Sebep: Hatalar ve ihmaller zinciri
Afyonkarahisar 41. Mühimmat Bölük Komutanlığı'nda altı yıl önceki mühimmat deposu patlamasında 25 askerin şehit düşmesine ilişkin üç sanığın hapis cezası aldığı davada gerekçeli karar açıklandı. Kararda, facianın hatalar ve ihmaller zincirinden kaynaklandığı belirtildi. Karara göre tam 248 ton el bombası ve 336 ton top, muayenesi yapılmadan Susurluk'tan Afyonkarahisar'a getirildi. İsmail Saymaz'ın Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan özel [&hellip]
Afyonkarahisar 41. Mühimmat Bölük Komutanlığı’nda altı yıl önceki mühimmat deposu patlamasında 25 askerin şehit düşmesine ilişkin üç sanığın hapis cezası aldığı davada gerekçeli karar açıklandı. Kararda, facianın hatalar ve ihmaller zincirinden kaynaklandığı belirtildi. Karara göre tam 248 ton el bombası ve 336 ton top, muayenesi yapılmadan Susurluk’tan Afyonkarahisar’a getirildi.
İsmail Saymaz’ın Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan özel haberinde konuyla ilgili olarak şu bilgilere yer verildi:
Tasnif edilmeyen mühimmat iki ayrı depoya tıkıştırıldı. Göreve atanan Albay, 45 gün süre verilen mühimmat deposu istiflemesinin dört günde yapılmasını emretti. Eğitimi almamış üç günlük kısa dönem erler faaliyette görevlendirilirken; bu işi yetiştirmek için gece çalışmaya göz yumuldu. Bir diğer skandal da şu: Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) 164-1 Birlik Eğitim Yönergesi, faciadan sonra değiştirilerek, “Erler ferdi sınıf/branş eğitimleri tamamlanmadan, depolama çalışmasında görevlendirilemez” maddesi getirildi. Bu madde faciadan önce konsa 25 asker şehit düşmeyecekti.
Afyonkarahisar’da 5 Eylül 2012’de 25 askerin şehit olduğu patlamaya ilişkin dava, Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 8 Ocak’ta karara bağlandı. O dönemin bölük komutanı olan Binbaşı Ali Duran ile eski bölge komutanı olan emekli Kıdemli Albay Veysel Özbay’a 13 yıl 4’er ay, eski Üsteğmen Tuncay Aydın’a ise 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Açıklanan gerekçeli kararda, facia adım adım şöyle anlatıldı:
* Susurluk’taki 44. Mühimmat Bölük Komutanlığının lağvedilmesi nedeniyle cephaleliklerindeki mühimmatlar Afyonkarahisar, Sivas, Bozüyük ve Yahşihan’a gönderildi. Afyonkarahisar 41. Mühimmat Bölük Komutanlığı’na 248 ton el bombası ile 336 ton 105 mm top mühimmatı gönderildi. Mühimmatları yerleştirmek için Afyonkarahisar’daki 29 ve 32 numaralı depolar boşaltıldı. Yalnızca 32 numaralı depoda 70 adet Obüs mermisi bırakıldı.
* Patlamada şehit düşen Kıdemli Başçavuş Bedri Nayim, Çavuş Murat Düger ve Başçavuş Aydın Sevinç; Susurluk’a gidip mühimmatın muayanesini yapmakla görevlendirildi. Üç asker muayene yapmadan mühimmatı 13 Haziran 2012’de trenle yola çıkardı. Bir gün sonra Afyonkarahisar’a indirilen mühimmat 14-18 Haziran’da kamyonlarla kışlaya taşındı. Karara göre mühimmat “iyi bir planlama yapılmaksızın, mühimmatın cins ve kafile bütünlüğü gözetilmeden, plana göre istiflenmeleri sağlanmaksızın” depolara kondu. Depolama kurullarına uyulmadığı gibi 45 günde tamamlanması gereken muayene işlemi de yapılmadı.
* Mühimmatın tasnifi; er sayısının yüzde 50’nin altına düşmesi, yaz izinleri ve Zafer Bayramı hazırlıkları gibi gerekçelerle yapılmadı. Bu arada bölük komutanlığına Yarbay Murat Aydın’ın yerine Binbaşı Ali Duran atandı. Aydın, muayene işlemi için 4 Eylül 2012’de Nayim ve Düğer’e emir verdi. Faaliyet için sekiz uzun dönem, 20 kısa dönem er ve iki uzman çavuş görevlendirildi.
