'Şehir olarak kenetlenirsek şampiyon oluruz'
AFJET Afyonspor Kulüp Başkanı Yusuf Ulutürk, 'Zor bir gruptayız ama en iyi takımlardan birisi biziz. Şehir olarak inanır ve kenetlenirsek şampiyon biz oluruz. Henüz kenetlenebildiğimize inanmıyorum. Sayın Valimizin ve Belediye Başkanımızın gayretlerine destek verilmesi gerekir. Tesisleşme işini de mutlaka sonuca ulaştırmalıyız' dedi   AFJET Afyonspor Kulüp Başkanı Yusuf Ulutürk, takım ve kulüp faaliyetleri hakkında Kocatepe [&hellip]
AFJET Afyonspor Kulüp Başkanı Yusuf Ulutürk, “Zor bir gruptayız ama en iyi takımlardan birisi biziz. Şehir olarak inanır ve kenetlenirsek şampiyon biz oluruz. Henüz kenetlenebildiğimize inanmıyorum. Sayın Valimizin ve Belediye Başkanımızın gayretlerine destek verilmesi gerekir. Tesisleşme işini de mutlaka sonuca ulaştırmalıyız” dedi
AFJET Afyonspor Kulüp Başkanı Yusuf Ulutürk, takım ve kulüp faaliyetleri hakkında Kocatepe TV canlı yayında Sezer Küçükkurt’un sorularını cevapladı.
“KULÜP BAKANLIĞI ASLINDA
BENİM İŞ DEĞİL”
AFJET Afyonspor’un 5 Eylül 2021 tarihinde Bodrum deplasmanıyla maçlara başlayacağını belirten Kulüp Başkanı Yusuf Ulutürk, 2020 yılında hedefte olmamasına rağmen play offa yönlenen takımın kıl payı play offu kaçırdığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Ben 2013 yılından itibaren yaklaşık 9 yıldır bu işin bir şekilde içerisindeyim. Ama 3 yıldır da bizim özellikle yapmasını beklediğimiz, bu işi hakikaten spor olarak yapan spor adamlarının bu işe ilgi göstermemeleri, iş adamlarımızın bu işle çok uğraşmak istememelerinden dolayı daha çok işin içindeyiz. Sizin aracılığınızla şunu söylüyorum bir şirket genel müdürü ve şahıs olarak bu iş benim işim değildir. Ben bu işi mecburiyetten yapan birisiyim. Sonuçta ortada bir değer var ve bu değere de şirket olarak bir değer kattık. Bu şehrin bir değeri olduğunu düşünüyorum. Eninde sonunda sistem gelip bize kalıyor. Kaldıktan sonra da ilk sene olduğu gibi. Son bir ay varken herkes transfer olmuş, futbolcular dağılmış zorla bir takım kuruyorsunuz. İşte o sene bir şeyler yaptık. Cüzzi şeylerle bu işi yapmaya çalıştık. Maalesef bir Covid-19 pandemisinden dolayı play-offa katılamadık. Biz takım olarak 6. sıradayken play off katılan İnegöl 5’inci sıradaydı ve bize gelecekti. O beşinci sırada play off yaptı biz 6. sırada kaldık. Bize gelse biz oynasak biz play off oynayacaktık. O kadar şansızlığa uğradık. Ondan sonra farklı kişiler bunu alacak, yapacak, uçacak derken zaman kaybettik.”
“ZAMAN KAYBEDİNCE
HAZIR TAKIM DAĞILDI”
Bürokrat olduğu için bazı şeyleri açık söyleyemediğini dile getiren Ulutürk, “Misal olarak Almanya’dan gelen arkadaş, ben Kulüp Başkanıyım adam benimle bir kere muhatap olmadı. Beni görmedi. Biz sonuçta bir kulübün Başkanıyız. Buraya gelir oturur kulübün alacakları, verecekleri çıkar, senin hayallerin ortaya çıkar. Bunun sonucunda da büyüklerimize gider deriz ki bu arkadaş bu işi yapabilir. Biz bunun hiçbir tarafından yokuz. Arkadaş geliyor konuşuluyor. Ondan sonra arkadaş çıkıp ‘Bana Ali vermedi, Veli vermedi.’ diyor. Oysa ben seni görmedim, tanımıyorum. Bir kere yüz yüze görüşmedik. Almanya’dan yok 5 gün sonra geleceğim yok 10 gün sonra geleceğim sözlerini duyduk. Ancak görüşme safhalarının nasıl olduğunu da bilmiyorum. Biz zaman kaybettik hazır takım da dağıldı. Kimse sahip olmayınca takım gitti.” diye konuştu.
