Şeker fabrikaları kapatılamaz! – Kocatepe Gazetesi

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 25 Mart Pazar günü  “Türkiye’nin Meseleleri ve Çözüm Yolları” konulu konferans verdi. Konferans programı İkbal Termal Otel’de gerçekleştirildi.

“HOCAMIZIN TALEBELERİ ŞEKERİ SATIYOR”
Milli görüş cephesinin yanı sıra konferansa siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri olmak üzere çok sayıda davetli katıldı. Konferans programının açılış konuşmasını yapan SP Afyonkarahisar İl Başkanı Adnan Şenel, “Türkiye’nin Meseleleri ve Çözüm Yolları” konulu konferans serisinin Afyonkarahisar’da da gerçekleştirildiğini söyledi. Şenel, davete icabet eden tüm katılımcılara teşekkür etti. SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun üç gündür yollarda olduğunu belirten Şenel, bu konferansların ülke meselelerinin çözümünde ve mazlum coğrafyaların umudu olmasını temenni etti. Şenel, Milli Görüşün merhum Lideri Necmettin Erbakan’ın temelini 1976 yılında attığı Afyon Şeker Fabrikasının “Ne yazık ki şu anda biz hocamızın talebeleriyiz” diyenler tarafından satılmaya kalkıldığını söyledi.

“İKTİDARI ZORLAYACAK BİR MERCİ YOK”
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, çeşitli problemlerin olduğunu, ülke yönetiminde bir takım değişiklikler meydana geldiğini belirtti. Yönetimde ki değişikliklerin gelecek genel seçimlerden sonra hayata geçirileceğini kaydeden Karamollaoğlu, “Bu seçimlere giderken bir takım uyum yasalarının çıkarılması gerekiyordu. Ne yazık ki iktidar partisi ayak sürümeye devam ediyor. Bunu anlamak mümkün değil. Dediler ki bu değişikliğin kabul edildiği tarihten 6 ay içerisinde uyum yasaları çıkarılacak. Mecliste bir türlü bunu çıkarmaya yanaşmıyorlar. Sadece seçimle ilgili bir düzenleme yapıldı. İktidar bunu umursamıyor çünkü karşısında onu zorlayacak bir merci yok” dedi.
“HEDEF İSLAM COĞRAFYASININ TANZİMİ”
Yaklaşık iki saat süren konferansının devamında ekonomik tetikçilerin ülkeleri vurduğunu belirten SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Avrupa’nın ileri seviyeye Müslümanlardan edindiği bilgileri hayata geçirmekle geldiğini hatırlattı. ABD’nin aslında ülke sınırlarını tanımadığına dikkat çeken ve Serv Antlaşmasının Türkiye’ye dayatıldığını söyleyen Karamollaoğlu, “Son gelişmeler ışığında İsrail başkentinin Kudüs olduğu aslında kabul edilip, tescillendi. Bu durumdan utanılması icap eder. Hedefleri İslam coğrafyasının yenden tanzimidir. Allah yardımcımız olsun” diye konuştu.
ZULM İÇİN GEREKÇE ÜRETİLİYOR
“Topraklarımızı başkalarına peşkeş çekiyorlar gıgımız çıkmıyor” diyen Karamollaoğlu, batının İslamafobiyi ürettiğini, son zamanda ise dinde reform zorlaması ile karşı karşıya kalındığını kaydetti. Yenilikçi-gelenekçi çatışmasının buradan çıktığını müzakereler yapılma zorunluluğu oluşturulduğunu belirten Karamollaoğlu, “Medeniyetler inançlar üzerine inşa edilir. Batı başkalarına zulüm edebilmek için gerekçeler üretiyor. Bunu Irak’ta bunu Afganistan’da bunu Ortadoğu ki saldırılarda görüyoruz. Allah bizimkilere akıl-fikir versin. Türkiye ancak güçlenirse büyür. Güçlenmenin yolu da kalkınmaktan geçer. Bunun temelinde adalet yatar. İşte o zaman yeni Türkiye kurulur” şeklinde konuştu.
“ADALET SİSTEMİ TARUMAR OLDU”
Yeniliğin ancak şahsiyetli bir politika ile kurulabileceğini belirten Karamollaoğlu şöyle konuştu: “Şeker Fabrikalarını kapatmaya gidiyorlar. Olamaz. Eğitimin içini boşalttılar. Böyle bir mantıkla Türkiye kalkınamaz. Halkın yüzde 85’i adalet mekanizmasına güvenmiyor. Olağanüstü halin olağan hale geldiği bir yerde hukuk rafa kalkar. Adalet sistemi tarumar oldu. Nerede hata yapıldığı kabullenilmesi gereklidir. Dış politika da hatalar yapıldı. Devlet hikmeti ilahi ile ayakta duruyor. İtibarı korumak için yapılan her şey israftır. Ne olur bakanlar normal uçaklara binseler? Adalet saraylarda aranmaz. Adalet başka bir iştir.”
“HİZMETTE PARTİZANLIK OLMAZ”
Bir takım derneklerin aileyi çökerttiğini, ahlaki değerlerin aşındığının altını çizen Karamollaoğlu şunları söyledi: “Dünya da iki milyona yakın insan açlıkla boğuşuyor. BM yardım kuruluşları var ama bu durum umurlarında değil. Eskiden de rüşvet vardı. Rüşvet verince işiniz yapılırdı. Ama şimdi rüşveti verip sıraya giriyorsunuz deniliyor. Ülkede ki yatırımların tamamı israf kaleminde yer almaktadır. Üretime dönük yatırıma ihtiyaç var. Plansız ve programsızlar. Hizmette partizanlık olmaz. Ahlak ve maneviyat değerlerimize sahip çıkmaz zorundayız. Şahsiyetli bir dış politika izlenmeli.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi