'Siz hazırsanız, ben hazırım' – Kocatepe Gazetesi

İYİ Parti Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Dr. Mahmut Koçak, 8 Aralık Cumartesi günü öğleden sonra parti önünde selamlama konuşması yaptı. Koçak, kendisi için hazırlanan iki kurbanın sağ olarak hayır kurumlarına teslim edilmesini istedi.
“ÇOCUKKEN AFYON’A HİZMET İDEALİNİ BENİMSEDİM”
İYİ Parti Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Dr. Mahmut Koçak, parti önünde yaptığı konuşmaya Afyonkarahisar’lı olmaktan gurur duyduğunu belirterek başladı. Partiye gelişi sırasında şahsını ve beraberindekileri selamlayıp sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlara teşekkür eden Koçak, “Beni ihya ettiniz. Allah hepinizden razı olsun.  Afyonkarahisar’a hizmet etmek idealimizdi. Kale eteklerinde çocukluğumuzdan beri çok anılarımız vardı. Orada çağla ağaçları vardı. Çağla toplar arkadaşlarımızla gezerdik. En büyük idealimiz de Afyonkarahisar’a hizmet etmekti. İlkokul öğretmenim ve müdürüm hala sağlar. İlkokul birinci sınıftan itibaren önce doktor olacağım sonra da milletvekili olarak hizmet edeceğim diyerek daha çocuk yaşlarda ideal ortaya koymuştum.” dedi.
“GARİBAN ÇOCUKLARDIK İDEALLERİMİZ BÜYÜKTÜ”
“Biz Yarenler, Mecidiye Mahallelerinin, Kale eteklerinin o yıkık binalı evlerin gariban çocuklarıydık. Ama büyük ideallerimiz vardı” diyen Koçak, “Büyük büyük sevdalarımız vardı. Bu yolda ihlâsla, samimiyetle, dualarla yürüdük. Allah da yolumuzu açtı, buralara kadar getirdi. Küçücük yüreklerimizle yaptığımız dualar analarımızın duasından, hastalarımızın, çaresizimizin duasına kadar bize elini uzatmışından, aksakallı insanlarımıza kadar aldığımız dualar bizi buralara getirdi.” diye konuştu.
“AFYONLULAR BENİM BÜYÜK AİLEM”
Eşi Latife koçak’ın sürekli arkasında durduğuna vurgu yapan Koçak, “Sağlık Bakanlığında göreve başladığımdan beri 29 yıllık bir hizmet yürüyüşüm var. Bu yürüyüşte hep fedakârlık yapmış 26 yıllık eşim, 2 çocuğumun annesiyle birlikte ilk defa aile olarak huzurunuzdayız. Çünkü sizler benim bundan sonra büyük ailemsiniz. Afyonkarahisar ailemsiniz. 26 yıllık eşim, evlatlarımın anası ve evlatlarım büyük oğlum Furkan, küçük oğlum Mehmet Fatih burada. Sizleri gerçekten ailem olarak görüyorum. 29 yıldan beri her geldiğimizde her telefonla aradığımızda her kardeşim denildiğinde bunu hissettirmediysem kabahati kendimde görürüm. Ben bütün hemşehrilerimi hep kardeşim olarak gördüm. Siyasette her makamda bulundum. Sıkıntılı günlerim, çok üzüntülü günlerim de oldu. Ama hep sizlerle paylaştım. Benim başımı koyup da dert yandığım bir makam oldu o da sizler oldunuz. Sizler benim yol arkadaşım, kader arkadaşımsınız.” şeklinde konuştu.
“DAVAMIZ MİLLET DAVASIDIR”
Afyonkarahisar halkının acı, tatlı gününde bir arada olduğu insanlar olduğunu vurgulayan Koçak şöyle konuştu: “Bir davamız var o dava özünü Kur’an-ı Kerim’den alan İlahi Kelimetullah davasıdır. Bu davamızla bu vatanı dünyanın en kudretli devletlerinden birisine ev sahipliği yapma makamı haline dönüştürme davamız var. Bir davamız var. Bu büyük milleti tarihte olduğu gibi gelecekte de şanla, şerefle, üç kıtada, 7 denizde onurlu bir şekilde yaşatma davamız var. Bizim davamız kişi davası değil. Bizim davamız adam davası değil, bizim davamız millet davasıdır. Bizim davamız devlet davası, Afyonkarahisar davasıdır. Ankara’dan o kapıyı açtığımız günde tam 29 yıl olmuş. Size hiçbir zaman o kapıyı kapatmadım. Ben size hiçbir zaman sırtımı dönerek gitmedim.”