“TEKNİK ADAM OLARAK ASLİ İŞİMDEN FEDAKÂRLIK YAPIYORUM”
Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek’in öncülüğünde AFJET Afyonspor’da bir yapılanma olduğunu belirten Ulutürk, “Son oynadığımız Gümüşhane maçına 5-6 gün kala oradaki arkadaşların işlerinin yoğunluğundan bu iş yine bize kaldı. Ben teknik bir insanım. Ben işimden fedakârlık yaparak bu işi yapıyorum. Bu işe girdiğimden beri ben ne bilimsel makale yayınlayabildim ne de bilimsel makale yazabiliyorum. Bir emek sarf edilip başa dönülmesi kadar acı olan birşey yok. İkincisi biz bu kadar emek çekip tekrar başa dönüp tekrar birşeyleri yapmak zorluyor. Bu iş sizi dostunuzla düşman eden birşey. Siz hayatta olmam dediğiniz bir kişiyle bile bazı şeylerden dolayı biraraya gelmek zorunda kalıyorsunuz. Altı gün içerisinde üç pas yapamayan takımı lige çıkarıp ligin içerisinde oynatacaksınız. O zamanki şartlar içerisinde elinizdeki imkânlar ölçüsünde işte şu olabilir. Adamı çağırıyorsunuz adam 5-6 maç sonra diyor ki ‘Ben başarısızım gitmek istiyorum.’ diyor. Bu söyleyen adamı zorla tutacak haliniz yok. Bu vesileyle o arkadaşa da söyleyeyim çok yazıp çiziyor. Kendisi de eğitimli bir arkadaş. Sen çok biliyorsun gel kardeşim şunun başına geçte bir yap bakalım görelim. Bu işler nasıl oluyor, nasıl dönüyor bu işler? Yazması kolay 57 transfer diye. Ben bir tane hocayı kendim göndermedim. Adam bir müddet sonra ‘Ben bırakmak istiyorum.’ diyor. Ne diyelim zorla mı tutalım?” şeklinde konuştu.
“ÖZGÜR HOCA KENDİ GİTTİ, BAHATTİN HOCA İLE 6 AYLIĞINA ANLAŞTIK”
İkinci yarıda Özgür Zengin adlı hocanın Hekimoğlu maçında AFJET Afyonspor’un 4-0 yenilmesi sonrası üzüldüğünü belirten Ulutürk şöyle konuştu: “4-0 yenilince tabii ki üzüldüm. Benim tabiatımda eziklik veya kaybetmek diye birşey hayatta olmadı. Adam üzüldüğümü görünce ‘Başkanım ben bırakmak istiyorum. Sizi üzmek istemiyorum.’ dedi. Ben de hocam acele etme dedim. Ama mod düşünce kendisi bırakmak istediğini söyledi. Daha sonra Bahattin hocamızla 6 aylığına anlaştım. İki, üç veya 5 seneliğine anlaşmadım. Şunu da söyledim; Giderken basın açıklaması yapmış. ‘Biz varken Ali ile Veli ile görüşüyor.’ diye. Kardeşim koskoca takımlar görüşüyor. Beş yıllık anlaşma yaptık da ben mi bozdum? Ben 6 aylık anlaşma yaptım kendisi sezon sonuna kadar takımın başında durdu. Sen play off oynatsan benim takımım şampiyon olsa tabii ki devam edersin. Sonuçta bu durum başarıyla ölçülüyor. Oynayıp başarılı olursanız devam ediyorsunuz. Kocaman takımlar Fenerbahçe iki hafta sonra gönderiyor. Böyle birşeyler sadece Afyonspor’da mı oluyor?”
