Tadiki'nin tadına, Çin de bakacak

Afyonkarahisar, ihracat alanında büyük bir pazar alanına kavuşuyor. Çin ile Türkiye arasında imzalanan Gıda Güvenliğine İlişkin Mutabakat Zaptı, Afyonkarahisar'daki meyve üreticilerinin yeni umudu hâline geldi. Antlaşmanın altyapısının sağlanmasıyla birlikte, Çin'e ihraç edilecek Sultandağı Kirazı'nın 30 bin tonu bulabileceği belirtiliyor. Sultandağı Kirazı, 'Tadiki' ismiyle markalaşmıştı Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler [&hellip]

Tadiki’nin tadına, Çin de bakacak

Afyonkarahisar, ihracat alanında büyük bir pazar alanına kavuşuyor. Çin ile Türkiye arasında imzalanan Gıda Güvenliğine İlişkin Mutabakat Zaptı, Afyonkarahisar’daki meyve üreticilerinin yeni umudu hâline geldi. Antlaşmanın altyapısının sağlanmasıyla birlikte, Çin’e ihraç edilecek Sultandağı Kirazı’nın 30 bin tonu bulabileceği belirtiliyor. Sultandağı Kirazı, “Tadiki” ismiyle markalaşmıştı

Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Afyonkarahisar Destekleme Dernek Başkanı İhsan Beşer’in girişimleri ile başlayan Çin’e kiraz ihracatı hamlesi, Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in 19 Nisan’da Çin Kalite Kontrol Denetim ve Karantina İdaresi Başkanı Cı Şuping ile “Gıda Güvenliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı imzalamasıyla yeni bir boyuta ulaştı. Çinli yetkililerin “Kirazınız güzel ama, Gıda Güvenliği’ni imzalayın” diyerek gerekçe gösterdiği Mutabakat Zaptı’nın imzalanmasının ardından, sıra Sultandağı’ndaki üreticilerin “görev”i yerine getirmesine geldi. Çin’in istediği standartların sağlanması hâlinde Sultandağı’ndan Çin’e kiraz ihracatı başlayacak. Kiraz ihracatı için Zafer Havaalanı ile İstanbul’daki havaalanlarının kullanılacağı öngörülüyor. Böylece Afyonkarahisar’da toplanan kiraz, 12-13 saat içinde Çin’e ulaşmış olacak.
143 MİLYON DOLARLIK İTHALAT
TOSYÖV Afyonkarahisar Destekleme Dernek Başkanı İhsan Beşer, “Çin Büyükelçisi Xiasheng Gong’u Afyonkarahisar’a davet etmemizin üzerinden yaklaşık 2 yıl geçti. 2 yıldan bu yana kadar dostluk ilişkilerini sürdürülebilir olarak devam ettirdik. Farklı bölgelerdeki ticaret işlerinin gelişmesinde sayın Büyükelçi’nin büyük katkısı vardır. Kiraz ihracı bizim aklımızda ve hayalimizde yoktu. O bize, Çin’e mutlaka kiraz satın, üzerinde yoğunlaşın demiştir. Çin ile Afyonkarahisar’ın bir mermer bağlantısı var, bu yol üzerinden ilerleyebilirdik. Ama kiraz noktasında sayın Büyükelçi bize tavsiyede bulundu. Çin’in 143 milyon dolar kiraz ithalatı var. İthalatın 100 milyon doları Şili’den, 43 milyon doları da Amerika Birleşik Devletleri’nden yapılıyor” dedi.
“KİRAZIN
TAMAMINA
TALİBİZ”
Çinli yetkililerin, kiraz konusunda alım yapmak istediklerini anlatan Beşer, “Guangzhou ziyaretimizde bize söylenen şuydu: ‘Biz Afyonkarahisar’daki kirazın tamamına talibiz. Sıkıntımız, Türkiye ile Çin arasında Gıda Güvenliği Antlaşması imzalanması gerekir.’ Biz de bundan sonra yoğun bir lobi çalışması yaptık.Tarım Bakanı, Çin’e gittiğinde bu antlaşma yapıldı. Bu işin yürürlüğe girmesi bundan sonraki süreç. Bürokratik işler takip edilecek. Toplam baktığınız zaman 2013’ün Aralık ayına kadar bu antlaşma yürürlüğe girer. Bizim tahminimize göre, yıllık 30 bin ton civarında kiraz var. Çinli firmalar, Sultandağı’ndaki kirazın tamamına talip olduklarını söylüyor. Kirazın Çin’e satılmasının iki-üç tane farklı etkisi olacak. Farklı bir pazar olacak. Kirazdan dolayı çiftçi para kazanacak” diye konuştu.
EROĞLU VE
BALKANLIOĞLU’NA TEŞEKKÜR
Beşer, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu’nun bu süreçte etkin bir rol aldığını söyledi. Beşer, şöyle devam etti:
“Sayın Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu ile Sayın Valimiz İrfan Balkanlıoğlu, Sultandağı Kirazı’nın Çin’e ihracı noktasında bize yol gösterdi, bize büyük destek oldu. Her iki devlet büyüğümüze teşekkür ediyoruz. Merhum İbrahim Küçükkurt da bana, ‘Siz Çin Büyükelçisi’ni Afyon’a getirin; diğer tüm hizmetlerin üzerinde bu hizmet olacaktır’ demişti. Merhum İbrahim Küçukkurt’un haklı çıktığını görüyoruz.”
“BİZ ��HRACATAHAZIRIZ”
Sultandağı Belediye Başkanı Osman Acar ise 11 çevre belediye, 9 köyün katılımı ile Sultandağları ve Çevresi Napolyon Kirazı Meyve Tarım Ekolojik ve Organik Tarım Ürünleri Pazarlama İşletme Kooperatifi’ni kurduklarını, Kooperatif olarak da Çin’e kiraz ihraç etmeye hazır olduklarını söyledi. Acar, “Markamız Tadiki’yi Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Çin’in de piyasa girmesi bizim için son derece önemli olacak. 40 bin ton üretimimiz var, 10-12 bin tonu Avrupa’ya gönderiyoruz. Türkiye’nin kiraz üretiminin yüzde 10’unu, kiraz ihracatının yüzde 30’unu biz karşılıyoruz. Biz Çin’e kaç saatte ne kadar kiraz gönderebileceğimizin bile hesabını çıkardık” ifadelerini kullandı.
ÇİN, BÜYÜK BİR PAZAR
Tarım, Gıda ve Hayvancılık İl Müdürü Hüseyin Arap ise bu antlaşmanın son derece önemli olduğunu belirtti. Arap, “Oraya yapılacak ihracatta birçok ürünün önünü açmak istiyoruz. Belli bir prosedür, beli bir ilkelere dayandırılmamış ürünlerde zorluklar mevcuttu. Gıda Güvenliğine İlişkin Mutabakat Zaptı ile üretimi gerçekleştiren birçok ürünün ihracatı gerçekleştirilecek. Teknik olarak karşılıklı kalite kriterlerinin oluşturulması sağlanacak. En kısa sürede ihracat gerçekleştirilecektir Çin’de daha büyük bir pazar olduğu biliniyor” şeklinde konuştu.

