“Somut bir kanıt yok, ama…”

Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması soruşturması çerçevesinde açılan “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” davalarına Afyonkarahisar İkinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 11 dosyada toplam 7 kişinin tutuklu, 5 kişinin ise tutuksuz yargılandığı duruşmalarda, sanıkların lehine ya da aleyhine herhangi bir karar verilmedi. Sanıkların savunma için süre istedikleri davaların bir sonraki celseleri 27 Nisan’da görülecek. [&hellip]

Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması soruşturması çerçevesinde açılan “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” davalarına Afyonkarahisar İkinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 11 dosyada toplam 7 kişinin tutuklu, 5 kişinin ise tutuksuz yargılandığı duruşmalarda, sanıkların lehine ya da aleyhine herhangi bir karar verilmedi. Sanıkların savunma için süre istedikleri davaların bir sonraki celseleri 27 Nisan’da görülecek. Sanıkların savunmalarını yaptığı davaların bir sonraki celselerinin tarihi ise 18 Mayıs olarak belirlendi.
2006’DAN BERİ AKÜ’DEYİM
Tutuklu sanık Melek Çetinkaya, önce Afyon Kocatepe Üniversitesi’ndeki görevinden ihraç edildiğini, ardından da tutuklandığını belirtti. Çetinkaya, “2006’dan beri Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde çalışıyordum. 26 Temmuz 2016 tarihinde Dekanlık’tan çağrıldım. 2 ay süre ile açığa alındım. 1 Eylül’de ihraç edildim. 29 Eylül’de tutuklandım. 10 Mart’ta iddianame elime geçti” dedi.
VURAL KAVUNCU
VE KENAN ÇAĞAN
Çocuklarının Fethullahçı Terör Örgütü’ne bağlı Zafer Koleji’nde okuduğunun sorulması üzerine Melek Çetinkaya, “Çocuklarım 2010-2012’de Zafer Koleji’nde okudu. O tarihlerde bu okul, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan bir okuldu. Gerekli denetimlerin yapıldığına inandım. Afyonkarahisar’daki 2 özel okuldan biriydi. Kızımın sınıf arkadaşlarından biri, AK Parti Milletvekili Vural Kavuncu’nun çocuğudur. Oğlum da bu soruşturmayı yapan öğretim üyelerinden Kenan Çağan’ın çocuğu ile sınıf arkadaşıdır” ifadelerini kullandı.
“SUÇ VARSA, VATANDAŞA YÜKLENEMEZ”
Fethullahçı Terör Örgütü’nün mali kazanç sağladığı kurumlardan biri olarak iddianamede yer alan Bank Asya’daki hesabı hakkında da savunma yapan Çetinkaya, “Bank Asya’daki hesabım, çocuklarımın gittiği okulun isteği üzerine açıldı. Bankacılıkla ilgili bir suç varsa, bu vatandaşlara yüklenemez” dedi.
KASAP, KAÇ KİLO ET
GELECEĞİNİ BİLİR
Melek Çetinkaya aleyhine tanıklık yapan Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Abdülkerim Çalışkan ise, “FETÖ”cülüğü, dikkat çekici bir benzetme ile açıkladı. Çalışkan, “Kendisi paraşütle bir yerlere gelmiştir. Şimdi bir İngilizce bir metin versem, bunu Türkçe’ye çeviremez. FETÖ’cülük ile ilgili somut  bir kanıt yoktur. Bir kasap, hayvana baktığında ‘Bundan 350 kilogram et gelir’ der, o hayvandan 350 kilogram et gelir. Bu böyle bir şey” diye konuştu.
KARACA, TANIK OLARAK DİNLENDİ
Tanık olarak dinlenen Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Karaca ise “Melek Çetinkaya’yı 2004-2005’ten bu yana tanırım. Kendisinin tez danışmanlığını yaptım. Bizim fakültede bu örgütle bağlantısı olduğunu bildiğimiz kişiler vardı. Melek Çetinkaya da bu kişilerden biriydi” dedi. Duruşma, 18 Mayıs’a ertelendi.