“HİÇBİR ZAMAN HİÇBİR HOCA YA DA KİŞİNİN ARKASINDAN İŞ ÇEVİRMEDİM”
O dönemde takımın mevcut hocası Mustafa Çapanoğlu ile de görüştüklerini ifade eden Ulutürk şunları söyledi: “Ben ilk göreve geldiğimde o zaman ki sportif direktör olan arkadaş Mustafa Çapanoğlu hocayı getirmişti. Yüksek bedeller istedi gücümüz yetmedi. Çapanoğlu hocayı ilk defa o zaman tanıdım. Çopanoğlu hocamız Sancaktepe’de çalışıyor. Bizim hocamız gittikten sonra kendisine hocam biz sizinle o zaman çalışamadık size bize övüyorlar. Biz sizinle çalışmak istiyoruz dedik. Bu vesileyle bir kez daha söylüyorum; Hoca dünyanın en karakterli ifadesini kullandı. ‘Bak kardeşim ben çalışmak isterim. Ama ben bu takımda parasal bir sıkıntıda gemiyi en son terk etmem lazımdır.’ dedi. Bunu Sancaktepe için söyledi. Kendisi futbolcudan önce takımı terk ederse bunun kendisine yakışmayacağını söyledi. Ondan dolayı ‘Başkanım beni affedin.’ dedi. Ben iki hafta hocasız çıkayım dedim. Çünkü federasyon hocasız iki hafta izin veriyor. Garanti mi dediğimizde ‘Başkanım garanti değil adam paramızı yatırdığında siz boşa düşersiniz.’ dedi. Takımda ihtiyaç olursa biz size seneye değerlendiririz diye konuyu kapattık. Sonra Bahattin hoca ile görüştük. Bahattin Güneş hocaya da şunu söyledim; Hocam biz sizinle 6 aylık anlaşma yapacağız. Eğer play offa kalırsak uzatacağız. Ama başarısız olur 7. veya 10. tamamlarsak sonuçta bu şehrin hayalleri, hedefleri var. Sonuçta biz her sene buna bir emek harcıyoruz. Böyle bir durumda biz başka bir çözüme geçeriz diye söyledim. Tamam dedi ve geldi. Hiçbir zaman hiçbir hoca ve kimsenin arkasından iş çevirmedim yüzüne söyledim. Niğde maçında eğer biz başarısız olursak son dakika hoca ve oyuncu bulma sıkıntısına düşmek istemediğimi söyledim. Bahattin Hoca’ya da Çapanoğlu Hocaya da hepsine açık seçik söyledik. Sonuçta da lig bitti. Vakit kaybetmeden çağırdık konuştuk. Bizim devre arası aldığımız oyuncuları zaten bu hoca göndermişti. Adam kendi ilavelerini yaparak güzel bir takım kurduk.”
“BİZ TAKIM YÖNETİCİLERİ VE TAKIM OLARAK ŞAMPİYONLUĞUNA HAZIRIZ”
Geçen seneki oyuncu kadrosundan az oyuncu kalma durumunu yorumlayan Ulutürk şu ifadeleri kullandı: “Bizim kaptanımız Nazmi, Doğan, Erhan, Yakup, Abdullah, Yusuf Kasal gibi bunların bir çoğu kaldı. Biz eksiğimizi ve hocanın oyun sistemine göre takviye yaptık. Bizim geçen yıldan ona yakın oyuncumuz kaldı. Biz bunun yanında 7-8 tane daha takviye yaptık. Biz şehir olarak, idareciler olarak kenetlenirsek şampiyon oluruz. Ama biz ayak kaydırırsak bunu Japon tabiriyle hara-kiri yapmaya kalkarsak şampiyon olamayız. Bu işi herkes ucundan tutup bu benim şahıs olarak başarım değildir. Vali Beyin, Belediye Başkanının değil bu takım şehrin Afyonkarahisar’ın takımıdır. Bu şehrin takımına biz vesile olacağız. Bugün için şehir olarak şampiyonluğa kenetlenildiğine kani değilim. Ama biz yönetim, yöneticiler ve takım olarak buna hazırız. Geçen yılın şalpıyonu bu yıl burada kamp yaptı. Bir üst ligde ve iyi de transfer yaptı. Biz hazırlık maçında onları eze eze yendik. Hazırlık maçları ölçü olmaz ama sonuçta takımın genel yapısıyla ilgili birşeyleri belirtiyor. İyi yoldayız, bir iki eksiklerimiz var. Gücümüzün yettiği ölçüde tamamlayacağız. Bu sene şöyle bir sıkıntı var; Bizim grubumuzda 20 diğer grupta 19 takım var. Yaklaşık 40 maç oynanacak. 11 tane müthiş parasal gücü olan takım var. Mücadele çetin geçecek. Yukarıdan aşağı baktığımızda Bodrum, Antalya iyi paralar harcadılar. Bodrum-Sakarya her zamanki gibi bizim dostlarımız büyük umutları var. Kocaelispor çıktığı için onların büyük umutları var. Ankaraspor-Çorum çok iyi transferleri var. Büyük gruplardan var. Bunun yanında Bayburt Grup var sponsor destekliyor. Yaklaşık 9 tane iyi takım var. Biz de bunların içerisinde ilk bir, iki de en iyilerinden birisiyiz. Benim tüm sporseverler ve idarecilerden ricam bunu kişiselleştirmeden şehirin takımı olduğunu, şehirin bir değeri olduğunu bilerek herkes destek olsun. Bu sene bir üst lige çıkalım ve bu borçlardan, dertlerden kurtalalım.”
