SÜNNET DÜĞÜNÜ DEĞİL, ŞOV – Kocatepe Gazetesi

11 Temmuz 2011 Pazartesi 03:00:00
  Beldelerden birinde; burada yaşayan fakir aile çocuklarının belediye sponsorluğunda sünnet edilmesi kararı alınır. İstenir ki; sünnet merasimi anlı şanlı olsun. Bunun için belirli bir fon ayrılır. Program hazırlanır. Fakir ailelere duyurulur. Çocukların kıyafeti üzerinde durulur. İlk gün eğlence, 2. gün dini merasim yapılması üzerinde mutabık kalınır. Yer kırsal kesimdir.
Dışarıdan: Eğlence boyutunu yerine getirecek sanatçılar çağrılır. İlan edilerek vatandaşların katılımı sağlanmalıdır. Çevre belde Belediye başkan ve yöneticileri aranır. Gerekli yerlere haber salınır. Özellikle; görsel medyanın haberdar edilmesi üzerinde karara varılır. Her şey tamam.
Nihayet beklenen gün gelir. Eğlence faslında sahnede; seçilmiş iki dekolteli bayan sanatçı (!) yerini alır. İkisi de ayrı zamanlarda farklı telden müzik eşliğinde, türkü, şarkı ve oyun havaları ile halkın, özellikle gençlerin; damarına girmeye çalışır. Meydana inerek beraber oynamaya katılmaları sağlanır. Alkışlar…Hep beraber… Gençler… Elleri görelim.. Haydi efendim… Eller havada… teranesi ve serzenişleriyle zorla da olsa halk galeyana getirilip coşturulur. Program geç vakit son bulur.
Mesele Felekten bir gün çalmaktı iyi de oldu. Yerini buldu. Zaten sünnet 2. planda bir kılıftı.
Ertesi günkü işin ikinci etabı; üzerinde durmayı, düşünmeyi gerektirmez.. Toplu sünnet yapılacak, akabinde; köyün imamı tarafından mevlit okunacak. O kadar.
Murdar Batı Kültürün Yerli Taklidi Hezimet Kültürü: Biz bu değiliz. Bizim nasıl asil ve köklü bir millet olduğumuzu; Türk Okullarında okuyan, Türkçe Olimpiyatlarına katılan yabancı öğrenciler bize çok iyi gösterdiler.
Geçen günlerden birinde bir dost ziyaretinde bulunmak üzere Harbiş istikametine doğru yürüdüm. Yolun ortasına masalar düzülmüş, sandalyeler dizilmiş. Bir uçtan diğer uca renkli lambalar asılmış. Tam karşıya ışıklı ampullerle “Düğünümüze hoş geldiniz” Levhası takılmış.
Sokak ortasında: gece yarılarına dek yer işgali, gürültü kirliliği ve israf. Yadırgadığımız; İçki şişeleri ve mezeler. İçerek, kendinden geçerek. Ya bir evliliğin temeli atılıyor. Ya da günahsız bir yavrunun sünnet Düğünü (!) yapılıyor.
“Dostlar; bizi şereflendirdiniz” Yarın da mevlide buyurun. İşte Düğün anlayışımız bu.
Dinimizdeki: İman – Amel. ve İhlas. Bu ve benzeri tabloların hangisinde var ?
İngiltere Müstemlekeler Bakanı Gladstone 1880’lerde Lordlar kamarasında ayağa kalkar, elinde bir kitap vardır ve aynen şöyle der:“-Şu elimdeki kitabı görüyor musunuz?… Bu, Müslümanların kitabı Kur’an’dır. Bu kitabı Müslümanların elinden, dilinden ve gönlünden almadıkça biz onlara hâkim olamayız. Ne yapıp etmeli, Kuran’ı ortadan kaldırmalıyız. Veyahut Müslümanları ondan soğutmalıyız. ”Nihayetinde yerli uşaklarıyla işbirliği yaparak bu hedeflerine ulaştılar ve tarihin en aziz milletini ruh cep-hesinden vurdular. Allah imandan, Kur’an’dan ayırmasın, Cumanız Mübarek olsun.