Sütçülüğe acilen önem verilmeli – Kocatepe Gazetesi

Sütte taban fiyatın belirlenip sütçülüğe çok acil önem verilmesi halinde hayvancılık sektöründe olumlu adımlar atılabileceğini ifade eden Afyonkarahisar Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkan Yardımcısı İbrahim Göbel, fiyat istikrarının yanında kesilmiş hayvan ithali yerine canlı hayvan ithalinin akıl kârı olacağı görüşlerini bildirdi

Ana olmadan dana olmaz
Afyonkarahisar Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkan Yardımcısı İbrahim Göbel, hayvancılık ve süt sektöründeki durumu değerlendirdi. Göbel, devletin sunni tohumlamalara çok büyük destekler verdiğini 2007-2008 yıllarında Afyonkarahisar’da kendileri kanalıyla dağıtılan veterinerlere ve çeşitli birliklere sunni tohumlama desteği olarak toplam 2,5 trilyon liralık bir dağıtım gerçekleştirildiğini belirtti. 2009 Yılında baş gösteren süt krizinin dışarıdan süt tozu gelmesiyle beraber süt fiyatının 35-40 kuruşa kadar gerilemesi sonucu direnç gösteremeyen besicilerin ellerindeki damızlıklarını kestirdiklerini hatırlatan İbrahim Göbel; “Türkiye’de kayıttan düşen hayvan sayısı 2 yüz bin civarındadır. Bize üye olmayanlarla beraber kayıt dışılarla beraber 4 yüz bini bulan bir sayı ortaya çıkıyor. Ön soy kütüğüne kayıtlı olanlar hiç bir yere kayıtlı olmayan üreticilerle aşağı yukarı 4 yüz bin TL civarına geliyor. İki yılda 8 yüz bin hayvandan 1 milyon 6 yüz bin buzağı kaybımız var demektir. Yani bizim eti ucuza yedirmek istiyorsak, ette Türkiye’de yeterli hale gelmek istiyorsak, sağlıklı ve hijyenik de olacaksa bizim sütçülüğe önem vermemiz gerekir. Sütçülük olursa üretim olur. Yani ana olmadan dana olmaz. Ciddi düzeyde üretim kaybı var. Sütçülükte fiyatlar bugün hala 60 kuruş civarında. Bir bardak çay Türkiye’de 50 kuruş, yarım litre suyun 50 kuruş olduğu yerde sütün litresi 60 kuruş. Durum böyle olunca üretici hale üretim yapmakta tedirgin. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı kanalıyla devletimiz süte bir taban fiyat vermeli. Örneğin 2010 yılında sütün taban fiyatı şudur denilebilmelidir. Çiğ süt şu kadar, soğutulmuş süt şu şeklinde kalitesine göre sütte fiyat ayarlaması yapması lazımdır. Vatandaşımızın sağıp bidonla kapının önüne koyduğu sütle, çiftliklerde direk tanka sağılan soğut süte aynı fiyat verilmemesi lazım. Zaten verilmiyor doğal olarak fiyat farkı alınıyor.”dedi.
Canlı hayvan ithaline evet,
damızlık
ithaline hayır
Sütte devletin belirlediği taban fi-yatının altında sanayiciye işlem yapılmayacağını bildirmesiyle üretici kesimin hesabını yaparak hareket edeceğine işaret eden Afyonkarahisar Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkan Yardımcısı İbrahim Göbel, bu çerçevede süt üretimine gidileceğini söyledi. Yatırımların da bu paralel de ilerleyeceğine değinen İbrahim Göbel, soğutma tankı konulması, sağım sistemi vb yatırımların bu sayede keşilleneceğini kaydetti. Et üretiminin ülkede yeterli durumda bulunmadığını, süt üretimininde düşük şekilde ilerlediğini aktaran Göbel, yüz başa kadar devletin dışarıdan gebe düve getirmeye izin verdiğini, bu rakamın 50 başa düştüğünü bildiren İbrahim Göbel; “Gelecek düveler 3 ile 6 ay arasında gebe olacaklar. Ben 6 ya da 8 ay sonra Türkiye’deki süt durumunu düşünemiyorum. Bugün sütümüz yetiyor 60 kuruş, 6 ay 8 ay sonra bu gelen düveler doğurduğu zaman, üretime geçildiğinde sütümüz kaç para olur bilemiyorum. Yani bizim daha çok dışırıdan kesimlik canlı hayvan getirilmesine ihtiyacımız var. Kesilmiş hayvan getirilmesine değil. Bu krizi aşana kadar. Et olarak dışarıdan gelen hayvanla bizim ülkemizde yetişen hayvanla beslenme konusunda farklar vardır. Ama et krizinin aşılması için dışarıdan kesimlik canlı hayvan getirilmesine karşı değilim. Ama dışarıdan damızlık hayvan getirilmesine karşıy��m. Çünkü bugün bizim sütümüz bize yetiyor fiyatı da düşük. Sütün 60 kuruş olan fiyatını 30 kuruşa indirirsek tekrar döneceğiz 2009 yılındaki gibi dayanamayan üreticiler, küçük üreticiler hepsi yine hayvanının kestirecekler. Bizde bir buzağı doğduğunda eğer buzağı erkekse 2 yılda kestireceğimizi biliyoruz. Buzağı dişi ise 2,5 yıl sonra bize verime geçeceğini biliyoruz. Ama biz önümüzdeki hafta etimizi veya sütümüzü kaça satacağımızı bilmiyoruz. Yani Türkiye’de böyle bir politika var.”diye konuştu.
Süt tozu silah olabiliyor
Kurban bayramı öncesi ve sonrasında et piyasasının durumuna yönelik öngörülerini açıklayan Afyonkarahisar Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkan Yardımcısı İbrahim Göbel, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ilk kez bu yıl kurbanlık hayvanı da dışarıdan getirmek gibi bir politik yaklaşık içerisinde olduğunu ifade etti. Bunun nedeninin de aldığı duyumlara göre sadece hastalıktan uzak bir bölge olan Trakya bölgesine Afyonkarahisar bölgesinde görülen şap hastalığının geçişini önleme amaçlı olduğunu belirten Göbel, bayramdan sonra et ve süt fiyatlarının ne olacağını kestirmenin mümkün olmadığından yakındı. Türkiye’de piyasanın karamsar pozisyonu nedeniyle sağlıklı ve net bir karar verilemediği düşüncesini dile getiren İbrahim Göbel şöyle konuştu:
“Ete bakıyoruz 16 TL’den 20 TL’ye yükseliyor. Bir daha iniyor 17,5 TL çıkıyor 18,5 TL’ye. O kadar bir dalgalanma var ki. Bu durumun belli başlı sebeplerden bir tanesi de Et Balık Kurumları’nın özelleştirimeleridir. Devlet tam anlamıyla bir müdahale yapamıyor. Süt tozuna destek veriyorlar, fazla sütü sanayici süt tozu yapacaktı, devlet buna kilogram başına destek verecekti. O süt tozu yeri geldiğinde sanayici tarafından bize karşı silah olarak kullanılacak. Devlet desteğiyle yapılan süt tozunu sanayici tekrar geliyor süt fiyatları biraz artışa geçtiği zamanlarda üreticiye tekrar silah olarak kullanıyor. Tüketici de satıcı da et fiyatlarından şikayetçi. Bugün alınanın yarın kaça satılacağı belli değil. Devlet politikası esnetilmekten ziyade dışarıdan canlı hayvan ithalinin yapılarak destek verilip çok acil sütçülüğe önem verilmelidir.”
(Kocatepe)