• Haberler
  • Genel
  • Siyasilerin sözlü düellosunda tansiyon yükseldi

Siyasilerin sözlü düellosunda tansiyon yükseldi

Demiryol-İş Sendikası Afyonkarahisar Şubesi’nin 10. kongresine katılan siyasiler arasında aniden alevlenen sözlü düelloda tansiyon kimi zaman yükseldi. İşin ilginç yanını birbirlerini kızdıran siyasilerin ani bir manevra ile birbirini yatıştırma çabaları oluşturdu MHP Milletvekili Kemalettin Yılmaz, CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, AK Parti Milletvekili Halil Ürün arasında yaşanan sözlü tartışma kimi zaman alevlendi. Gerilimin tırmanması beklenirken siyasiler [&hellip]

Siyasilerin sözlü düellosunda tansiyon yükseldi

Demiryol-İş Sendikası Afyonkarahisar Şubesi’nin 10. kongresine katılan siyasiler arasında aniden alevlenen sözlü düelloda tansiyon kimi zaman yükseldi. İşin ilginç yanını birbirlerini kızdıran siyasilerin ani bir manevra ile birbirini yatıştırma çabaları oluşturdu

MHP Milletvekili Kemalettin Yılmaz, CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, AK Parti Milletvekili Halil Ürün arasında yaşanan sözlü tartışma kimi zaman alevlendi. Gerilimin tırmanması beklenirken siyasiler birbirlerini yatıştırdı.
TAŞERON İŞÇİLİK KANAYAN YARA
Genel kurul toplantısının konuşmalar bölümünde ilk söz alan siyasi Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili Kemalettin Yılmaz oldu. DDY’nın Afyonkarahisar için çok önemli olduğunu kaydeden Yılmaz, demir yollarının kavşak şehre çok ciddi katkılar sağladığını söyledi. Taşeron işçiler, asgari ücretle ilgili beklenti ve yaklaşımlarda Demiryol-İş Sendikası’nı takdir ettiğini belirten Milletvekili Yılmaz, bu konuların sonuna kadar takipçisi olacağını ifade etti. DDY’nın anonim şirket olduğunu dile getiren Yılmaz; “Ben KİT Komisyonu üyesiyim. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Özellikle ülkemiz için çok geç kalmış olan hızlı tren yolcu taşımacılığı gerçekten bir taraftan başladı. DDY yolcu ve yük taşımacılığında hak ettiği yere gelecektir. İşçi hareketinden uzak değiliz. Taşeron işçilik Türkiye’nin kanayan yarası. Kayda girmeyen rakamlarla bunun daha farklı boyutları vardır. Türkiye’de çok ciddi düzeyde iş ve işçi bulma problemi ile karşı karşıyayız. İktidar ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor. Her platformda direnin. Kanun, tüzük ve yönetmeliklerden hakkınızı sonuna kadar kullanın. Yoksa bu sizin hakkınızdır diye kimse maaşınıza zam yapmaz.” dedi.
“DEMİRYOLUNU KULLANDIM
OKUDUM VEKİL OLDUM”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ahmet Toptaş’ın konuşmasına Afyonkara-hisar’ın cumhuriyetin kurulduğu topraklar olduğunun altını çizerek başladı. Toptaş, cumhuriyetin kurulduğu topraklarda kimi zaman sehven kimi zaman kasten Afyon demiryolcuları ile cumhuriyeti kuranların adlarının söylenmekten çekinildiğini ya da atlanıldığını söyledi. Bu hususta ki üzüntüsünü belirten Milletvekili Toptaş; “Ali Çetinkaya Afyon’un yetiştirdiği büyük bir devlet adamıdır. Bakanlığı döneminde savaştan çıkmış bir ülkede, o kötü koşullarda bin 600 kilometre demiryolu yapmıştır. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Benim köyüm Ekinova köyüdür. İsmet Paşa Afyon’daki demiryolu hattı açılışında insanların ilişkiler kurması, çocuklarını okutması için bu hizmetin yapıldığını ifade etmiştir. Ben de o küçük köyden o demiryolunu kullanarak okudum ve milletvekili oldum.” diye konuştu.
