Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

“Sığınmacılar” Yarası Kaşınıyor

Geçtiğimiz günlerde “sığınmacılar-Suriyeliler” meselesiyle ilgili görüşlerimizi bu sütunlarda dile getirmiştik.
Ülkemizde hassas meselelerin “haşin bir şekilde” kaşınmaya çalışıldığından…
Bu meselelerin başında “sığınmacılar” meselesinin geldiğinden bahsetmiştik.
Hatırlayalım, özetle neler demişiz:
Son 8-10 yıl içerisinde “Sığınmacılar”, “Mülteciler”, “Suriyeliler”, “Iraklılar” diye değişik isimlerle adlandırılan bu konu hepimizin ortak derdi.
Lakin, “Kovalım… Defolsunlar… Barındırmayacağız…” tarzı söylemler bu derdin artarak büyümesinden başka bir işe yaramaz.
Bunun çözümü “Devletimiz” tarafından ortaya konmuştur. Bakınız Hükümet değil, Devlet diyoruz…
“Sığınmacılar” Türkiye’nin çözmesi gereken öncelikli meselesidir. Bu mesele demografik istiklalimiz ve istikbalimiz için muhakkak çözülmelidir. Suriye’de terör örgütü PKK ve YPG temizlenmeden bu işin çözülmeyeceğini de bilmek gerekir.
Orası temizlenecek, bu insanlara güvenli alan açılacaktır ki, bu insanlar ülkemizden gönderilebilsin. Aksi takdirde Afyon’dan göndersek göndersek Antep’e kadar gönderebiliriz bu kişileri. Oradan oraya sürdüğünüz insanların ülkemiz için bugünkünden daha az sorun olacaklarını düşünmek ise saflık olur.”
***
Biz bunlardan bahsettikten 1 hafta sonra gördük ki; CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel de aynı şeylere değinmiş.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel sığınmacılar meselesinde neler söylemiş:
Suriye ile sempatik kanaldan temas ediyoruz. Arka kapı diplomasisi yani. Önümüzdeki 1-1,5 ay içinde olabilirse Esad ile bir görüşme yapacağım. Öncesinde de Sayın Erdoğan ve Dışişleri Bakanı ile de görüşebilirim. Türkiye ile bir masaya oturulsun ve sığınmacı sorunu, senin de iç savaş sorununu çözecek adımlar atılsın. Türkiye’nin de özendirici şeyler yapması lazım. Belki, Türkiye’de doğan 1 milyon çocuklar için vizesiz dolaşım hakları verilebilir. Bugünden baktığında zaten 10 milyon kişi burada kalırsa 25 milyon olacaklar. Bu çocukların Türkiye’de okuma, gezme, tatil yapma hakkı olsun. Bir çare düşünülmeli, bir paket hazırlanmalı. Biz bu paketi hazırlıyoruz. Trenlere bindirip yollayacağız diyorlar, yok öyle bir şey. Ülkelerinin buna rıza göstermesi, teşvik etmesi, bizim teşvik etmemiz ve kaynak bulmamız lazım. Esad ile görüşmeden olmaz. Sen sürüyorsun onları o da dedi ki gelirlerse kimyasal silah kullanacağım, nasıl göndereceksin?”
Kabul etmek gerekir ki; “Sığınmacılar” meselesi öyle kolay bir iş değil… Derin mesele…
Bakın; “Suriye ile görüşülebilir” dendikten sonra ardı ardına provokasyonlar başladı. Önce Kayseri’deki olaylar… Ardından Suriye’de bayrağımıza yönelik saldırılar. Birileri yarayı “haşin bir şekilde” kaşımayı sürdürüyor.
Aman ha! Uyanık, hassas ve dikkatli olalım.

 

BAŞKENT’TE İSMET ATTİLA’YA VEFA

 

50’nci Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nde Maliye ve Gümrük Bakanlığı, 51 ve 52’nci Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nde Maliye Bakanlığı, 53’üncü Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yapmış olan hemşehrimiz İsmet Attila, Başkent Üniversitesi’nin Sağlık Bilimleri Fakültesi, Kahramankazan Meslek Yüksekokulu Mezuniyet Törenleri’nin onur konuğu oldu. Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal tarafından davet edilen Attila, tören alanına Haberal ile kol kola geldi, protokolde de yan yana oturdu.
Mezuniyet töreninde Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakan Özkardeş, “Şu anda aramızdaki Bakanımız da bu arazinin Başkent Üniversitesi kuruluşu için verilmesinde imzası olan Bakanımız. Burada olmasından mutluyuz” dedi.
Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal da konuşmasında “Bugünkü sürprizlerimizden biri 1993 Maliye Bakanımız Sayın İsmet Attila. O dönemlerde burası Ankara’nın hafriyat deposuydu, dağ başıydı. Bana ‘dağ başına gidiyorsun, dağ başında üniversite mi olur’ dediler. Bir tane bodur ağaç vardı. Ama her halde Sayın Bakan demiştir ki ‘Bu iş böyle olacak’. O zaman bu hafriyat deposunu Başkent Üniversitesi’ne tahsis edeceğiz, dediler” ifadelerini kullandı. Haberal, bu sözlerden sonra Attila’nın ismini anons ederek “Sayın Bakanım kalkar mısınız” dedi ve mezuniyet törenine katılan öğrenci ve akademisyenlere Attila’yı alkışlattı.
Öte yandan Başkent Üniversitesi bünyesinde İsmet Attila’nın adına da “Başkent Üniversitesi Sayın İsmet Attila Ağaçlandırma Alanı” kuruldu.
İsmet Attila Afyonkarahisar’ın yetiştirdiği önemli siyaset ve devlet adamlarından birisi. Allah sağlıklı, hayırlı ömür versin, Afyonkarahisar ile, hemşehrileri ile bağlarını hiç kesmedi.
Afyonkarahisar Belediyesi tarafından geçmiş dönemlerde İsmet Attila’nın adını taşıyacak olan bir tesis planlanmış, bununla ilgili yer tahsisi yapılmıştı. Tesisin muhteviyatı ile ilgili değişiklikler gündeme gelmiş, ama İsmet Attila Külter Merkezi ya da Bilim Merkezi’nin yapımı için harekete geçilememişti.
Başka illerde Afyonkarahisarlılar’ın kadir-kıymetini biliyorlar. Başkent’te Attila’nın nasıl onurlandırıldığını anlattık yazının başında. Umuyoruz önümüzdeki günler Afyonkarahisar’ın Attila’ya olan vefa borcunu ödemeye vesile olur.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER