'Sarayın o valisi, Cumhuriyet sayesinde o makamda oturuyor'

Cumhuriyet Platformu tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapmasında Kocatepe Parkı Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu. Etkinlikte konuşan CHP Afyonkarahisar Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal, Cumhuriyet Yürüyüşü’ne izin vermediğini ileri sürdüğü Nevşehir Valisi İlhami Aktaş’a “Sarayın Valisi” yorumunu yaparak, “Sarayın o valisi, Cumhuriyet sayesinde o makamda oturuyor” dedi

Cumhuriyet Platformu’nun Kocatepe Parkı’nda düzenlediği çelenk sunma programına CHP Afyonkarahisar Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal, Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti il yöneticileri, Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Afyonkarahisar Sosyal Yaşamı Geliştirme Derneği, Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası yöneticileri ve üyeleri katıldı. Programda Saygı Duruşu’nun ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra ilk olarak CHP İl Başkanlığı, ardından da sırayla STK’lar Atatürk Anıtı’na Çelenk sundu.
“CUMHURİYET SAYESİNDE BU MAKAMLARA SAHİP OLDUKLARINI UNUTMAYACAKLAR”
Etkinlikte konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal, Nevşehir Valisi İlhami Aktaş’ın Nevşehir’deki Cumhuriyet Yürüyüşü’ne izin vermediğini dile getirerek, “Bizlere 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı armağan eden, bu topraklarda düşman işgaline geçit vermeyen, canları, kanları pahasına bizleri bugünlere getiren Cumhuriyet’i bizlere emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu topraklarda vatanın bölünmez bütünlüğü için canlarını feda eden bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, şükranla ve minnetle anıyorum. 29 Ekim bir devrimin, bir milletin yeniden doğuşunun, bir mucizenin yıl dönümüdür. Kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet, büyük önder Gazi Mustafa Atatürk’ün önderliğinde Anadolu insanın emperyalizme karşı verdiği mücadelenin tüm dünyaya ilanıdır. Atamızın önderliğinde milletçe yazdığımız kurtuluş destanının varış noktasıdır. Cumhuriyet, erdemdir, fazilettir. Bugün ülkemizde ısrarla tek adam rejimini kurmaya çalışanlar, herkesin eşit haklara sahip olduğu, Cumhuriyet’i anlamalarını ve o rejimi korumak istememelerini anlıyoruz. Çünkü onlar bu ülkede tek adam vesayetini istiyorlar. Tıpkı Nevşehir’deki sarayın valisi gibi. Neymiş Cumhuriyet yürüyüşüne güvenlik gerekçesiyle, güvenlik sıkıntısıyla izin vermiyormuş. Hadi oradan, Habur’da teröristleri davulla zurnayla karşılayınca güvenlik sıkıntısı olmuyor muydu? Kırmızı halılarla teröristleri karşılayıp, çadır mahkemelerinde beraat ettirince güvenlik sıkıntısı olmuyor muydu? Terörist başı Apo ile oturup masada el sıkışıp anlaşırken güvenlik sıkıntısı olmuyor muydu? İstanbul seçimlerinde TRT’ye kırmızı bültenle aranan teröristi çıkartıp röportaj yaptırırken güvenlik sıkıntısı olmuyor muydu? Terörist başı Apo’nun mektubunu ekranlarda okutunca güvenlik sıkıntısı olmuyor muydu? FETÖ’nün elemanlarını devlet kadrolarına bir bir yerleştirirken, devleti FETÖ’ye peşkeş çekerken güvenlik sıkıntısı olmuyor muydu? O günlerde olmuyordu, bugün vatandaş Cumhuriyet Yürüyüşü yapmak isteyince güvenlik sıkıntısı ortaya çıkartıyorlar. Hadi oradan. Cumhuriyet düşmanlarına, bu rejimi yıkmak isteyenlere tek bir sözümüz var, ‘Köpeklerin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı.’ Ve o vali, sarayın o valisi, bu Cumhuriyet sayesinde o makamda oturuyor. Herkes bunu bilecek herkes. Bu makamlarda oturanlar, bu mevkilere gelenler, Cumhuriyet sayesinde bu mevkileri, bu makamları Cumhuriyet’e sahip olduklarını unutmayacaklar.” dedi.