“BORÇLARI SIFIRLADIK, HİÇBİR
OYUNCUYA BİR KURUŞ BORCUMUZ YOK”
“Biz PTT ligde çıkarken kulübü 8-9 milyon lira borçla bıraktık.” diyen Ulutürk sözlerini şöyle sürdürdü: “20 milyon liralık gelirden 2 milyon lira gelire düştük. PTT ligin bir kaç dosyasını daha yeni bitirdik. O zamana ait planlı ödemelerimiz daha devam ediyor. Şimdi aynı hatayı yapmak istemiyoruz. Bizim bir üst lige çıkmamız lazım. Eskiden kalan takıntıların yüzde 90’nı bitirdik. Zaten bitirmezseniz transfer yapamazsınız. Ben göreve başladıktan itibaren 2019-2021 yıllarında hiçbir oyuncuya bir kuruş borcumuz yoktur. Bizim sadece Maliye ve SGK ile ilgili yapılandırmalarımız var. O da biz resmi olarak tüm kayıtlarımız şeffaf olduğundan her ay bize vergi ve SGK borcu maalesef çıkıyor. Bundan kaçış yok biz kurumsalız başka bir alternatifimiz yok. Onun dışında Allah’a şükür elimizden geldiğince ödemeleri sıfırladık. Gücümüz yettiği kadar transfer yaptık. Daha da iyi yapılabilir, kurulabilirdi. Ama imkanlarımız buna elverdi. Sonuçta bu AFJET’in gücüyle olan Sayın Valimiz ve Belediye Başkanımızın gayretleriyle oluyor. Ama tabii daha çok şirket olarak AFJET’in katkısı vardır. Gönül istiyor ki bu biraz daha geniş bir tabana yayılsın. Özel sektörden sadece Özel Park Hayat Grubu ile sözleşme yapıldı. Bu vesileyle onlara da çok teşekkür ediyorum. Park Hayat Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Arabacı bize hem parasal olarak destek oldu, hem de sağlık giderleri için kapımız açık dedi. Şu ana kadar başka bir firma bu anlamda destek olmadı. Sizin aracılığınızla üst lige çıkma savaşı veren bir takım olarak reklamlar verilebileceği çağrısında bulunuyorum. Lütfen takıma destek olunsun. Yani 10 lira, 5 lira problem değil. Ama bir tarafından tutun bu takımı çıkaralım.”