AKÜ Genel Sekreteri’nden Rektör Solak’a suçlama

Afyon Kocatepe Üniversitesi Genel Sekreteri Mehmet Tabak, Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak’ın FETÖ’cülerle işbirliği
yaptığını öne sürdü

Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması soruşturmasında “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” isnadıyla yargılanan tutuksuz sanık Ufuk Özuğuz, “2011’de Afyon’a geldim. O zaman Afyon’da 2 özel okul vardı. Osmanbey Koleji’nden uygun teklif aldık. Çocuğum buraya gelmeden önce devlet okuluna gitti. İddianamede İsa Ejderha’nın daveti üzerine İkbal Otel’deki toplantıya katıldığım yazıyor. İsa Ejderha’yı Osmanbey Koleji’ndeki bir veli olarak tanırım. Kızının ve eşinin cilt sorunları vardı, bana geldiler. Kendisi beni İkbal Otel’e davet etti. Toplantıya katılmadık, ailemle otelde kaldık. Benim liyakatım hakkında tartışılacak bir durum yok. Yardımcı Doçentlik ve Doçentlik ünvanın gerektirdiği puanın üzerinde bir puanla Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne atandım” dedi.
İNTERNET ÜZERİNDE
GENEL SEKRETER’İM
Duruşmada tanık olarak dinlenen Afyon Kocatepe Üniversitesi Genel Sekreteri Mehmet Tabak, Üniversite’deki FETÖ’cülerin 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminden sonra açığa alındıklarını belirtti. Tabak, “Bir FETÖ’cü yapılanma olduğu söyleniyordu. Darbe sonunda bu kişiler açığa alındı, ne oldukları belli oldu. FETÖ’cü olmadığım için Rektör Mustafa Solak, beni gö-revimden uzaklaştırdı. 5 kez başka yerlere görevlendirildim. Mahkeme kararıyla döndüm. Bu sefer de imza yetkilerim elimden alındı. İnternet üzerinde Genel Sekreter’im, ama gerçekte imza yetkim yok” diye konuştu.
AKÜ’NÜN AKADEMİSYEN
OLMAYAN SORUMLUSU
Etkin pişmanlıktan yararlanan Serkan Erol ise, Bursa’dan telekonferansla mahkeme salonuna bağlandı. Erol, şu ifadeleri kullandı:
“Ben İzmir’den Afyon Kocatepe Üniversitesi sorumlusu olarak atandım. Kira paramı kendim karşılıyordum. Akademisyen değildim. Üniversitedeki yapılanma Tıp Fakültesi ve diğer fakülteler olarak ikiye ayrılırdı. Burada öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri olarak ikiye ayrılırdı. Ufuk Özuğuz’un ismini Tıp Fakültesi 8’inci Grup Sorumlusu olarak biliyorum. Ben daha çok Mehmet Yaman ile görüşürdüm. Zaman zaman bu gruptan para akışı olurdu. 2-3 ayda bir 10-15 bin lira gelirdi. 35-40 bin lira geldiği de oluyordu. Bu paralar İzmir’e gönderiliyordu, kayıt tutulmuyordu.”
Duruşma, 18 Mayıs’a ertelendi.

5 YILDIZLI OTEL Mİ BEKLİYORDUNUZ?

Tutuklu sanıklardan Ramazan Ateş, mahkeme salonuna geldikten sonra savunması soruldu. Ateş, “Cezaevi koşullarının uygun olmaması nedeniyle savunmamı hazırlayamadım. Süre istiyorum” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hayati Karaaslan, 5 yıldızlı otel konforu imkanın olmadığını söyledi. Tutuklu sanıklardan Ömer Dağaşan’ın da benzer bir ifadeyi kullanmasından sonra Mahkeme Başkanı Karaslan, “5 yıldızlı otel konforu mu bekliyordunuz?” diye sordu. Her iki sanığın celseleri 27 Nisan’da yapılacak.