“CUMHURİYET SAYESİNDE
HERKES EŞİT HAKLARA SAHİP OLDU”
Cumhuriyetin ilanı ile birlikte herkesin eşit haklara sahip olduğunu belirten Köksal, “Bugün Cumhuriyet düşmanlarına Mustafa Kemal Atatürk’ü içine sindiremeyenlere hatırlatmak isterim. Cumhuriyet sayesinde herkes kanunen eşit haklara sahip oldu. Cumhuriyet sayesinde eğitim öğretimde birlik ve fırsat eşitliği sağlandı. Kadınını tutsaklıktan kurtaramamış, kadınını özgürleştirememiş hiçbir toplumun gelişemeyeceğini gören atam biz kadınlara eğitimde iş hayatında, siyasette, erkeklerle eşit haklar ve fırsatlar sağladı. Kadınlar için ilköğretim yasal zorunluluk haline getirildi. Medeni kanunun kabulü ile çok eşlilik ve erkeğin tek taraflı boşanmasını sağlayan düzenlemeler kaldırıldı. Kadınlara, boşanma, velayet, miras gibi haklar tanındı. Kadınlara birçok batı devletinden, Arap ülkelerinden çok çok önce seçme ve seçilme hakkı verildi. Bütün bunlar Cumhuriyet sayesinde sağlandı. Biz kadınlar o yüzden Cumhuriyet’e kimliğimizi, kişiliğimiz, eşitliğimizi borçluyuz. Emekçiler için Cumhuriyet ile birlikte iş kanunu yürürlüğe girdi. Kendi kendine yetebilen, üreten bir Türkiye olmak için bugün bile 17 yıldır AKP’nin sata sata bitiremediği peşkeş çektiği o güzelim yerli ve milli fabrikalar kuruldu. Ülkemizin dört bir yanı demir ağlarla örüldü. Uluslar arası arenada itibarlı bir Türkiye oluşturulmaya çalışıldı. Demokrasi ve insan haklarının önceleyen, çok partili siyasi hayata geçişi destekleyen, üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğünü, yargı, bağımsızlığını hedefleyen bir Türkiye oluşturulmak istendi. Bilime, sanata, eğitime, üretime değer verildi. Nitekim ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir, Fendir’ diyerek rotayı çizdi. Son 17 yıla baktığımızda ne yazık ki atamızın bizlere kazandırdığı temel değerlerden laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti ilkelerinden uzaklaştırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Bugün maalesef Türkiye yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığına dayanan kuvvetler ayrımı prensibini reddeden tek adam rejimine geçişi istenmektedir. Bu keyfiyet rejimiyle yargı başta olmak üzere birçok tarafsız olması gereken kuruluş, siyasallaştırılmış, yandaşlaştırılmıştır. Yargı adeta sarayın vesayeti altına girmiştir. Bu başkanlık sistemi dedikleri tek adam rejimiyle son bir yılda bir buçuk milyondan fazla yurttaşımız işsiz kalmıştır.” ifadesine yer verdi.
“HAK VE ÖZGÜRLÜKLER
KAĞIT ÜZERİNDE KALDI”
Hak ve özgürlüklerin kağıt üzerinde kaldığını aktaran Köksal, “Faizler ve gıda fiyatları uçmuştur tabiri yerindeyse. Cumhuriyet’in kazanımı yerli ve milli fabrikalar yandaşlara peşkeş çekilmiş üretim ve yatırım azalmış millet borç içinde kıvranmaya başlamıştır. Bu tek adam rejiminde geleceğimizin teminatı her dört gencimizden biri işsizliğe mahkum edilmiştir. Öte yandan hak ve özgürlükler kağıt üzerinde kalmış, medya ve STK’lar bastırılmaya sindirilmeye çalışılmıştır. 15 Temmuz sonrası çıkarılan KHK’larla saray tarafından ülkemiz dizayn edilmeye çalışılmış, bu yolda FETÖ’cü olup olmadığına bakılmaksızın binlerce kişi işinden aşından edilmiş, bu ortamda muhaliflerde susturulmaya çalışılmıştır. Gelir dağılımı adaletsizliğinin en belirgin şekilde hissedildiği bu AKP’li yıllarda yandaşlara rant kapıları açılırken vatandaş gün geçtikçe yoksullaşmıştır. Tabanla tavan arasındaki uçurum o kadar çok derinleşmiştir ki orta direk yok olmuştur. İşte hukuk herkesin hukuku değil yandaşların hukuku haline getirilmiştir. İşe alımlarda atamalar liyakatin yerini saraya sadakat almıştır. İşte bu yüzden Cumhuriyet kıymetlidir, işte bu yüzden Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Hiç kimse Cumhuriyet’te ne padişahın, ne de başka bir gücün asla kulu ve kölesi değildir ve olmayacaktırda. Zenginiyle fakiriyle, köylüsüyle şehirlisiyle, kadınıyla, erkeğiyle herkes Cumhuriyet’te eşittir. Eşit haklara sahiptir. Böylesi onurlu Cumhuriyet’i inşa edip bize emanet eden Atatürk’e çok şey borçluyuz. Biz de onurlu Cumhuriyet’i çocuklarımıza devretmek zorundayız. Atamızın iki büyük emanetinden bir olan Cumhuriyetimizin 96. yılı kutlu, mutlu, umutlu olsun. Yarınlar onurlu Cumhuriyet’e sahip çıkanların olsun.”şeklinde konuştu.
>> Ali Fuat GÜÇLÜER’in Haberi