“KULÜBÜN TESİSİNİ EL ELE VERİRSEK ÖNÜMÜZDEKİ SENEYE TAMAMLARIZ”
AFJET Afyonspor’a tesis kazandırmak izin arazi tahsisi aldıklarını açıklayan Ulutürk şunları kaydetti: “Tesisle ilgili geldiğimiz durum; Valimiz Gökmen Çiçek’in gayretleriyle Sayın Bakanımızın ilimiz ziyaretinde bize yani kulübümüze tahsisi yapıldı. Bununla ilgili Milli Emlak Müdürlüğü’nden bir kiralama bedeli gelecek. Bu bedelle kiralayıp 5-6 branşla faaliyet gösterip 20-30 bin liraya tahsis yapılacak. Yine sizin aracılığınızla iş insanı Salim Pancar’a teşekkür ediyorum. Kendisi projede ve finansmanında yardımcı oldu. Sporu seven bir insan Allah onları çocuklarımızın, gençlerimizin iyi yetişmesi için bu ülkenin başından eksik etmesin. Biz onu tamamlamadığımız sürece başarılı olmamız mümkün değildir. Bir otel konseptinde bu takımın başarılı olması mümkün değildir. Çünkü otel konseptinde oyuncu kendi içine kapanıyor. Bir aile ortamı oluşmamaktadır. Kulübün kendi tesisleri olursa hem bir bahanesi olmaz hem kimseye muhtaçlığı olmaz. Tahsis yapıldıktan sonra tahminimce bir çok iş insanımız destek olacaktır diye düşünüyorum. Beton satanların bizi kırmayacaklarına inanıyorum. Biz bu tesisi hızlı şekilde yapılacağına inanıyoruz. Sayın Valimizin Kulübümüze çok büyük desteği var. El ele verirsek kısa sürede biz bunu önümüzde ki seneye tamamlarız. O zaman sattığımız Seyfettin Anıl gibi oyuncular daha çok yetişecek. Zaten kulübün orada ayakta durması lazımdır. Yoksa her zaman futbolcu transferiyle bu işin hakkından gelmek mümkün değildir. Takım oyuncusunun kendi tesislerinde yetişmesi lazım ki ileriye dönük güzel oyuncular yetişsin. Bu son derece önemlidir.”
“BU SENE KULUBÜN SEVİYESİ
BİRAZ DAHA YÜKSEK”
Bu yıl Afyonlu oyuncuların sahada görülmesine yönelik beklentiyi değerlendiren Ulutürk, “Bununla ilgili olarak geçen sene 3-4 arkadaşımızı A takımına çıkardık. Bu sene kulubün seviyesi biraz daha yüksek. Kontenjan dediğimiz 19 tane federasyonu bildirmemiz gereken üst grup A takımında var. Altı tane de gençlerden biri kaleci, 5 tane isim yazabiliyoruz. Bunlardan 2-3 tanesi özellikle de bir tanesinin direk takımda oynayacağına eminim. Çünkü hocamız da onun üzerinde çok duruyor. Diğer çocuklar kendini biraz daha geliştirecekler. Onlarda da potansiyel var. Önümüzde ki sene en az 1-2 tane alt yapıdan kendimizin yetiştirdiği çocuklarımız göreceği iyi yerlerde olacaklar. Ama bu çocuklara sahip çıkarsa onları iyi yerlerde göreceğiz. Biz kulüp imkânları ölçüsünde elimizden geldiğince bunu yapmaya çalışıyoruz. Bunları yaparken kendi tesisimizin mutlaka olması lazımdır. Bu çocuklar sağa sola gitmek zorunda kalmayıp bir kompleks içerisinde daha iyi gelişebilsinler, daha çok idman yapsınlar diye düşünüyor ve gayret ediyoruz. İnşallah bunu başaracağız. Çünkü kulübün AFJET’ten para almaktan kurtulması için bu tür şeyleri daha çok yapması gerekiyor. Alt yapıdan kendi futbolcusunu çıkarması, kendi tesisinin ve gelirlerinin olması gerekiyor. Kulüp ancak bu şekilde ayakta durabilir. Çevremizdeki illerle kıyasladığımızda en iyi kim, Afyonspor. Hem AFJET gibi değerli bir şirketi var hem de buna göz kulak oluyor. Piyasa çıkın beş takım sayın herkes AFJET Afyonspor’a gelmek ister. Hocası da, futbolcusu da içinde durum böyledir. Kulübün ödemeleri düzgün, verdiği sözde duran bir yapısı vardır. Düzgün insanların yönettiği kurumsal bir kurumdur. Bu da bizim şirketimizin ve yönetimimizin oluşturduğu bir algıdır. Bu son derece önemlidir sağdan soldan sonradan elde edilebilecek bir şey değildir. Biz bu hale getirdik inşallah bundan sonra da devam eder.” dedi.