13–15 Kasım 2013 tarihlerinde yine Şanghay’da düzenlenecek olan ve Çin pazarındaki en önemli uluslararası gıda fuarlarından biri kabul edilen FHC China 2013 fuarına Türkiye’den yoğun katılım olması bekleniyor. Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin de özellikle Gıda Güvenliği Antlaşması’nın imzalanmasından sonra narenciye ihracı için çalışma yürüttüğü biliniyor.

Hem tadı, hem ekonomik ömrüyle ön planda

Sultandağı Kirazı, 2012 yılında “Tadiki” ismiyle markalaştı. Tadiki için hazırlanan internet sitesinde, Sultandağı Kirazı’nın özellikleri şöyle sıralanıyor:
“Sultandağı Kirazının çapı 26 milimetreden büyüklük oranı yüzde 80-90 aralığındadır. Sultandağı Kirazı; bölge adaptasyonu, fizyolojik gelişimi ve ekonomik ömrü üst seviyelerde olan bir ürünüdür. Genellikle istikrarlı bir verim sürecine sahiptir. Akşehir Gölü ve kuzeybatısındaki Eber Gölü ile güneyindeki Sultan Dağları’nın oluşturduğu mikroklima iklimi nedeniyle Sultandağı Kirazının istediği uygun ortam oluşmakta (ısı, nem, yağış, güneşlenme, soğuklanma isteği ve don zararı gibi) ve Sultandağı Kirazından kendine has bir aroma, tad ve lezzete sahip, en iyi kalitede meyve alınmaktadır. Bölgede yaz aylarında nem oranı yüzde 60’tan aşağı düşmemekte ve yeterli derecede nemli bir ortam oluştuğundan Kirazın olgunlaşma dönemindeki sıcaklarda meyvenin su kaybı minimum seviyede kalmakta ve ani olgunlaşma riski ortadan kalkmaktadır. Bu riskin en az seviyede olmasıyla kiraz meyvesinin şeker oranı düşük, asiditesi normal seviyelerde kalmaktadır. Meyve etinin gevrek bir yapıya sahipoluşu, sertliği, sululuğu ve hafif mayhoşumsu özelliğiyle tüketiminde ve damak tadı olarak çok kaliteli bir çeşittir. Tadiki, AB ülkeleri ve Rusya başta olmak üzere 33 ülkeye ihraç edilmektedir.”
Murat ARISOY

Bakmadan Geçme