'Şeker satılmasın diye Veysel Beye gideceğiz'

Kocatepe Gazetesi sahibi Sezer Küçükkurt ile TOSYÖV Başkan Yardımcısı İhsan Beşer'in Kanal 3 için hazırlayıp, sunduğu Günlerin getirdiği Programının son konuğu CHP Afyonkarahisar İl Başkanı Kemal Demirkırkan oldu. CHP'nin Afyonkarahisar'daki çıtasını hep yükselttiklerini ve yükselteceklerini belirten Demirkırkan, Afyonkarahisar Belediyesi bütçesinin hoyratça kullanıldığını ve Şeker Fabrikası'nın satışının Afyonkarahisar'a büyük zararı olacağını anlattı.'DİN ÜZERİNE SİYASET DAHA KABUL GÖRÜYOR'Programda [&hellip]

Kocatepe Gazetesi sahibi Sezer Küçükkurt ile TOSYÖV Başkan Yardımcısı İhsan Beşer’in Kanal 3 için hazırlayıp, sunduğu Günlerin getirdiği Programının son konuğu CHP Afyonkarahisar İl Başkanı Kemal Demirkırkan oldu. CHP’nin Afyonkarahisar’daki çıtasını hep yükselttiklerini ve yükselteceklerini belirten Demirkırkan, Afyonkarahisar Belediyesi bütçesinin hoyratça kullanıldığını ve Şeker Fabrikası’nın satışının Afyonkarahisar’a büyük zararı olacağını anlattı.
“DİN ÜZERİNE SİYASET
 DAHA KABUL GÖRÜYOR”
Programda CHP il Başkanı Kemal Demirkırkan’a sorulan sorulardan bazıları ile cevapları şöyle gelişti:
Sezer Küçükkurt:  Afyonkarahisar siyasetine baktığımızda CHP oyları neden hep zayıf kalıyor? Sol kesimin çalışmaları mı yetersiz, vatandaş sol partilerin politikalarını mı beğenmiyor?
Kemal Demirkırkan: CHP siyaseti Afyon’da biraz zor, evet. Cumhuriyet tarihine baktığımızda Afyon bölgesi, Kütahya, Uşak, Burdur, Isparta gibi illerimiz daha sağ seçmenin, muhafazakar seçmenin bulunduğu bir bölge. 1980 sonrası CHP’nin Afyon’da ortalaması yüzde 20’ler civarında. Diğer sağ partilere göre Afyonkarahisar’da Türkiye ortalamalarına göre geride kalıyoruz. Bu bizi yılgınlığa sevk etmiyor. CHP Cumhuriyeti kuran bir parti. Vatandaşlara kendimizi daha iyi anlatmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu yönde çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde CHP Afyon’da çok daha iyi oy oranlarını yakalayacaktır. CHP laiklik ilkesine bağlı ve buna inanan bir parti. Bu yüzden din üzerinden siyaset yapmıyoruz. Afyon’da din üzerinden söylemlerde bulunan partiler ve kişiler nedense daha çok teveccüh görüyor. Bu bir gerçek.
İhsan Beşer: CHP sürekli kurultaylarla kendisini yeniliyor. Bu kurultaylar sayesinde CHP güçleniyor mu, bölünüyor mu? CHP nereye gidiyor?
Kemal Demirkırkan: CHP hiçbir zaman bölünmüyor. Yanlış bir algı var. Bugüne kadar 36 tane kurultay yapmışız. 100 yıllık bir dönemde bu. Bunların pek çoğu bizim kendimizi ilerletmemiz için, yenilememiz için bir vesiledir. Doğrudur kurultaylarda tartışıyoruz, ama hiçbir zaman biz bir biad partisi olmadık. Genel Merkez bir tüzük taslağı hazırladı ve önümüze koydu, ama biz bunu kabul etmedik. Tamam ne yapılıyorsa doğrudur moduna girmeden değişiklikleri önerdik, kabul etmediğimiz maddeler oldu. Konuşarak, birbirimizi ikna ederek yeni tüzüğümüzü oluşturduk. Sonuçta yeni CHP’nin ülke için vaad ettiği demokrasiyi parti içinde de içselleştirdiğini düşünüyoruz. Bu kurultaylar bizi neden bölsün? Şimdi AKP’de bir moda var, tek aday. Aday dahi yapılmıyorlar. İşte Mersin Mezitli. Biz kesinlikle buna karşıyız. İki aday çıktı sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Muharrem İnce. Biri kazandı, biri kaybetti.
