'Seçim sonuçları her yönden değerlendirilmeli'

Bir önceki basın toplantısı sonrası yalnış anlaşılmaktan yakınan CHP İl Başkanı Nevzat Ercan, Milletvekili Burcu Köksal’ı
desteklediklerini, 1 Kasım seçim sonuçlarının psikolojik ve sosyolojik bir vaka olarak araştırılması tezini hala savunduğunu söyledi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Nevzat Ercan dün öğleden sonra saat 14.00’de partide basın toplantısı düzenledi. Toplantıya sadece Kocatepe Gazetesi muhabiri katıldı. Ercan, 1 Kasım Milletvekili Genel Seçim sonuçlarına yönelik yaptığı yorum ile CHP Milletvekil Burcu Köksal’a destek olmadıkları yönündeki eleştirileri cevaplandırdı.
CHP ÖRGÜTLERİ SEÇİM SÜRECİNDE
CHP örgütlerinin ilçe ve il yönetimleri için süre gelen seçimli kongre takvimi hakkında bilgiler verdi. 1 Kasım Milletvekili Genel Seçimleri nedeniyle normalde başlayan seçim sürecini dondurduklarını söyleyen Ercan; “Afyon’da ve Türkiye genelinde 1 Kasım seçimlerinden sonra, 2 Kasım tarihi itibariyle delege seçim süreci tekrar başladı. Şu anda mahalle delege seçimleri yapılıyor. Ardından ilçe kongreleri başlayacak. 22 Kasım tarihinde başlayacak olan ilçe kongreleri 6 Aralık tarihinde bitecek. 6 Aralık tarihi itibariyle yeni ilçe başkanlarımızın seçilmesi sonrası 20 Aralık tarihi itibariyle partimizin il kongerleri başlayacak. İl kongrelerimiz 3 Ocak 2016 tarihine kadar tamamlanacak. Üst kurul delegelerimiz de belirlendikten sonra genel merkez de büyük kurultaya gideceğiz. Kurultay Ocak ayı içerisinde gerçekleştirilecek.” dedi.
“BAZILARI FIRSAT DÜŞKÜNÜ”
“Durum böyle iken bazılarının özellikle fırsat düşkünlüğü yaparak özellikle kurultay delegeleri ve eski il başkanları Türkiye genelinde ’42 İl Başkanı Toplantı’ diye bir sansasyon oluşturdular.” diyen Nevzat Ercan, bu durum aynı zamanda bazı sağ basının ve sağ iktidarların işine geldiğini kaydetti. CHP’de büyük bir kargaşa varmış gibi gösterildiğini öne süren Ercan; “Sanki CHP’de büyük bir kargaşa varmış gibi gösteriliyor. 42 İl Başkanı başkaldırdı da kurultay istiyorlar diyorlar. Bu 42 il başkanı içinde hali hazırda il başkanı olduğunu düşünmüyorum. Tam incelemedim ama çoğu geçmişteki il başkanları, milletvekili olamamış kişiler. Acaba son eski kurultay delegeleri ile Ankara’da birşey yapabilir miyiz? Genel Başkanı devirebilir miyiz veya yönetimi düşürebilir miyiz diye bir çaba içerisindeler. Bunların kesinlikle bir katkısı da yok partiye. Tamamen zararlı. Ben bütün ilçe başkanlarımla görüştüm. Hepsi de gerçekten sağduyu sahibi insanlar. Hiçbiri de demedi ki ‘Ya şu andaki bizim yönetim değişsin. Fırsat fırsattır hemen gidelim.’ demediler.” diye konuştu.
“BAZI KONULAR
ÇOK YANLIŞ ANLAŞILDI”
CHP’nin olağanüstü kurultaya gitmesi halinde bile 45 günlük sürenin olduğundan söz eden İl Başkanı Nevzat Ercan, 15 gün daha beklenmesi hailnde normal sürecin işleyeceğini ifade etti. Neden eski ile gitmek istiyorlar? Sorusunu soran Ercan; “Neden eski ile gitmek istiyorlar? Bu çok düşündürücü. Biz ilçe örgütlerimiz kendilerini yenilesinler, 3 yıldır yenilemiyorlar. Benim geçen sefer ki basın toplantım da bazı konular çok yanlış anlaşıldı. İlçelerimiz yorgundu derken ben bunu kast ediyordum. Çünkü beş seçim geçirdiler ve bu 5 seçim içerisinde yönetimleri eksilenler, ayrılanlar oldu. Başkaca yerlere taşınanlar oldu. Eksikleri tamamladığımız zaman en sağlıklı şekilde üst kurultay delegelerini de seçeceğiz. Biz yeni İl Başkanımızla birlikte kurultayın yapılmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu.
