Sosyologlar geleceğe uğurlandı
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü 2022-2023 Akademik Yılı mezuniyet töreni AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş'ın katılımıyla gerçekleştirildi   Atatürk Kongre Merkezinde gerçekleştirilen törende 19. dönem sosyoloji mezunları kep attı. Törene AKÜ Rektörü ve Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin [&hellip]
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü 2022-2023 Akademik Yılı mezuniyet töreni AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi
Atatürk Kongre Merkezinde gerçekleştirilen törende 19. dönem sosyoloji mezunları kep attı. Törene; AKÜ Rektörü ve Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Koçak, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Erdinç Dündar ve Dr. Öğr. Üyesi Hülya Kaymak ile AKÜ öğretim elemanları, öğrenciler ve aileleri katıldı.
“ALDIĞIM SOSYOLOJİ EĞİTİMİ UFKUMU GENİŞLETTİ”
Töreninin açış konuşmasını yapan Sosyoloji Bölümü dönem birincisi Mikail Taşkale, Sosyoloji Bölümünü tercih etme serüvenini anlattı. Taşkale, “Ben, meslek lisesinde elektrik öğretmeniyim. Öğrencilerime TYT sınavına girin, başarılı olursunuz, ben de size derslerde yardımcı olurum dedim. ‘Tamam hocam’ dedikten sonra istekleri kayboldu. Sonra ‘hocam biz karar verdik, siz girerseniz biz de sınava gireceğiz’ dediler. Böylece sınava hazırlandık. Sınavın sonucunda sosyoloji bölümünü kazandık ve bugün birincilikle mezun oluyoruz. Bu durumdan da çok memnunum” diye konuştu. Sosyoloji Bölümünün hayatında yeni ufuklar açtığını belirten Taşkale, “Sosyoloji okumak, 4 yılın sonunda disiplin kazanmada, kendi gelişimim ve yaşadığım toplumu anlamamda bana önemli katkılar sundu. Ufkumu genişletti. Zihin dünyama da yeni pencereler açtı. Olaylara farklı bir açıdan bakmamı sağladı.” dedi.
“KAMUDA HİZMET VEREN AKÜ SOSYOLOJİ MEZUNLARIMIZ VAR”
AKÜ Rektörü ve Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karakaş ise bugünün mutlu ve sevinçli bir gün olduğu kadar buruk sevinç yaşadıkları bir gün olduğunu belirtti. Karakaş, “Çünkü ülke olarak belki de 1000 yılda bir görülebilecek büyük bir deprem felaketi ile sarsıldık. Canlarımızı kaybettik. Psikolojimiz, sosyolojimiz, ve ekonomimiz etkilendi. Ama her şeyden önce 50 binin üzerinde canımızı kaybettik. Ben depremde kaybettiğimiz canlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.” ifadelerini kullandı.
Sosyoloji Bölümünde 4 yıl emek veren gençleri mezun ederek göndermenin haklı gururunu ve buruk da olsa sevincini yaşadıklarını dile getiren Karakaş, Sosyoloji Bölümü ve sosyolog istihdamı konusunda şunları söyledi:
“Sosyoloji Bölümü 1993 yılında kuruldu. 2000 yılında ilk öğrencilerimizi aldık. Daha sonra yüksek lisans ve doktora programlarına öğrenci kabul ettik. Şu anda bölümümüz lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim ve araştırma faaliyetlerini yürüten bir bölümdür. Bölümümüzden 19. dönem mezunlarımızı uğurluyoruz. Hali hazırda ülkemizin farklı illerinde akademisyen, felsefe grubu öğretmeni, rehber öğretmen olarak çalışan, aynı zamanda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında, Tarım ve Orman Bakanlığında, Adalet Bakanlığında, TRT ve RTÜK gibi kurumlarda sosyolog olarak çalışan çok sayıda mezunumuz var. İnşallah mezun ettiğimiz bu gençlerimizi de ülkemizin farklı bölgelerinde, farklı pozisyonlarda ülkemize, milletimize hizmet ederken göreceğiz ve onların hizmetlerinden gurur duyacağız.”
Törenin en mutlu kişilerinin anne ve babalar olduğunu kaydeden Karakaş, “Çünkü doğumundan bugüne emek verdiğiniz, fedakarlıkla büyüttüğünüz çocuklarınızın 4 yıllık bir eğitim süreci sonunda başarılı bir şekilde mezun olmalarının gururunu yaşıyorsunuz. Dolayısıyla bu törenin en mutlu kişileri sizlersiniz. Fedakarlıklarınızdan dolayı sizleri kutluyorum. Bugünü doyasıya yaşayın diyorum” dedi.