REMZİYE SIVACI HATIRLATMASI

Tutuklu sanık Reşit Köken, hakkındaki suçlamalara cevap verirken “AK Parti Milletvekili Remziye Sıvacı da, çocuğunu TED’den alıp Osmanbey Koleji’ne verdi. Sıvacı’nın çocuğu, TEOG’da birinci olarak Robert Koleji’ni kazandı. Sıvacı’nın çocuğu, ben çocuğumu bu koleje verdiğimde Robert Koleji’ni kazanmıştı. Devlet teşvik verdi, biz de teşvikten yararlandık” dedi.

RÜYAMDA CUMHURBAŞKANIMIZ’I GÖRDÜM

Tutuklu sanıklardan Yücel Gönül, savunmasına “Rüyamda Cumhurbaşkanımız’ı gördüm. İzmir’deki 2 yetim yeğenimi ziyaret ediyordu. Bana da ‘Senin beraat edeceğine inanıyorum’ dedi” şeklinde başladı. Mahkeme Başkanı Hayati Karaaslan ise sanığa rüyasını değil, savunmasını anlatması uyarısında bulundu.

EVLADIM OLSA ŞİKAYET EDERİM

Tutuksuz sanık Veli Gök’ün lehinde ifade veren Prof. Dr. Abdullah Çağlar, “Veli Gök’ü, Afyon Meslek Yüksekokulu’nda doktorasını yaparken tanıdım. Gayretini gördüm ve Mühendislik Fakültesi’ne kadrosunu aldırdım. Kendisinin FETÖ gibi bir örgütle ilgisini görsem şikayet ederim. Evladım olsa şikayet ederim. Veli Gök, doçentliğini 7 yılda almıştır. Halbuki 2 senede doçent olanlar da var. Asıl onlar araştırılmalı” dedi.

“İtirafçı ol dedik”

Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması soruşturmasında tutuklu olarak yargılanan Veysel Ağca’nın savunma yaptığı duruşmada, Doç. Dr. Yusuf Karaca ve Tuğrul Kandemir tanık olarak dinlendi. Her iki bilimadamı da Veysel Ağca’ya “Bir şeyler biliyorsan, rahatsızlık duyuyorsan itirafçı ol” dediklerini aktardı

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden ihraç edilen tutuklu sanık Veysel Ağca, iddianamede yer alan “Bank Asya’ya terör örgütü elebaşının talimatının ardından para yatırma” suçlamasını reddetti. Ağca, Bank Asya’da önceden beri parasının olduğunu belirterek “Ben İmam-Hatip mezunuyum. Vesayet sisteminden en çok darbeyi yiyenlerden birisi olarak bu yapıyla bağlantım yoktur” dedi. Bursa’dan telekonferansla mahkeme salonuna bağlanan Serkan Erol ise Veysel Ağca’nın grup sorumlularından biri olduğunu, toplanan paraları da bizzat kendisine ilettiğini aktardı.
PİŞMANLIK DUYMUŞTU
Duruşmada tanık olarak dinlenen Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Yusuf Karaca, “Ben Veysel Ağca’yı 20 yıldır tanırım. 17-25 Aralık’tan sonra Veysel Ağca, örgütü savunmuştu. 15 Temmuz olduktan sonra görüşmelerimiz oldu. Açığa alındı. Pişmanlık duyduğunu söyledi. ‘Çok kötü durumdayım, sanki imanımı tazeleyeceğim’ dedi. Kendisine ‘İtirafçı ol, ne biliyorsan söyle’ dedik. Israrla ‘İtirafçı ol’ dedik.
AKÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğrul Kandemir de “Veysel Ağca, 17-25 Aralık olaylarından sonra ‘Siyasetle bu kadar içiçe olmanın cezasını aldık. Allah’ın şefkat tokatını yedik’ diyordu. 15 Temmuz’dan sonra ‘Git, itirafçı ol’ dedim” şeklinde konuştu.

Haberler: Murat ARISOY

Bakmadan Geçme