“PARTİMİ YALNIZ VE
SAHİPSİZ BIRAKMAM”
Kocatepe Gazetesi muhaberinin siz il başkanlığı seçimine aday mısınız? sorusuna ilçe başkanlıkları kongre sonuçlarını beklediğini açıklayan Nevzat Ercan, prensipte aday olduğunu belirtti. Ercan şunları söyledi: “Ben ilçe başkanlıklarımızın kongre sonuçlarını bekliyorum. Ben yönetimimi başarılı bulduğum için. Biliyorsunuz il yönetimimiz hali hazırda zaten 22 Şubat 2015 tarihinde seçilmişti. Bu yönetimimiz canla başla çalışan seçkin kişilerden oluştu. Başarılı da olduğumuzu düşünüyoruz. Arkadaşlarımız bir devre daha yapalım diyorlar. İnşallah adaylığımızı açıklayacağız. Ama Merkez İlçe ile ilçelerin durumunun belli olması lazım. Çok iyi bir aday ve CHP’yi iyi yönetecek bir ekip görürsek onlara destek olmayı da tercih ederim. Ama bunu göremezsem partimi sahipsiz ve yalnız bırakmam. Geçmişte bıraktım 54 bin olan oyu 48 binlere düşürdüler. Partinin kapısı açılmaz oldu, kimse gelmez oldu. Biz geldik partimizin oyları 70 bine normal seviyeye geldi. Geçen ki basın toplantım da yanlış anlaşılan konulardan birisi de buydu. Çünkü bana bir soru sorulmuştu, özellikle Murat beyin burada olmasını isterdim. 1 Kasım seçimlerinin sosyolojik ve psikolojik araştırılması gerektiği ifademe tepkiler aldım.”
“CHP SEÇMENİ
RANTA OY VERMEZ”
Nevzat Ercan, 1 Kasım seçim sonucunu gerçekten anlayamadığını, düşüş eğiliminde olan iktidar partisinin ekonomik veriler, şehit cenazeleri, Ankara göbeğinde ki patlama sonucu ölen çok sayıda insana rağmen oyunu arttırması nedeniyle bu toplumun gerçekten araştırılması gerektiğini savundu. Ercan şöyle konuştu: “Bu toplumu hakikaten araştırmak lazım. O kadar proje vardı. Geçen toplantı da bir soru vardı. Murat beyin gelmesini isterdim. Kendisi burada değil yüz yüze konuşmak isterdim. Diyor ki Murat bey, ‘Biz çalışmasak da kazanırdık.’ Ama o sorunun bir öncesi var. Bir basın mensubu arkadaşım bana dedi ki, aslında ben bu soruya cevap vermek için bu basın toplantısını düzenledim. Basın mensubu arkadaşımız, ‘Sayın Başkanım oylarınız sizin kemik midir?’ dedi. Ne artıyor ne eksiliyor gibisinden bir soru sordu. ‘Kemik oy vardır, CHP’ye oy veren kitle gerçekten bilinçlidir. Yanlışımızı görürse, genel merkezin yanlışını görürse o zaman oylarımız düşer.’ dedim. Normalde çalışmasak dahi aynı oylarımızı muhafaza edebilirdik kemikleşmeden kaynaklanan. Bizim partimiz de insanlar ranta oy vermez dedim.”
“CHP SEÇMENİ
SÜRÜ GİBİ GİTMEZ”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir hata yapmadığını belirten İl Başkanı Nevzat Ercan, Kılıçdaroğlu’nun gerçekten çalıştığını, ürettiği projelerin şimde sahiplenilmeye çalışıldığını dile getirdi. Sahiplenilmeye çalışıyan projelerle ülkeye katkı sunulduğunu belirten Ercan şu ifadelere yer verdi: “Asgari ücret, mazotun uzatılması olayıdır. Sigorta primleri olayının kaldırlmasıdır. Gençliğe yönelik projeler, sosyal yardımlardır. Bugünkü hükümette bunları benimsemiş durumdadır. Bunların takipsiçi olacağız. Çalışmayacağız demekle yan gelip yatsak anlamında değil. Bizim seçmenimiz projelerimize bakar. Sürü gibi bir yere gitmez işin doğrusu. Seçmen ikna edilmek istiyor. Seçimde ki tatkitlerimizi değerlendirmemiz lazım. Bunu toplumbilimcilerle de konuşmak lazım. Niye biz ikna edemiyoruz? Bunu anlayamıyoruz. O noktada sosyolojik araştırılması gerekir dediğim budur. Proje ise proje. Bunu anlatmak için illa gidip ayağına varıp anlatmak için de zaman, imkan gerekli. Bunu ancak basın yolu ile, toplu alanlarda, kahvehanelerde yapabiliyoruz. Demek ki bunu da yapamamışız. Ben bu konuya dikkat çekmek istedim.”
“KÖSTEK OLSAK ÇALIŞMAZDIK”
Sait Karaduman’ın köşe yazısında bir takım eleştirilerde bulunduğunu, onun da kendine göre çok haklı olduğunu ifade eden Ercan; “Adayları biz belirlemedik demekle illa ben belirleyeyim anlamında kullanmadım. Bizim partimiz de ön seçim geleneği vardır. 1 Kasım seçimlerinde ön seçim olmadı. Dolayısıyla genel merkez belirledi. Hali hazırda ki milletvekiline sagyı duydu, onun kazanılmış hakları vardır dedi. Biz de o an itibariyle vekilimizin arkasında durduk. Burcu Köksal’ı istemiyormuşuz gibi bir hava doğuyor. İstemiyoruz değil. Zaten ne oldu? 7 Haziran genel seçimi öncesi kendisi ön seçim ile geldi. 1 Kasım tarihinde ki seçim için beklenen ön seçim yapılmadı. Ama o ön seçimde ki arkadaşlardan sadece Burcu Köksal vardı. Başkası da yoktu. Hatice Gök mesela ilk beşte yoktu. Bir Bekir Kasap vardı o da beşinci sıradan 3. sıraya yükseldi. Onun dışında ki adayları biz belirlemedik. Dolayısıyla bu da itici bir güç olmadı. Ben oraya vurgu yapmak istedim. Yoksa Burcu Köksal ile bu iş olmaz diye yanlış değerlendirildi. Burada bir yanlış anlaşılma var. Biz milletvekilimize köstek olsaydık çalışmazdık.”
“ADAYLARIMIZI
BAŞI BOŞ BIRAKMADIK”
Nevzat Ercan, genel seçim propaganda çalışması sırasında CHP Milletvekili Burcu Köksal’ı yalnız bıraktıkları yönünde eleştirilerin de gerçeği yansıtmadığını savundu. Ercan sözlerine şöyle devam etti: “Hiç kimsenin il başkanının çalışmadığı şeklinde eleştiriler var. İl Başkanı olarak hangi il başkanı bilfiil vekillerle gezdi. AKP İl Başkanı mı gezdi? MHP İl Başkanı mı gezdi? Burası bir kurumsal yapı olduğu için bizim milletvekili adaylarımızın yalnız bırakıldığı noktasında yanlış düşünülüyor. İl yönetim kurulundan Burcu hanımın yanında en az üç kişi bulunuyordu. Bazen bu sayı 4’den 7’ye kadar yükseliyordu. Kendi ekibinden arkadaşları olmasa dahi işte Halil Hasırcıoğlu geziyordu, Cemil Bey geziyordu. Nitekim teşekkür ettiği İbrahim Meydaoğlu her gün yanında gezdi. Yaşar Türköz de, Ahmet Kaçmaz da il yöneticisi. Onlar da yanındaydı. Dolayısıyla zaten onlar beni temsil ediyor. Hatice hanımın yanında da başka il yöneticileri gidiyorlardı. Adaylarımızın arkasında durduk ve çalıştık. İl yönetimi olarak onları tamamen başı boş ve yalnız bırakmadı. Elimize kazma, kürek alıp çalışacak halimiz yok. Arkadaşlarımızın çalışmalarını programlayıp onları motive ettik. Sonuç itibariyle biz vekilimizin yanında durduk ve çalıştık.”
“TOPLUM AYNI ŞEYE GÜLÜYOR”
CHP İl Başkanı Nevzat Ercan 1 Kasım seçim sonuçlarının sosyolojik ve psikolojik değerlendirilmesi gerektiğini tekrarladı. “Kemal Sunal filmleri gibi aynı şeyi izleyip gülüyor bu toplum.” diyen Ercan; “Ben seçmene hakaret etmiyorum. İtici birşey var. Şu konuya dikkat çekmek istedim, para gücü var. Yani seçmenin özgür iradesi elinden alınıyor. Eşit şartlarda seçime girilmiyor. AKP’nin Afyon’da 5 trilyon liraya yakın bir bütçeye sahip olduğunu duydum. Bize de gönül versinler. Niye gönül vermiyorlar peki? Bunun nedeninin ülke genelinde araştırılması gerektiğini anlatmak istedim. Seçim sadece sandıkta hile ile olmaz. Seçimde eşit şartlar olacak. Devlet eşit şartlarda mücadele yapılmasını sağlayacak. Devletin ve piyasının para gücünü alan iktidar kuvvetli oluyor. Kadın kolları gittiğinde ‘Bize ne getirdiniz deniliyor?’ Projeleriniz neler, iktidar olunca ne yaparsınız denilmiyor. Demek ki insanlarımız eğitilmemiş. Demokrasiyi özümsememişler. Doğrusu bu bazı insanlar kendilerine verilen ufak tefek yardımla hatta kimi zaman yemin ettirilerek bu şekilde oylar satın alınıyor. Bu bir gerçek. Bana trilyon verilse oyumu satmam. Ama insanlarımızın çoğu bu duruma düşürülmüş. Türkiye’nin demokrasi konusunda olgunlaşması lazım.” >> Burcu AYDIN’ın haberi