortalı eleman olarak çalıştığını dile getiren Kent, “Bana iş verildi yaptım. Şahsıma yönelik iddiaları kabul etmiyorum” dedi. Duruşma 29 Mayıs Pazartesi günü görülecek.
“KULLANILDIK KANDIRILDIK”
Tutuklu yargılanan sanık Mustafa Akşahan’a tahliye kararı çıktı. Eğitime destek amacıyla kurulduğunu iddia ettiği şirkette yüzde 20 hissesi olduğunu söyleyen Akşahan, kullanılıp aldatıldığını ileri sürdü. Çok pişman olduğunu belirten Akşahan; ”Benim asıl işim marangozluk. İlkokul mezunuyum. Eğitime çok önem veriyorum. Bu yapıyı 2010 yılındaki referandumda tanıdım. Aslında MHP’liyim. Zaman Gazetesi’ne aboneliği 17-25 Aralık sürecinde bıraktım. Ama abone parasını peşin verince zorla gazete geldi” dedi.
Silahlı terör örgütü üyesi olmadığını ifade eden tutuklu sanık Basri Ekici’ye de berat kararı çıktı. İlkokul mezunu bir kişi olarak bu yapının emellerini bilmediğini belirten Ekici, Milli Görüş çizgisinde bir düşünce yapısına sahip olduğunu sözlerine ekledi. Ekici’ye mahkemeden oy çokluğu ile berat kararı çıktı.
HEYET: “DOĞRUYU SÖYLE!”
Tutuklu yargılanan sanık Hakkı Yalçın’ın mahkemedeki ifadeleri dikkat çekti. Cezaevinden tahliye edilen Yalçın’a 6 yıl üç ay ceza verilmesine karar verildi. Yargıtay’ın kararı onaması halinde Yalçın’ın yeniden cezaevine gireceği belirtildi. Karar duruşmasındaki savunmasında Yalçın; “Silahlı terör örgütüne üye değilim. Bahse konu şirketteki hissemi para ile sattım ama parasını almadım” dedi. Tutuklu Tanık Ömer Gökçe, Hakkı Yalçın’dan 75 bin lira bedel karşılığında hisse satın aldığını ama ödemeyi uzun vadede yapma yönünde anlaştıklarını açıkladı. Gökçe, bugüne kadar hiçbir ödeme yapmadığını belirtti. Mahkeme Başkanı’nın Hakkı Yalçın’a neden para almadığı yönündeki sorusuna Yalçın; “Ben hisselerden kurtulmaya baktım” cevabını verdi. Başkanın “Şirket hissesini bedava alıp para ile mi sattın? Sürekli lafı çeviriyorsun” sözlerine karşılık Yalçın, “Ne emrediyorsanız onu söyleyeyim” ifadesi üzerine Mahkeme Heyeti bir ağızdan “Doğruyu söyle” karşılığını verdi. Sanığın avukatı da “Ben sana cezaevinde ne söyleyeceğini söyledim” uyarısında bulundu.
ÖNEMLİ OLAN
GERÇEĞİN SÖYLENMESİ
Tutuklu Tanık Ömer Gökçe’nin sırtı kendisine dönük olmasına rağmen etki altında kaldığını iddia eden Hakkı Yalçın şöyle konuştu:  “Ben şirket hisselerinden para almadım. Etki altında kaldım. Ben Recep Tayyip Erdoğan’la aynı üniversitedeydim. 15 Temmuz akşamı bir televizyon kanalından duyar duymaz giysilerimi giymeden meydanlarda yerimi aldım. Ben Mehmet Zait Kotku Hazretlerine bağlıyım. 19 yıl önce devir aldığım bu hisselerin başıma bu işi açacağını bilseydim asla devir almazdım.” Mahkeme Başkanı Yalçın’a kime bağlı olduğunun kendilerini ilgilendirmediğini, önemli olanın gerçekleri söylemesi olduğunu dile getirdi.
Tutuklu sanıklardan Yalçın Arslan’ın tespit talepleri nedeniyle duruşması 29 Mayıs tarihinde görülecek. Din Görevlisi Sanık Yılmaz Tokpunar’a 6 yıl 10 ay ceza verildi. Sanık Abdurrahman Genç’e 9 yıl hapis cezası verilirken Sanık Ömer Özbulut’a 9 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
>> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme