• Haberler
  • Genel
  • Seçim barajının indirilmesi, hükümete karşı proje

Seçim barajının indirilmesi, hükümete karşı proje

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi'ne götürülen seçim barajının AK Parti'ye karşı bir proje olduğunu söyledi Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti Merkez İlçe 5'inci Kongresi'nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Anayasa Mahkemesi'ne götürülen Meclis'te temsil için gerekli yüzde 10 barajı hakkında konuşan Bozdağ, '2015 Seçimine giderken başka şeyleri duyuyoruz. 2012 Yılının eylül ayında dönemin başbakanı [&hellip]

Seçim barajının indirilmesi, hükümete karşı proje

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi’ne götürülen seçim barajının AK Parti’ye karşı bir proje olduğunu söyledi

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti Merkez İlçe 5’inci Kongresi’nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Anayasa Mahkemesi’ne götürülen Meclis’te temsil için gerekli yüzde 10 barajı hakkında konuşan Bozdağ, “2015 Seçimine giderken başka şeyleri duyuyoruz. 2012 Yılının eylül ayında dönemin başbakanı bugün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan büyük bir demokratikleşme paketini açıkladı. Dedi ki; ‘ey muhalefet biz barajın sıfırlanmasına, dar bölge sıfır baraja varız’ dedi. ‘Eğer, biz buna yokuz diyorsanız, üçlü, beşli daraltılmış yüzde beş barajlı seçim sistemine de varız. Biz buna da yokuz diyorsanız, mevcut sistem var ona da varız. Hodri meydan’ dedik. Meydan okuduk adeta. O zaman ne CHP, ne MHP, ne de HDP bu çağrıyı görmedi. Görmek, tartışmak istemedi. Milletin gündeminden düşsün unutulsun istediler. Ama birden bire anayasa mahkemesinin gündemine seçim barajı farklı bir usulle geliverdi. Hemen CHP buna sarıldı. HDP buna sarıldı. Çünkü Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru, 2015 seçimlerine dönük siyasal bir projedir. Bu projeyi işleme koyup AK Partinin yolunu önüne kesmek istiyorlar. Bizim barajlar konusunda bir endişemiz sıkıntımız olmadı bundan sonra da olmayacak” dedi.
BİRÇOK DARBE GİRİŞİMİ YAPILDI
AK Parti hükümetlerine karşı birçok darbe girişimi yapıldığını iddia eden Bozdağ, “Türkiye’nin en büyük gücü dediğim gibi siyasi istikrar ve güçlü iktidardır. Allah’a hamdolsun. Hükümetlerimiz döneminde bu istikrara dönük her türlü saldırıyı bugüne kadar milletimizden aldığımız dua ve destek sayesinde püskürttük. Cumhuriyet mitingleri, darbe teşebbüsleri Balyoz’undan Ergenekon, Ayışığı ve diğer isimlerini dahi unuttuğumuz planlar. Aklına gelen hesap, kitap yapmış, ‘biz böyle yaparsak götürürüz’ diye. Götüremezsin. Çünkü eski siyasetçilerin foteri ya da şapkası vardı. Birisi düdük çaldı mı foterini alıp gidiyor, ötekisi şapkasını alıp gidiyordu. Ama Tayyip Erdoğan’ın, Ahmet Davutoğlu’nun ne şapkası ne foteri var. Onların milleti var. O yüzden bizi düdükle, ıslıkla öyle kumpasla, hileyle, desiseyle, tehditle, şantajla götüreceğini zannedenler daha çok kendilerini yormaya devam edecekledir” ifadelerini kullandı.
HAKARET KABUL EDİLEMEZ
17 Aralık ve 25 Aralık operasyonlarını da yorumlayan Bakan Bekir Bozdağ, şöyle devam etti: “Milletimizin dil ve hizmet eğitimleriyle uğraştığını düşündüğü, iyi insan yetiştirmekle uğraştığını düşündüğü, başka yerlerde okullar açmakla uğraştığını düşündüğü bazı çevrelerin nelerle uğraştığına dair bir fikir sahibi olma bakımından çok büyük faydası oldu. Herkes hoşgörülü, ılımlı, olumlu, şiddetten, tehditten, küfürden, hakaretten uzak insanlar diye değerlendirmeler yapıyordu. Kendilerini öyle takdim ediyorlardı. Peki şimdi Cumhurbaşkanımıza küfür edip, hakaret yapanlar; tweetlerinden, televizyonlarından, köşelerinden, mikrofonlarından konuşanlara soruyorum, hangi ılımlı anlayışa uyuyor bu küfürler? Hangi hoşgörü kitabında, Kur’an’ın, Hadis’in, Risale-in Nur(?) neresinde bu yazıyor. Sevin-sevmeyin, sayın-saymayın insanların anasına, avradına, ailesine, mezhebine sövmek, hakaret ve küfür etmek hangi kitapta doğru kabul ediliyor? İslam’da doğru kabul edilmez. Hıristiyanlıkta, Yahudilikte, Budizm’de de yok. Hiçbir yerde yok. Öte yandan dindarlık diyeceksiniz, öte yandan biz Elhamdülillah biz Müslüman’ız diyeceksiniz öte yandan da küfrün, hakaretin en alasını yapacaksınız. Bunun adı ikiyüzlülüktür.”
MİLLET AYAĞA KALKTI
Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu da 2015 seçimlerinin çok önemli olduğuna değindi. Eroğlu, “Çünkü bu ülkenin önünü kesmek için neler yapılmadı. 300 yıldan beri bu ülkenin önünü kesmek için, bizleri yok etmek için plan ve program yapılıyor. 1700’li yıllarda Şark Meselesi adıyla bir mesele, Haçlı Seferleri’nden sonra böyle bir mesele ortaya atıldı. Maksat bu milleti bu topraklarda yok etmek. Daha sonra biliyorsunuz İstiklal Harbi, Cihan Harbi, Çanakkale vesaire. Ama oyunlar bitti mi? Yani düşmanların hileleri bitmez. İşte gördüğünüz gibi daha önce parti kapatma davaları falan. Düşünebiliyor musunuz, milletten yüzde 50 oy almış bir partiyi kapatmak için tezgahlar kuruluyor. Daha sonra Gezi, 17 Aralık hadiseleriyle milletin önünü kesmek istediler. Bunun tamamını bu milletin yükselişini, bu milletin büyümesini önlemek için yapılan tuzaklardır. Ama ben şunu söylüyorum. Onların bir takım hesapları varsa Cenab-ı Allah’ın da hesabı var. Allah’ın izniyle bu millet ayağa kalktı, yürüyor ve koşuyor. Koşmaya da devam edecektir. Durmak yok yola devam” diye konuştu. (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme