Sedef en sık 15–35 yaş arasında görülür

AKÜ Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ozan Turamanlar'ın hazırlayıp sunduğu Sağlık Olsun programının bu haftaki konuğu AKÜ Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Pınar Özuğuz konuk olarak katıldı Sedef hastalığında lezyonların daha çok gümüş, sedef rengine benzediği için bu hastalığa halk arasında sedef isminin [&hellip]

Sedef en sık 15–35 yaş arasında görülür

AKÜ Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ozan Turamanlar’ın hazırlayıp sunduğu Sağlık Olsun programının bu haftaki konuğu AKÜ Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Pınar Özuğuz konuk olarak katıldı

Sedef hastalığında lezyonların daha çok gümüş, sedef rengine benzediği için bu hastalığa halk arasında sedef isminin verildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Pınar Özuğuz, “Sedef hastalığı toplumda sık görülen bir hastalıktır. Bu hastalık bir alerji ya da mikrobik bir hastalık değildir. Sedef hastalığını 40 yaş öncesi erken başlayan ve 40 yaş sonrası geç ortaya çıkan olarak ikiye ayırabiliriz. Erken başlayan sedef hastalığı biraz daha şiddetli seyreder. Sedef hastalığını derimizin üzerinde kırmızı, kepekli yaraların olması şeklinde tarif edebiliriz” diye bilgi verdi.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ TETİKLENİR
Sedef hastalığının sebebinin tam olarak bilinemediğini kaydeden Özuğuz, “Ancak araştırmalar sonucunda bağışıklık sistemi üzerinde durulmuştur. Sedef hastalığında bağışıklık sistemi tetiklenir. Bu durum da deri hücrelerinin büyümesini değiştirir. Derimizin üst tabakasının kendini yenilemesi, atması 28–30 günde olurken, bu durum sedef hastalığında 3–4 gün kadar kısa oluyor. Derimizin üst tabakasının kendini yenilemesi sedef hastalığında kısa olduğu için bu yenileme üst üste kepekler şeklinde deride kalıyor, atılamıyor” dedi.
KRONİK BİR HASTALIKTIR
Sedef hastalığının kadın ve erkeklerde eşit oranda görüldüğünü söyleyen Özuğuz, “En sık 15–35 yaş arasında görülür. Hastalığın tanısı klinik muayenesi ve biyopsi ile konulur. Bu hastalıkta genetik yatkınlık önemlidir. Ancak sadece genetik yatkınlık yeterli değildir. Buna başka faktörlerin de eklenmesiyle sedef ortaya çıkar. Hastalığın tetiklenmesinde ve olan lezyonların artmasında stres oldukça etkendir. Stres faktörü ortadan kalktığında tedaviye yanıt alma durumu daha artıyor. Sedef hastalığı kronik bir hastalıktır. İyileşmenin ardından yeniden ortaya çıkabilir. Ama üç-dört hastadan birinde tamamen de geçebiliyor. Tekrar edebilir diye strese girmenin de gereği yok. Sadece hastalığın kronik olduğunu bilmek yeterlidir” şeklinde konuştu. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme