Sokak Köpekleri İçin İlginç Öneri
Sahipsiz köpeklerle ilgili Osmanlı döneminde uygulanan mancacılık sistemine işaret eden Bursa AFSİAD Yönetim Kurulu Başkanı İlker Duran, 'Mancacılık sayesinde hem vicdani sorumluluğumuzu hem de toplumsal huzuru, istihdama da destek olarak sağlayabiliriz' dedi.
Bursa Afyonkarahisarlı Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (Bursa AFSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlker Duran, “Türkiye’de başıboş köpek sayısının 10 milyondan fazla olduğu ifade ediliyor. Hızla artan sahipsiz köpek popülasyonu maalesef, zaman zaman saldırı haberlerini de beraberinde getiriyor. Tarihi süreçte gerçekleştirilen uygulamalara baktık. Sonuç olarak da kamuoyuna Osmanlı döneminde uygulanan ‘mancacılar’ sistemine benzer bir uygulanmanın gerçekleşmesi yönünde tavsiye sunuyoruz. Osmanlı döneminde halk, sokak hayvanlarını beslemesi için mancacı denilen kişilere para verir, yardım ederdi. Onlar da düzenli olarak sokakta aç kalan hayvanları besler, her türlü bakımlarını sağlardı. Böylece ecdadımız getirdiği sistemle insanların hayvan sevgisinin mesleğe dönüşmesini sağlamıştır. Günümüzde de sokak hayvanları sorununun çözümü için bu sisteme uygun bir proje geliştirilebilir. Devlet-hayırsever ortaklığında kurulacak barınaklarda önce sokak hayvanları kısırlaştırılmalı, sonra da yaşamlarının sonuna kadar güven içerisinde tüm ihtiyaçları sağlanmalıdır. Bu sayede hem yeni bir istihdam kapısı açılacak, hem de Yaradan’ın dilsiz emanetlerine gerektiği gibi davranılacaktır. İş dünyası olarak biz de bu noktada üstümüze düşeni yapmalıyız. Çünkü sanayi bölgelerimiz de sahipsiz köpek popülasyonunun fazla olduğu yerlerdir. Yayalar sanayi içlerinde tedirgin yürümekte, bazen gruplar halinde gezen köpeklerin saldırısına maruz kalmaktadır. Osmanlı döneminde uygulanan ‘mancacılık’ sistemini günümüze uyarlayacak olursak sanayiciler, sanayi bölgelerindeki sahipsiz köpekler için butik barınaklar yaptırmalıdır. Barınakların masrafı da ödenen aidatlara ilave yapılarak toplanabilir. Bu harcamalar daha sonra vergiden düşmelidir. Farklı bölgelerde de buna benzer modellerle çözüm yoluna vatandaşlarımızı dahil etmeliyiz. Böylece hem vicdani sorumluluğumuzu hem de toplumsal huzuru istihdama da destek olarak sağlayabiliriz” diye konuştu.