Sezer Küçükkurt: Siz kazanan tarafta mıydınız, kaybeden tarafta mı? Son yapılan kurultayda Muharrem İnce’yi mi Kemal Kılıçdaroğlu’nu mu desteklediniz?
Kemal Demirkırkan: Kurultayda Afyonkarahisar olarak 10 delegemiz var, sayın vekilimizle birlikte 11 delege. Delegelerimize hiçbir zaman etkide bulunmadık. Kurultaya giderken parti melcesinde görmek istediğimiz isimlerden 8-10 kişilik bir liste belirledik, mümkün olduğunca buna riayet edilmesini istedik. Ama hangi genel başkan adayına oy verileceğini konuşmadık, etki etmedik, kim kime oy verdi sormadık, ben de öyle.
Sezer Küçükkurt: Afyonkarahisar siyasetinde dini duyguların etkisinden bahsettiniz. Sadece dini duygular mı, yoksa politikalar, hizmetler de etkili mi?
Kemal Demirkırkan: Elbette etkisi var, bunu inkar edemeyiz. Ama hizmetler sadece Afyon’a yapılmıyor. Tekirdağ’da da hizmet var, yüzde 50’nin üzerinde CHP oyu var, Muğla’da da öyle. Ben özellikle baskın olanın üzerinde durmak istedim. Muhafazakar bir çevrede yaşıyoruz. Üniversitenin kurulmasından önceki Afyon’la şimdiki Afyon arasında büyük fark olduğunu hepimiz görüyoruz. Cemaatlerin çok baskın olarak yaşandığı bir il Afyon. İşte FETÖ’de kamudan memur atımı konusunda Afyon 3. sırada. Bu anlamda bunu ifade etmek istedim.
CHP, PKK ZİHNİYETİ İL EBİR ARADA OLAMAZ
İhsan Beşer: CHP’nin özellikle PKK terörüne ve bazı milletvekillerinin teröristlere yaklaşımı ağır şekilde eleştiriliyor. CHP’nin ve sizin teröre, teröristlere yaklaşımını anlatır mısınız?
Kemal Demirkırkan: Bu soruyu almaktan hicap duyuyorum. Her basın açıklamamızda defaatle teröre bulaşan herkesin Allah belasını versin diyoruz. Bunu sadece ben değil CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da belirtiyor. Ama bakın ana akım medya ciddi bir algı operasyonu yürütüyor. Referandum süreci geçirdik, biz referandum maddelerini anlatmaya çalıştık, onlar ise bunlar bunlar da hayır diyoru anlatmaya çalıştı. CHP ile PKK terörünü yan yana koymak imkansız. Peşmergeler Suriye’ye giderken neden bu ülkenin sınırlarından geçti? Megri megri türküleri ile Apo’nun mektubunu okuyan kimlerdi? Dolmabahçe’deki anlaşmalar neydi, açılım süreci neydi? Bunları AK Parti’ye sormak lazım. Biz sadece Kürt vatandaşlarımızın uğradığı insan hakları sorunlarıyla ilgili, bakın teröristler demiyorum, vatandaşlarımızın diyorum, yaşanan olumsuzlukları dile getirdik ve bundan sonra da dile getireceğiz. Kürtler ile Türkler yüzyıllardır kardeşçe yaşıyor, bunu bölmeye çalışan Apo’dur, PKK’dır. Biz elinde silah olanla masaya oturmayın dedik. Oslo görüşmelerini kim yaptı? Bu sorunun muhatabı biz değiliz.