“ŞU ANDA 3 TANE FORVETİMİZ VAR”
Forvet sorununun çözülemediği eleştirileriyle, kafasındaki ilk 11’in ne olacağına yönelik bilgi veren Ulutürk, “Ben futbol adamı değilim Kulüp Başkanıyım. Teknik bir heyetin bir formatı vardır. Bu format içerisinde transferler oluştu. Hazırlık maçıyla kendi aralarında oynanan maçta da gördük ki biz burada doğru şeyler yapmışız. Forvetle ilgili olarak bir takımın oyun şekli vardır. Bütçemiz ve gücümüz yettiğinde ihtimalleri değerlendiriyoruz. Bizim şu anda iki tane hatta üç tane forvetimiz var. İlker diye bir çocuk almıştık geçen oynadı ondan da memnunuz. Cihan var, Erhan Şentürk ve İlke var. Biz şampiyonluğa giden bir takımız. İmkânlar ölçüsünde dördüncü de olmalıdır. Bunu da araştırıyoruz. 5 Eylül 2021 tarihine kadar transfer süreci devam ediyor. Farklı oyuncular gelecektir. Ama ben çok yüksek meblağlar verip takımı bozarak ahenk ve düzeni bozmak istemem. Çok ünlü isimleri almak takım olgusu oluşturmuyor. Takım BAL liginden nasıl PTT Lige çıktı? O zaman kurduğumuz omurga sürdü. Omurga bozulunca takım da bozuldu. İyi bir omurga oluşturup, iyi bir hoca ve teknik ekip getirdiğimizi düşünüyor bunu çalışmalarda gözlemliyoruz. Hocamızın istediği ve imkânlarımız ölçüsünde de biz inşallah iki eksiğimizi tamamlayacağız. Bunu yaparken uçuk kaçık rakamlarla yapmayacağız. Bünyemize ve kesemize uyacak tercihlerimiz olacaktır.” diye konuştu.
“KEŞKE SEYFETTİN ANIL GİBİ
3 FUTBOLCU DAHA OLSA”
Seyfettin Anıl transferinden iyi para kazanıldığını kaydeden Ulutürk, Anıl’ı yetiştiren ve kazandıran kişilere minnettar olduklarını dile getirdi. Anıl’ın Bursa’da bir mahallede yetiştiğini anlatan Ulutürk, “Allah kendisinden razı olsun. Seyfettin Anıl çok düzgün bir insandır. Allah işini gücünü rast getirsin. Her zaman duacıyız. Gariban bir kardeşimizdi. Büyüklerimizle birlikte bir rakamla alındı ve bu kulübümüze gelir olarak kaydedildi. İkinci bir satış olursa oradan da kulübümüz para kazanacak. İnşallah bizim temennimiz ÇAYKUR Rizespor’da ilk 11’de iyi yerlerde olup başka kulübe giderek bize başka değerler kazandırmasıdır. Böyle olursa anlaşmalarımızg ereği bizim ondan sağladığımız gelir de artacak. Geçen oynadığı hazırlık maçı çok beğenilmiş. İnşallah bu başarısının devamını diliyorum. Keşke onun gibi üç tane daha futbolcu olsa. Biz ÇAYKUR Rizespor’dan iki tane oyuncu istemiştik. Orası dolu olduğu için bir tanesi almaktan vazgeçtik. O arkadaşımız da çok kaliteli ve iyi bir oyuncudur. Keşke alabilseydik. Ama kiralık olarak ÇAYKUR Rizespor bize bir jest yaptı. İnşallah ondan da faydalanacağız. Vali bey de biz de çok emek harcadık. Sayın Valimiz Gökmen Çiçek’e takıma katkılarından dolayı çok teşekkür ederim. Ben yaklaşık 8 vali ile çalıştım. Hepsinde ayrı bir değer var. Ama şu anki Valimiz Sayın Gökmen Çiçek’in farklı bir yapısı var. Sayın Valimiz Gökmen Çiçek birçok noktada sağladığımız gelişimi futbolda da sağlamamız gerektiğini söyledi. Biz de gözümüzü karartıp bir şekilde gerekenleri yaptık. Herkes dua etsin iyi yerde birşeyler yapalım emeklerimiz boşa gitmesin. Şehrimiz için çok iyi olacak. İkinci lig falan Afyonkarahisar’a yakışmıyor onu söyleyeyim. Eski Başkanımız ‘Burası süper ligi kaldıramaz.’ demiş. Ama kurumsallaşarak çıkarsak, hani bize asansör takım çıkıp geri düşüyor diyorlar ya biraz kalıcı olmak orada güç toplayıp bir daha devam etmek gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“TAKIMA GÖNÜL VEREN