TAŞERONLUK KÖLELİK
DERHAL KALDIRILMALI
Emeğin sorunlarının çok fazla olduğunu, bunun ana nedeninin 1970 yılından daha kötü bir örgütlenmenin sonucu olduğunu belirten Ahmet Toptaş, 1970’li yıllarda sendikaların ve sendikal hakların olduğunu kaydetti. O dönemlerde işçi kesiminin direne direne pazarlıklar yaptığını söyleyen Toptaş; “Direne direne grev yaparak haklar alınıyordu. Afyon Belediye Başkanımız iyi niyetli bir insan. Kendisini severim sayarım. Onun iyi niyeti ile Belediye çalışanlarına, taşeronlara ya da temizlik işçilerine para talep ediyoruz. Ya o iyi niyetli olmasa da kötü niyetli başka biri olsa ne olacak? Sendikalar herşeylerini faşist diktatörlere teslim olduklarını kaybettiler. Kenan Evren, sendika genel sekreterini Çalışma Bakanı yaparak tüm sendika yasalarını tarumar ettirdi. Daha sonra tüm iktidarlara herşeylerini vererek bu noktaya geldiler. Taşeron işi iyileştirilemez. İdare taşeronla işçi arasında bir diyalog sağlayamaz. Taşeronluk köleliktir. Taşeronluk derhal kaldırılmalıdır. Taşeron işçilik köleliktir. CHP olarak iktidara geldiğimiz ilk 100 günde bütün taşeronda çalışanları kadroya alacağız.” şeklinde konuştu.
“İKTİDAR YANDAŞLARI ÜYELERİ SATTI”
Asgari ücretin kölelik ücreti olduğunu belirten CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, asgari ücretin vergi dışı bırakılması gerektiğini dile getirdi. 300 İnsanı iş kazası sonucu gömdükten sonra İş Güvenliği Yasası’nın çıktığını söyleyen Toptaş; “İşçiler bütün iktidarlara muhalefet olmak zorundadırlar. İktidarda ben de olsam. İktidarlarla yandaş olan, candaş olan sendikalar memurları sattılar. İşçilerini satıyorlar.” ifadelerini kullandı.
“KİM KİMİ SATTI?”
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Milletvekili Halil Ürün’ün söz alması ile birlikte siyasiler arasında sözlü düello, karşılıklı atışmalar başladı. Zaman zaman tansiyon yükselirken gerilimin dozu karşılıklı yatıştırma atakları ile düştü. Ürün’ün; “Söylenenlere birşeyler söylesem bir türlü. Söylemesem başka bir türlü. Ne yapayım diye düşünüyorum.” sözlerinin akabinde salondan “Söyle o zaman” seslerinin yükselmesi ile Ürün, atışmanın fitilini ateşledi. Ürün; “Bir takım şeyleri ayakları yere basmadan çok güzel cümlelerle söylemek mümkün olabilir. Ama gerçek başka.” dedi. CHP Milletvekili Ahmet Toptaş’ın, “Yere basmayan ne ise onu da söyle.” sözü ardından Toptaş’ı sinirlendirmek istemediğini belirten Ürün; “O zaman söylüyorum; Taşeronluğu kaldıracağız diyorsunuz buyurun kaldırın. Biz mi kurduk taşeronluğu? Hadi buyurun kaldırın. İşçileri, memurları sattılar diyorsunuz. O sendika başkanının burada savunma hakkı var mı? Kim kimi sattı?” diye haykırdı.
İLK YATIŞTIRMA YILMAZ’DAN GELDİ
CHP’li Mustafa Karanfil, Milletvekili Halil Ürün’e, partisinin iktidarda olmadığını kaydetti. “Benim garibime giden de bu.” diyen Ürün şöyle konuştu: “Ahmet ağabey bizim ağabeyimiz. Söyledilerine tamamen katılıyorum. Mesela asgari ücret konusu. Taşeronluğu AK Parti hükümeti getirmedi. AK Parti hükümetinden önce taşeronluk sistemi kuruldu ve çalışıyordu. Biz AK Parti hükümeti olarak kurulduğumuzda biz yurtdışından bu memlekete bü-rokrat mı getirdik, işçi mi getirdik arkadaş.” Salondan doktor getirdiniz ifadesinin yükselmesi ile öfkelenen Ürün; “Doktor da getirmedik. Kim o doktor getirdiniz diyen? Buyursun gelsin ispatlasın. Getirmek istedik de getiremedik. Biz bu milleti seviyoruz. AK Parti’yi millet kurdu.” dedi. MHP Milletvekili Kemalettin Yılmaz ayağa kalkarak, “Konuşmaya güzel başladınız. Kongremizin insicamını bozmadan seviyeli ve sorumlu bir iktidar anlayışı ile konuşmanızı talep ediyorum. Lütfen bağırıp çağırmakla, insanları tahrik etmekle bir yere varılmaz. Güneş balçıkla sıvanmaz. Biz sizi seviyoruz.” ifadelerini kullandı.
“SABRIMIZIN DA SINIRI VAR”
Kemalettin Yılmaz’a teşekkür eden Ürün konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kemalettin ağabeye, Ahmet ağabeye ağabey diye hitap ediyorum. Tüm büyüklerimize ve sendika başkanlarımıza saygımız var. Ama sabrımızın da bir sınırı var. Onu söylemek istiyorum. Bildiklerimiz de var. Partimizin kurucusu Cumhurbaşkanımızı R. Tayyip Erdoğan, partimiz kurulurken hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyledi. Elhamdülillah o günden beri de hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Sorunlar var mıdır vardır. Çok iyi biliyorum ki muhalefet partisinde beraber görev yaptığımız arkadaşlarımızla o sorunların çözümü için en az ben de onlar kadar mücadele ediyorum. Bire bir biliyorlar. Fakat memleket ve bu ülke bizim. Resmin tamamını gördüğünüzde ileriye bir gidiş var. Elhamdülillah demokrasi de var. Sandık konuyor 4 senede bir. Belediyelerde ise 5 senede bir konuyor. Halkımızın eğitim seviyesine ciddi yatırımlar yapıldı. Son günlerde medya özgürlüğü yok diyorlar. Eleştirilerden birisi. Medya fevkalade özgür. Sabahtan akşama kadar 24 saat hükümete, iktidar partisine televizyon, radyo ve gazetelerinden sövüyorlar. Daha nasıl özgürlük olacak?” diye sordu.
HERŞEY 7 HAZİRAN’DA GÖRÜLECEK
Milletvekili Genel Seçimlerinin yapılacağı 7 Haziran 2015 tarihinde halkın önüne sandığın bir daha konulacağını söyleyen Milletvekili Halil Ürün, CHP’nin Türkiye’nin kurucu partisi olarak bu yöndeki söylemin doğru olduğunu kaydetti. CHP’nin demiryolu ağını ve hükümeti de kurduğunu dile getiren Ürün; “Genel seçimde 77 milyonluk halkımız CHP’yi seçerse biz de önünde saygıyla dururuz. Getirir icraatlarını uygular biz de milletin fertleri olarak uyarız.” dedi. “Biz de öyle diyoruz zaten başka birşey söylemiyoruz ki.” diyen Ahmet Toptaş’a, “Ama millet size yetki vermiyor ki Ahmet ağabey.” diyen Ürün; “Zaten sorun burada. Sizi iktidar etmiyor bu millet Ahmet ağabey. On, 15 kişi haricinde senin konuşmanda satıldı vs ifadelerini delegelerden kimsenin alkışlamadığını gözledim.” ifadelerinin ardından Toptaş; “Öyle mi? 7 Haziran’da o delegelerin kime ne dediğini göreceğiz.” karşılığını verdi. “Ağabey ben gerçekten milletin iradesi karşısında saygıyla eğilirim.” diyen Ürün, CHP’nin dışarıdan gelmediğini bu memleketin ve Atatürk’ün partisi olduğunu ifade etti. Bunlara itiraz etmediklerini, CHP’nin halk tarafından seçilmesi halinde başları üzerinde yeri olacağını söyleyen Ürün, özgür seçimlerde kendilerinin konuşacağını belirtti. Ürün; “Dünya geneline baktığımızda Türkiye’nin iyi gittiğini görüyoruz. Asla ölümü gösterip hastalığa razı etme gibi bir durumum olamaz. Kaldı ki yanlışları da düzeltmek görevimiz. Ben işçi haklarının nasıl daha fazla korunacağına yönelik bir konuşma yapılmasının daha yararlı olacağını düşünüyorum. Siyasi olarak da lafı uzatmanın bir anlamı yok. Sonuç itibariyle hepimiz birbirimizi Afyon’da yaşayan insanlar olarak birbirimizi biliyoruz.” diye konuştu.
