Şehit Filistinliler için gıyabi cenaze namazı kılındı
Cuma Namazı çıkışında İmaret Camii'nin bahçesindeönce gıyabi cenaze namazı kılan Anadolu Gençlik Derneği Afyonkarahisar Şubesi tarafından sonra da 'Büyük Dönüş Yürüyüşü'başlıklı basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya siyasi parti il başkanları, sivil toplum örgütleri başkanları ve üyeleri katıldı. Açıklamayı yapan Anadolu Gençlik Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Muharrem Coşkun, İsrail'in sapkın ideolojilerini, yaptığı zulmü anlattı. Başkan Coşkun, 'İşgalci [&hellip]
Cuma Namazı çıkışında İmaret Camii’nin bahçesindeönce gıyabi cenaze namazı kılan Anadolu Gençlik Derneği Afyonkarahisar Şubesi tarafından sonra da “Büyük Dönüş Yürüyüşü”başlıklı basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya siyasi parti il başkanları, sivil toplum örgütleri başkanları ve üyeleri katıldı. Açıklamayı yapan Anadolu Gençlik Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Muharrem Coşkun, İsrail’in sapkın ideolojilerini, yaptığı zulmü anlattı. Başkan Coşkun, “İşgalci İsrail’in Müslümanlara yönelik baskı ve tahakkümü artarak devam ediyor. İsrail, tüm dünyanın gözleri önünde Müslüman kanı akıtmaktan çekinmiyor. Bin yılları aşkın kin ve öfkenin ideolojisi Siyonizm, nihai hedefine doğru adım adım ilerliyor. İsrailoğulları’nı seçilmiş bir ırk olarak gören bu sapkın ideoloji, tüm insanlığı yönetme hakkının da İsrailoğulları’nda olduğunu öne sürüyor. Siyonistler, tüm insanlığı kendilerine köle yaparak yönetecek seçilmiş ırk olduklarına dair inançlarının teoride kalmaması için 7/24 çalışıyor. Birileri bu apaçık hakikate “Komplo Teorisi” dese de yapılan zulümler ortadadır. Kimileri “her taşın altında Siyonizm aramayın” dese de Siyonizm hiçbir taşın altı boş bırakmayacak planlar yapmaktadır.” dedi.
“ULUSLARARASI HUKUK HİÇBİR ZAMAN FİLİSTİN HALKININ LEHİNE İŞLEMEDİ”
Uluslararası hukukun hiçbir zaman Filistin halkının lehine işlemediğini belirten Başkan Coşkun, “Filistin topraklarının işgali ve gaspı Filistin halkının büyük bir kısmının sürgün edilmesi, geride kalan Filistinlilerin Batı Şeria ve Gazze’ye sıkıştırılması, Batı Şeria ve Gazze’deki yaşam alanlarının her geçen gün daraltılması, Kudüs’ün, “Siyonist İsrail’in birleşik ve ebedi başkenti” ilan edilmesi en başından beri hedeflenen planın işletilmesidir. İşgalci Siyonist İsrail tarafından, Filistinli kardeşlerimize karşı uygulanan, abluka, ambargo, saldırı, katliam, tutuklamalar ve bin bir türlü zulümler, çağdaş dünyanın gözü önünde aleni yapılmakta ve tüm dünyaya güvenlik politikaları olarak servis edilmektedir. Haklıdan yana değil güçlüden yana olan uluslararası hukuk, işgalci İsrail’in varlığını da saldırganlığını da normalleştirmek üzere kararlar almaktadır.Uluslararası hukuk hiçbir zaman Filistin halkının lehine işlemedi. Kazara, vicdan sahipleri tarafından Filistin halkının lehine bir karar alındığında da bu karar uygulanmadı. Aynı şekilde uluslararası haber ajansları da tüm insanlığın işgalci İsrail gerçekliğinin farkına varmasına engel olmaktadır. İşgalci İsrail’e ait savaş uçakları Batı Şeria’yı bombaladığına; terörist israil polisi Mescid-i Aksa’da namaz kılan Müslümanlara ateş açtığında, İsrail’in fırlattığı füzeler Gazze’yi vurduğuna, İsrail hücum botlarından atılan mermilerle Filistinli balıkçıların vurulduğunda haber geçilmesi, diğer zamanlarda İsrail zulmünün olmadığı anlamına gelmiyor.