Sezer Küçükkurt: Bunlar da bir yaşanmışlık ama CHP ile ilgili de yaşanmışlıklar var. Gezi olaylarından tutun da terörist cenazelerine katılıma kadar. Kastettiğimiz bunlar.
Kemal Demirkırkan: Gezi olaylarına bakınca Cumhuriyet tarihinin vatandaşlar nezdinde yaptığı, sonraki provasakasyon kısmını katmıyorum, son derece masumane ve amacına ulaşan bir hareket. Gezi olaylarının özgürlükçü anlamda doğru olduğunu söylüyoruz. Ama karşınıza silahlı insanlar çıkınca, araya provakatörler girince olaylar farklı yerlere gidebiliyor onu söylemiyorum. Bizim için ilke şu, CHP’ye üye olan herkes 6 oku bilen ve inanan kişilerdir. Sosyal medyada söylenen bir çok şey yüzlerce kez yalanlandı. Troller bu yönde çalıştı. Örneğin Sezgin Tanrıkulu. Kendisi bunları defaatle yalanladı ama halen iftiralar devam ediyor. Bizim Kürt vatandaşlarımızla daha çok konuşmamız, o bölgede daha çok bulunmamız gerekiyor. Ama CHP, PKK ile ilişkisi olmayan ve hiçbir zaman masaya oturmayan tek partidir.
İTTİFAKLAR İLKELER BAZINDA OLURSA İYİDİR
Sezer Küçükkurt: AK Parti ile MHP arasında kurulan ittifak hakkındaki görüşleriniz nelerdir. CHP’nin HDP ya da diğer uç görüşteki partilerle ittifakı söz konusu mu?
Kemal Demirkırkan: CHP’nin bu yönde herhangi bir açıklaması var mı, yok, bu bir algı. Bunu birileri ısrarla yayıyor. Genel Başkanımız çok net bir cümle kurdu biz ilkeler bazında ittifak yapabiliriz dedi. İlkemiz yeniden demokratik parlamenter sisteme dönmek. Bu ilkeler çerçevesinde herkesle oturur konuşabiliriz. Bunun için çok erken olduğunu hep söyledik. İttifaklar aslında dünyanın her yerinde var. Bu çok yabancı bir şey değil. Yeni bir referandumdan çıktık. AKP’nin en büyük argümanı koalisyonlar bitecek idi. Ben eskiden çok konuşmamda dedim ki koalisyonlar bitmeyecek dedim. Küçük partilerin olduğu, cumhurbaşkanın çok güçlü olduğu bir meclis isteyecek dedik. Koalisyonlar seçim öncesi olacak dedik. Şimdi bunun telaşındalar. MHP barajın altında, bu anlaşma ile MHP yüzde onun üzerine nasıl taşırız, ittifakın bir ayağı bu. AKP tarafından da yüzde 50+1’i nasıl buluruz. İkinci ayakta bu. Bir ülkenin idaresi iki siyasi partinin o günkü çıkarlarına göre yapılamaz. Biz bugünkü şartlarla yarın da seçim yapacağız. Bir parti düşünün 5 milyon oy almış, yüzde 9.99 oy oranı ile mecliste temsil edilemeyecek. Bir başka parti 20 bin oy almış bu parti ittifaka girmişse Meclis’e girecek. Hak nerede, Adalet nerede?
Sezer Küçükkurt: Hiç mi olumlu bir tarafı yok bu işin?