“ATATÜRK’TEN SONRA NE YAPILDI?”
Siyasi isim olarak son konuşmayı Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban yaptı. Uzun konuşmak istemediğini vurgulayan Çoban şunları söyledi: “Belediye çalışanları ile işçi arkadaşlarımıza siyasi yönümüzle sendikacı arkadaşlarımızla her zaman beraberiz. Türk-İş’e bağlı sendikaların başkanları Türkiye’de yapılan tüm doğru işlere hep alkış tutmuşlar, yanlışları da en güzel şekilde protesto etmişlerdir. Zaten bizim arayıp istediğimiz de budur. Demiryolları denilince akla bir Sultan Abdülhamit Han bir de Mustafa Kemal Atatürk geliyor. Gerçekten her iki dönemde de Türkiye’de demiryollarında müthiş bir gelişme yaşanmış. Bu gelişmeler bizim 10. Yıl Marşımıza yansımış. On yılda gerçekten demir ağlarla yurdumuz örülmüş. Ama sonrasında değerli vekillerimiz, rahmetli Atatürk’ten sonra o kadar gelen siyasi iktidarlar tarafından demiryollarında neler yapıldı? 2003 Sonrasında demiryollarının geldiği noktayı hepimiz biliyoruz. Bundan dolayı bir Türk vatandaşı ve bu şehrin Belediye Başkanı olarak gurur duyuyor, emeği geçen herkesi işçisinden, genel müdürüne, bakanından, hükümetine alkışlıyorum. Hep beraberde alkışlayalım.”
ÇAĞDAŞLIK KRİTERİ
DEKOLTE DEĞİL İLERLEMEKTİR
Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, çağdaşlığın marşlarla sağlanamayacağını söyledi. Bir kaç gün önce bir kanalda bir kaç yazarın, “İnadına dekolte, inadına mini etek. Kızlı erkekli yaşam.” ifadelerini savunduklarını belirten Çoban; “Herkes istediği gibi yaşayabilir ona birşey demiyoruz. Eğer çağdaşlık mini etek giymekle olsaydı, dekolte dolaşmakla olsaydı, kızlı erkekli beraber yaşamakla olsaydı herhalde Afrika’daki yerliler, Kızılderililer daha çağdaş olurlardı. Çağdaşlık 8 ülkeden sonra demiryoluna hızlı trenleri getirmekle olur. Ülkenin her tarafı baştan başa Atatürk’ün ve Ak Parti’nin yaptığı gibi demiryol ağları ile örmekle olur. Çağdaşlık sağlıkta ilerleme ile olur, duble yollarla olur, bilişim çağını yakalamakla olur, eğitimde ileri gitmekle olur.” dedi.
