SÜPER LİG’DE ÖNE ÇIKANLAR

2019-2020 futbol sezonunun onuncu haftası da bitti süper ve birinci liglerde.. Daha alt liglerde de mücadele kıran kırana sürüyor…
Sürprizlerle dolu bir hafta daha yaşadı futbol dünyamız… Geçen hafta son sür’at gidip öne çıkan takımlar bu hafta frenleri patlattılar… Bir hafta önce beş gol atan FB. puan cetvelinde son sıradaki Kayseri önünde soğuk bir duş aldı 1-0. Haddini bilerek oynayan Kayseri FB’nin geçen haftaki fiyakasını bozdu…
Dokuz maçtır sahasında yenilmeyen Trabzonspor neredeyse düşme hattında bulunan Göztepe’ye yenildi.. Göztepe kalesini Kanije Kalesi gibi koruyan Beto gol fırsatı vermedi Bordo –Mavili takıma …
BJK Antalya’da birinci yarı rüzgar oldu esti; ikinci yarıdaysa kaleci Karyus çıktı ön plana… FB.’yi İstanbul’da yenen Antalyaspor Kartal’dan iki sert pençeyle yıkıldı..
Sivas, komşumuz Denizli’yi 2-0 yendi Denizli’de.. Geçen haftanın başarılı takımıydı Horozlar..
GS geçen haftalara göre daha bir düzenli ve ciddi… En kârlı takımlardan biri bu hafta..
Haftanın son maçında Gaziantep, bir darbe vurdu Ankara’da, Ankaragücü’ne..
Puan cetvelinde ilk üç takım: Alanya, Sivas, Malatya..
Bu örnekler çağımızın en yaygın sporu olmasına yol açıyor futbolun.. Milyonları stadlara,TV başlarına koşturan, yediden yetmişe herkesin ilgi odağı futbol… Peki bu câzibe nedir? Tek bir yanıtı yok bu sorunun. Futbolcu, fizik gücünü kullanır, yanı sıra yeteneklerini, becerilerini yeşil sahalara döker; cesaretini, fedakarlığını, hızını, gücünü, çabukluğunu, çevikliğini, aklını gösterir tribünlere…Takım ruhunu, işbirliğini, paylaşımcılığı, ortak bir amaca koşmayı gören izleyiciler büyük keyf alırlar bu gösteriden..
Amatör olsun profesyonel olsun futbol, iniş çıkışlarla dolu bir oyun; karmaşıklık, değişkenlik ve öngörülmezlik ile yapılanmış bir takım sporu… Farklı sosyal ve kültürel yapılardan oluşmuş, farklı mental yapılara, becerilere sahip takımların etkinliği aynı zamanda.. Hatta farklı etnik yapı ve uluslardan gelen futbolculardan oluşan takımlar var artık…Otuz kırk yıl öncesine göre daha hızlı,topun oyunda kaldığı süre daha fazla, topa hakimiyet ve pas sayısı da… Futbolcular, teknik yönden daha yeterli, baskı altında topu koruma ve kullanmadaki ustalıkları daha gelişmiş, daha güçlü, daha çabuk, sür’atli ve dayanıklı.. Zihinsel yönden de zorlu maçlara kolay pabuç bırakmayacak denli sağlam. Antrenman bilimindeki gelişme ve ilerlemeler de futbolcuların özellikle kondisyonel özelliklerini yükseltmiş, oyun sistemlerinde de yeni arayışlara yol açmıştır.. Nitekim yaklaşık on beş yıldır, UEFA ve Pro-lisans kurslarındaki teorik ve pratik derslerin antrenörlerin gelişim ve değişiminde önemli etkileri olduğu açıktır…
Antrenmanlarda sıkı ve ciddi hazırlanır takımlar o haftaki maça; taktik ve teknik hazırlıklar.. Maçtan önce de tahtada yazılır çizilir, ancak futbol öngörülmeyen tahmin edilemeyen pozisyon ve hareketlere açık bir oyundur.. Bir sakatlık, sarı veya kırmızı kart, kaleci veya futbolcunun kişisel hatası, rakip takımın önlemleri, yerinde ve zamanında yapılamayan müdahaleler, yanlış tertip, hakem takdiri… Nitekim bu haftaki maç sonuçları futbolu tahtadaki gibi oynanmadığını gösteriyor..
“Futbolda dün yoktur” derler ama futbolda dün vardır; ondan dersler çıkarmak ve dünden daha iyi olmak için..