“Şartnameye ruhsata uyun cezaya zorlamayın”

Çevre kirliliğinin masaya yatırıldığı toplantıda konuşan Vali İrfan Balkanlıoğlu, tavuk çiftliği ve et kombinası sahiplerini açık bir dille uyardı;

Çevre cezalarının çok ağır olduğunu ağır cezaları uygulamak istemediklerine temas eden Vali İrfan Balkanlıoğlu, tavuk çiftliği ve et kombinesi sahiplerini net şekilde uyardı. Vali Balkanlıoğlu mesajında: “Bütün et kombinesi çalıştıran arkadaşlar, tavuk çiftliği bulunan arkadaşlar, çevreyi kirletme potansiyeli bulunan arkadaşlara buradan çağrımız sözleşme ve şartname hükümlerine, ruhsat hükümlerine, çevre mevzuatına uygun önlemler almalarıdır. Şayet sistemi bu şekilde yürütmeye devam ederlerse şikayette biraz ayyuka çıktığı için maalesef istemeyerek de olsa ağır para cezalarını vermek zorunda kalacağız. O da bizi üzer bu işi yapan arkadaşlarımızı da üzer. Bu mesajı veriyoruz ki bu tür faaliyette bulunanlar mevzuat hükümlerine uygun davranıp çevresel atıklarını gelişi güzel bırakmasınlar.”
Et kombinası ve tavuk çiftliklerinin gübreleri nedeniyle çevreye saran kötü kokuların sağlığı olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Vali İrfan Balkanlıoğlu, şartname ve ruhtasın gereklerinin yerine getirilmesini aksi halde yapılacak uygulamaların sorumlularının kuralları ihlal edenlerin olacağını bildirdi.
En zararsızı kiraz
Vali İrfan Balkanlıoğlu başkanlığında dün Valilik toplantı salonunda düzenlenen toplantıda çevre konusu ele alındı. Afyonkarahisar’ın bazı sektörler itibariyle ön plana çıktığını kaydeden Vali Balkanlıoğlu, bu sektörlerin başında mermerin geldiğini ikinci olarak termal ve üçüncü olarak tarımın yer aldığını söyledi. Tarım alanında iddialı alanlar bulunduğunu bunlarla gurur duyulduğunu belirten Vali İrfan Balkanlıoğlu; “Tavukçuluk özellikle yumurta tavukçuluğu ön planda. Et kombinalarımız var et ürünleri imal eden yerlerimiz var. Türkiye’ye marka olan kombina ve et konusunda 3-4 adet sucuk markamız var. Kirazımız meşhur. Bunlar içerisinde en zararsızı kiraz gözüküyor. Diğer sektörlerin tamamı çevreye atık üreten tesisler. Kaplıca’nın atığı var mı diyeceksiniz var. Onu da arıtmadan doğaya deşarj ediyorlar. Suları ve çevreyi kirletiyor. Onun da arıtılması, reenjekte edilmesi lazım. Çıkarıp biz derelere gönderiyoruz. Kaplıca suyunda doğal normal su da olmayan fazla veya kaplıca suyuna şifa özelliği koyan fazla mineral değerler tahmin edilebilir değerlerin üzerinde. Sulamada ve içmede kullanılamıyor. Sularımızı kirletiyoruz. Mermer cüruflarıyla, atıklarıyla çevreyi kirletirken bir de tonaj fazlalığıyla yolllarımızı tahrip ediyor. Tavuk çiftlikleri ve et kombinaları şartname ve sözleşme hükümlerine uymadığı zaman çevre de mikrop üreten, sularımızı kirleten, sinek oluşumuna yol açan, çevre de berbat bir koku üretip Afyon’un imajını sarsan konfor ve kalitesini düşüren ekonomik bir faaliyet gibi gözüküyor. Bunların hepsine dur demek aslında mümkün. Bilimsel kurallara uyulur, herkes hakkına razı olursa çevre de ki insanlara saygı gösterirlerse bunlardan kaçınmak mümkün.” dedi.
Ankara yolunda ki koku berbat
Ankara yolu güzergahında ki kötü kokuların özellikle kendisinin de bir kaç kez dikkatini çektiğini belirten Vali İrfan Balkanlıoğlu, şehirden Ankara yoluna doğru çıkarken evlerin bitim noktasında berbat bir koku olduğunu söyledi. Araçla hareket halinde iken kötü kokunun araç içine sirayet ettiğinden yakınan Vali Balkanlıoğlu, araç şoförlerinin bu durum itibariyle mahcup duruma düşerek açıklama yapma zorunluluğu hissettiklerini kaydetti. Dereden ya da tavuk çiftliklerinden gelen kötü bir koku olduğu yönünde kendisine açıklama yapıldığını aktaran Balkanlıoğlu; “Bu yoldan bütün otobüsler, kamyonlar, şehirler arası yoldan gelip giden insanlar var. Afyon’dan geçtin mi beğendin mi diye sorulduğunda, ‘Afyon çok güzel bir şehir ama berbar bir koku var o neyin nesi ise diyebilirler.’ Diyorlardır da eminim. Bunlarla ilgili kaçınmamız gereken hususları çevre ile ilgili ve sorumlu arkadaşlar marifetiyle bu toplantı da tartışıp bir çözüme ulaştırmak istiyoruz. Çevre cezaları ağır. Bu ekonomik koşullarda insanlar her şeyi hesaplarken birde ceza ile uğraşmasın. Bu durum oldukça dezavantajlı bir durum. Sanayicilerimiz elbette ki bölgemizin işsizliğine çare buluyorlar. Her birinin yanında 5-10 tane işçi çalışıyor. Kiminin 50-100 tane. Bunun nakliyesini yapan, alan, satan ticaretini yapan bir çok insan var. Bunları da öldürmemiz rekabet edilebilir koşullarda muhafaza etmemiz lazım. Ceza yazmak en son çaremiz olacak. Ama insanların da para kazanırken gelişi güzel çevreyi tahrip etmeleri, sularımızı kirletmesi de kabul edilemez.” diye konuştu.
