Sonbahar hastalıklarından nasıl korunmalıyız? – Kocatepe Gazetesi

Özel Fuar Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Işıklı, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sami Şahan, Cildiye Uzmanı Dr. Ali Ertan Ercan, Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Faruk Özkul, havaların soğumaya başlamasıyla birlikte daha fazla zaman geçirilen kalabalık ve kapalı mekanlarda hızla yayılan virüslerin öksürük, hapşırık veya damlacıklar yoluyla kolayca bulaşabildiğine dikkat çektiler.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Işıklı, “Aralık ayı sonu Ocak ayı başında salgın yapan, üç ila yedi gün arasında yatağa mahkum bırakan, son derece bulaşıcı ve ağır seyreden bir hastalıktır. 39 derecenin üzerinde ateş, üşüme, titreme, baş ağrısı, tüm vücutta kas-eklem ağrıları ve kuru öksürükle seyreder. Özellikle çocuklarda karın ağrısı, bulantı da yapabilir. Yaşlılarda, çocuklarda ve kronik hastalığı olanlarda alt solunum yoluna inerek zatürreye sebep olabilir. Eylül, Ekim veya Kasım aylarında, yılda bir defa olmak üzere bu hastalığa neden olan influenza virüsüne karşı aşı uygulanmaktadır. Grip aşısı özellikle yaşlılara, çocuklara, çabuk hastalanan bağışıklığı zayıf kişilere önerilmektedir. Ayrıcaastım, KOAH, diyabet, böbrek, kalp hastalarına ve huzurevi, kreş, okul, hastane gibi kalabalık ortamlarda bulunanlara öneriliyor” dedi.
Cildiye Uzmanı Dr. Ali Ertan Ercan, “Kış aylarında cildimiz çevre şartlarına yeterince uyum sağlayamayarak nemini kaybetmekte ve bunun sonucunda kurumaya bağlı birtakım hasarlara yatkın hâle gelmektedir. Havanın soğuk ve kuru olmasının dışında evlerde kullanılan kalorifer, elektrikli ısıtıcı ve sobalarda ortamın nemini azaltarak cildimizin su ve nem dengesini olumsuz etkilemektedir. Buna bağlı olarak yıpranmış ve mat saçlar; kuru, kızarık egzamaya yatkın bir cilt meydana gelmektedir. Cildimiz her türlü cilt enfeksiyonu ve temas egzamalarına daha yatkın olur. Ayrıca mat ve kuru bir cilt, kırışıklıkların oluşumu için de ortam oluşturmaktadır. Cildimizin karşılaştığı bu olumsuz durumları önlemek için evlerde nem dengesini bozmayacak bir ısıtma sistemi kullanılmalı, kuruluğu artırıcı sabunlar ve temizleyiciler yerine syndet olarak bilinen cildi kurutmayan temizleyiciler kullanılmalı, banyo süresi cildi kurutmayacak şekilde ayarlanmalı çok uzun olmamalı, bol su tüketilmeli, cilt için nemlendirme miktarı yaz aylarına göre artırılmalıdır. Ayrıca E vitamini ve selenyum ihtiva eden taze kuru yemişlerin her gün yaklaşık bir porsiyon tüketilmesi cildin ve saçın nem dengesinin sağlanmasına katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Faruk Özkul, “Sonbahar ve kış aylarında sık görülen cerrahi hastalıklar; anal abse, fissur, fistül ve hemoroidlerdir. Özellikle kanama şikayetiyle acil servise başvuran hastalarda en sık gözlenen durum akut hemoroid krizleridir. Ağrı ve kanama şikayetleriyle başvuran hastalar öncelikle muayene edilir ve endoskopik tetkikler yapılır. Sonrasında tedavi edilmeli ve gerekli müdahaleler yapılmalıdır. Hastalarda soğuğa mazuriyet, hareketsiz yaşam ve özellikle yaz sebze ve meyvelerinin azalmasıyla daha az posalı gıda tüketilmesi nedeniyle kabızlık şikayetleri artar. Kabızlık da anal bölge hastalıklarını tetikler” dedi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sami Şahan ise şu bilgileri verdi:
“Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte kronik akciğer hastalıklarında (Koah, Astım, Bronşektzi, Kronik Bronşit gibi) alevlenmeler yaşanabilir. Nefes darlığı, balgam, öksürük şikâyetleri belirginleşir. Bu gibi durumlarda vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmalısınız. Akciğer hastalıklarının alevlenmesini önlemek için ilaçlarınızı düzenli kullanmalı, aşılarınızı yaptırmalısınız. Ayrıca, kış dönemlerinde kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durmanız önerilir. Kış dönemlerinde yaşanan grip salgınları sağlıklı popülasyonda da önemli solunumsal rahatsızlıklar yaratabilir. Salgın döneminde sıklıkla yüksek ateşle seyreden grip rahatsızlıklarında mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.”