'Sektör bitti, durum içler acısı'

Afyonkarahisar Kasaplar ve Sucukçular Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Yörük,  2018 yılını değerlendirdi.
“SEKTÖR BATMAK ÜZERE”
İbrahim Yörük, 2018 yılı biterken daha önceki açıklamalarında değindiği bir takım hususların gerçekleştiğini belirtti. Yörük, “Gerek ekonomik olarak yaşanan daralma, gerekse geriden gelen yanlış hayvancılık politikaları sonucu, hayvancılığımızı acınacak hale gelmiş, getirilmiştir. İthal hayvan getirme politikası düzenli bir altyapı ile yapılmadığı için, damızlık hayvanlarımız kesime gitmiştir. Bunun yansıması üreticide ve tüketicide oldukça kötü hissedilmiştir. Afyon’da bugün itibariyle dana karkas kesim fiyatı 27-28 TL civarındadır. İnek kesimi ise 21-22 TL seviyesindedir. Bu fiyatlamalar, üreticinin ve sektörün ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Sektördeki birçok bileşen bu veya bu gibi nedenlerle batmıştır ya da batmak üzeredir.” dedi.
“KİMİN NE KAZANDIĞI GÖRÜLEMİYOR”
Üreticiden kesimciye, kesimciden kasaba, kasaptan lokantaya ve halka kadar herkesin sözünü ettiği daralmadan yıldığını belirten Yörük, “Yüzde 100 kapasite ile çalışan bir imalathane bugün yüzde 40 üretimle piyasaya tutunmaya çalışmaktadır. Esnaf adeta yaşama savaşı verir hale gelmiştir. Bununla birlikte esnafa mal sağlayan üreticiler de aynı kaderi paylaşmaktadır. Yüzde 100 kapasite ile yapılan üretimde kar edebilecek şekilde yapılanan sektör yüzde 40 üretime hatta daha azına mahkûm edilmiştir. Hayvancılık ortada para olmayan süt karşılığında yem et karşılığında yem haline getirilmiş gayrı resmî bir takas ekonomisi ile kimin ne kazandığı görülemez bir hale gelmiştir.” ifadelerini kullandı.
“DURUM İÇLER ACISI”
Önümüzdeki 5-10 yıllık sürenin sermayesinin de tüketildiğine değinen Yörük şu ifadelere yer verdi: “Bir üreticinin batması demek maalesef, uzun bir zincirin ilk halkasının kopması demektir. Böylelikle zincirin her tarafında hissedilen bir etkisi olmaktadır. Arka arkasına gelen siyasi ve politik krizler idare edilememiş, gıda, et, süt gibi stratejik alanlar birer birer küresel aktörlerin ellerine teslim edilmiştir. Kesim sayıları inanılmaz oranlarda düşmüş, üreticiden başlayan zincir bütün sektörleri içine alacak şekilde en son tüketiciye kadar ulaşmış bir batık tablo haline gelmiştir. Kasap esnafının durumu diğer esnaflar gibi içler acısıdır. Önceden yaptığı satışın yarısını bile yapamamaktadır. Afyon genelinde kesilen hayvanın yarısı bile kesilmemektedir.”
“ET SUCUK MASALLARDA DİNLENECEK”
Maksatlı olarak hayvan hastalıkları ile ilgili söylentiler çıkartıldığını ileri süren Yörük şu ifadelere yer verdi: “Bakanlık ise bu konularda açıklamalarını hep ya çok geç yapmış ya da yapamamıştır. Bu nedenle sektörün ve Bakanlığın güvenilirliği düşmüş meydan manipülatörlere kalmıştır. Hangi sektör yarıdan daha az kapasite ile çalışmaya dayanabilir? Hangi sektör bilinçli olarak kendisine yapılan saldırıları hoş görebilir? Türkiye’ye dışarıdan yapılan saldırılar kadar maalesef içeriden de kendi insanımıza saldıran bir topluluk türemiştir. Bu saldırıların temelinde insanların evindeki ekmeğine göz dikmekten çekinmeyen dış güçler ve onların içerideki hamileri vardır. Ne zaman eleştirilirse destekleme yaptığını söyleyen bir Bakanlığın eliyle içinden çıkılamaz hale getirilen et piyasası artık iyiden iyiye alarm vermektedir. İş böyle devam ederse çocuklarımız torunlarımız eti sucuğu artık masallarda dinleyeceklerdir.”
“YOLUN SONUNDAKİ
DUVARA ÇARPILDI”
“Devlet arka arkasına inşaat sektörüne yardım etmeye çalışırken, et sektörü gibi yapılan müdahalenin sonucunun birkaç yılda alındığı stratejik bir saha boş bırakılmıştır” diyen Yörük sözlerine şöyle devam etti: “Bunda ş��phesiz idarenin sorumluluğu büyüktür. İthalatı sadece fiyatları düşürmek için kullanan devlet, yapısal reformları bir türlü oturtamamıştır. Hükümet elinde her türlü güç ve yetki bulunmasına rağmen niçin çözüm üretmemektedir? Önce gıdanın pahalı olması nedeniyle elini taşın altına koyan, sonrasında idare edilemeyen papaz krizi nedeniyle oluşan kur baskısını yansıtmamaya çalışan kasap esnafı maalesef artık kriz haline girmiştir. Sektörde ciddi sıkıntısı olan firmalar mevcuttur. Evinde hayvan besleyen insanlar her gün bu hayvanların bakımı için emek ve para harcamaktadırlar. Bu hayvanlar nasıl kesilecek, nasıl paraya dönecek ve nasıl ekonomiye kazandırılacaktır? Tüm uyarılara rağmen yolun sonunda ki duvara çarpılmıştır.”