“MEZUNİYET BİR SON
DEĞİL BİR BAŞLANGIÇ”
Törenin öznesinin mezunlar olduğunu belirten Karakaş, mezuniyetin bir son olmadığını, sadece yaşam serüveninde bir aşamanın sonu olduğunu ifade ederek öğrencilere şöyle seslendi:
“Mezuniyet bir son değil sadece yaşam serüveninin gerekli olan bir aşamasının sonu. Aynı zamanda da yeni bir başlangıç. Bu yeni başlangıç sizin karşınıza bazı zorlukları çıkaracak. Şimdiye kadar olduğu gibi karşılaştığınız zorlukları nasıl aştıysanız bundan sonra da karşılaşacağınız zorlukları gayretinizle ve edinmiş olduğunuz donanımla aşacağınıza inanıyorum. Hedeflerinize ulaşma konusunda asla geri durmayın. Yılgınlığa düşmeyin. Mutlaka hedefinize ulaşmak için gayret gösterin, çaba harcayın. Günün birinde beklediğinize ulaşacaksınız. Hedeflediğiniz menzile varacaksınız. Bunu umut ediyor ve buna inanıyorum. Dolayısıyla yeni yelken açtığınız bu süreçte sizlere başarılar diliyorum. Bizler öğretim üyeleri ve üniversite yönetimi olarak her zaman sizlerin yanınızdayız. Mezun olduktan sonra bizleri unutmayın. Biz sizlerle yaşamın her karesinde iş birliği yapmaya hazırız. Gözlerinizde güçlü bir pırıltı olduğunu görüyorum. Bu pırıltı sizin karşılaştığınız zorlukları aşmaya yetecek enerjiniz olacaktır. Yaşam enerjinizi, elde etmiş olduğunuz donanımları, ailenizin ve arkadaşlarınızın desteğini alarak hayatınızın bu yeni dönemini sağlam bir şekilde inşa etmeniz gerekiyor. Siz bizim geleceğimizsiniz. Biz ülkemizi sizlere emanet edeceğiz.”
“BİREYSEL ÇABA ELMEZ”
Bir kurum, ne kadar mükemmel eğitim öğretim faaliyeti sunarsa sunsun, öğrencinin kendi gayreti olmadan, kendi donanımını artı değerlerle güçlendirmeden, bu çağdaki rekabette öne geçemeyeceğini kaydeden Karakaş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Rekabette öne geçmenin şartı bireysel donanımı güçlendirmek. Kendi gücünüzü, enerjinizi, kendi donanımınızı asla unutmayın ve bunlarla kendinizi güçlü bir birey olarak inşa edin. Hayata sadece kendimiz algısıyla da yaklaşmamamız gerek. Biz bir toplumun içerisinde yaşıyoruz. Bu toplumun değerleri, inançları, kültürü ve geldiği bir medeniyet havzası var. Dolayısıyla içinde yaşadığımız coğrafyanın birikimi ve müktesebatı var. Bizler hem bu birikim ve müktesebattan besleneceğiz hem de yaşadığımız ülkeye karşı sorumluluğumuzu da üstleneceğiz. Bunun için sizden beklentimiz; kendinizi yetiştirmiş güçlü bireyler olmanızın yanında, ailenize, içinde yaşadığınız topluma, ülkeye ve insanlığa karşı sorumlu olduğunuzu unutmamanızdır. Sosyolojide biz bunu öğretmeye çalıştık. ‘İnsan nedir’, ‘toplum nedir’ sorusunu analiz ederken aslında bunları anlatmaya çalıştık. Bir sosyolog olarak bunun bilgisine sahip kişilersiniz. Aynı zamanda güçlü bireyler olarak yaşama sımsıkı tutunma noktasında da içinde bulunduğunuz toplumun atmosferinden kopmayınız. Sizler köksüz değilsiniz. Hepinizin ailesi var. İçinde yaşadığınız toplum var. Referans dünyanız var. Bundan kopmayın. Her toplumsal kesimin bir referans dünyası vardır. Orada kişi kendisini bulur. Oradan ayrıldığınızda yabancılaşma yaşarsınız.”
Konuşmaların ardından AKÜ Rektörü ve Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Sosyoloji Bölümü dönem birincisi Mikail Taşkale’ye plaketini vererek, tebrik etti. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Koçak’ın AKÜ Rektörü ve Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karakaş’a çiçek takdiminin ardından mezun öğrencilere temsili diplomalarının verilmesi ve kep atmasıyla tören sona erdi. >> Dilek ÇETİNKAYA’nın Haberi
“İKİNCİ 4 YIL İÇİN KOLLARI SIVADIK”
Rektörlük görevinin birinci 4 yıllık sürecini değerlendiren ve ikinci 4 yıl için çalışmalara başladıklarını söyleyen Karakaş, şöyle konuştu:
“Bugün, benim için Rektörlük görevimde ikinci dönemin ilk günü. Bu gece yayımlanan Resmi Gazete ile yeniden Rektör olarak atandım. İkinci 4 yıl için kolları sıvadık. Geçtiğimiz 4 yıla baktığımızda bazı şeyler eksik kaldı. Göreve başlamamızdan kısa süre sonra pandemi ile karşılaştık ki bu süreç 2 yıl kadar sürdü. Pandemi ülkemiz ve üniversitemiz için zorlu bir süreçti. Bu süreçte belki de üniversitede en çok yorulan kişi ben oldum. Rektör olmak yorulmanızı engellemiyor. Bu süreç içerisinde bütün iletişim kanallarını öğrencilerimiz için açtım. 40 binin üzerinde mesaja cevap verdim. Bu sürecin sorunsuz bir şekilde atlatılması için bütün ekibimizle elimizden gelen gayreti gösterdik. Ama yüz yüze eğitimin yerini tutmayan bir uzaktan öğretim gerçeği ile karşı karşıya kaldık. Bunu da imkanlar doğrultusunda sorunsuz bir şekilde yürütmeye çalıştık. Akabinde yaşanan savaş, krizler ve son olarak deprem ile sarsıldık. Dolayısıyla bu 4 yılın eksiklikleri var. Ama biz birbirimize camdan da baksak, bu eksiklikleri gidermeye gayret ettik. Sizin de bireysel gayretleriniz çok önemli.”>> Hayriye CANER’in Haberi