25 LİRALIK BİLETİ ÇOK GÖRMEMELİ”
Pandemi şartlarında tribünlerde yüzde 50 oranda doluluk istenildiğini aktaran Ulutürk şunları kaydetti: “Pandemi de vaka sayıları artarsa farklı tedbirler de alınabilir. Tüm bunları zaman gösterir. Bana göre takıma gönül veren bir taraftarımızın 25 liralık bir bilet fiyatını çok görmemesi gerektiği inancındayım. Sonuçta bir paket sigara parasıdır. Bu sene stresi yüksek maçlar var. Her maça en az 40 tane özel güvenlik çağırıyoruz. Bir adet özel güvenlik 250 liradan başlıyor. Bunu her maç için söylüyorum. Diyelim Sakarya ile maç var kesin 70 tane özel güvenlik talep edilir. Saha görevlileri, Gençlik ve Spor Müdürlüğünden gelen arkadaşlar var. Bunların hepsi maliyet demektir. Kulübün bu maçlarda gideri 25 milyon liradır. Bu bir maçlık maliyettir. Biz 3-5 lirayı buradan alıyorsak 20 lirayı cepten koyuyoruz. Büyük maliyetleri göğüslüyor büyük takımlarla mücadele ediyoruz. Biz Sayın Valimizle ve yönetimle konuşup biraz daha esnemeye çalışacağız. Ama ben beklerdim ki biz de bu sene elimizi cebimize atalım denilsin. Taraftarlık ve gönüldaşlığın zor zamanlarda olması lazımdır. Bu sene paso lig de kaldırıldı. Bir fotokopi çekip sahtesiyle maça gelenler bile oldu. Bir bilet 25 lira. Bu taraftarlık değil. Bu durum fiyat tarifesi benim şahsi fikrim değildir. Bana isyanın anlamı yoktur. Ben sonuç itibariyle bir kulübü yönetiyorum. Bunu da şirket mantığıyla düşünmek lazımdır. Her zaman 20 bin lirayı koymak kolay bir şey değil. Biz 20 bin lirayı koyalım diyoruz oraya seyire gelenlerde bir zahmet 5 bin liralık katkıda bulunsun diyoruz. Bu çoksa tamam söyleyecek bir şey yok. Ona da bir çare düşünelim ama bunu çok fazla zorlamak doğru değil. Madem güzel bir takım istiyorsunuz, ki kuruldu. Görülecek seyir zevkiyle. 20-25 lira bir paket sigara parasıdır. Afyon halkımıza asıl kaynak AFJET Şirketi olduğundan bu şirket Türkiye’de örnek alınacak övünülen bir şirkettir. Bunda işçisinden tüm çalışanlarına, mühendisinden, yönetim kurulu üyelerine kadar herkesin ayrı payı var. Biz de içerisinde yer aldığımız için çok mutluyuz. Yaklaşık 35 il ve ilçeye danışmanlık yaptığımızdan bu sayıyı ve övgüyü görüyoruz. AFJET bir markadır. Buna zarar getireceklere ben ve yönetim kurulu üyeleri izin vermeyeceğiz. Bu şehirin takımına hepimiz her tarafından birlikte sahip çıkalım. Her taraftan destek olurken sakin de olalım. Bu sene taşkınlıklar yapılmasın takımımıza cezalar aldırılmasın. Bunlara kesinlikle fırsat verilmemelidir. Tekrar ivme yakalamışken dikkat edelim. Bu arada çok hevesli olup ‘Ben kulübü takımı uçururum, kaçırırım.’ diyen varsa bunlara da açığız. Böyle bir şey varsa yarın yapar haydi eyvallah derim. Ben çivi ile çakılı değilim. Popülüst yaklaşımlarla emeklerimizi beş dakika da heder edecek şeylere izin vermeyeceğiz. Tüyü bitmedik yetimin hakkı var takım sahipsiz değil. Ben geçen sene yeri geldi maddi kaynak sağlamak için yarı yolda bırakmamak için evimi ipotek verdim. Evini ipotek verecek o kadar çok sevdalı olan arkadaş varsa buyursun onlara devretmeye hazırım.”
>> Sezer KÜÇÜKKURT’un Özel Haberi