• Haberler
  • Genel
  • Su tüketilmeli, ağır yemeklerden kaçınılmalı

Su tüketilmeli, ağır yemeklerden kaçınılmalı

Afyonkarahisar Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Lütfi Akgün, Ramazan’da oruç tutarken dikkat edilmesi gereken noktaları açıkladı. Akgün, 'Yetişkin bir insanın günde en az 1,5-2 litre su içmesi gerektiğinden hareketle sıvı alımına çok dikkat edilmelidir ve bu miktar su içilmelidir' dedi Afyonkarahisar Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Lütfi Akgün, Ramazan ayında oruç tutacak vatandaşların sağlıklı beslenmesi [&hellip]

Su tüketilmeli, ağır yemeklerden kaçınılmalı

Afyonkarahisar Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Lütfi Akgün, Ramazan’da oruç tutarken dikkat edilmesi gereken noktaları açıkladı. Akgün, “Yetişkin bir insanın günde en az 1,5-2 litre su içmesi gerektiğinden hareketle sıvı alımına çok dikkat edilmelidir ve bu miktar su içilmelidir” dedi

Afyonkarahisar Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Lütfi Akgün, Ramazan ayında oruç tutacak vatandaşların sağlıklı beslenmesi gerektiğini söyledi. Ramazan ayında tüketim alışkanlıklarının değiştiğini belirten Akgün, “Orucun bir zayıflama yöntemi olmadığı, Orucun bir ibadet olduğu unutulmamalıdır.. Ramazan ayında bireylerin yaş, cinsiyet ve fiziksel aktivitelerine göre günlük almaları gereken enerji, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral oranlarının değişmediği ve bu süre zarfında da sağlığın korunması açısından yeterli ve dengeli beslenmelidirler.Ramazan ayında; öğün sayısı en az 3 tercihen 4 (Sahur, İftar başlangıç (çorba-salata), İftar yemeği, Gece yatmadan önce bir ara öğün olacak şekilde) planlanmış bir beslenme şekli uygulanmalıdır.Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yatmadan hemen önce yemek yemenin son derece zararlı olduğu unutulmamalıdır. Bu durum açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.
HAFİF BİR ÇORBAYLA BAŞLANMALI
Oruç tutacak kişilerin iftarda neler yenilmesi gerektiğini de açıklayan Akgün, “Yemeğe ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlanmalıdır. Mümkünse çorba ve salatadan sonra 5-10dk yemeğe ara verilip daha sonra ana yemek tüketilmelidir. Etli veya etsiz, fazla yağlı olmayan bir sebze yemeği, yoğurt, meyve veya tatlı olarak tercihen sütlü tatlılar tüketilebilir. İftar yemeğinden sonra mide sindirimine, yardımcı olmak amacı ile kısa bir süre (20-30 dakika) istirahat edilmeli, mümkünse uzanılmalıdır. Daha sonrada metabolizmamıza yardımcı olması için egzersiz (10-15 dakikalık hareketler) yapabilirsiniz.
İftar sırasında yemekle birlikte çay ve kahve içmek yemeklerden alınan vitaminlerin emilimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle çay-kahve tüketiminin öğün tüketiminden en az bir saat sonra olması önemlidir” diye konuştu.
LOKMALAR İYİ ÇİĞNENMELİ
Akgün, açıklamasına şöyle devam etti:
“Azar azar, iyi çiğneyerek ve sık aralıklarla yemek yenilmelidir.İftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle mideyi doldurmamak gereklidir. Ani mide gerginliği hem tansiyon yükselmesine hem de nörolojik hormonların hızlı salgılanmasına yol açar. Yemeklerin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gereklidir. Bunların yerine hazmı kolay, mide-barsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve sellüloz içeren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih edilmelidir.Özellikle kızartmalardan, mayalı besinlerden(hamur işlerinden), aşırı şeker ve yağ içeren besinlerden uzak durmanız, gece oluşabilecek hazımsızlıklardan, mide yanmalarından, reflüden ayrıca kilo alma problemlerinden sizi koruyacaktır.Yetişkin bir insanın günde en az 1,5-2 litre su içmesi gerektiğinden hareketle sıvı alımına çok dikkat edilmelidir ve bu miktar su içilmelidir. Ağır işlerde çalışan işçilerin oruç tutmaları halinde su kaybına bağlı olarak şok geçirdikleri belirlenmiş. Bu nedenle yeterli miktarda su içilmelidir.” (Kocatepe)

Bazı özel durumları olan kişilerin oruç tutarken doktora danışması gerektiğine dikkat çeken Dr. Lütfi Akgün, özel
durumları şöyle sıraladı:
“Şeker hastaları: Oruç tutmak sağlıklı insanların metabolik dengesini değiştirmez, ancak şeker hastaları için oruç tutmak sakıncalı olabilir. Şeker hastaları azar azar ve sık sık yeme şekline dayanan bir beslenme rejimi uygularlar. Ramazanda ise uzun süre aç kaldıklarından şeker düşmesi sonucu hayati tehlikeler söz konusu olabilir. Hamileler: Hipoglisemi, bayılmalar, bebek sağlığı açısından risklidir.Emziren anneler: Sıvı alımı azalacağından süt salınımı olumsuz etkileyebilir. 9 yaşın altındaki çocuklar, akli dengesi ve psikolojik durumu bozuk olanlar, çok yaşlı ve hasta olan insanlar, ağır kalp ve böbrek hastası olanlar, mide ülseri, safra kesesi iltahabı veya taşı olanlar, karaciğer yetmezliği olanlar, ağır enfeksiyon geçirenler.”

Bakmadan Geçme