Kemal Demirkırkan: Elbette var, olabilir ama. Biz sizle kavga etmişiz. Siz seçim çalışması yaparken bozkurt işaret yapanı polislerle aldırmışsınız. Bahçeli bozkurtlarla geliyorum deyince siz eşref-i mahlukatla geziyorum demişsiniz. Bu iki siyasi parti bu hakaretlerden sonra bugün yan yana nasıl geliyoruz. Ben bunu düşünüyorum. Bahçeli Afyon mitinginde bunun hesabını soracaklarını, hırsızları ortaya çıkarmayanın şerefsiz olduğunu söyledi. Hadi buyurun, noldu. İlkeli davranan bir parti meclise giremeyecek, benim için ilke önemli değil diyen girecek. Belki birleşme anlamında olumlu olabilir ama belli ilkeler etrafında olursa iyidir. Sadece barajı geçeyim, sadece cumhurbaşkanı olayım mantığı varsa bunun kesmeye faydası olmaz.
AFRİN OPERASYONUNDA
CHP ORDUMUZUN YANINDADIR
İhsan Beşer: Hükümet bütün alternatifleri kullandı, barış adına her şeyi denedi ve sonra iyi niyetli olmadıklarını gördü ve sınırötesi operasyona başladı. Mazeretleri ortadan kaldırmış olmadık mı? Siyasi parti il başkanları olarak ortak bir açıklamada yapmış ve Afrin operasyonuna desteğinizi açıklamıştınız. Afrin harekatını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kemal Demirkırkan: Biraz gerilere giderek başlayalım. PKK terörü bu ülkenin son çeyreğine damgasını vuran en ciddi problemdir. Şehitler anlamında da güneydoğuya yapılan yatırımlar olarak da silaha giden paralar olarak da PKK terörü her bakımdan başımızın belasıdır. CHP yıllar önce sağ partiler bu konuda duyarsızken büyük yankı uyandıran bir Kürt raporu açıklamıştı. O zaman bu işin sadece savaşla, baskıyla silahla çözülemeyeceğini, insanların sorunlarını dinlemek çözüm üretmek gerektiğini, halkla terörist arasındaki farkı ortaya koymak gerektiğini ifade ettik. Bunu Meclis’te yapılması gerektiğini anlattık. Meclis dışından bir akil insanlar oluşturalım ve geniş katılımla halkı içine alan önerileri harmanlayalım ve bu işin taraflarıyla oturup konuşalım dedik. Bunu Meclis’te yapalım dedik. AKP burada hata yaptı, bu işi Meclis dışında yaptı. Oslo görüşmeleri ilk ortayı çıktığında inkar edildi. Sonra devlet oturdu denildi, sonra bir baktık biz oturduk denildi. Bunlar kapalı kapılar ardında yapıldı. Evet, silah olmasın ama elinde silah olan birisiyle masaya oturamazsınız. Silahı bırakmadan AKP onlarla pazarlığa oturdu. Sonrasında hendekler açıldı, açılım süreci içinde dokunulmadığını kendileri ifade ettiler. Bizim o dönem sorunumuz Kuzey Irak kaynaklıydı oraya defalarca operasyonlar yaptık. Şimdi diyorlar ki fetöcülermiş, yanlış yeri bombaladılar. O kadar kolay değil. Suriye ile sorunumuz yoktu. 2014’den bu yana Suriye’de sorun başladı. Suriye ile Türkiye arasında geniş bir mayınlı arazi vardı, giremiyorlardı. O alan temizlendi ve istedikleri gibi girdiler. Yanlış politikalarla terörle karşı karşıya bırakıldık. Salih Müslim o dönem Başbakanlığa kırmızı halılar üzerinde bayrağını asarak girdi mi, girdi. Salih Müslim denen adamı biz Başbakanlıkta ağırladık. Sonuçta ülke buraya geldi ve müdahale gerekiyordu. Müdahale başladığı andan itibaren CHP Türk Ordusu’nun yanındadır. Biz Mehmetçik için dua etmeye devam ediyoruz. En kısa sürede bu operasyonun bitmesi gerektiğini düşünüyoruz, bu belayı biz davet ettik.  
İhsan Beşer: Çok güzel anlatıyorsunuz ama bunların oya dönüşmesini neden sağlayamıyorsunuz. Güeydoğuda bu politikalarla CHP neden oy alamıyor?
