'Siyasetçinin sendika ayırması haksızlıktır'
Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, Afyonkarahisar'da siyasetçilerin sendikal ayrım yapmalarının moral bozup haksızlık olduğunu söyledi   Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Konfederasyonu Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muharrem Uslu, Türk-iş'in 70'nci kuruluş yıldönümü nedeniyle temsilcilikte basın toplantısı düzenledi. 'TÜRK-İŞ BİR NEVİ KAR KÜREYİCİDİR' Muharrem Uslu, Türkiye'nin eski ve en büyük emek örgütü olduğunu vurguladığı Türk-İş'in 70'inci yaşını [&hellip]
Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, Afyonkarahisar’da siyasetçilerin sendikal ayrım yapmalarının moral bozup haksızlık olduğunu söyledi
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Konfederasyonu Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muharrem Uslu, Türk-iş’in 70’nci kuruluş yıldönümü nedeniyle temsilcilikte basın toplantısı düzenledi.
“TÜRK-İŞ BİR NEVİ
KAR KÜREYİCİDİR”
Muharrem Uslu, Türkiye’nin eski ve en büyük emek örgütü olduğunu vurguladığı Türk-İş’in 70’inci yaşını kutladığını söyledi. Uslu, “Türk-İş, 31 Temmuz 1952’de kurulduğu günden bugüne ülkemiz emekçilerine umut; adeta onlara kara deryalarda yol gösteren bir fener oldu. Olmaya da devam ediyor. Türk-İş’in tarihi Türkiye emek mücadelesinin, Türkiye işçi sınıfı mücadelesinin tarihi haline geldi. Yurdumuzun tüm çalışanları, emeklileri; yaşamını alın teri dökerek kazananları, hakları söz konusu olunca yüzünü Türk-İş’e döner. İşçisi, köylüsü, esnafı ‘Türk-İş ne diyor, Türk-İş ne yapıyor?’ diye sorar. Türk-İş emek mücadelesine öncülük eder, yol gösterir. Yani Türk-İş bir nevi kar küreyicidir. Ülkemizde, işçi hak ve özgürlükleri adına elde edilen her kazanımında Türk-İş başrolü oynar. Türk-İş yeri gelir masada, yeri gelir alanlarda mücadele verir. Ülkemizde, işçi hak ve özgürlükleri adına elde edilen her kazanımında Türk-İş’in imzası vardır.” dedi.
“İNSAN ONURUNA
YAKIŞIR HAYAT İÇİN MÜCADELE VERİLİYOR”
Türk-İş’in verdiği mücadelenin, “Kimse geçim sıkıntısı çekmesin, kimse çocuğunun önünde mahcup olmasın.” amacını taşıdığını belirten Uslu, “Türk-İş’in mücadelesi, herkesin insan onuruna yakışır bir yaşam sürmesi için verilen mücadeledir. Türk-İş, toplumsal huzurun, üretilen refahtan emekçilerin hakça pay almalarıyla mümkün olacağına inanır. Türk-İş, ‘İşçinin, emekçinin evinde huzur olsun ki toplumun da huzuru olsun.’ der. Türk-İş, sosyal adaleti savunur; birinin yiyip diğerinin bakmadığı, kıyametin kopmadığı yaşanır bir dünya için mücadele verir. Türk-İş, gerçek anlamda demokrasinin, işçilerin toplu sözleşmeli sendikal örgütlenmesiyle kurulacağını söyler. Onlarca yıla dayanan mücadele birikimiyle Türk-İş 70 yılı geride bıraktı. Onlarca yıl içinde buhranlı birçok dönemden geçen Türk-İş, örgütlü yüz binlerce üyesi ve yurdumuz emekçilerinin güveni sayesinde bugüne kadar geldi. Türk-İş yaşamını emeğiyle sürdüren hiç kimsenin başını öne düşürmedi, yüzünü kara çıkarmadı. Bundan sonra da çıkarmayacak. Yaşasın ekmek barış özgürlük mücadelemiz. Yaşasın Türkiye işçi sınıfı, yaşasın Türk-İş.” diye konuştu.
“SENDİKACILIK SİYASETİN TEKELİNDE OLMAZ”
Basın toplantısının sonunda siyasilere açık çağrıda bulunan Muharrem Uslu şunları söyledi: “Türk-İş bugüne kadar özellikle siyasetle olan ilişkilerinde ifade ettiğim üzere hiçbir partinin siyasi bahçesi olmadı. Genel Başkanımız Ergün Atalay bir konuşmasında milletvekilinin, belediye başkanının, siyasi partinin sendikası olmayacağını ifade etmişti. Ancak işçi ve memurun sendikası olur demişti. Gerçek anlamda bu hususların altının çizilmesi lazımdır. Sendikalarda siyasallaştırıldığında ülkenin demokrasisine yapılabilecek en büyük kötülüklerden birisidir. Ben 30 yıldır Türk-İş’in içerisinde bulunan bir kişi olarak Türk-İş’in hep sağduyunun olup hep ülkenin değerleriyle bütün olup bu değerlerle çatışmadığını iyi biliyorum. Sadece üretimden, kaliteden, huzurdan, barıştan, emekten yana olan bir Türk-İş’in olduğunu hep gördüm.”
“SİYASİLERİN
SENDİKAL AYRIMCILIĞI MORALİMİZİ BOZUYOR”
Uslu sözlerini şöyle tamamladı: “Türk-İş topluluğu ülkesine vermiş olduğu hizmetten dolayı kesinlikle gurur duyulacak bir topluluktur. İlimizde sendikal ayırımcılığı gördüğümüzde bizlerin morali çok bozulmaktadır. Çünkü bu bir haksızlıktır. Bunun hiçbir siyasetçinin yapmaya hakkının olmadığını ifade etmek istiyorum. Siyaset bölme, parçalama değildir. Siyasetin görevi bütünü bir arada tutmaktır. Bundan sonraki bir tarihte ilimizde buna benzer konularda olup bitenleri basın açıklamasıyla televizyonlar, gazeteler aracılığıyla Türk-İş’in faaliyetleri bundan sonra daimi olacaktır. Türk-İş, Hak-İş, DİSK diyerek herhangi bir konfederasyon ayrımcılığına da Türk-iş kesinlikle karşıdır. İşçilerin hepsi tek konfederasyon çatısı altında Türk-İş’te birleşmelidir.”
>> Burcu AYDIN’ın Haberi