“BEDAVACI KÜLTÜRÜN ADAMI DEĞİLİZ”
Doğup, büyüdüğü topraklar olan Afyonkarahisar’a ve halkına hiçbir bir zaman vefasızlık etmediğine dikkat çeken Koçak şunları söyledi: “Ben size hiçbir zaman evladınız olarak vefasızlık etmedim. Çünkü her zaman millet dedim. Çünkü siz beni bir yerlere getirdiniz. Beni hiç kimse ama hiç kimse elimden tutarak bedava bir yere getirmedi. Bu millet getirdi. Biz bedavacı kültürün adamı değiliz. Biz alnı terleyerek, ayakkabısının izini sokak sokak, köy köy, mahalle mahalle bırakarak biz bu noktalara geldik. 29 sene alın terimizle dualarla bir yere geldik. Onun için ben sizlerden her zaman razıyım. Ben sizlere her zaman şükran besliyorum. Siz varsanız ben varım. Allah hepinizden razı olsun.”
“YOL HARİTAMIZ SULTAN DİVANİ”
Şiirlerde ve türkülerde sevda teması olarak işlenen Karahisar Kalesi’nin tarihsel süreçte çok şeye şahitlik yaptığına değinen Koçak şu ifadeleri kullandı: “O Karahisar Kalesi ki büyük Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın kızlarıyla birlikte emanet ettiği o büyük hatıraları taşır. Afyonkarahisar’ın düzgün, dürüst insanları yokluk, fakirlik içerisinde. Ama Selçuklu’nun emanetine beytülmaline bu halk asla göz dikmedi. Analar dediler ki biz Afyonkarahisar için ne yapabiliriz? İlk Belediyecilik örneğini bu şehirde Kadınanalar suyumuzu şehre getirerek verdiler. Kanalizasyonumuzu da onlar getirdiler. Onları rahmetle, şükranla anıyoruz. Belediye Başkanı olduktan sonra da onları bütün Türkiye ve dünyanın tanıyacağı hale dönüştüreceğiz inşallah. İmaret diye diye Gedik Ahmet Paşa’yı unuttuk. Gedik Ahmet Paşa ki Osmanlı Fatihi’dir. İtalya’yı feth etmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in büyük veziridir. Hatıraları burada. O Afyonkarahisar ki yukarıda Mevlana’nın torunu Sultan Divani’yi bağrında barındırıyor. Biz hoşgörümüzü, sevgimizi, muhabbetimizi o Sultan Divani’den alırız. Sultan Divani bizim yol haritamızdır. Türkiye’nin, İslam tarihinin en büyük hat sanatçısı Şemsettin Karahisari de buradadır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulduğu, büyük taarruzun yapıldığı Kocatepe, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ de, şehitlerimiz de, gazilerimiz de işte orada bizi bekliyor. Allah nasip ederse Çanakkale Şehitliği gibi abat edeceğiz.”
“HALKIN SAĞLIK VE HUZURU BAŞKANLIKTAN ÖNEMLİ”
Belediye Başkanı seçilmesi halinde Afyonkarahisar’ı Avrupa’daki yerel yönetimlerle rekabet edecek bir şehir haline getireceğini söyleyen Koçak, “Tüm bunları birlikte başaracağız. Birlikte çalışıp kentimizi birlikte yöneteceğiz. Bu caddelerde ki bu sokaklarda ki her konuyu teker teker çalıştım. Altı aydan beri Türkiye’nin en iyi uzmanlarıyla çalışıyorum. Trafik konusuna da, turizm konusuna da Afyonkarahisar işsizlik konusuna da, fakir fukaranın evinde beklerken derdine çare olmayı da sistemleri beraberinde getireceğiz. Şu ana kadar yaptığım hizmetleri kurumsal hale getireceğim. Hiçbir hastayı Allah’ın izniyle Ankara da sahipsiz bırakmayacağım. Kul hakkını vebali iyi bilirim. Bu bir selamlama konuşması olduğu için bu soğukta insanlarımızı fazlaca tutmak istemiyorum. Çünkü sizleri seviyorum. Sizlerin sağlık ve huzuru benim Belediye Başkanlığı makamından çok daha değerlidir. Bundan emin olun. Ben hizmet etmek istiyorum. Ben vebalinizi, ben sizin beklentilerinizi Allah’ın izniyle karşılayacağıma inanıyorum. Hazırım, eğer siz de hazırsanız bu emaneti 31 Mart 2019 tarihinde inşallah birlikte devir alacağız. Bu süreç uzun bir süreç, ricam bu süreçte yazıp konuşacaklar. Hatta bazıları iftiralar atacaklar. Bize düşen sabır etmektir. Bize düşen O Peygamberin yoludur. Edepli siyaset nasıl yapılır gösterip örnek olacağız. Bu süreci lütfen sakin geçirelim. Siyaset için değil hizmet için inşallah 31 Mart’ta o Belediye’yi devir alıp, rozeti çıkaracağız. Hacı Bektaşi Veli’nin dediği gibi bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Kendimi sizlere sizi de Allah’a emanet ediyorum.” ifadelerine yer verdi.
>> Burcu AYDIN’ın Haberi