Kemal Demirkırkan: Evet, bu gerçekten zor bir soru. Bu sorunun cevabını bulduğumuz gün iktidarız. Bizim de en çok kafa yorduğumuz şeylerden birisi. CHP Kemal beyle birlikte daha ılımlı, daha uyumlu ve daha projeye yönelik bir parti oldu. Bizim seçimlerden önce verdiğimiz asgari ücret vaadlerimiz, oylarımızda kıpırdama yarattı ama bizim vaadlerimizi AKP benimsedi. Yapılamaz dedikleri şeyleri yaptılar. Bizim söylediklerimizi yapamayacağımız gibi bir algı var. Biz bu politikaları sürdüreceğiz ısrarla. CHP çağdaşlaşma yolunda daha çok kitap okuyan daha çok araştıran insanlar daha çok Atatürk ve cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkarken, daha az okuyanlar, daha çok dogmalara inananlar sağ partilere kolay inanıyorlar. Bizim sahada vatandaşla birebir temasta bulunup, eleştirilerimizin ötesinde pozitif politikalarımızı anlatmamız gerektiğine inanıyorum.
Sezer Küçükkurt: CHP il teşkilatları geçmişten bu yana hep çekişmelerle, zıtlaşmalarla anıldı. Sizden il başkanı milletvekili çekişmeleri vardı mesela… Siz de göreve geldikten sonra Milletvekili Burcu Köksal ile zıtlaşmalar, tartışmalar yaşadınız. Hatta bu tartışmaların İtişme gibi ileri boyutlara ulaştığı tartışıldı. Bunların gerçekliği var mı, zıtlaşmalar sürüyor mu?
Kemal Demirkırkan: Böyle bir şeyin gerçeklik payı olamaz. Siyaset bir iddia işidir. CHP nispeten diğer partilere oranla daha dışa dönük bir partidir. Bizim üyelerimiz daha rahat tartışabilir. AKP’de bunu göremezsiniz. Ben kimseyi rencide etmeyeyim ama biliyorsunuz, yazmıyorsunuz, ya da yazamıyorsunuz. AKP içinde milletvekillerinin kendi aralarındaki bir çok tartışmasına, mücadelesine tanık oluyorsunuz.
Sezer Küçükkurt: “Yazmıyorsunuz” ifadenize itirazım var. Ben bu söylediklerinizi yazmıştım.
Kemal Demirkırkan: Evet, özür dilerim, sizleri tenzih ediyorum ama böyle bir baskı var. Afyon küçük bir yer bunları yaşıyoruz. MHP’de de bunlar var. CHP’de bunlar çok daha kolay su yüzüne çıkabiliyor. İl kongremizde toplasanız 10 saniye sürmeyen bir olay yaşandı. Oradaki iki arkadaşımızı da il disiplin kuruluna sevk ettik. Ama bu olay ulusal basına bir yansıdı, ortalık yıkıldı. Olmaması gereken kınadığımız bir tavırdı ama, Mezitli AKP’deki olayı hiç kimse yazmadı. Bu her partide var, doğru mu değil, ama iddialı olan insanlar bazen iddialarını ortaya koyabilmek için bazen de yandaşları bu yollara tevessül edebiliyorlar. Bunları tasvip etmiyoruz. Biz milletvekiliyle, il başkanıyla, yönetimiyle CHP’yi iktidara getirmek için yola çıktık.
CHP AFYON’DA 6 MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAK
İhsan Beşer: CHP’de bakıyoruz her dönem bir milletvekili var ama o isim hep değişiyor. Bugün Burcu Köksal CHP’nin Afyonkarahisar milletvekili. Önümüzdeki dönemde CHP’den milletvekili olan isim değişir mi?
Kemal Demirkırkan: Yeni vekillerle tanışacaksınız. Biz Afyon’da 6 milletvekilinin 6’sını da kazanmak iddiasındayız. Biz çıtayı yükselteceğiz. Yaptığımız işi layıkıyla yapmalıyız. CHP Afyon’da çok iyi bir ekiple çalışıyor. İlçe başkanlarımız gerçekten çok özverili. Yerel seçimlerde de göreceksiniz, gerçekten bazı ilçelerde çok farklı kadrolarla çok güzel işler yaptığını, yerel yönetimlere damga vurduğunu göreceksiniz. Hedefimiz 6 milletvekili. Burcu hanım bu konuda kendisi karar verecektir, ama 6 vekilimiz olacaktır
Sezer Küçükkurt: BU 6 isim içinde siz olacak mısınız? Siz milletvekili adayı mısınız?
Kemal Demirkırkan: Biz tepeden inme, AKP gibi değiliz. Biz de böyle şeyler olmuyor. Ben siyasete bir iddia için girdim. Uzun zamandır da taşın altına elimi de, gövdemi de koydum. Siyaset bir iddia işidir, bizim de iddiamız var. Bu iddianın karşılığı örgütlerdir, ön seçimdir. Çok erken, şimdi il başkanıyım, önümüzde yerel seçimler var, bu seçimlerde partimizi en yukarıya çıkarmak için çalışıyoruz. Zamanı gelince örgütümüzle görüşür, ona uyarız.
İhsan Beşer: Milletvekili adayı olup seçilemezseniz yine partide görev alır mısınız?
Kemal Demirkırkan: Elbette, teşkilatçılık başka bir şey. Bir giren pişman, bir girmeyen pişman. Biz bu tozu bir kez yuttuk, vazgeçemeyiz. İddiamız daha güzel, daha çağdaş bir Türkiye. Bunu yapmak için illa il başkanı, illa milletvekili olmak gerekmez.
BAKANIMIZ EROĞLU’NDAN ŞEKER
FABRİKASI İÇİN DESTEK İSTEYECEĞİZ
Sezer Küçükkurt: Afyon Şeker Fabrikası’nın içinde bulunduğu 14 şeker fabrikası satılacak. CHP bu kararın karşısında yer alıyor. Sizin bu konudaki düşünceleriniz neler?
Kemal Demirkırkan: Biz aslında özelleştirmeye karşı değiliz. Gerektiğinde, gerekli yerlerde özelleştirme yapılabilir, ancak özelleştirmenin bir mantığı olmalı. Bu mantık ülke için vatandaş için faydalı olması gerekir. Her şeyi kar, zarar gibi düşünürseniz işin içinden çıkamazsınız. Şeker fabrikaları da bu ülke için faydalı. Pankobirlik’in sadece Afyon’da 35 bin üyesi var, kamyoncular, fabrika çalışanları vs. Afyon’un 3’de 1’i direk olarak bu satıştan etkilenecek. Diyorlar ki kapanmayacak diyorlar, ama hep böyle denildi, işte örnekleri Et-Balık, SEK, SEKA fabrikaları. Bunları görünce içimiz kan ağlıyor. Şeker fabrikaları sağlımız açısından da önemli. Nişasta bazlı şeker tamamen sağlığa zararlı bir üründür. İşçi çıkarmayacağız diyorlar. O zaman nasıl kar edecekler, bu nasıl mantık. 25 fabrikadan 14’ü satılıyor. Kar edenleri satılıyor. Neden kar edenleri satıyoruz, zarar edenler satılsın. Sözleşmeye 5 yıl kapanmayacak yerine 50 yıl kapanmayacak yazılsın kapanmayacağına inanalım.
Afyonkarahisar’da Saadet Partisi, İyi Parti, Büyük Birlik Partisi ve MHP’ye de ilettik, gelin hep sayın bakandan randevu alalım, derdimizi anlatalım dedik. Sayın Bakan Veysel Eroğlu bu ile hizmet etme yükümlülüğü olan birisidir dedik. Randevu istedik. Randevu vereceklerini söylediler. Şeker konusunda Afyonlu çiftçinin yanında olması gerektiğini birinci ağızdan Sayın Bakan’a ileteceğiz. Şeker-İş’e destek istiyeceğiz.