Akarçay balık zenginliği ile hatırlanıyor
Kötü kokulara hiç kimsenin katlanmak gibi bir zorunluluğu bulunmadığını vurgulayan Vali İrfan Balkanlıoğlu, Akarçay deresinde bir dönem çok çeşitli balık türlerinin yaşadığını çevrede ki insanların da bu balıkları tuttuklarının rivayet edildiğini söyledi. Vali Balkanlıoğlu, bir dönem 7’den 70’e herkesin Akarçay’da sabahtan akşama kadar balık tutmakla uğraşıldığını ifade etti. Zamanında yüzmeyi Akarçay deresinde öğrenen insanlardan bahsedildiğini bildiren Balkanlıoğlu; “Günümüzde Akarçay’da bırakın balığı kurbağa bile yaşamıyor. Öyle diyorlar bilmiyorum doğru mu veya yalan mı. Bana söyleyenlerin yalancısıyım. Ama orada ki kokuyu duyunca bu koku Akarçay’dan geliyorsa hakikaten orada ki bir canlının yaşaması da zor gözüküyor. Bu konu ile ilgili çevreden sorumlu arkadaşlarımızla bu işin denetimini yapan, ruhsatını veren arkadaşlarımızla, çevreden sorumlu Vali Yardımcımızla ve bu tür işleri yapan sanayicilerimizin ATSO Başkanımız, OSB Başkanı et kombinası olan bir kaç arkadaş çağrılacaktı. Bunu burada tartışıp görüşeceğiz. Basınında geldiği toplantı da bütün et kombinesi çalıştıran arkadaşlar, tavuk çiftliği bulunan arkadaşlar, çevreyi kirletme potansiyeli bulunan arkadaşlara buradan çağrımız sözleşme ve şartname hükümlerine, ruhsat hükümlerine, çevre mevzuatına uygun önlemler alsınlar. Şayet sistemi bu şekilde yürütmeye devam ederlerse şikayette biraz ayyuka çıktığı için maalesef istemeyerek de olsa o ağır para cezalarını vermek zorunda kalacağız. O da bizi üzer bu işi yapan arkadaşlarımızı da üzer. Bu mesajı veriyo-ruz ki bu tür faaliyette bulunanlar mevzuat hükümlerine uygun davranıp çevresel atıklarını gelişi güzel bırakmasınlar.” şeklinde konuştu.
Önlemler ilgililerle görüşüldü
Bir mermercinin yaptığı ziyaret sırasında mermer kesim ve yükleme işinin genellikle açık alanlarda olduğunu, işletme kapılarının açık olduğunu belirttiğinden söz eden Vali Balkanlıoğlu, mermerci işadamının sinekler nedeniyle ortaya çıkan rahatsızlıklan müşterile-rine karşı mahcup olduğu belirtti. Anormal biçimde üreyen sinek varlığı kaynağının tavuk pisliği olduğuna dikkat çeken Vali Balkanlıoğlu; “Bunun önlemi olarak tavuk yemine karıştırılacak bir maddenin sinek üretimine engel olabileceği söyleniyor. Gübreleme uygun koşullarda yapılırsa sinek üretimi yine olmaz. Lüten bunu bir çare deniliyor. Mesela Şükrü Demirayak rica etmişti. ‘Sayın Valim müşterilerimiz geliyor. Kokudan dışarı da oturamıyoruz. Civarımız da ne kadar çukur varsa adamlar gece gündüz gübreyi atıp kaçıyorlar. Artık günlerce biz sıcakta o gübre kokusunu çekmek zorunda kalıyoruz.’ diye bana yaklaşık 1 ay önce rica etmişti. Bu konuda arkadaşlarla önlemleri görüşeceğiz.” ifadelerini kullandı. Toplantıya; Vali Yardımcısı Niyazi Ergut, Belediye Başkan Yardımcısı Sabri Demirkapu, ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, OSB Başkanı Bekir Yeşilay, İl Emniyet Müdürü İsmail Türkmenli, İl Sağlık Müdürü Dr. Necip Yemenici, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Vahit Okumuşer,Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Zekeriyya Erdurmuş hazır bulundular. (Kocatepe)