“Şimdi moda İsmet Paşa ve Atatürk’e saldırı”

Cumhuriyet ve kazanımlarına, başta Atatürk ve silah arkadaşı İsmet İnönü’ye minnettar olunduğunu vurgulayan CHP Milletvekili Ahmet Toptaş; “Şimdi moda oldu İsmet Paşa’ya saldırmak, Atatürk’e saldırmak. Atatürk’e laf söyleyemeyenler İsmet Paşa üzerinden hep Atatürk’e saldırmışlardır. Asıl hedef hep Atatürk ve Atatürk’ün ilkeleridir. Atatürk’e saldırmak biraz zor geldiği için İsmet Paşa’ya saldırmak çok kolay. Ama o sözlerin altında yatan saldırının asıl hedefi Mustafa Kemal’dir.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş Kocatepe Gazetisi kurucularından ve Yazı İşleri Müdürü İbrahim Küçükkurt’u ziyaret etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden İbrahim Küçükkurt, Toptaş’a ziyareti nedeniyle teşekkür etti. Yaklaşık bir saat süren ziyarette konuşan Milletvekili Ahmet Toptaş, son dönemde ki gelişmeleri değerlendirirken Cumhuriyet ve kazanımlarına yönelik kaygılarını dile getirdi.
“O birilerine mesaj
vermeye çalışıyor”
CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, Atatürk’ün silah arkadaşı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ikinci Cumhurbaşarın İsmet İnönü’ye yönelik ağır eleştirileri yorumladı. İnönü’nün vefatını öğrenen Bostan Çavuş isimli bir şahsın hıçkırarak ağladığını gizlemeye çalıştığını aktaran Milletvekili Ahmet Toptaş, söz konusunun kişinin kendilerine yıllarca kötülenerek tarif edilen İsmet Paşa’ya olumsuz baktıklarını ancak tanıma fırsatı bulduğu merhumun Atatürk gibi Türkiye’nin yüz yılda yetiştirebileceği insanlardan biri olduğu gerçeğini dile getirdiğini belirtti. “Şimdi moda oldu İsmet Paşa’ya saldırmak, Atatürk’e saldırmak. Çok ucuz insanlar. Bu ülkenin şu yaşanılan koşulların hesabını kitabını bilmeyen çok ucuz politakalarla çok ucuz yerlere gelen insanlar elbette bu tür ucuzluklara kapılacaklar. Biz bunların farkındayız.” diyen Toptaş; “İsmet Paşa’ya Çakma Mussolini diyen şahsın hayatı boyunca belki bu ülke için on paralık bir hayırlı işi olmamıştır. O birilerine mesaj vererek bir yerlerden bir şey kazanmak için saldırıyor. Halbu ki yaşadığı bütün koşullar o saçma sapan laflarıyla saldırdığı insanların bize bahşettikledir. Geçenlerde de söyledim. 1920’li Yıllarda bu harita İngilizler tarafından çizilirken bizde kendi Misak-ı Millimizi kendi gücümüzle onların elinden söküp alırken haritalar çizmişlerdi. Aynı koşullarda yaşıyorduk. Suriye’li ile Yemen’li ile aynı koşulları yaşı-yorduk. İşte Azerbaycan’la, İran’la, Irak’la hep aynı düzeydeydik. İstanbul’da bir Osmanlı vardı ama Anadolu İstanbul değildi. Biz oradan dünyanın 16. büyük ekonomisiyiz, dünyanın 5. büyük tarım ülkesiyiz diyoruz. Dünya politikasına yön veren devlet biziz diyoruz. Bizim aynı yerde bıraktığımız insanlar hala demokrasi arayışında bile değiller. Libya’da Kaddafi’yi devirdiler, yerine şeriat geldi. Yani hala bocalama dönemindeler. Biz bugünden buraya gelmişsek bu çok basit, çok küçük insanların tarihini inkar eden, milliliğini inkar eden insanların bunun farkına varmaları mümkün değildir.” dedi.
“Saldırı da din alet ediliyor”
“Atatürk’e laf söyleyemeyenler İsmet Paşa üzerinden hep Atatürk’e saldırmışlardır. Asıl hedef hep Atatürk ve Atatürk’ün ilkeleridir. Atatürk’e saldırmak biraz zor geldiği için İsmet Paşa’ya saldırmak çok kolay. Ama o sözlerin altında yatan saldırının asıl hedefi Mustafa Kemal’dir.” ifadelerini kullanan Milletvekili Ahmet Toptaş, Türkiye’de Atatürk’ün egemenliği halka verdiğinin altını çizdi. Günümüzde halkın kendisini yönetenleri kendisinin seçmesinin, gerektiğinde tüm güçlere karşı yargıçların güvence olduğu gerçeğine temas eden Toptaş;
“Geçtiğmiiz günlerde de söyledim. Eğer Cumhuriyetin kazanımları, eğitimde yaptığı devrimler olmamış olsaydı, Cumhuriyetin aydınlanma geleneği olmamış olsaydı hiçbirimiz buralarda olamazdı. Cumhuriyet kurulduğunda, hatta daha kurulmadan ulusal kurtuluş savaşı devam ederken Atatürk Öğretmenler Şurasına katılıyor. Atatürk’e di-yorlarki ‘Paşam saldırı altındayız. Bunun önlemlerini almak lazım.’derler. Atatürk de ‘Evet bunun önlemlerini düşüneceğiz. Ama bizim esas işimiz biz bunu çözeceğiz. Bundan sonra eğitimi planlayacağız.’der. Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan henüz çıkan Lozan’da sınırlarımız belirlenmemişken İktisat Kongresine katılıyor. Atatürk Türkiye’nin geleceği üzerine planlama yapmak için. Alpullu da Şeker Fabrikası kuruyor. Gidiyor Urfa da yağ fabrikası kuruyor, Karadeniz de başka bir yatırım, İstanbul’un tepesine biz bunların hepsini toplamışız. Dengeli bir kalkınma için bütün ulusun top yekun kalkmasını sağlayacak projeler geliştiriyor. İran Şah’ı Türkiye’yi ziyaret edecek 15 gün içerisinde çok müthiş bir opera bestelenip oylanmaya başlıyor. Bütün alanlarda çağdaş ulusların bugün vardıkları nokta neyse o gün bunların tümünün başlangıcını vermiş. Bugün çağdaş insanlar olarak yaşıyoruz. Kendi karanlıklarında yaşamak isteyen insanlar olabilir. Bunlar Mustafa Kemal’e saldıracaklar. Ama bir şeyi alet ediyorlar. Dini alet edi-yorlar Mustafa Kemal’e saldırırken. Halbuki biraz vicdan olsa Musatfa Kemal ve arkadaşları olmamış olsaydı tarihi hepimiz okuduk; Mandacılık isteniyordu. İngiliz ve Amerikan mandacılığı tartışılıyordu. Mandacılık isteyenlere karşı direnip ulusal kurtuluş savaşı veren bir kahraman var. Bunlar kendi çıkarları konusunda ülkede ne olur önemsemezler. Hatta ülke gitsin hiç önemli değildir.” diye konuştu. (Kocatepe)