Saylam: Hemofili hastalığının tedavisi mümkün değil
Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi İç hastalıkları uzmanı Dr. Tamer Saylam, Hemofili'nin kalıtım kökenli kanama hastalığı olduğunu söyledi Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi İç hastalıkları uzmanı Dr. Tamer Saylam, her yıl 17 Nisan günü'nün dünyanın çeşitli ülkelerinde 'Dünya Hemofili Günü' olarak kabul edilmesi ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Kandaki pıhtılaşmayı sağlayan faktörlerden birinin olmaması sonucu [&hellip]
Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi İç hastalıkları uzmanı Dr. Tamer Saylam, Hemofili’nin kalıtım kökenli kanama hastalığı olduğunu söyledi
Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi İç hastalıkları uzmanı Dr. Tamer Saylam, her yıl 17 Nisan günü’nün dünyanın çeşitli ülkelerinde ‘Dünya Hemofili Günü’ olarak kabul edilmesi ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Kandaki pıhtılaşmayı sağlayan faktörlerden birinin olmaması sonucu vücutta meydana gelen kanamaların durmaması ve Hemofili-A ve Hemofili-B olarak ikiye ayırabileceğimiz Hemofili hastalığının anneden gelen bir genle, sadece erkek çocuklarda hastalığa neden olduğunu belirten Saylam, hemofili hastalığının kız çocuklarda ortaya çıkan bir hastalık olmadığını ancak kız çocuklarının, hemofili hastalığını taşıyan bir unsur olduğunu söyledi.
Anneden gelen genlerdeki ‘kan ile ilgili’ bir tür bozukluğun, bu hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğunu ifade eden Salyam, hemofili hastalığının asla bulaşıcı olmadığını ve sadece bir kişiyi ve ondan olacak erkek ve kız çocukları ilgilendiren bir durum olduğunu açıkladı.
Hemofili hastalarında, vücudun herhangi bir bölgesinde, çoğunlukla eklem içlerinde, kaslarda ve yumuşak dokularda kanamalar görüldüğünü belirten Dr. Saylam, “Eklemler ve kaslar, en çok kanama görülen yerlerdir. Hastalarda şiddetli ağrı, kanama olan bölgede şişlik, ısı artışı ve hareket kısıtlılığı vardır. En çok etkilenen eklemler, el bilekleri, dirsekler ve diz eklemleridir ancak vücuttaki herhangi bir eklemde gerçekleşebilir. Ağız içi, dil, boğaz ve burun mukozalarında kanamalar görülebilir. Hastalarda kanama atakları genelde dışarıdan tedavi verilmesini gerektirecek kadar ciddidir. Karın içi dokulara olan kanamalar, merkezi sinir sistemi kanamaları ve boğaz – havayolu çevresinde gerçekleşen kanamalar, yaşamı tehdit eden kanamalar olarak kabul edilir. Bu kanamaların nedenlerinin araştırılmasına geçilmeden önce, faktör konsantreleri ile replasman tedavisi yapılması, hastaların hayatını kurtaracaktır” diye konuştu.
Saylam, Hemofili hastalığı tedavisiyle ilgili ise şunları kaydetti: “Tedavi tamamen iyileştirip kişiyi normale döndürmek anlamında kullanılıyorsa Hemofili hastalığının tedavisi mümkün değildir. Ancak hemofili hastalarının kanamaları durdurulabilmektedir. Bu amaçla üretilmiş birden fazla ilaç vardır bu ilaçlar kandaki pıhtılaşmayı sağlayıcı faktörleri içerir. Hemofili hastalarındaki kanama miktarı normal bir insanla aynıdır. Hemofili hastalarında ki fark kanamanın çok uzun sürmesidir. Hemofili olan bireylerde, burun kanaması, diş eti kanaması, küçük sıyrık, çizikler, eklem yerlerinin kanaması, darbeler sonrasında ki doku içi kanamaları gibi durumlar oldukca tehli keli olabilmektedir. Bu durumlar önlem alınmadığında ölümlere yol açabilmektedir.” (Kocatepe)