* 4 Eylül’de 32 numaralı depoya girildi. Dışarı çıkarılan mühimmat kafilelere ayrıldı ve bozuk ambalajlar onarıldı. Faaliyet 23’te biterken, ertesi gün tasnifine devam edilecek mühimmatlar içeriye taşındı. 5 Eylül’de mühimmat çıkarılarak, muayenesi ve sayımı yapıldı. Akşam istifleme işlemine geçildi. Saat 21.15’te patlama meydana geldi. Nayim ve Düğer ile uzman çavuşlar Cüneyt Akkuş ve Hüseyin Apaydın ile altı uzun dönem asker ve 15 kısa dönem asker şehit düştü. İki er tesadüfen kurtuldu.
* Bilirkişi raporlarında, içerisinde kritik arızalı (bir patlamaya sebebiyet verecek) mühimmat bulunan bir sandığın yere düşmesi sonucu patlamanın meydana gelmiş olabileceği ifade edildi. Bir sabotaj ya da terörist saldırı bulgusu saptanmadı. Patlamanın “hatalar ve ihmaller zincirinden kaynaklandığı” ifade edilerek, şöyle devam edildi: “Mühimmatın Susurluk’tan Afyonkarahisar’a gelmesi ve Afyonkarahisar’da muayene, istif ve depolama faaliyetleri sırasında emir ve talimatlara uygun faaliyetlerin yürütülmemesinden, tedbirsiz ve dikkatsiz davranıldığından kaynaklandığı…”
* Bölük Komutanı Veysel Özbay’ın birliklerin yüklü bir mühimmatın aktarımı için yeterli olmadığını, mühimmatın yol açacağı patlamayı ve başkaca istenmeyen sonuçların doğacağını öngördüğü halde, “Nasıl olsa bir şey olmaz” düşüncesiyle yükümlülüğünü ihmal ettiği, denetim görevini yapmadığı kaydedildi.
* Binbaşı Ali Duran’ın faaliyetin gece yapılmasına göz yumduğu belirtilerek, “Gece faaliyeti için zorunlu bir durumun olmadığı, gündüz saatlerinde bitirilebilecek şekilde mühimmatların depo dışına çıkartılıp depolarda istifinin mümkün bulunduğu” belirtildi. Bu işlem için 45 güne süre verilmesine rağmen Duran’ın dört gün içinde bitirme emri verdiği anlatılarak, şöyle denildi: “Duran tarafından bu kadar kritik mühimmatın dört günde işlemlerinin yapılıp bitirilmesi talimatı da bu olayın meydana gelmesinde etken rol oynamıştır. 45 gün süre verilmiş olmasına rağmen kısacık bir takvime bu kadar önemli ve tehlikeli bir işi sıkıştırarak, görevlilerin yeterince titiz ve dikkatli çalışmalarının önüne geçilmiştir.”
* Birliğe yeni katılan kısa ve uzun dönem askerlerin eğitimleri tamamlanmadan depoda çalıştırılması kusurlu davranış olarak nitelenerek, “Basit bir işte bile konunun ehli olan kişilerin çalıştırılması genel kural olduğu halde mühimmat gibi büyük risk taşıyan malzemelerin depolanması faaliyetinde birliğe yeni katılan ve işe ilişkin hiçbir bilgisi olmayan askerlerin çalıştırılması mümkün değildir” denildi. İlgili yönergenin patlamadan sonra değiştirildiği kaydedilerek, şöyle denildi: “Yönergenin suç tarihinden sonra değiştirilmiş olduğu anlaşılmış ise de elim olay sebebiyle değiştirilmesinin muhtemel olduğu, genel hayat tecrübesine göre böyle riskli bir işte daha önce hiç çalışmamış konuya ilişkin bilgisi olmayan bir kişinin çalıştırılması ve uzmanlığı olmayan bir konuda ondan faydalanılmaya çalışılmasının risk oluşturduğunun komutan tarafından bilinmemesinin mümkün olmadığı…”
* Üsteğmen Tuncay Aydın’ın da birlik emniyeti ve güvenliği bakımından tehlike arzeden mühimmat ile ilgili faaliyeti sonlandırması emrini vermesi gerekirken, bu nokta itibariyle dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği anlatıldı. Eski Bölük Komtanı Murat Aydın’ın da aralarında olduğu dört kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu.