Sünnet ve hadis Efendimizin yaşam biçimi

Ensar Vakfı’nın Ramazan’da İkindi Sohbetlerinin 11. gün konuşmacı konuğu olan Afyonkarahisar İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, “Uydurma Hadislere Karşı Alınan Tedbirler” hakkında bilgiler verdi. Sohbet başlangıcında Yeşil Camii İmam Hatibi Cengiz Kılınç tarafından Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu.
SÜNNET RESULÜN
HAYATINI KAPSAR
Afyonkarahisar İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, Allah’tan sohbet programı süresinin ibadet olarak melekler tarafından kaydedilmesini niyaz ederek sözlerine başladı. İslami İlimlerde önem arz eden ve İslami İlimler de kütüphanelerin büyük bir bölümünü işgal eden hadis konusundan söz edeceğini belirten Kolcu; “Peygamber Efendimiz (SAV) ümmetine iki tane emanet bıraktığını söylüyor. Bunlar sıradan bir insanın emaneti değil ve bu emanetler bizlere bırakılmış. Ancak bu emanetlerden birisi korunması Allah tarafından garanti altına alınmış birisidir. O da Kur’an-ı Kerim’dir. Cenab-ı Hak ‘Onu biz indirdik, korumasını da biz üstleniyoruz’ diyor. Efendimizin (SAV) bıraktığı ikinci emanet sünnetidir. O’nun (SAV) hayatı, uygulamalarıdır. Sünnet denilince bir sözlük anlamı ve literatürde kullandığımız dini anlamı var. Sünnet davranış, hayat tarzı demek. Ancak biz dini anlamda kullandığıımız zaman Peygamber Efendimizin (SAV) sözleri, davranışları ya da olumlu ya da olumsuz anlamda görüş belirtmeksizin ikrarı sessiz kalmasıdır” dedi.
HADİSLER AYETLER GİBİ KAYDEDİLMEDİ
Sünnetin gelişi itibariyle birkaç yol izlediğini kaydeden Afyonkarahisar Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, geliş yolunun ulaşması anlamına geldiğini söyledi. Sünnetle, Kur’an-ı Kerim arasında farklılıklar olduğunu aktaran Kolcu; “Peygamber Efendimizin (SAV) sözleri, fiileri, takriri yani ikrarı demiştim. Bunlar yani Peygamber Efendimizin (SAV) sözleri fiillerde ikrarı  Kur’an-ı Kerim kadar sağlam kayıtlarda bulunamamıştır. Çünkü Kur’an ayetleri geldiğinde Efendimizin (SAV) bugünkü ifade ile sekreterleri var. Güvendiği, aklı başında insanlar. Ama o dönem okuma yazma oranı da çok düşük. O gün hangi ayet gelmişse Peygamber Efendimiz (SAV) yanında bulunan okuma yazma bilen katibine bu ayeti falan surenin falan yerine yaz diye görev vermiştir. Gelen ayet gelir gelmez kayda geçmiş, namazlarda okunmuş, ezberlenmiştir. Namazda okunup ezberlendiğine göre mütevatir hale gelmiş. Yani mütevatir demek yalan söylemesi mümkün olmayan grupların her nesilde aynı kalabalıkta insanların birbirine nakletmesi demek. Sünnet Kur’an-ı Kerim’den sonra Müslümanların ikinci kaynağıdır. İslam’ın bilgi kaynakları sınırlı değildir” diye konuştu.
KUR’AN İLE SÜNNETİN KARIŞTIRILMASI ÖNLENDİ
“Kim Resul’e itaat etmişse Allah’a itaat etmiştir” anlamında sünneti onaylayan Peygamber Efendimizin (SAV) fiilerini, sözlerini bilgi edinme noktasında onaylayan ayetler olduğunu söyleyen Kolcu; “İlk dönemde okur yazar oranının az olması, Kur’an kültürü ile Peygamber Efendimizin sözlerinin karıştırılmaması niyeti ve maksadıyla Peygamber Efendimiz (SAV) sahabeleri ikaz etmiştir. ‘Kur’an dışında benim sözlerim ve davranışlarımdan kayda aldıysanız bunu şimdilik silin, yazmayın’ demiştir. Bu genel bir ifade değildir. Bilgi birikimine güvendiği sahabelere Peygamberimiz (SAV) yazdırmıştır. Bunlardan birisi Amr Bin Abdullah’tır. Bu sahabelerin sayısı fazladır. Sadece bunu örnek veriyorum. Peygamber Efendimiz (SAV) zamanında sünnet, hadis yüzde yüz kayda girmemiştir diyemeyiz. Ancak az bir kısmı kayda girmiştir. Bunun sebebi de Kur’an kültürü ile sünnet kültürünün yani Peygambere (SAV) ait davranış fiilerinin karıştırılma ihtimalini önlemek içindir” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Haberi