Filistin topraklarının yüzde 85’i terorist İsrail işgali altındadır ve her geçen gün Filistin topraklarında kendine yeni yerleşim yerleri açmaktadır.” ifadesini kullandı.
“KİLOMETREKAREYE YAKLAŞIK 5 BİN İNSAN DÜŞMEKTEDİR”
Gazze Şeridi’nde kilometrekareye yaklaşık 5 bin insan düştüğünü aktaran Başkan Coşkun, “Gazze Şeridi dediğimiz yer 365 kilometrekare kadar bir alandır ve yaklaşık 2 milyon Filistinli kardeşimiz bu alanda abluka, ambargo ve Siyonist İsrail saldırganlığı altında bin bir sıkıntıyla yaşamlarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar.Gazze Şeridinde kilometrekareye yaklaşık 5 bin insan düşmektedir. Bu kadar yoğun bir nüfusun yaşadığı Gazze şeridi dünyanın en büyük cezaevine dönüştürülmüştür. İşgalci İsrail’in saldırısı olsun ya da olmasın etrafı duvarlarla çevrili Gazze’de gıda, içme suyu, ilaç, sağlık, barınma, eğitim, alt yapı her zaman için problemdir. Gazze şehri ihtiyaç duyduğu enerjiyi kaynaklarıyla buluşturulmamakta, çoğu zaman elektrikten de mahrum bırakılmaktadır. Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da yaşayan yaklaşık 5 milyon Filistinli kardeşlerimiz de yine işgalci İsrail rejiminin ve Siyonist yerleşimcilerin baskısı, zulmü ve sistematik sindirme saldırıları altındadır.” şeklinde konuştu.
“SİYONİST REJİM 550 KADAR KÖYÜ YAKIP YIKMIŞTIR”
İsrail’in 550 köyü yakıp yıktığını aktaran Başkan Coşkun, “7,5 milyonun üzerinde Filistinli, başta Lübnan, Ürdün, Suriye, Gazze ve Batı Şeria’da sığınmacı durumundadır.Adına, Büyük Felaket Günü (Nekbe Günü) denilen günde işgalci Siyonist rejim 800 kadar yerleşim yerini ele geçirmiş, 550 kadar da köyü yakıp yıkmıştır. Bundan 70 yıl önce işgal edilen o yerleşim birimlerinde ve yakılıp yıkılan o köylerde yaşayan 1 milyon 400 bin Filistinliden 800 bin kadarı, evlerinden, şehirlerinden ve topraklarından zorla koparılmıştır. Siyonist İsrail, Gazze sınırına gelen tüm Filistinlilere karşı yine silah kullanmıştır. Zaten son derece elverişsiz koşullarda yaşama mücadeleci veren Filistinliler, Büyük Dönüş Yürüyüşü’nden vazgeçmemiş ve sınırdaki gösterilere canları pahasına yüzlerce şehit binlerce yaralı vererek devam etmişlerdir. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve bebekler de dâhil adeta insan avına çıkan Siyonist rejim yetmiş yıldır olduğu gibi son yedi aydır da kan dökmeye devam etmektedir.” diye konuştu.
“GAZZE’DE YAŞAM HER HALÜKARDA ÇOK ZORDUR”
Gazze’de yaşamın çok zor olduğunu anlatan Başkan Coşkun, “Her gün yeni bir insani kriz yaşanmaktadır. Uluslararası toplum tarafından verilen yardım sözleri ya tutulmamakta ya da yardımlar gerektiği gibi Gazze’ye Siyonist İsrail’in engellemeleri yüzünden ulaştırılamamaktadır. İşgalci İsrail, aklına estikçe rezilce kan dökmeye devam etmektedir. Maalesef tüm haydutluğuna, küstahlığına, kan dökücülüğüne ve vahşetine rağmen Siyonist İsrail’le birçok İslam ülkesi de siyasi, kültürel, ekonomik ve askeri işbirliği içerisindedir. Siyonist akıl, Fas’tan Endonezya’ya kadar olan coğrafyada, kendi güvenliğini sağlamak hem de kendi hedeflerine ulaşmak adına ülke yönetimlerini etkisi altında tutmaktadır. Buna en büyük örnek abluka altındaki mazlum Gazze halkının dünyaya açılan tek noktası Refah sınır kapısının Siyonist İsrail talimatları doğrultusunda kapatılması ve Gazze halkının tamamen el yordamıyla oluşturduğu yüzlerce yaşam tünelinin yıkılması, betonlanması ve deniz suyuyla doldurulması bu etkinin en açık örneğidir.” ifadesine yer verdi.
