Şeker hastalığından korunmak mümkün – Kocatepe Gazetesi

AKÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ufuk Özuğuz, şeker hastalığı ve nedenlerini anlattı. Dr. Özuğuz, hastalıktan korunmanın önemli ve mümkün olduğunu söylerken doğru beslenme ve düzenli egzersizin yaşam biçimi olarak benimsenmesini önerdi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Yaşam Boyu Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde “Diyabetten Korunabilir Miyiz?” başlıklı konferansı AKÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ufuk Özuğuz tarafından verildi.
ŞEKER VAKALARI HIZLA ARTIYOR
AKÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ufuk Özuğuz, şeker hastalığının son derece önemli bir hastalık olduğunu, hastalığın giderek yaygınlaştığını ifade etti. Hastalığın 10 yıl öncesine göre daha yaygınlaştığına dikkat çeken Özuğuz; “Şeker hastalığı son derece önemli bir hastalıktır. Son dönemde çok yaygın ve giderek vaka sayısında artış görülmektedir. Şeker hastalığı diyabet olarak bilinir. Hastalık tablosu insülin hormonunun vücutta eksikliği ya da yetersizliği sonucu oluşmaktadır. Şeker hastalığı ömür boyu süren bir hastalık. Şeker hastalığının ortaya çıkmasında çok çeşitli faktörler var. Dünyada bakıldığında son 10 yılda diyabetik bireylerin oranında büyük bir artış var.” dedi. Dünyada yaklaşık 150 milyona yakın diyabetli yaşadığını, sayının 300 milyona ulaşılacağı tahminlerinin yürütüldüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Ufuk Özuğuz; “Türkiye’de de sonuçlar oldukça çarpıcı. 1997 Yılında diyabetin ne kadar sık görüldüğü ile ilgili yapılan bir çalışmada bu oran yüzde 7 iken bu oran şu anda yüzde 14’e ulaştı. Artış yüzde yüz oranındadır.” diye konuştu.
HASTALIKTAN KORUNMAK MÜMKÜN
Özuğuz, “Günlük beslenme sırasında vücuda karbonhidratlar aracılığı ile glikoz dediğimiz enerji kaynağı şeker vücudumuza giriyor. Vücudun enerjisi, günlük yaşamı devam ettirebilmek için şekere ihtiyaç var. Biz bunu karbonhidratlı yiyeceklerle alıyoruz. Yiyeceklerle alınan gıda, bağırsaklarımızdan emilerek kana geçiyor. Hücreler de enerji kaynağı olarak glikozu kullanıyor. Bu glikozu hücre içine pankreas denilen organımızdan salgılanan insülin sağlıyor. İnsülin olmazsa bu normal fizyolojik etki gerçekleşmiyor.” şeklinde konuştu. Dr. Özuğuz, hastalık riski taşıyanların, genetik hikayelerinde şeker öyküsü bulunanların hastalıktan korunmak için doğru beslenmeye, egzersize dikkat etmeleri önerisinde bulundu. (Kocatepe Haber Merkezi)