Son 16 Tur-Euro 2024 İzlenimleri-3

EURO 2024 son 16 tur maçları 29 Haziran’da başladı. İsviçre, son şampiyon İtalya’yı 2-0 yenerek çeyrek finale yükseldi. Bir dünya markası olan İtalyan futbolu kaybolmuş sanki; nitekim İtalyan teknik direktör, maçı sevk ve idare etmekten çok yerlere bakarak kaybolan futbolu arar gibiydi…
İsviçre takımı, Türk antrenör Murat Yakın’ın yönetiminde futbol adına mükemmel bir oyun sergiledi; final oynarsa şaşmayalım…
Almanya-Danimarka maçı, yoğun yağmur yağışı ve yıldırım tehlikesi sebebiyle 25 dakika durdu. Almanya, 2-0’la geçti Danimarka’yı; 2 numaralı formayı giyen Danimarkalı futbolcu Andersen, adını aldığı büyük yazar ve şair Chistian Andersen’den (1859-1875) masallar okudu mu bilmiyorum ama attığı gol “ofsayt” diye ‘VAR’dan döndü ve bu genç Viking bir dakika sonra penaltıya sebep oldu.
Almanlar penaltıdan sonra harika oynadılar 2’nci gol ise kendi 1’inci ve 2’nci bölgelerinde gereksiz paslaşmalar yerine ‘direkt oyun nasıl olur?’ sorusuna cevaptı.
30 Haziran Pazar, İngiltere–Slovakya maçı… Hakem Halil Umut Meler… İngiltere, normal süresi 1-1 biten maçta Slovakya’yı uzatmalarda 2-1 yenerek adını çeyrek finale yazdırdı.
Her iki takım da sert başladı oyuna. Genç zenci İngiliz futbolcular Hakem Umut Meler’in sarı kartlarına alaycı ve küstah tavırlar sergilediler. 6 numaralı İngiliz sol stoper pozisyon hatası yaparak gelen hava topunu kesemedi, topu kazanan Slovak santrafor topu gönderdi İngiliz ağlarına: 1-0… Slovaklar direndiler; ancak ikinci golü bulacak kalitede bir futbolcuları yoktu. Aksine İngilizlerde vardı bu tip futbolcular… 10 numaralı Belingham 90+5’te jeneriklik ve estetik bir gol atarak kurtardı İngiliz takımını… Normal süre 1-1 bitince ekstra uzatma 91’de Kaptan Kane’nin ustaca kafa golüyle 2-1 kazandı İngiltere.
Hakem Halil Umut Meler harika bir yönetim gösterdi… Turnuvada maç yöneten hakemler rakibin ayak bileğine ayak tabanıyla basanlara hemen sarı kart gösteriyorlar; çok şiddetli olanlara da kırmızı…
Günün ikinci maçında İspanya ile Gürcistan kozlarını paylaştı. Harika oynadı yine İspanya… Henüz 18’de Robin Le Normand’ın kendi kalesine attığı golle geriye düşen İspanya, kalitesini konuşturarak geri dönmeyi başardı. Karşılaşmayı 4-1 kazanan İspanya adını çeyrek finale yazdırdı.
1Temmuz Pazartesi saat 19.00… Fransa-Belçika maçı… Nefes kesen bir maç oldu… İlginç süreçler yaşandı bu güzel oyunda… İlk 20 dakika Fransa hakimdi oyuna; Belçika topu kaybedince en az 8 oyuncuyla topun arkasında… Sonra Belçika yerleşti Fransa yarı alanına …Tekrar Fransa’nın rakip yarı alanda oyunu…
Futbol bir takım oyunu; fakat bu oyuna renk heyecan ve seyir zevki veren Fransız Mbappe bir tarafta, Belçikalı Kevin de Bryne de bir tarafta… Gitti geldi maç ve Fransa Belçika’nın 85. dakikada kendi kalesine attığı golle göğüsledi maçı …Acı bir tablo Belçika için; ama “Top yuvarlak” işte…
Saat 22.00.. Portekiz-Slovenya.. 120 dakika bir güzel maç daha… Bunca maç yapan, futbol rekorları kıran Ronaldo’nun maçı diyelim…Çok mu iyi oynadı Portekiz, harikalar mı yarattı Ronaldo? Hayır…
Uzatmalara kalan maç da geldi gitti birkaç kez… Ronaldo 105’inci dakikada bir penaltı kaçırdı… Daha doğrusu kaleci Oblak kurtardı… Ronaldo ağladı resmen; tribünde bir kadının ağladığını gördük ekranda… Ronaldo’nun annesi olduğunu söyledi spiker… 115’inci dakikada ünlü Pepe topu santrada kaptırdı…Rakip santrafor indi kaleye hızla, kaleciyle karşı karşıya… “Her şey bitti Portekiz gitti” diyordum ki kaleci Kosta ayağıyla çıkardı topu… Penaltılara kaldı sonuç… İlk penaltıyı atan Sloven futbolcu sol ayakla vurdu. Kosta kurtardı… Portekiz’in ilk atışı için Ronaldo koydu topu penaltı noktasına… Bütün stad ayakta;Ronaldo derin bir nefes aldı… Bu bir meydan okuyuştu; vurdu kalecinin sağına, yerden çok sert bir vuruş …Ve gol… O ana kadar Sloven kaleci Oblak, en az dört gol pozisyonunu önlemişti…Slovenler 3 penaltı kaçırdı Portekiz 3 attı ve kaldı çeyrek finale…
2 Temmuz Salı, saat 19.00. Romanya Hollanda… Maça iyi başladı Romanya… Hollanda biraz dağınıktı önceleri… Buna rağmen biraz da kaleci hatasıyla golü bulduktan sonra sağlı solu saldırdılar; özellikle sağ kanat hücumları çok etkiliydi… Hollanda savunmasının güven veren adamı kaptan Van Dick, çok sağlam… Takımı da ustaca yönetti geriden…
Romanya’da Afrika kökenli futbolcu hiç yok; Hollanda’da var yedi sekiz futbolcu… 10 numaralı Memphis, 7 Numaralı Simon ve 22-25 numaralı futbolcular çok etkili… Bariz bir üstünlük kurdu Hollanda ve 2-0 kazandı maçı..
Gecenin ikinci maçı… Türkiye-Avusturya… Dillerden düşmeyecek, unutulmayacak bir maç oynadık Leipzig Stadı’nda… Hemen herkesin favori gösterdiği Avusturya’yı Merih Demiral’ın 2 golüyle yendik…
Bu maçı Zafer Meydanı’nda coşkulu bir izleyici kitlesi arasında izledim… “Zafer Meydanı’nda Zafer Gecesi” başlıklı ayrı bir yazı yazmasam olmazdı.