“İLK SÖZLEŞME
YAPAN BAŞKANIM, ÖRNEĞİM”
Burhanettin Çoban konuşmasının son bölümünde taşeron işçilikle ilgili olarak kendisine yöneltilen sorulara cevap verdi. Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu’nun çöp işçileri ile ilgili talebini aldığını belirten Çoban; “Aldık kabul ettik. İnşallah gereğini mutlaka yapacağız. Biz de çöp işinde 420 kişi çalışıyor. Yarıdan biraz fazlasının asgari ücret aldıkları doğrudur. Biz bir takım sosyal haklarla, yemek parası, tatilde çalışma vs. ücretlerle bu en fazla yüzde 10’u geçmiyor. Kimi çöp işçilerimiz yüzde 20 fazla alıyor, yüzde 30 alanlarda var. Bunlar tabii az miktarda ama asgari ücret alanlarla ilgili talebi dikkate alacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Afyonkarahisar’da bir memur sendikası ile memurlarla ilgili ilk sözleşmeyi yapan Belediye Başkanı benim. 2009 Yılından beri en düşük ücret alan memurumuz her ay ek 250 TL ücret alıyor. Aylık 600 TL’ye kadar ek ücret alan memur arkadaşlarımızda var. Bizden sonra tüm Belediye Başkanı arkadaşlarımız memur sendikaları ile toplu sözleşme yaptılar. Biz Belediye Başkanı olarak bir güzelilğe vesile olduk.” diye konuştu.
SON NOKTAYI ÇOBAN KOYDU
Taşeron işçilerle ilgili eleştirileri değerlendiren Çoban sözlerini şöyle sürdürdü: “Ahmet Toptaş çalışan işçilerle ilgili sanıyorum yanlış bir bilgi verdi. Bana gelen bilgilere göre şu anda Türkiye’de bir milyon 300 bin sendikalı işçi var. Bizde şu an bin 100 adet taşeron işçi var. Açık konuşmak gerekiyorsa bu işçileri kadroya aldığımız gün Belediye’yi kapatmamız gerekir. Siyaset yapmak için söylemiyorum. Vekilimiz dedi ki, ‘Biz iktidara gelince yapacağız.’ Bir diğer arkadaşımız da ‘Biz iktidarda değiliz.’ İzmir’de, Aydın’da Belediyeler de iktidardasınız. Hemen yapın.” sözleri üzerine CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, gerekli yasal düzenlemenin olmadığını dile getirdi. Kendinden önceki konuşmalara şahsı ve AK Parti Milletvekili Halil Ürün’ün hiç müdahale etmediğini kaydeden Çoban, söylediklerine karşılık veren Ahmet Toptaş’a bilmeden konuştuğunu söyledi. Toptaş, Çoban’a kendisini bilmemekle suçlayamayacağını ifade etti. Çoban; “Eğer siz dinlemeyi bilmezseniz biz konuşamayız. Burada da demokrasi olmaz. Siz konuşurken biz müdahele etmedik lüften dinleyin. Norm kadro çerçevesinde Ankara’ya yazı yazar kadrolu işçi isterim. Ama ne benim Belediyemin bütçesi ne de Türkiye şartları müsait değil. Ben bildiğimi anlatıyorum ben, Aydın veya İzmir Belediye Başkanı istese boş tüm kadrolar için Ankara’ya yazar, KPSS’ye göre memur da gelir işçi de gelir. O kadar taşeron işçi taşeronluktan kurtulur kadroya geçmiş olur. Hodri meydan Aydın ve İzmir’de başlayın, Belediye Başkanı olarak alkışlayıp teşekkür etmekten geri durmayayım. Uzağa gitmeyelim işte MHP’li Emirdağ ve Dinar Belediyeleri hemen yarın taşeron yerine kadrolu işçi almakta özgürler.” ifadelerini kullandı. MHP Milletvekili Kemalettin Yılmaz, Çoban’a, “Oraya kadar uzanmayın rica ederim. Sen kendi işine bak MHP’ye hiç bulaşma kardeşim.” karşılığını verdi. Bunun üzerine yerinden kalkan AK Parti Milletvekili Halil Ürün’e, Milletvekili Yılmaz protokol adabına hiç uyulmadığını, şaşkınlık yaşadığını belirtince Ürün de şaşkın olduğunu kaydetti. Kongre toplantısında nizam bırakmadıklarını söyleyen Kemalettin Yılmaz’a Çoban, bu durumu muhalefet cephesinin başlattığını, Halil Ürün ve AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven’in duruma müdahele etmediğini ifade etti. >> Burcu AYDIN’ın haberi

Bakmadan Geçme