Suna: Yüzde 10 barajı kaldırılmalı
Yeniden Refah Partisi İl Başkanı İbrahim Derviş Suna, temsilde adaletin sağlanamamasının en önemli sebebinin, ülke genelindeki yüzde 10 seçim barajı uygulaması olduğunu belirtti. Suna, yüzde 10'luk barağın kaldırılması gerektiği görüşünü açıkladı Seçim ve Siyasi Partiler Kanunları ile ilgili açıklama yapan Yeniden Refah Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı İbrahim Derviş Suna, seçimlerde yüzde 10 barajının kaldırılması gerektiğini [&hellip]
Yeniden Refah Partisi İl Başkanı İbrahim Derviş Suna, temsilde adaletin sağlanamamasının en önemli sebebinin, ülke genelindeki yüzde 10 seçim barajı uygulaması olduğunu belirtti. Suna, yüzde 10’luk barağın kaldırılması gerektiği görüşünü açıkladı
Seçim ve Siyasi Partiler Kanunları ile ilgili açıklama yapan Yeniden Refah Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı İbrahim Derviş Suna, seçimlerde yüzde 10 barajının kaldırılması gerektiğini belirtti.
“TEMSİLDE ADALET SAĞLANAMIYOR”
Seçim barajının en azından yüzde 5’lik seviyeye çekilmesi gerektiğini kaydeden Suna, “Ülkemizde Seçim ve Siyasi Partiler Kanunları en çok değiştirilen kanunlardır. Zira her iktidar, kendi pozisyonunu güçlendirmek için, kanun değişikliği yoluna gitmektedir. Amaç, Mecliste çoğunluğu bulunan, iktidar partisinin, yapılacak seçimlerden güçlü çıkması olunca ‘Temsilde Adalet İlkesi’ sağlanamamaktadır. Temsilde adaletin sağlanamamasının en önemli sebebi ise, ülke genelindeki yüzde 10 Seçim Barajı uygulamasıdır. Başta Erbakan Hocamız olmak üzere, Milli Görüş olarak, yıllardan beri, hiçbir demokratik ülkede olmayan yüzde10 barajın kalkmasını talep ettik. Bunun mümkün olmaması halinde ise, pek çok demokratik ülkede olduğu gibi hiç olmazsa yüzde 5’ler seviyesine çekilmesi gerektiğini söyledik. Bu uygulama, adaletsizliğe yol açmakta ve millet iradesinin Meclise tam olarak yansımasına engel olmaktadır. Ülkemiz de yapılan seçimleri bu konuda, bir incelemeye tabi tuttuğumuz da, çıkan sonuçlara bakınca, ne demek istediğimiz daha net anlaşılacaktır. Yüzde 10 ülke barajı uygulanan 1987 seçimlerinde 19,5 oranında oy, 1995 seçimlerinde yüzde 14 oranında oy, 1999 seçimlerinde yüzde 18,5 oranında ve 2002’de yüzde 45 tutarındaki oy parlamentoya yansımayarak tasnif dışı kalmıştır.” dedi.
“PARTİLER SEÇİME ÖZGÜR İRADE VE TERCİHLERLE KATILMALI”
1987 seçimlerinde ANAP’ın yüzde 36,1 oyla milletvekillerinin yüzde 64,9’unu, 1991’de DYP’nin yüzde 27 oyla milletvekillerinin yüzde 39,5’ini aldığını hatırlatan Suna, “2002 seçimlerinde ise yüzde 34,4 oy alan AK Parti yüzde 66,4 oranında elde ettiği milletvekili sayısıyla tek başına iktidar olmuştur. Burada tartışılması gereken konu, yönetimde istikrar adına bu kadar büyük orandaki oyun, parlamentoya yansımamasının ne kadar demokratik olduğudur. Her iki ilke birlikte değerlendirilerek adil bir çözüm bulunması mümkündür. Buda Yeniden Refah Partisinin önerisi olan ülke barajının en azından yüzde 5’e çekilmesidir. Değinmek istediğimiz diğer bir konu da, seçim ittifaklarıdır. Bu düzenlemenin getirilmiş olması, ittifaka dâhil partilerin ülke barajından kurtulmuş olmaları da yukarıda bahsettiğimiz gerekçelerimizi ortadan kaldırmamaktadır. Zira bu imkân olsa dahi, siyasi partiler bir ittifaka girmeye mecbur edilmektedir. Bunun ise demokratik bir uygulama olmadığı kanaatindeyiz. Siyasi partiler, tek başlarına veya bir ittifaka dâhil olarak seçime girme konusun da özgürce karar verme imkânına sahip olmalılardır.” ifadelerini kullandı.