ŞIK OLMADI !

Yaşlı dünyamızın bugüne kadar yaşadığı en büyük felaketlerden birisi ile karşı karşıyayız. Globalleşen dünyada yaşlı, genç, zengin, fakir, müslüman, hırıstiyan, ateist… herkes yaşamda kalma savaşı veriyor. Ülkemizde de durum farklı değil. Ancak böyle bir afet zamanında dahi, milli birlik ve beraberliğimizi sağlayamıyoruz. Afet zamanında dahi, siyasi kaygılarla hareket etmeye devam ediyoruz. Nasıl mı?
***
İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının başlattıkları yardım kampanyası, Cumhurbaşkanlığı Makamının da yardım kampanyası başlatması sonrası, yardım hesapları dondurularak sonlandırıldı. CHP’li belediyeler hizmet yaptıkları için adeta cezalandırıldı. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Yıllardan beri evlerinden çıkamayan yoksul insanlara yemek yardımında bulunan ve sokağa çıkma yasağı sonrası 2000 kişiye yemek dağıtmaya başlayan CHP’li Antalya Muratpaşa Belediyesinin aşevi yardım hesabı da İçişleri Bakanlığı kararıyla kapatıldı. Ülkemizin birçok noktasında AKP’li belediyelerin halktan yardım toplama faaliyetleri devam ederken, ilimizde Afyonkarahisar Belediyesinin de içinde yer aldığı sivil toplu inisyatifinin başlattığı ‘Afyon İçin Vefa Vakti’ yardım kampanyası devam ederken, CHP’li Belediyelerin başlattığı yardım kampanyalarının yasaklanması şık bir davranış değildir.
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Nisan tarihinde AKP’li Belediye Başkanlarına video konferans yoluyla seslenerek, koronavirüsle mücadele kapsamında yapılacakları anlattı. Ülkenin içinde bulunduğu bu zor günlerde devletin birlik ve beraberliğini temsil eden, halkın oylarıyla seçilerek TBMM’de tarafsızlık yemini eden sayın Cumhurbaşkanının kendi partisinden değil diye belediyelerin halka yardım etmesini engellemesi, bütün ulusal kriz toplantılarını sadece kendi partilileri ve AKP’li Belediye Başkalarıyla yapması şık bir davranış değildir.
***
Çankırı’da bir Sanayi Sitesinde Kaçak Traş yapılırken yapılan baskının canlı görüntüleri sosyal medyaya “Yasa dışı tıraş örgütü çökertildi” şeklinde “ti” ye alınarak paylaşılmıştı. Kaçak traş yaparken yakalananlar deşifre edilirken, kaçak Korona Testi satan AKP’li Milletvekili’nin oğluna dokunulmaması şık olmadı.
***
65 yaş üstü vatandaşlarımızın sokağa çıkma yasağı sonrası devletimizin ilk uygulaması bu vatandaşlarımızın evlerine kolanya ve maske gönderilmesi olmuştu. 80 milyon vatandaşımızın vergileriyle oluşturulan Cumhurbaşkanlığı bütçesinden 65 yaş üstündeki vatandaşlarımıza gönderilen hediye(!) paketinde “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hediyesidir” diye yazması, devletin imkanları kullanılarak yapılan bu hizmetin, vatandaşa lütufmuş gibi sunulması şık olmadı.
***
Korona salgını sonrası Sağlık Bakanı ve Cumhurbaşkanının da desteklediği bir kampanya ile her akşam 21’de milletin sağlığı için kendilerini riske atan sağlık çalışanlarını alkışladık. Sağlık çalışanları olarak devletin ve milletin sıcaklığını hissetmekten büyük mutluluk duyduk. Alkışların hemen ardından CHP Grubu tarafından sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek amacıyla “Sağlıkta Şiddet Yasa Teklifi”nin Meclis gündemine alınması istemi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Olayın daha da ilginç tarafı ise ertesi gün AKP ve MHP gruplarının ortak hazırladığı, sağlıkta şiddetin engellenmesine yönelik kanun teklifi, Meclis Başkanlığına sunuldu. Üstelik Sağlık Bakanı da dün destek vermediği öneri için, bugün “istisnasız her vekilimizin desteğini bekliyorum” açıklaması ile destek istedi. CHP grubunun hazırladığı yasa teklifi, o gün gündeme alınsaydı, tüm siyasi partilerin önerdiği değişikliklerle birlikte ortak mutabakat sağlansaydı, daha iyi olmaz mıydı? Yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele eden sağlık çalışanları için alınması gereken önlemlerin tartışıldığı bir ortamda dahi siyasi çıkar peşinde koşmak şık olmadı.
***
“Çocuklarımız aç, nasıl evde kalalım. Şimdi ben dilenmekten çöpten yiyecek toplamaktan geliyorum” diyen Roman kadına, İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür yardımcısı Nail Noğay’ın Twitter’dan yazdığı “Geber” mesajına söyleyecek söz dahi yok.
***
Urfa’da koronavirüs salgınına ilişkin rapor hazırlayarak, “5 Nisan itibari ile kentte 20 vakanın olduğunu, 3 kişinin yaşamını yitirdiğini ve 150 kişinin ise salgının şüphesi ile gözlemlendiğini” paylaşan Urfa Tabip Odası Başkanı hakkında savcılık tarafından “Halkı korku ve paniğe sevk etme” gerekçesi ile soruşturma açılması da şık olmadı.
“Biz bize yeteriz” diyerek başlatılan kampanyada geçen “BİZ”in içine emekçiyi, sağlıkçıyı, halkın bir kısmını, belediyelerin bir kısmını, siyasi partilerin bir kısmını almamak şık olmadı.
Not: Bu yazıda geçen “Şık olmadı” deyimi şu sıkıntılı dönemde yaşananları eleştirmek amacıyla, özellikle seçilen ve kısmen nezaket ifade eden bir deyimdir. Okuyucum kafasında bu deyimi, istediği kelimelerle değiştirebilir.
Soz Söz; Dayanışma. Şimdi değilse, ne zaman.