BELEDİYE BÜTÇESİ HOYRATÇA KULLANILMAMALI, KENTSEL DÖNÜŞÜM ACİLAN YAPILMALI
İhsan Beşer: Afyonkarahisar’ın kentleşme çalışmalarına, Afyonkarahisar Belediyesi’nin çalışmalarına nasıl bakıyorsunuz?
Kemal Demirkırkan: Afyon’un eski halini de yeni halini de iyi biliyorum. Merkez ilçe başkanı iken sayın Mehmet Ecer ile birlikte iyi çalıştık. Sayın Çoban’ın gerçekten doğru olumlu hizmetleri var, inkar edemeyiz. Akarçay projesi doğru bir proje mesela, eksiklerinin zaman içinde giderildiğini görüyoruz. Belediye’nin ekonomisini çok hoyratça kullandığını düşünüyorum. Mesela Kent ormanı yapıldı, burayı Afyon’da kim kullanıyor? Orada bir kalabalık görüyor musunuz? Ciddi bir yatırım yapıldı ama bugün için Afyonlu’nun gündeminde Kent Ormanı yok. Yapılmasın demiyoruz ama bunlar yapılırken biraz daha incelenip, altyapısı hazırlanıp yapılmalı. Mesela oraya insanların nasıl çıkacağı düşünülmeden yapılmış. Afyon’un en büyük sorunu nedir, trafik. Burhanettin Bey’in öncesinde ve sonrasında Afyon trafiğinde bir değişiklik oldu mu, olmadı mı? Evet araç sayısı arttı, falan ama bunlara göre çare uygulanmalıydı. Seçim zamanı biz Mehmet Ecer’le battı çıktı meselesini gündeme getirdiğimizde karşı çıkmışlardı. Ama şimdi yapılıyor. Bunlar bugün yapılıyorsa raylı sistemden vazgeçmişsiniz demektir. Bu hatta raylı sistem yapılamaz artık. Özellikle spor alanında bir atılım yapıyoruz. Motokros meselesinde ciddi rakamlardan 4 trilyon gibi rakamlardan bahsediliyor, bunun Afyon’a ne kadar fayda getireceğinin terüddütündeyim. Futbol, basketbol ve voleybolda bugün iyi durumdayız ama bu sıcak parayla dönen bir durum. Ayda 40 bin lira maaşla oyuncu oynatıyorsanız, bunu yarın da sürdürebilmelisiniz. Altyapı olmazsa bunlar gelip geçici bir heves olacaktır. Afjet Afyonspor’da oynayan Afyonlu oyunca var mı? Bunu böyle devam ettiremezsiniz. Afyon Belediyesi’nin bütçesi genişse yapılabilecek daha çok şey var. Afyon’un önünü açacak bir proje varsa bu Mecidiye ve Örenbağ bölgesinin kentsel dönüşümün bir an önce yapılmasıdır. Yeşil alan üretme konusunda çok ciddi sıkıntılar var. Yeşil alan konusunda gerçekten söylendiği gibi zenginsek uydu fotoğraflarına internetten bir bakalım. Ancak İmaret ve Yeşil Cami çevresini görebiliriz.
Sezer Küçükkurt: Orman ve Su işleri Bakanı hemşehrimiz Veysel Eroğlu’nun çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Kemal Demirkırkan: Afyon’a hizmet eden herkesin başımızın üzerinde yeri var. Sayın Bakan da çok ciddi yatırımlar yaptı kendisine teşekkürü bir borç biliriz. Sayın Bakandan güçlü bir hükümetin güçlü bir bakanı olarak devletle ilgili yatırımların ilimize gelmesini istiyoruz. Askeri fabrikanın gitmesini, istemiyoruz, şeker fabrikasının Afyon’a hizmet vermesinin sürmesini istiyoruz. Sayın bakımızdan özellikle kentsel dönüşüm için kaynak sağlanmasında destek bekliyoruz.”

Bakmadan Geçme