Şenel: Sahte acentelere acilen el atılmalı

Hac ve Umre Seyahat Acenteleri Derneği (HURSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Şenel, Türkiye’de Hac-Umre turlarının Diyanet işleri Başkanlığı (DİB) ile DİB tarafından yetkilendirilen ve DİB denetimi gözetimi altındaki seyahat acenteleri tarafından düzenlendiğini belirtti.
“YETKİLİ ACENTELERİN
İSİMLERİ BELLİ”
Yetki almış seyahat acente isimlerinin TURSAB ve DİB web sitelerinde kamuoyuna ilan edildiğini kaydeden Şenel, “Bu acentalardan Hac ve Umre’ye götürecekleri her bir yolcudan birebir teminat alınmakta böylece hacı ve umrecilerin tüm riskleri garanti altına alınmış olmaktadır. Kamuoyunu meşgul eden bu gibi umreciler dolandırıldı haberleri öncelikle işlerini resmi olarak hakkıyla ve onuruyla yapan biz acentaları yaralamakta üzmektedir. Tüm hac umre sektörünü töhmet altında bırakılmakta, acentalarımızın onuru zedelemektedir. DİB VE TURSAB acilen bu işe el atmalı gerekli hukuki ve resmi prosedürleri yerine getirmelidir. Sektörümüzdeki bu art niyetli vurguncu kimselerin barınmaması için gerekli zemini oluşturmalıdır. Yetkisiz beceriksiz ve mesleki yeterliliği olmayan bu gibi şahıs ve kişilerin meslekten men edilmesi hacı ve umrecilerin haklarının korunması için en sert tedbirler derhal alınmalıdır” dedi.
“SADECE FİYATA BAKILMAMALI”
Hacca ve umreye gidecek vatandaşların uyaran Şenel, “Hacca ve umreye gidecek olan değerli yurttaşlarımızdan da istirhamımız; DİB ve TURSAB tarafından yetkilendirme yapılmamış mesleki yeterliliği olmayan piyasada ayakçılık yapan hoca kılıklı sahtekâr ve vurguncu kimseleri ve temsil ettiklerini söyledikleri acentaları araştırmalarıdır. Sadece fiyata bakıp en ucuzunu tercih etmemeleri gayrı resmi olan bu düzenbazların ağlarına üç-beş kuruş ucuza gideceğim diye düşmemeleridir. Bir umreci veya hacı adayı bir seyahat acentasının Diyanet sistemine girilmesi durumunda tüm sorumluluk kabul edilmiş olur. Vatandaşlar para ödediğini kanıtladığı anda sistemde hangi acentenin adına kaydı yapılmış ise o acentenin gerekirse teminatı çözülerek Vatandaşlarımızın mağduriyetleri giderilmelidir” ifadelerini kullandı.
 “TÜRSAB VE DİYANET İŞLERİ
BAŞKANLIĞI SUÇA ORTAK OLMUŞ”
Şenel açıklamasının devamında sistemin işleyişi ile ilgili şu detaylı bilgileri verdi:
“Diğer yandan, Hac ve umre organizasyonu yapan bir acente kurul kararları ile 3 yıl hac ve umre organizasyonu yapmama cezası almıştır. Fakat sistemin işleyişi çok vahimdir. Acente 2017 Kasım ayında sahte işlem ile yolcu çıkarır. Diyanet 2017 Kasım ayında yaptığı denetimlerde durumu ispatlar. Acenteye 2018 Mart ayına kadar hiçbir işlem yapılmaz. Sebebi önce müfettişlerin raporlarını hazırlama sürecinin uzun olması, ardından Bakanlıklar arası Hac ve Kurulu’nun yapacağı toplantının beklenmesi.  Acentenin ceza alması tam 17 ay sürecektir. Yani 17 ay süresince kimse başka Vatandaşlarımızın da mağdur olmaması için parmağını bile oynatmaz. Sahte işlem yapan acentenin cezası belge iptalini gerektirmektedir. Yani beklenen acentenin faaliyetlerini sona erdirmesidir. Acente hakkında işlem yapılmadığı için, başka acenteler ile umre çıkışı yapmaya veya varsa diğer acentesi üzerinden işlem yapmaya ve tüm vilayetlerdeki şubelerini kullanmaya devam eder.
Şimdi olaya şu açıdan bakalım. Kültür ve Turizm Bakanlığı, sahte evrak ile çıkış yapanlara, sigorta belgesi olmadığı için belge iptali vermemiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye’nin 81 vilayetinde acentenin çalışmasına müsaade etmiştir. TÜRSAB bugüne kadar resmi işlem başlatmamış yetkisiz faaliyet duyurusu yapmamıştır. İnşallah yeni TÜRSAB yönetimi bu konular ile daha yakından ilgilenir. İç İşleri Bakanlığı bugüne kadar sahte evrak düzenleyenler ile ilgili işlem başlatmamış. Tüm kurul üyesi Bakanlıklarımız, TÜRSAB ve Diyanet İşleri Başkanlığı suça ortak olmuş, suçun devamına seyirci kalmıştır. Ayrıca verilen cezaların takibini yapmayarak Vatandaşlarımızın mağduriyetine ortak olmuşlardır.”
 “TÜM SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ”
“Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu’nu oluşturan tüm resmi kurumlar gereğini yapmadığı için bugün pervasızca vatandaşlarımız dolandırmakta” diyen Şenel, “Cezalar uygulanmayarak adeta vatandaşlarımızın dolandırılmasına mükâfat verilmektedir.  Bu nedenlerle görevlerine yerine getirmeyen Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu’na üye olan tüm Bakanlıklar, yetkilileri ve olayların olduktan bir buçuk yıl sonra resmiyete sevk eden anında olaylara müdahale etmeyen, buna rağmen kanun ile hac ve umre hizmetlerinin denetim ve gözetiminin verildiği Diyanet İşleri Başkanlığı hakkında tüm savcıları göreve çağırıyor. İlgililer hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Vatandaşlarımızın mağduriyetleri karşısında yıllardır yazılı, sözlü ikazlarımız, basın açıklamalarımız sürmesine rağmen yaşanan mağduriyetlerde tüm acentalarımızın sorumlu duruma düşmesine ve başlarının eğilmesine asla müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.