“İSRAİL BÜTÜN İNSANLIK İÇİN TEHDİTTİR”
İsrail’in bütün insanlık için tehdit olduğunu vurgulayan Başkan Coşkun, “Büyük İsrail hedefine gidilirken hiçbir husus tesadüflere bırakılmak istenmemektedir. Katil İsrail’le işbirliği yapanlar da en az karşısında duranlar kadar Siyonist aklın imha listesinde yer almaktadırlar. Çünkü Siyonist akıl tüm insanlığın baş belasıdır, tüm insanlığın düşmanıdır. Siyonist İsrail’in Filistin’de yaptığı saldırılar İslam coğrafyasında yaşanılan işgallerden, iç savaşlardan, kaotik ortamdan bağımsız ele alınamaz.Irkçılık ve mezhepçilik politikaları da İsrail’in Müslüman’ı Müslüman’a kırdırma projesinin yansımalarıdır. Biz İsrail’i sadece Müslümanlar için tehdit olarak görmüyoruz. İsrail bütün insanlık için tehdittir. Bu yüzden Müslüman ya da değil, duyarlılık ve vicdan sahibi her insan bu baş belası Siyonizm’e karşı teyakkuz halinde olmalıdır. Siyonizm her yönüyle sapkın bir ideolojidir İsrail’e karşı Filistin halkının yanında olmak aslında tüm insan neslinin yanında olmaktır. Karşımızda, kan dökmekten, kadın ve çocuk öldürmekten haz alan, aşağılık bir zihniyet var.” dedi.
“FİLİSTİN HALKININ MAĞDUR OLMAYACAĞI TEDBİRLER ALINMALIDIR”
Uluslararası toplumlardan, içeride ve dışarıda vicdan sahibi siyasi tüm aktörlerden beklentilerini sıralayan Başkan Coşkun, şu ifadelere yer verdi:
“Karşımızda meskenleri, mabetleri, okulları ve sağlık merkezlerini vurmaktan imtina etmeyen bir zihniyet var.Kendisinden başkasına hayat hakkı tanımayan, başkalarının kutsalına tahammül edemeyen bir zihniyet var. Ekini bozan, nesli ifsat eden akıl Siyonist akıldır.Tüm Müslümanların ve tüm insanlığın, bu siyonist projeye karşı kenetlenmesi gerekir. Bugün Büyük Dönüş Yürüyüşü ’ne destek olmak, Filistin halkının ve haklı Filistin davasının yanında olduğumuzu göstermek için burada toplandık. Uluslararası toplumdan, içeride ve dışarıda vicdan sahibi siyasi tüm aktörlerden beklentilerimiz, İsrail’e karşı her platformda en sert yaptırımlar uygulanmalıdır. İsrail’e karşı yaptırımlar uygulanırken Filistin halkının mağdur olmayacağı tedbirler alınmalıdır. En ufak bir şiddettin karşılığı İsrail’e en kısa sürede ve en uygun şekilde verilmelidir. İslam dünyası artık askeri seçeneği birinci madde olarak gündeme alınmalıdır. Hem ülkemizde hem de diğer İslam ülkelerinde ABD ve İsrail’i besleyen ırkçılık, mezhepçilik, politikalarına prim verilememelidir. Toplumsal barış ve uzlaşmanın zemini ümmet bilinci temelinde hazırlanmalıdır. Küresel ölçekle Filistin meselesine sahip çıkan herkesle irtibat sağlanmalı, Siyonist akla karşı hep birlikte hareket edilmelidir. Filistin halkı istediği neticeyi alıncaya kadar ve netice alındıktan sonra da yalnız bırakılmamalıdır. Filistin meselesi için adım atan kendi onurunu, iffetini, izzetini koruyacaktır. Kudüs İslam’ındır. İlelebet İslam’ın kalacaktır.”
Basın açıklamasına katılanlar açıklama sırasında “Kahrolsun İsrail, İşbirlikçi ABD”, “Hamas’a Selam, Direnişe Devam” ve “İslam Ümmeti Kabul Etmez Zilleti” sloganları attı.